Bölgenin Sesi Gazetesi

Yayın: 24.02.2020 19:54
Paylaş:
A+ A-

Türk Kızılay Karabük Şube Başkanı Özcan Büyükgenç’ in de katıldığı uğurlama programında gençlere kısa bir hitapta bulunan Büyükgenç ‘ Elazığ ve Malatya illerimizi etkileyen Deprem olur olmaz Türk Kızılay Karabük Şubesi olarak Genel Merkezimizle iş birliği içinde Karabük

genelinde AFAD’la iş birliği içinde çalışma başlattık. Elektrikli soba vb yaşam malzemeleri gönderdik. Hayırsever vatandaşlarımızın bağışladığı nakdi yardımları Elazığ depreminde mağdur olan vatandaşlarımızın ihtiyaçlarında kullanılmak üzere Genel merkezimize gönderdik. Bu günde buradan 15 gencimizi Elazığ’a gönderiyoruz. Oradaki gönüllülerimiz den görevi devralmanız için sizleri gönderiyoruz. Sizler iyiliksever insanlarsınız. Sağ salim gidip gelin. Selamlarımızı söyleyin. Türk Kızılay ailesi olarak vatandaşlarımızın yanındayız. Yolunuz, bahtınız açık olsun’ dedi.

Genç Kızılay İl Başkanı Ömer ÇÖLOVA ‘da genç gönüllü arkadaşlarımızla birlikte Elazığ’da depreme maruz kalmış vatandaşlarımıza yardımcı olmak için bu akşam yola çıkıyoruz. Elimizden geldiğince Katkıda bulunacağız inşallah. Ben bizlerden desteğini esirgemeyen Başta Şube Başkanımız Özcan Büyükgenç’e ve Şube yönetim kurulumuza ve gönüllü bir şekilde Elazığ’a gitmek için can atan tüm gönüllülerimize teşekkür ederim dedi.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Ekmeğini 39 yıldır değirmen taşı yaparak kazanıyor

Anadolu Ajansı
Yayın: 25.04.2024 12:12
Paylaş:
A+ A-

GİRESUN (AA) – GÜLTEKİN YETGİN – Giresun'da işlediği taşlarla değirmenlerin uzun yıllar çalışmasını sağlayan Bayram Karaman, çeşmelere de su akarı yapıyor.

Espiye ilçesinin Soğukpınar beldesinde yaşayan 59 yaşındaki Karaman, 20 yaşından itibaren değirmen tamiratında çalışmaya başladı. Karaman, zaman içerisinde kendini geliştirerek değirmen taşlarının üretimini de gerçekleştirdi.

Evinin önünde, taşların mısır tanelerini öğütmesi için gerekli ölçüleri hesaplayarak şekil veren Karaman, bölgede aranan değirmen taşı ustalarından biri oldu.

Karaman, 25 yıl önce de talep üzerine bir çeşmeye taştan su akarı yaptı. Su akarının beğenilmesi üzerine Karaman, yayla ve köylerdeki çeşmeler için de taş işlemeyi sürdürüyor.

Taşları işlediği aletlerin çabuk yıpranması üzerine evinin alt katında demirci ocağı kuran Karaman, aletleri de kendisi imal ediyor.

Bayram Karaman, AA muhabirine, çocukluğunda yaşlı bir ustanın, “Usta değirmende beklemez, değirmene gelen bekler” diyerek değirmen taşını söküp tamire başlamasıyla bu işe merak sardığını söyledi.

Zaman zaman değirmen tamiratı yapan babasının da kendisine katkısı olduğunu belirten Karaman, çocukluğunda oyuncak değirmenler yaptığını anlattı.

Karaman, beldede kendisinden başka usta kalmadığını ifade ederek, “Bir ustamız vardı o da yaşlandı, hasta oldu. İlçemizde, beldemizde meraklısını, 'Ben bu işi yaparım' diyen bir kişi de bulamıyorum. Bizden sonra ne olacak, teknoloji mi girecek işin içine bilmiyorum ama bu el emeği ile yapılıyor, el değmeden olmuyor.” dedi.

– “Bir mısır tanesi üç kademeden geçiyor”

Değirmen için uygun taşın önemini vurgulayan Karaman, şöyle devam etti:

“Değirmen her taştan da olmuyor. Eskiden taş çıktığı yerde işleniyordu ama şu anda araçlara koyup getiriyoruz, evin kapısında yapıp değirmen neredeyse yerine yerleştiriyoruz. Taşın altının da üstünün de aynı olması lazım, biri ayrı bölgeden, diğeri ayrı bölgeden olamaz. Taşın biri yumuşak, biri sert olamaz, aynı kayadan olacak. Bunun nedeni de mısırı öğütürken araya taş karışıyor.”

Bayram Karaman, evinin önünde taşların kesilmesi, oyulması, dışının tesviyesi gibi işlemleri gerçekleştirdiğini belirterek, “Asıl ustalık değirmende başlıyor. Orada taşı döndüreceksin, neresi temas ediyor, neresi etmiyor, mısırı neresi alıyor, neresi almıyor yani ince ustalık orada.” ifadelerini kullandı.

Mısır tanesinin değirmen taşının içine düştüğünde ilk olarak ikiye bölündüğünü dile getiren Karaman, “Buna halk arasında 'yarma' deriz, ikinci kademe de 'kırma' yani yarmanın incesi, üçüncü kademe de 'un' yani taşın çıkış bölgesi. Bir mısır tanesi üç kademeden geçiyor.” diye konuştu.

Karaman, dağ ve köy yollarındaki sular için taştan su akarı da yaptığını ifade ederek, “Yani suyun çıktığı yerden boru kullanmadan içilmesi için doğal taştan çeşme yapıyorum. Talep görüyor, çeşmenin başına gittiklerinde plastik boru yerine taş olması insanları mutlu ediyor.” dedi.

Taşı işlediği aletlerin uç kısımlarının yıprandığına işaret eden Karaman, şunları kaydetti:

“Taş yıpratınca alet iş göremez hale geliyor, 5 dakika çalışırsın elindeki malzemeyi tekrar tesviyeden geçirirsin, tekrar başlarsın. Eskiden deredeki değirmenlerin yanına seyyar körük kurarlardı, orada çalıştıkları aletleri döverlerdi, ağzını yaparlardı. Şu anda olduğumuz yerde yapıyoruz, değirmen yanında şarjlı aletlerle de yapılabiliyor.”