Bölgenin Sesi Gazetesi

Yayın: 04.02.2020 20:27
Paylaş:
A+ A-

Vali Fuat Gürel, kurum ziyaretleri kapsamında Karabük İl Özel İdaresi’ni ziyaret ederek Genel Sekreter Mehmet Uzun’dan 2019 yılında yapılan çalışmalarla hakkında bilgiler aldı.

Vali Yardımcısı Vekili ve Safranbolu Kaymakamı Dr. Fatih Ürkmezer, İl Genel Meclis Başkanı Hasan Yıldırım, İl Yazı İşleri Müdürü Şerafettin Kelleci ve İl Özel İdaresi Şube Müdürlerinin hazır bulunduğu toplantıda İl Özel İdaresi olarak başarılı bir sezonu geride bıraktıklarını ifade ederek sunumuna başlayan Genel Sekreter Mehmet Uzun;

“ Karabük İl Özel İdaresi olarak İl genelinde 277 köy, 593 ünite olmak üzere toplamda 870 yerleşim bölgesinde yıl boyunca personellerimiz ile birlikte yoğun bir çalışma sezonunu geride bıraktık. Bu yıl da geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi kurum olarak ilkleri gerçekleştirmeye çalıştık. Bu kapsamda da toplam maliyeti 5 milyon 740 bin TL olan 240 ton kapasitesi ile günlük 1,5 – 2 km asfalt yapma özelliğine sahip, ilimizin ve bölgemizin en büyük asfalt plentinin açılışını gerçekleştirdik. Sıcak asfalt çalışmasında kullanılmak üzere toplam maliyeti 2.1 milyon TL olan bir adet finişer ve iki adet silindiri de araç parkımıza kazandırdık. Asfalt çalışmasını müteahhit firma ile yapmış olsaydık, söylediğim rakamlardan iki kat daha fazla bir maliyet ortaya çıkacaktı; ama idaremize kazandırdığımız bu araç ve gereçlerle maliyeti yüzde 45 daha ucuza getirerek çok büyük ve karlı bir hizmeti İlimize kazandırmış olduk. Sıcak asfalt çalışmasına başlamadan önce kendimize 90 km’lik bir hedef koymuştuk. Sezon bittiğinde ise; Özel İdare ve KÖYDES kaynaklı 100 km asfalt çalışmasını tamamlayarak hedefimizi aşmanın gururunu yaşadık. Hedeflerimizi gerçekleştirirken; 20 adet kamyon, 1 adet finişer, 3 adet greyder, 2 adet toprak silindiri, 2 adet asfalt silindiri ve Yol ve Ulaşım Hizmetleri müdürlüğümüze bağlı 34 personelimizle birlikte İl genelinde hizmet verdik. Asfalt çalışmalarında kullanılan malzemeleri de kendi bünyemizde üretiyoruz. Yaklaşık 5 yıl önce kurumumuza kazandırdığımız iki adet konkasörümüz ile 2019 yılının Kasım ayı sonu itibari ile toplamda 259 bin 502 ton malzeme üretimi gerçekleştirdik. Sonuç olarak merkez ve ilçelerimizde gerçekleştirdiğimiz yol çalışmalarımızda hemen hemen tüm ihtiyaçlarımızı kendi içimizde çözecek güce sahip durumdayız.

Keltepe Kayak Merkezinde önemli çalışmalar gerçekleştirdik…

İlimize kazandırılan yeni turizm bölgesi Keltepe Kayak merkezine ulaşım konusunda da Vali Gürel’e bilgiler veren Genel Sekreter Uzun, “ Yaklaşık 4 yıl önce ihalesi yapılan Keltepe kayak merkezinde; Karabük İl Özel İdaresi olarak birçok alanda çalışma gerçekleştirdik. 2019 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanımız Sayın Murat Kurum’un sağlamış olduğu 3 milyon TL hibe ödenek ve İl Özel İdaremizin bütçesinden yapılan harcamalarla; Kahyalar köyü yol ayrımından Karaağaç Köyüne kadar olan 13 km’lik yolun 11,5 km’sini sıcak asfalt, 1300 metre ( 3140 metre küp) kısım taş duvar yapıldı. Karaağaç Köyünden alt günü birlik tesislerine kadar 4 km orman yolunu 12 metre genişliğinde açarak stabilize yol haline getirdik.  Bu sene içerisinde de asfaltlamasını gerçekleştireceğiz. Alt günü birlikte otopark ve çevre düzenlemesi yaptık. 800 metre 1 nolu ve 400 metre 2 nolu kayak pistlerini 50 metre genişliğinde açarak hazır hale getirdik. Alt günü birlik ile üst günü birlik arasında 3 km yolu açtık. 50 metre genişliğinde bin 200 metre uzunluğunda pistlerin düzenlemesi yaptık. 2020 yılı başında yapmış olduğumuz ihale ile Keltepe kayak merkezimizin yolu başta olmak üzere tüm köy yollarımızda yol çizgisi, korkuluk ve trafik işaret levhalarını da tamamlayacağız. Karabük İl Özel İdare olarak; Keltepe kayak merkezinde baby-lift sistemi kurulumu, kar motoru alımı (kurtarma aracı) ve römork, snow trak kiralama (kar ezme makinesi) araç, makine ve teçhizatların alımını ve kiralamasını sağladık.  Sezon boyunca da Keltepe kayak merkezinde 1 dozer, 1 greyder, 1 bekolader, 1 kar bıçaklı kamyon ve tuzlama ekibimiz hazır beklemektedir. Özel İdare olarak, Karabük’ümüzün turizmine büyük katkı sağlayacak olan Keltepe Kayak Merkezinde önemli çalışmalar gerçekleştirdik” dedi.

KÖYDES Projesi kapsamında 53 proje tamamlandı…

2019 yılı içerisinde Su ve Kanal Hizmetleri olarak gerçekleştirilen çalışmalar hakkında da Vali Gürel’e bilgiler veren Genel Sekreter Uzun; “ Su ve Kanal Hizmetleri Müdürlüğü olarak KÖYDES kapsamında bu yıl; Merkez ilçemizde 14, Eflani ilçemizde 20, Eskipazar ilçemizde 10, Ovacık ilçemizde 3, Safranbolu ilçemizde 3 ve son olarak Yenice ilçemizde 3 proje toplamda ise; 53 proje tamamlandı. Yapılan bu çalışmaların toplam maliyeti ise; 2 milyon 636 bin 391 TL’dir. Ayrıca İlimizin 277 köyünün 593 ünitesinde; hemen hemen 870’e yakın yerleşim bölgesinde içme suyu ve kanalizasyon hatlarında meydana gelen arızaların tamirat bakım onarım işlemleri de Su ve Kanal Hizmetleri Müdürlüğümüz personellerince yapıldı” diye konuştu.

Karabük İl Özel İdaresi olarak 2019 yılında yapılan ihalelerden de bahseden Genel Sekreterimiz Uzun; “İl Sağlık Müdürlüğü, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, İl Jandarma Komutanlığı, İl Emniyet Müdürlüğü, İl Kültür Turizm Müdürlüğü, İl Gençlik ve Spor Müdürlüğü gibi kurumlarında ihaleleri İl Özel İdaremizce yapılmaktadır. Doğrudan temin ve açık ihaleler olmak üzere bu yıl 692 ihale gerçekleştirdik. Çok şükür yaptığımız ihalelerden şuana kadar bir sıkıntı yaşamadık. Yüzümüzün akı ile bu ihalelerimizi yapıyoruz. Bu projeler için 38 milyon 355 bin 249 TL ödeme yapılmıştır. Ayrıca önceki yıllardan devam eden 19 projenin toplam maliyeti de 29 milyon 726 bin 88 TL’ dir. Ayrıca, 2005 yılından bu zamana KÖYDES projesi kapsamında programa alınan işlerin teknik kontrolleri de İl Özel İdaremiz personelleri tarafından yapılmaktadır. Bu doğrultuda da 2019 yılında 71 proje programa alınarak çalışmalar gerçekleştirildi” diye konuştu.

İl genelinde 48 idari, 48 teknik, 233 işçi olmak üzere toplamda 329 personel ile hizmet verdiklerini belirten Genel Sekreter Mehmet Uzun, desteklerini esirgemeyen Vali Fuat Gürel’e, Karabük Milletvekillerimize, İl Genel Meclis Başkanı Hasan Yıldırım ve İl Genel Meclis üyelerimize, mesai saati gözetmeksizin çalışan tüm Karabük Özel İdare personeline teşekkür etti.”

İl Özel İdaremiz ilimiz genelinde sorumluluk bölgesinde vatandaşlarımıza yol, altyapı, içme suyu gibi birçok alanda hizmet sağladığını ifade eden Vali Gürel, “Köylerimizde ve kırsal alanda yaşayan vatandaşlarımıza şehirlerimizde yer alan standartlarda hizmet sunmak için tüm birimlerimiz özverili bir şekilde çalışmaktadır. Bundan sonraki süreçte de İl Özel İdaremiz tüm personeli ve araç parkı ile ilimize ve köylerimize hizmet vermeye devam edecektir. Yapılan tüm bu çalışmalardan ötürü İl Özel İdare personelimize teşekkür ediyorum.”dedi.

 

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Slow Food hareketi iyi, temiz ve adil gıda için 38 yıldır mücadele veriyor

Anadolu Ajansı
Yayın: 29.03.2024 08:48
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – YETER ADA ŞEKO – Doğal kaynakları korumayı ve temiz gıda üretimini desteklemeyi hedefleyen küresel Slow Food (Yavaş Gıda) hareketinin başkanı Edward Mukiibi iklim krizi ve israfın, gıda konusunda en fazla karşılaştıkları iki büyük sorun olduğunu söyledi.

Dünyanın en büyük gıda hareketlerinden biri olarak kabul edilen Slow Food, “iyi, temiz ve adil gıda” sloganıyla dünya üzerinde 160 ülkede faaliyetler ve farkındalık kampanyaları düzenliyor.

Hareketin çalışmaları hakkında AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Mukiibi, Slow Food'un 1986'da İtalya'da doğduğunu ve 38 yıldır devam eden serüvenlerinde dünyanın her köşesinden çok sayıda insana ulaştıklarını kaydetti.

Su başta olmak üzere doğal kaynakların ve biyoçeşitliliğin korunması hedefini faaliyetlerinin merkezine aldıklarını belirten Mukiibi, daha iyi bir dünya için çalıştıklarını ve bunu da çevreye ve insana zararı olmayan gıdaların üretimini teşvik ederek, aynı zamanda sorumlu tüketim ve sorumlu üretim bilincini aşılamaya çalışarak gerçekleştirdiklerini ifade etti.

Slow Food ağı içerisinde çiftçilerden şeflere, öğrencilerden aktivistlere, devletlerden uluslararası organizasyonlara kadar gıda konusunda harekete geçmek isteyen milyonlarca kişiyle çok sayıda kurum ve kuruluşun yer aldığını bildiren Mukiibi, “Sadece maddi olarak destekleyen 100 binden fazla üyemiz var. Ama bu herkesin maddi olarak katkıda bulunmak zorunda olduğu anlamına gelmiyor. Aslında paranın satın alabileceğinden çok daha fazlasını yapan topluluklar var. Buna biyoçeşitliliği koruyan yerel toplulukları örnek gösterebiliriz.” dedi.

Edward Mukiibi, hareketin sadece gıda ürünlerini değil gıdanın getirdiği kültürü de korumaya çalıştığını, bu nedenle gıdanın nasıl tüketildiği, hangi tekniklerle pişirildiği ya da nasıl korunduğu üzerine de çalışmalar yürüttüklerini aktardı.

– Nuh'un Gemisi Projesi

Yok olma tehlikesi altında bulunan bitkisel ve hayvansal ürünleri çevrim içi katalogda bir araya getirdikleri “Nuh'un Gemisi” projesine değinen Mukiibi, “Bu katalogda yalnızca bilimsel veriler bulunmuyor. Kültürel, organoleptik, geleneksel bilgilerle ürünlerin hazırlanması sırasında kullanılan teknikler ve bölgeyle olan bağları da yer alıyor.” diye konuştu.

Proje kapsamında bugüne kadar dünyanın her yerinden 5 bin 300 ürünü korumaya çalıştıklarını dile getiren Mukiibi, şöyle devam etti:

“Bu projede büyük tufan yaşandığında türleri yok olmaktan kurtaran Nuh’un Gemisi'nden esinlendik. Aslında bugün de yine o büyük tufan genetik, kültürel ve geleneksel erozyonla burada. Günümüzde yerel ve geleneksel gıdalar gen aktarımı, gen korsanlığı gibi çeşitli problemle karşı karşıya. Slow Food hareketi ise gıda kültürümüzü korumaya çalışıyor.”

Proje dahilindeki türleri kendi coğrafyalarında korumaya çalıştıklarının altını çizen Mukiibi, iklim değişikliği sonucu artık beslemesi ekonomik olarak tercih edilmeyen, bu nedenle de popülasyonları giderek azalan hayvanları çeşitli teşvikler ve projelerle yeniden tercih edilebilir hale getirdiklerini, bitkiler konusunda ise özelikle yerel gruplar arasında tohum bankaları oluşturduklarını ve tohumların kullanılması için çeşitli ağlar geliştirdiklerini anlattı.

“Afrika’nın Bahçeleri” adlı bir diğer projelerinde, kıtada giderek yaygınlaşan endüstriyel gıda üretimine karşı bir alternatif oluşturmaya çalıştıklarından bahseden Mukiibi, şunları söyledi:

“Afrika’nın geleneksel gıda üretim yöntemlerini korumak istiyoruz. Bunu gerçekleştirmek için yerel toplulukları agroekolojik yöntemler çerçevesinde tarım yapmaya teşvik ediyor, konu üzerine eğitim programları düzenliyor, gruplar arasında koordinasyon kurarak bilgi aktarımı sağlıyoruz. Proje 2010 yılında Uganda, Kenya ve Tanzanya'daki birkaç bahçeyle başladı. Bugün Afrika kıtasının çeşitli yerlerinde 5 binin üzerinde bahçe oluşturulmuş durumda. Sosyal medyada her gün yeni bir katılımcının daha kendi bahçesini açtığını görüyoruz.”

– “Üretimde iklim değişikliği, tüketimde israf en büyük sorunlar”

Tüm projelerinde üretim süreçlerinde karşılaştıkları en büyük problemin iklim değişikliği olduğunu ifade eden Mukiibi, özelikle sıcak hava dalgaları, ani yağışlar sonucu yaşanan sel felaketleri gibi aşırı hava olaylarının gıda üretimini zorlaştırdığını vurguladı.

Mukiibi, “Tüm bu yaşananlar gıdaya erişimimizi, gıda güvenliğimizi ve bizim açımızdan yağmuru merkeze almış tarım sistemimizi etkileyecek. İklim kriziyle mücadelede geniş kapsamlı iklim değişikliği adaptasyon çalışmaları yürütüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Tüketim noktasında karşılaştıkları en büyük problemin ise gıda israfı olduğu bilgisini paylaşan Mukiibi, “Küresel gıda üretiminin neredeyse yarısı tabağımıza ulaşamadan israf ediliyor. Bununla birlikte enerji, kaynak, çiftçilerin o ürünleri üretirken harcadıkları zaman da israf edilmiş olunuyor yani gıda israfı tabağımızın çok ötesinde. Çünkü bir ürün yetiştirirken çok fazla su kullanıyorsunuz, topraktan çok fazla besin maddesi alıyorsunuz. Bunların hepsi israf ediliyor. Gıdaya yapabileceğiniz en büyük saygısızlık onu israf etmek. Ayrıca gıda israfı, doğaya da bir saygısızlık.” değerlendirmesini yaptı.

Özelikle gençlerin önlerine gelen tabağın hikayesini bilmediğine ve daha çok israf ettiğine dikkati çeken Mukiibi, Slow Food olarak bu farkındalığın kazandırılması için her yıl Nisan ayını “gıda israfı ile mücadele ayı” olarak belirlediklerini sözlerine ekledi.