Bölgenin Sesi Gazetesi

Yayın: 19.06.2020 23:17
Paylaş:
A+ A-

Erenoğlu :” AK Parti Bölgeden En Fazla Oyu Almasına Rağmen İlçeye Gerekli Hizmet Vermedi.”

Saadet Partisi Eflani  İlçe  Başkanı  Ramazan  Erenoğlu  Göçün  önlenebilmesi için  İstihdamın şart  olduğunu  belirterek  şunları  söyledi. “

Eroğlu: “Sevgili Efllani’li hemşehrilerim Ülke olarak sıkıntılı bir süreç ten geçmekteyiz. Corona virüsü yeniden artış hızında vatandaşlar olarak yetkililerin koydukları kurallara uyarak yeniden en aza indirmek mümkündür. Bu bağlamda görev yapan kamu personelinin den Allah razı olsun. Eflani’mize Küçük sanayi sitesi ile ilgili gelişmeler yaşanmakta belediye başkanı İbrahim Ertuğrul beyin çalışmaları sonucunda Bakka dan iki buçuk milyon TL hibe desteği çıkarttırdı kendilerine teşekkür ederiz. Zaanatkar esnafı olarak kendilerinden  talebimiz  en uygun şekilde ihtiyaç sahiplerine verilmesidir  bizler her zaman olduğu gibi bugün de üretime ve istihdama katkı sağlayan projelere destek vermeye hazırız  . Ekonomik krizle boğuştuğumuz şu günlerde toplumun Alın teri ile oluşmuş hazineden toplumun ahlak ve maneviyatını dejenere eden tüyü bitmemiş yetimin hakkını sözün ona sanatçı adı altında beytülmaldan otuz milyon verilmesi toplumun vicdanını yaralamıştır. Eflani  de  toplumun refah seviyesini arttırmak için İstihdam  ve üretim ile ilgili radikal kararlar alınması gerekmektedir .AK parti bölgede en çok oyu Eflani den almasına rağmen  ne yazık ki bu bağlamda Türkiye’de olduğu gibi Eflani dede istihdama dönük hiç bir çalışma içerisinde olmamış tır .Halkımızın en temel hakkı olan adalet arama hakkını bile zorlaştırılmış tasarruf kapsamında elimizden alınmıştır itibardan  tasarruf etmeyen ak parti  yetkilileri adaletten tasarruf etmişlerdir . Eflani halkına yapılan hizmetten maliyet aranmaması gerekir doğal gaz nimetin den muhakkak istifade edilmelidir. Ülkede ve Eflanimiz de  tarımında ve hayvancılık ta AKP ile geldiğimiz son noktada kendi kendine yetemeyen bir ülkeyiz artık. Bunun bir çok nedeni var. En başta işin ehli ve liyakat sahibi olmayan idareciler   ve onların yanlış tercihleri ve yanlış politikaları. Yıllardan beridir en ufak bir piyasa dalgalanması da yerli ve milli üreticiye ithalat sopası ile korkutması fiyat yükselirse ucuz ithalat yaparım anlayışı dır ama hiç bir kimse  kalkıp ta Almanya da ki Hans ucuza hububat, süt ve et üretebiliyor da Eflani deki Hasan niye üretmiyor diye bir araştırma yapmadı, yaptılarsa da gerekli önlemler alınmadı İktidarın görevi Karkas et fiyatı yükselince fiyatını  belirlemek olmamalı,biz bu üreticinin maliyetini nasıl düşürebiliriz derdine düşülmelidir . Ne yazık ki bir kısım iş insanına tanınan garantili ihaleler vergi affı gibi tanınan haklar  üreticilere tanınmaktadır . Zenginin aldığı Pırlanta dan  almadığın  vergiyi üreticinin buğdayı dan alırsan, Yat’ın akaryakıtın dan  almadığın  vergiyi, üreticinin traktörün yakıtın dan alırsan çiftçiyi zarar etmeye mahkum bırakırsın bu na rağmen üreticilerimiz ellerinden geldiği kadar, güçlerinin yettiği kadarı ile tarım ve hayvancılığı yapmaya çalışmaktadırlar. Ama ülke genelinde üreticilerin çektiğini sıkıntıları biraz daha fazlasını Eflani’li çiftçilerimiz çekmektedir. Çünkü Karabük’ kalkınmaya öncelikli iller arasında değil bu nedenle üreticilerimizin ve sanayi ile uğraşan esnaflarımız destekler den ve hibeler den faydalanamıyor komşu illerin üreticileri faydalanıyor Aynı pazarda malını satmak zorunda kalan üretici ne kadar rekabet edebilir. Bu bağlamda çiftçi ve üreticiler mağdur   desteklemeler   il bazında değil ilçe bazında olması gerekir . Bizleri yöneten idareciler empati yaparak halkın sorunlarını gidermek için çalışma içerisine giderlerse minnettar oluruz yarınımız dünümüz den hayırlı ve bereketli olması dileğiyle hayırlı günler.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Çime alternatif bitkiler su verimliliğini artırırken yaban hayatına fayda sağlıyor

Anadolu Ajansı
Yayın: 25.04.2024 08:48
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – YETER ADA ŞEKO – İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Toprak İlmi ve Ekoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Doğanay Tolunay, çok fazla su tüketen çimlerin biyolojik çöl olarak adlandırıldığını, bunun yerine kullanılacak alternatif bitkilerin yaban hayatı için de faydalı olacağını söyledi.

Birleşmiş Milletler Sıfır Atık Danışma Kurulu Başkanı Emine Erdoğan'ın himayelerinde, Tarım ve Orman Bakanlığının koordinasyonunda 31 Ocak 2023'te başlatılan “Su Verimliliği Seferberliği” kapsamında “Değişen İklime Uyum Çerçevesinde Su Verimliliği Strateji Belgesi ve Eylem Planı (2023-2033)” genelge ile yürürlüğe girdi.

Bakanlığa bağlı Su Yönetimi Genel Müdürlüğünün, bu genelgeye dayanarak hazırladığı “Kurakçıl Peyzaj Uygulamaları Rehber Dokümanı” da bakanlığın internet sitesinde yayımlandı.

Kurakçıl peyzaj düzenleme kavramının her boyutuyla ele alındığı rehberde Türkiye’nin, küresel iklim değişikliği etkilerinin yoğun olarak hissedildiği Akdeniz iklim kuşağında yer aldığı ve bu nedenle peyzaj uygulamalarında en üst seviye su verimliliğinin elde edilmesi gerektiği kaydedildi.

Peyzaj uygulamalarında sulama suyunun verimli kullanılabilmesi için su tüketimi yüksek olan geniş çim yüzeyler yerine bölgenin iklim koşullarına uyumlu, su isteği az olan, kuraklığa dayanıklı doğal bitkilerin tercih edilmesi gerektiğinin altı çizilen rehberde 1 metrekarelik çim alanın günde yaklaşık 7-10 litre su tükettiği, bu alanı yaklaşık 20 gün sulamak için kullanılacak suyun, bir kayısı ağacının 1 yıllık su tüketimine denk geldiği bilgisi paylaşıldı.

Çalışmada peyzaj uygulamalarında kullanılan çim alanların tamamının kurakçıl peyzaja dönüştürülmesi ile yüzde 80'e varan su verimliliği sağlanabileceği belirtildi.

– Alternatif bitkiler

Rehberde, ihtiyaç duyulan su miktarının ve peyzaj tasarımında seçilen çim türünün, alanın özelliklerine uyup uymadığının önceden araştırılması gerektiği vurgulanırken çim yerine kullanılabilecek alternatifler de sunuldu.

Bunlardan biri olan kamışsı yumak adlı çim türü, en kuru şartlarda bile yeşil yapraklarını ve dokusunu korurken, az miktarda gübreye ihtiyaç duyuyor ve bu özelikleri dolayısıyla çim karışımlarında sıkça tercih ediliyor.

Yoğun çim tabakası oluşturabilen bir diğer alternatif çayır salkım otu, sık biçme ve yoğun kullanıma dayanıklılığıyla ön plana çıkarken, spor sahalarında, park ve bahçelerde kullanılabiliyor.

Bermuda çimi, sıcak ve nemli ya da sıcak ve yarı kurak bölgeler için önerilen bir tür olarak, koyun yumağı türü de kuraklığa ve hastalıklara dayanıklılığıyla alternatifler arasında yer aldı.

Uygun alanlarda çim yerine kullanılabilecek diğer bitkiler arasında ise damkoruğu, acı damkoruğu, Japonya ipeği, kara yosun, fare kulağı, ak üçgül, Japon süpürgesi, Cezayir menekşesi, yıldız halısı ve lavanta gösterildi.

– “Ege ve Akdeniz'de çimler ortalamanın üzerinde su tüketiyor”

Prof. Dr. Doğanay Tolunay peyzaj malzemesi olarak kullanılan çimin neden olduğu su tüketimiyle ilgili AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Çimin estetik kaygılar sebebiyle çok fazla tercih edildiğini öte yandan bu bitkinin kullanımının su tüketimi başta olmak üzere birçok problemi de beraberinde getirdiğini kaydeden Tolunay, “Mayıs sonu haziran başı itibarıyla, eylül, ekim aylarına kadar neredeyse her gün çimlerin sulanması gerekiyor.” dedi.

Tolunay, Ege ve Akdeniz bölgelerinde sulamanın daha erken aylarda başlaması gerektiğini, bu bölgelerde 1 metrekare çimin günlük su tüketiminin, ortalamanın üzerinde, 15 litreye kadar çıkabildiğini aktardı.

İklim koşulları nedeniyle nemli kuzey ülkelerinde çimlerin su ihtiyaçlarının bu yoğunlukta olmadığı bilgisini paylaşan Tolunay, “Türkiye’nin büyük bir çoğunluğunda özelikle yaz ayları kurak olduğu için çim kullanımının, su tüketimini artıran bir faktör olduğunu söyleyebiliriz.” ifadelerini kullandı.

Su tüketimin yanı sıra çimlerin sürekli biçilmesi ve gübrelenmesi gerektiğini, bunun da ciddi bir maliyeti olduğunu bildiren Tolunay, çim yerine her bölgenin kendi iklim koşullarına uygun alternatif bitkilere yönelmesi tavsiyesinde bulundu.

– “Ada çayı, kekik gibi bitkiler peyzaj olarak kullanılabilir”

Türkiye’nin bitki türü çeşitliliği açısından zengin bir ülke olduğunu dile getiren Tolunay şunları söyledi:

“Çimin yerini alabilecek alternatifler genellikle çok yıllık bitkilerdir. Otsu ya da odunsu olabilir. Bölgeden bölgeye değişiklik gösterirler. Herkesin bildiği ayrık otu bunlara örnek olabilir. Bu ot çok hızlı yayılabilir, su görmediğinde sararsa da azıcık bir suyla hemen kendini toparlayabilir. Örneğin Ege ve Akdeniz’de damkoruğu kullanılabilir. Bunlar yapraklarında suyu biriktirir ve Türkiye’de de doğal olarak mevcutturlar. Suyu depoladıkları için uzun süre susuzluğa dayanabilirler. Bunun dışında çeşitli uygun çalılar olabilir. Ladenler olabilir, yabani güller olabilir. Yine Ege, Akdeniz’de ada çayı, kekik gibi bitkiler de peyzaj olarak kullanılabilir.”

Çim yerine İç Anadolu'da sıklıkla görülen bodur alıç ağaçlarının da kullanılabileceğinden bahseden Tolunay, “Bunların aynı zamanda meyveleri vardır ve bu meyveler de kuşlar, arılar için, yaban hayatı açısından iyidir. Çimler çiçek açmaz, çimlerin olduğu yerlerde kelebekleri, arıları, böcekleri pek fazla göremeyiz. O yüzden bilimsel olarak da biyolojik çöl olarak adlandırılırlar.” diye konuştu.

Tolunay, sadece bitki türlerini değiştirmekle değil, yağmur suyu hasadı, malçlama gibi uygulamalarla da su verimliliğinin en üst düzeye çıkarabileceği değerlendirmesini paylaştı.