Bölgenin Sesi Gazetesi

Yayın: 12.01.2018 21:06
Paylaş:
A+ A-

Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan, enerji tüketiminin önemli bölümünün ithalatla karşılandığını belirterek, “2017 yılına geldiğimizde her ne kadar bu ithalatın payı bir miktar düşmüş gibi görünse de yine enerji ithalatının toplam ithalatımız içinde çok önemli bir paya, yaklaşık yüzde 20’lik bir paya sahip olduğunu görmekteyiz.” dedi.

Ceylan, “Binalarda Enerji Verimliliği ve İnovasyon” mottosuyla İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilen ENIPE Enerji Verimli Sanayi ve Ürünler Fuarı ve Zirvesi’nin açılışındaki konuşmasında, enerji verimliliği ülkeler ve Türkiye için önemli olduğu için etkinliği önemsediğini belirtti.

Enerjinin, insanoğlunun hayatını devam ettirmesi kadar ülkelerin gelişmesi ve kalkınmaları için de büyük önem arz ettiğini dile getiren Ceylan, günümüzde enerji ihtiyacının önemli bir bölümünün karşılandığı fosil yakıtların rezervlerinin her geçen gün azaldığını söyledi. Ceylan, dünyada iklim değişikliğinin en büyük tehdidi olan zararlı sera gazı salınımlarının da fosil yakıtlar sebebiyle sürekli arttığına dikkati çekti.

Mehmet Ceylan, Türkiye’nin dünyanın iklim değişikliğiyle mücadelesine katkıda bulunmak isteyen ve tabiri caizse “elini taşın altına cesaretle koyan” ülkelerden biri olduğunu vurgularken, Türkiye’de konutlarda ve iş yerlerindeki toplam enerji tüketiminin sanayideki tüketim ile eş değer hale geldiğine işaret etti.

Türkiye’de 2016 yılı itibarıyla tüketilen enerjinin toplam değerinin 136 milyon ton petrol ile eş değer olduğunu aktaran Ceylan, bu enerjinin ancak yaklaşık yüzde 26’sının yerli kaynaklarla karşılanabildiğini ifade etti.

Şehirleşmenin enerji tüketimine etki ettiğine değinen Ceylan, “Dünya ülkelerindeki benzer gelişmeye paralel olarak ülkemizde de özellikle sanayi devriminden sonra kırsal kesimden kentlere göçün etkisi ve hızlı artan nüfusla birlikte şehirleşme hız kazanmış durumda. Şehirleşmenin hızlanmasıyla birlikte paralel olarak enerji tüketimi de hızlı bir şekilde artmış bulunmaktadır.” dedi.

– “Enerji tüketiminin önemli bir bölümünü ithalatla karşılamaktayız”

Bakan Yardımcısı Ceylan, enerji tüketiminin sektörlere ilişkin dağılımı hakkında şu bilgileri verdi: “Toplam enerji tüketiminin sektörler itibarıyla dağılımına baktığımızda 2016 yılında konut ve ticaret hizmetlerinin payıyla sanayi kesiminin payı eşit bir şekle gelmiş, yüzde 25 oranında pay almaktadır. Yani toplam enerji tüketimimizin yaklaşık yüzde 25’ini konut ve ticaret, yüzde 25’ini ise sanayi oluşturmaktadır. Enerji üretimi, çevrim ve enerji yüzde 23’ler, ulaştırma yüzde 20’ler civarında, tarım ve hayvancılık yüzde 3 ve enerji dışı alanlarda da yüzde 5’lik bir enerjinin tüketiminin dağılımı söz konusudur.”

Enerjinin ithalatta önemli paya sahip olduğunu kaydeden Ceylan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İthalatımız içinde enerji ithalatının önemli bir payı bulunmaktadır. Enerji tüketiminin önemli bir bölümünü ithalatla karşılamaktayız. 2014 yılında toplam ithalatımız 242 milyar dolar iken enerji ithalatının payı 55 milyar dolar oldu. 2017 yılına geldiğimizde her ne kadar bu ithalatın payı bir miktar düşmüş gibi görünse de yine enerji ithalatının toplam ithalatımız içinde çok önemli bir paya, yaklaşık yüzde 20’lik bir paya sahip olduğunu görmekteyiz. 2017 yılı toplam ithalat değerleri henüz açıklanmadı ama yaklaşık 230-235 milyar dolar civarında bir rakamla kapatacağımızı tahmin etmekteyiz. Yine 2017 yılı içinde toplam ithalat içinde enerji ithalatının payının da yaklaşık 38 milyar dolar civarında olacağını, yani toplamda ithalat içindeki enerjinin payının yüzde 20’ler seviyesinde olduğunu görmekteyiz. Bu rakamlar dış ticaret ve cari açığımız açısından çok büyük önem arz etmektedir.”

Mehmet Ceylan, Türkiye’nin enerjiye bağımlı bir ülke olmaktan kurtulması durumunda cari açığın kapanarak artıya geçeceğini söyledi.

– “2018 yılında yeşil bina ve yerleşme sertifika sistemini uygulamaya almayı planlıyoruz”

TÜİK verilerine göre, Türkiye’de son 10 yılda yapı ruhsatı verilen konut sayısının ortalama 550 bin civarında olduğunu belirten Ceylan, şunları kaydetti: “Bu çerçevede binalarda kullanılan enerjinin verimliliği ve çevreye verdiği zararlar ise bina tasarımında alınan önlemlere, inşa edilirken alınan malzemeye, uygulamanın doğru yapılmasına ve işletilmesine bağlı olarak değişmektedir. Dolayısıyla yapım sürecinde alınacak önlemlerle binaların enerji verimliliği artmakta ve binalarda kullanılan enerji tüketimi de azalmaktadır. Enerji performansı yüksek binalar inşa edilmesi bakanlığımızın hedefi olan enerji verimli, çevre dostu marka şehirlere ulaşılmasına önemli mihenk taşlarından birini oluşturmaktadır.”

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın enerji verimliliği konusunda çeşitli projeler geliştirdiğinden bahseden Ceylan, şu bilgileri verdi: “Binalarda konfor şartlarını bozmamak üzere enerji tasarrufu sağlamak, gereksiz enerji israfının önüne geçmek ve halkın bilinçlenmesini sağlayarak farkındalığı artırmak amacıyla binalarda enerji verimliliği konusunda etkin projeler yürütmekteyiz. Bunlardan bazıları; binaların enerji performanslarını ve karbondioksit emisyonlarını belirleyerek enerji kimlik belgesi uygulamasıdır. Bir diğer projemiz ise yeşil bina ve yerleşme sertifika sistemidir. Yenilenebilir enerji teknolojilerinin teşvik edilmesi, karbondioksit emisyonlarının azaltılması, enerji ve su verimliliği ile yenilenebilir enerji konularında farkındalığın ve kapasitesinin geliştirilmesi ve sürdürülebilir binaların inşaatının teşviki amacıyla geliştirilen sertifika sisteminde kriterlerin belirlendiği temel değerlendirme kılavuzu ülkemizin önde gelen üniversitelerinin katkıları ile hazırlanmış bulunmaktadır. Bu süreçler de hızlı bir şekilde tamamlanarak inşallah 2018 yılı içerisinde ülkemize özgü yeşil bina ve yerleşme sertifika sistemini uygulamaya almayı planlıyoruz.”

– “Çalışmalarla enerji tüketiminin azaldığı tespit edilmiş”

Binalarda enerji verimliliği ile ilgili yaptıkları çalışmalardan bir başkasının da “merkezi ısıtma sistemleri” ile ilgili olduğunu aktaran Ceylan, şunları aktardı: “Merkezi ısıtma sistemli binalarda ısı ölçüm ve kontrol ekipmanlarının kullanımının zorunlu hale getirilmesi için çalışmaktayız. Bu uygulamanın faydalarını ortaya çıkarabilmek adına bu sistemler doğru olarak kurulan ve işletilen yaklaşık 3 bin bağımsız bölüm ve binada yapılan inceleme sonucunda ısıtma enerjisinde yüzde 35 civarında azalma sağlandığı görülmektedir. Bu sistem için yapılan yatırımın üç kış sezonunda geri kazanıldığını görmekteyiz. Bu pilot çalışmada, binalarda bu sistem geliştirildiği takdirde metrekare başına 150 kilowatt saat enerji tüketiminden 100 kilowatt saat enerji tüketim değerlerine düşüldüğünü görüyoruz. Bu çalışma ile ortalama yıllık metrekare başına 35 kilogram karbon salım seviyesinden 22 kilogram salım seviyesine düşüldüğü tespit edilmiştir. Yani yarı yarıya karbon salım oranlarında da düşmeler görmekteyiz.”

İklimsel değişikliklere göre artık sadece ısıtma enerjisine cevap verecek şekilde yalıtım yapılmasının yeterli olmadığının altını çizen Ceylan, ısınma ihtiyacının yanında artık soğutma enerjisi ihtiyacının da değerlendirileceğini sözlerine ekledi.

Geçen ay vefat eden İstanbul Ticaret Odası Başkanı İbrahim Çağlar’ın hayatından kesitlerin anlatıldığı tanıtım filminin gösterildiği etkinlikte, Kosova Ekonomi ve Kalkınma Bakan Yardımcısı Xhavit Zariqi, Senegal Cumhuriyeti Elçi Müsteşarı Cheik Diallo, İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçıvan, İstanbul Dünya Ticaret Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Rasim Mazlum ile Enerji Verimliliği Derneği Başkan Vekili Adnan Ersoy Ulubaş da birer konuşma yaptı.

Bakan Yardımcısı Ceylan ve katılımcılar, konuşmaların ardından zirvenin açılış kurdelesini kesti. Zirve kapsamında açılan ve enerji alanında birçok firmanın katılım sağladığı fuar, 14 Ocak’a kadar açık kalacak.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Altınbaş Üniversitesi öğretim üyeleri sosyal sorumlulukla ilgili söyleşi gerçekleştirdi

Anadolu Ajansı
Yayın: 25.04.2024 04:48
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Altınbaş Üniversitesi, Çorbada Tuzun Olsun Derneği ile gerçekleştirdiği söyleşide sosyal sorumluluk konusunu masaya yatırdı.

Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, Altınbaş Üniversitesi İşletme Fakültesinin düzenlediği söyleşide, evsiz bireylere yardım elini uzatan Çorbada Tuzun Olsun Derneği gönüllüleri ve öğretim üyeleri bir araya geldi.

Açıklamada söyleşideki konuşmasına yer verilen Altınbaş Üniversitesi İşletme Fakültesi Bölüm Başkanı Öğretim Üyesi Dr. Ayşegül Bayraktaroğlu Güner, İşletme Fakültesi öğrencilerinin, Sosyal Sorumluluk ve Kariyer Planlama dersi kapsamında, gruplar halinde, derneğin günlük rutin faaliyetinde, yemeklerin paketlenmesi, taşınması ve dağıtılması sürecinde gönüllü olduklarını belirtti.​​​​​​​

Öğrencilerin, sistematik bir faaliyet dahilinde, dezavantajlı gruplarla iletişim kurarak sosyal fayda yaratılması ve gönüllülük ruhu hakkında deneyim kazandıklarını anlatan Güner, “Bu deneyimin, öğrencilere yaşam boyu benimseyecekleri ve uygulayacakları değer ve prensipleri kazandırdığına eminim. Umarım tüm öğrencilerimiz, yeni gönüllü faaliyetler başlatma için inisiyatif alacak, katılımcı olacak ve çevresine de bu etkiyi aktaracaktır.” ifadelerini kullandı.

Altınbaş Üniversitesi ​​​​​​​​​Uluslararası Ticaret ve Finansman Bölümü​​ Öğretim Üyesi Dr. Deniz Akgül, Çorbada Tuzun Olsun Derneği ile ortak gerçekleştirdikleri sosyal sorumluluk projesinde, öğrencileriyle birlikte 12'şer kişilik 3 grup halinde 3 akşam yemek dağıtımında aktif rol aldıklarına değindi.

Akgül, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Coşkulu katılımları, gönüllü olarak topluma hizmet etmenin ne kadar anlamlı olduğunu bir kez daha gösterdi. Her bir öğrenci, küçük bir katkının bile insanların hayatlarında fark yaratabileceğini deneyimledi. Ders kapsamında yapılan bu etkinlik, empati ve yardımlaşma duygularını da güçlendirdi. Öğrencilerimiz, birlikte çalışmanın ve bir amaç uğruna bir araya gelmenin getirdiği güçlü bağları hissetti. Bu deneyimin, onların gelecekte daha büyük toplumsal sorumluluklar almalarına ilham vermesini umuyorum.”

Çorbada Tuzun Olsun Derneği Başkanı Evren Tüfekçi de dernek olarak Taksim'de Gezi Parkı civarında yaşamlarını geçiren, ufak kazançlar elde ederek hayatta kalmaya çalışan evsiz bireylere destek olmaya çalıştıklarının altını çizdi.

– “6 bin 430 gönüllümüz var”

Gönüllülüğün sürdürülebilir olmasına dikkati çeken Tüfekçi, “Perşembe günleri tek kişiydim yanıma bir kişi arıyordum. Ama 7 yılda gönüllü ağımız arttı, 6 bin 430 gönüllümüz var. Sizin gibi üniversitelerin, akademisyen ve öğrencilerin desteği bizim için önemli. Gönüllülerimizin yüzde 85-90'ı üniversite öğrencilerinden oluşuyor. İnsanın böyle erken bir döneminde bu farkındalığa varması bireysel gelişimleri ve gelecek hayatları için önemli. Kariyerlerin açısından da önemli. Bu sürecin liselilere kadar inmesi gerekiyor.”açıklamasında bulundu.

Çorbada Tuzun Olsun Derneği gönüllüsü olarak çalışan Altınbaş Üniversitesi öğrencisi Qasim Ali ise dernekle yaptığı faaliyetlerin empati kurmasına yardımcı olduğunu aktararak, “Beni derinden etkileyen şey ise bu modern dünyada tüm ayrıcalıklar ve kolaylıklara rağmen, insanların hala temel yaşam ihtiyaçlarını karşılamak için mücadele etmeleriydi. Bu yüzden bu sosyal sorumluluk bilinci dersini ve Çorbada Tuzun Olsun deneyimini çok değerli buluyorum.” yorumunu yaptı.