Bölgenin Sesi Gazetesi

Yayın: 15.01.2018 20:54
Paylaş:
A+ A-

Cumhuriyet Halk Partisi gençlik kolları,”15 Ocak Hava Kirliliğiyle savaş haftası”nedeniyle bir açıklama yaptılar.

Karabük belediyesi eski binası önünde yapılan açıklamada,”Bugün burada “HAVA KİRLİLİĞİYLE SAVAŞ HAFTASI” kapsamında toplanmış bulunmaktayız…

Hava kirliliği canlıların yaşamını, insanların sağlığını olumsuz etkileyen fiziksel zararlara ve ekonomik kayıplara yol açan önemli bir çevre sağlığı sorunudur. Türkiye’de yılda yaklaşık 30.000 insan hava kirliliğine bağlı olarak hayatını kaybetmektedir. Bu da bir yılda trafik kazasından ölenlerin yaklaşık 6-7 katını oluşturmaktadır.

Şehrimize ait hava analiz raporlarına baktığımızda Kükürtdioksit (SO2) ve Partikül madde değerleri tüm istasyonlara izin verilen sınırın üzerinde olduğu görülmektedir. Şehrimizde trafiğe kayıtlı araç sayısı 66.000 in üzerindedir . Bu da hava kirliliğinin başlıca sebeplerindendir. Tüm bunlar tabii ki Karabük’teki hava kirliliğine etken konulardır ancak Karabük’ün hava kirliliğiyle ilgili Karabük’ü yıllardır yöneten yöneticiler daha temiz bir hava daha temiz bir çevre için Karabük’te ne gibi önlemler aldılar?

Dönüp baktığımızda Karabük’ü yönetenlerin basiretsizliğini görmekteyiz.

Karabük’ün etrafının dağlarla çevrili olması ve tek hava sirkülasyonunu sağlayan Yenice tarafı girişindeki Fatih mahallesi TOKİ konutlarının ve Cevizkent TOKİ binalarının yapılması ve bu sirkülasyonunu kesmesi, kent meydanında var olan ağaçların kesilip yok edilmesi ve kocaman bir beton yığını haline gelmesi Karabük’ün hem hava sıcaklığını etkilemiş hem de hava akımını kesmiştir.

Bu durum özellikle çarşı merkezinde kuru ve bunaltıcı bir hava ile iç içe olmamızı ve canlıların sağlığını ciddi anlamda tehdit etmektedir. Şehrimizde, en önemli ölüm nedenleri ve sağlık problemleri Akciğer kanseri, astım, KOAH ve zatüredir. Bu sağlık problemleriyle ilgili bir çok insanımız hayatını kaybetmiştir. Bunun en büyük nedeni ciğerlerimizin oksijen ile değil zehirle dolmasındandır.

ARTIK YETER!!! Yaşamak için temiz hava solumak istiyoruz. Kirli oyunlarınız yüzünden kirli hava istemiyoruz. Geleceğimize ve bizden sonraki gelecek nesillere temiz bir hava bırakmak istiyoruz. Bu nedenle tüm yetkilileri ve vatandaşlarımızı duyarlı olmaya davet ediyoruz. Siz değerli basın mensuplarına ve tüm katılanlara teşekkür ve şükranlarımızı sunuyoruz”ifadelerine yer verildi.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Altınbaş Üniversitesi öğretim üyeleri sosyal sorumlulukla ilgili söyleşi gerçekleştirdi

Anadolu Ajansı
Yayın: 25.04.2024 04:48
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Altınbaş Üniversitesi, Çorbada Tuzun Olsun Derneği ile gerçekleştirdiği söyleşide sosyal sorumluluk konusunu masaya yatırdı.

Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, Altınbaş Üniversitesi İşletme Fakültesinin düzenlediği söyleşide, evsiz bireylere yardım elini uzatan Çorbada Tuzun Olsun Derneği gönüllüleri ve öğretim üyeleri bir araya geldi.

Açıklamada söyleşideki konuşmasına yer verilen Altınbaş Üniversitesi İşletme Fakültesi Bölüm Başkanı Öğretim Üyesi Dr. Ayşegül Bayraktaroğlu Güner, İşletme Fakültesi öğrencilerinin, Sosyal Sorumluluk ve Kariyer Planlama dersi kapsamında, gruplar halinde, derneğin günlük rutin faaliyetinde, yemeklerin paketlenmesi, taşınması ve dağıtılması sürecinde gönüllü olduklarını belirtti.​​​​​​​

Öğrencilerin, sistematik bir faaliyet dahilinde, dezavantajlı gruplarla iletişim kurarak sosyal fayda yaratılması ve gönüllülük ruhu hakkında deneyim kazandıklarını anlatan Güner, “Bu deneyimin, öğrencilere yaşam boyu benimseyecekleri ve uygulayacakları değer ve prensipleri kazandırdığına eminim. Umarım tüm öğrencilerimiz, yeni gönüllü faaliyetler başlatma için inisiyatif alacak, katılımcı olacak ve çevresine de bu etkiyi aktaracaktır.” ifadelerini kullandı.

Altınbaş Üniversitesi ​​​​​​​​​Uluslararası Ticaret ve Finansman Bölümü​​ Öğretim Üyesi Dr. Deniz Akgül, Çorbada Tuzun Olsun Derneği ile ortak gerçekleştirdikleri sosyal sorumluluk projesinde, öğrencileriyle birlikte 12'şer kişilik 3 grup halinde 3 akşam yemek dağıtımında aktif rol aldıklarına değindi.

Akgül, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Coşkulu katılımları, gönüllü olarak topluma hizmet etmenin ne kadar anlamlı olduğunu bir kez daha gösterdi. Her bir öğrenci, küçük bir katkının bile insanların hayatlarında fark yaratabileceğini deneyimledi. Ders kapsamında yapılan bu etkinlik, empati ve yardımlaşma duygularını da güçlendirdi. Öğrencilerimiz, birlikte çalışmanın ve bir amaç uğruna bir araya gelmenin getirdiği güçlü bağları hissetti. Bu deneyimin, onların gelecekte daha büyük toplumsal sorumluluklar almalarına ilham vermesini umuyorum.”

Çorbada Tuzun Olsun Derneği Başkanı Evren Tüfekçi de dernek olarak Taksim'de Gezi Parkı civarında yaşamlarını geçiren, ufak kazançlar elde ederek hayatta kalmaya çalışan evsiz bireylere destek olmaya çalıştıklarının altını çizdi.

– “6 bin 430 gönüllümüz var”

Gönüllülüğün sürdürülebilir olmasına dikkati çeken Tüfekçi, “Perşembe günleri tek kişiydim yanıma bir kişi arıyordum. Ama 7 yılda gönüllü ağımız arttı, 6 bin 430 gönüllümüz var. Sizin gibi üniversitelerin, akademisyen ve öğrencilerin desteği bizim için önemli. Gönüllülerimizin yüzde 85-90'ı üniversite öğrencilerinden oluşuyor. İnsanın böyle erken bir döneminde bu farkındalığa varması bireysel gelişimleri ve gelecek hayatları için önemli. Kariyerlerin açısından da önemli. Bu sürecin liselilere kadar inmesi gerekiyor.”açıklamasında bulundu.

Çorbada Tuzun Olsun Derneği gönüllüsü olarak çalışan Altınbaş Üniversitesi öğrencisi Qasim Ali ise dernekle yaptığı faaliyetlerin empati kurmasına yardımcı olduğunu aktararak, “Beni derinden etkileyen şey ise bu modern dünyada tüm ayrıcalıklar ve kolaylıklara rağmen, insanların hala temel yaşam ihtiyaçlarını karşılamak için mücadele etmeleriydi. Bu yüzden bu sosyal sorumluluk bilinci dersini ve Çorbada Tuzun Olsun deneyimini çok değerli buluyorum.” yorumunu yaptı.