Bölgenin Sesi Gazetesi

Yayın: 01.12.2019 17:23
Paylaş:
A+ A-

Dr. Hüseyin Soykan;“Güçlü Bir Çelik Sanayiine Sahip Olmadan,Güçlü Bir Savunma Sanayiine Sahip Olamayız”

 Kardemir Genel Müdürü Dr. Hüseyin Soykan, Sabah Gazetesi tarafından  Lütfi Kırdar Kongre Merkezi‘nde bu yıl ikincisi düzenlenen ‘Türkiye 2023 Zirvesi‘ kapsamındaki Savunma Sanayii panelinde konuştu. Soykan “ Savunma ve Havacılık sektörleri, tüm dünyada sanayinin gelişimi için en önemli itici güç olmuştur. Sanayileşmeden kalkınmak, çok özel durumlar haricinde, pek olası da değil, sürdürülebilir de değildir. Sanayide kullanılan yegâne malzeme ise, demir ve çeliktir. Güçlü bir çelik sanayiniz yoksa güçlü bir savunma sanayine sahip olamazsınız”dedi.

Türkiye’nin 2023 vizyonu ve gelecek stratejilerinin tartışıldığı dünkü zirvenin Savunma Sanayii oturumuna Kardemir Genel Müdürü Dr. Hüseyin Soykan’ın yanısıra TUSAŞ Genel Müdürü Prof. Dr. Temel Kotil, Aselsan Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Prof. Dr. Haluk Görgün, BMC Kara Araçları Genel Müdürü Bülent Santırcıoğlu konuşmacı olarak katıldı.

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın açılış konuşması ile başlayan oturumda çeliğin savunma sanayiindeki yeri ve önemi konusunda bilgiler veren Kardemir Genel Müdürü Dr. Hüseyin Soykan dünyada geçtiğimiz yıl üretilen 1,8 milyar ton çeliğin yarısından fazlasını tek başına üreten Çin’de çelik için‘sanayinin pirinci’ denildiğini, ABD Başkanı Trump’ın, ticaret savaşlarında kullandığı ana argümanların başında çeliğin geldiğini, Avrupa Birliği’nin kökeninin, Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu’na dayandığını belirterek, güçlü bir çelik sanayiine sahip olmayan ülkelerin, savunma sanayiinde de zafiyetler yaşayacağına kaydetti. 1990’lı yılların sonunda ülkemizin teröre karşı operasyonları esnasında, çelik tedarik edilen birçok Batılı ülkenin Türkiye’ye ambargo uyguladığını hatırlatan Soykan, “aradan 20 yıl geçti, değişen bir şey yok. Bu sefer de Barış Pınarı harekâtımızı bahane ederek, yine askeri araçların ana bileşeni olan çelik malzemeleri göndermiyorlar”dedi.

Konuşmasında bu konuda yaşanan sorunların giderilmesi için önerilerini de sıralayan Soykan, öncelikle savunma sanayisinde kullanılan çeliklerin miktar, ebat, fiziksel şekil ve kalite olarak bir envanterinin çıkarılmasının gerektiğini ve sonrasında kısa, orta ve uzun vadeli projeksiyonların ortaya konularak, çelik sektörünün savunma sanayi ile tam entegrasyonunu sağlayacak, sektör temsilcilerini bir araya getirecek ve gerekli işlemleri kolaylaştıracak bir ara yüz otoritesinin tanımlanması gerektiğini dile getirdi.

Türkiye çelik sektörünün yılda 40 milyon tona yaklaşan üretimiyle, Dünyanın 8., Avrupa’da ise Almanya’dan sonra ise 2. büyük üreticisi olduğuna dikkat çeken Dr. Hüseyin Soykan, Kardemir’in savunma sanayiine yönelik çalışmaları hakkında da bilgiler verdi. Kardemir’in genç Cumhuriyetin henüz 14. yılında Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve kurucu lider kadronun vizyonuyla1930’ lu yılların sonunda faaliyete geçtiğini ve ‘fabrikalar kuran fabrika’ unvanıyla Türkiye’nin sanayi gelişiminin temel yapıtaşlarından birisi olduğunu dile getiren Soykan konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Cumhuriyetimizin 2. yüzyılına yaklaştığımız bir dönemde, yine büyük lider vizyonuyla Sayın Cumhurbaşkanı’mızın ortaya koyduğu 2023 hedeflerine entegre olan ve katkı veren bir Kardemir var. Bir yandan mali ve teknik sürdürebilirliği için gerekli çalışmalar yaparken, diğer yandan ülkemizin ve milletimizin bekası için başta savunma olmak üzere otomotiv, imalat gibi kritik sektörlere girdi tedarik ediyoruz. Tank palet ve namlu çeliklerinin, askeri kara araçlarında kullanılan bağlantı elemanları çeliklerinin, aşınmaya dayanıklı muhtelif aktarma elemanlarında kullanılan çeliklerin, gemi ve denizaltılarda kullanılan dar yassı çelikler ileprofil malzemelerin ve döküm parçaların, özellikledegünümüzde çok daha kıymetli hale gelen ülkemizin ve bölgenin tek demiryolu rayı ve demiryolu tekeri üreticisiyiz.Bütün bu çalışmalarda motivasyonumuzu artıran husus ise, tarihimizde gizli. Şirketimizin kuruluş yeri olarak Karabük’ün seçilmesinde en önemli nedenlerden biriside savunma refleksi. Bu refleksle fabrika, uçakların kolay kolay bombalayamayacağı, etrafı dağlarla çevrili bir konumda olan Karabük’te kurulmuştur”dedi. Soykan sözlerini “ Şunu net biliyoruz ki, ülkemiz güvende olmadan, ne sanayi olur, ne çelik sektörü olur, nede bizler huzur içinde oluruz” diyerek tamamladı.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

İstanbul’da tutuklanan PKK/KCK’nın sözde sorumlularından Saim Çakmak’ın ifadesine ulaşıldı

Yayın: 25.04.2024 13:34
Paylaş:
A+ A-

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve İstanbul Emniyet Müdürlüğünün operasyonuyla İstanbul’da yakalanan PKK/KCK’nın Almanya yapılanması sözde sorumlularından Saim Çakmak’ın savcılık ve sulh ceza hakimliğinde verdiği ifadesine ulaşıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, terör örgütü PKK/KCK’nın yurt dışı faaliyetlerinde aktif yer aldığı belirlenen, İstanbul’da gözaltına alınmasının ardından sevk edildiği adliyede dün tutuklanan Saim Çakmak’la ilgili yürütülen soruşturma sürüyor.

Çakmak, dün savcılıkça alınan ifadesinde, 30 yıldır Almanya’da yaşadığını, 2006’da çifte vatandaşlık alamaması nedeniyle Türk vatandaşlığını sona erdirip Alman vatandaşlığına geçtiğini söyledi.

Berlin’de inşaat şirketi olduğunu belirten Çakmak, Türkiye’ye birlikte geldiği eşinin 3-4 gün sonra döndüğünü, kendisinin diş tedavisi için kaldığı sırada yakalandığını iddia etti.

Terör örgütüyle irtibatlı olmadığını, 31 Mart’taki yerel seçimlerde de örgütsel faaliyette bulunmadığını öne süren Çakmak, yaklaşık 8 yıl önce Avrupa Kürt İşverenleri Birliğine üye olduğunu, iş amacıyla bir buçuk yıla yakın üyeliğini devam ettirdiğini anlattı.

Berlin’de toplanma ve basın açıklamasına ilişkin görüntüde kendisinin de yer aldığını aktaran Çakmak, “Hatırladığım kadarıyla bu toplanma yaklaşık 4 yıl önce Berlin’de olmuştu. Bu toplantıya ben tesadüfen olay yerinden geçerken merak ederek dahil oldum. Bu toplantının mahiyetini tam hatırlamıyorum ancak o dönem Almanya Başbakanı olan Merkel ile alakalı bir protesto olduğunu hatırlıyorum. Grupta PKK/YPG örgütüne ait bir kısım flama ve afişlerden bilgim yok. Bu toplantıda ne kadar durduğumu hatırlamıyorum. Arabam yasaklı yerde olduğu için fazla duramadığımı söylemek isterim.” ifadelerini kullandı.

Terörden arananlarla aynı görüntüde
Şüpheli Çakmak, terör örgütünden mavi kategoride arananlar listesindeki “silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan yakalamalı terör örgütü TKP/ML üyesi Seyit Ali Uğur ile sözde Berlin Halk Meclisi Örgütlenme Komisyonu Marzahn sorumlusu yakalamalı şüpheli Ali Beyaz’ın da yer aldığı toplantıya ilişkin görüntüde kendisinin de yer aldığını ancak toplantının yeri ve konusunu hatırlamadığını savundu.

İstanbul 5. Sulh Ceza hakimliğindeki ifadesinde ise şüpheli Çakmak, eski HDP’li Osman Baydemir ile o dönem milletvekili olması nedeniyle fotoğraf çektirdiğini belirterek, “Avrupa’ya bir keresinde Selahattin Demirtaş gelmişti. Onu da kalmış olduğu otele gidip ziyaret etmişliğim vardır ancak herhangi bir terör örgütü üyeliğim yoktur.” dedi.

Çakmak, ifadesinde terör örgütü PKK ile irtibatına ilişkin suçlamaları reddetti.

Hakimlik kararında, Çakmak’ın PKK/KCK ile iltisaklı Avrupa Kürt İşverenleri Birliğine üye olmasının, örgüte destek veren eylemlere katılmasının, terör örgütü üyeleri Seyit Ali Uğur ile Ali Beyaz’la çekilmiş fotoğraflarının bulunmasının tutuklamaya yeterli delil olduğu ifade edildi.