Okan Küçük Yorumluyor 6 Mart 2023

Okan Küçük Yorumluyor 6 Mart 2023

Yayın: 06.03.2023 10:49
Paylaş:
A+ A-

6’lı Masa Yalan Oldu !

Millet ittifakı – 6’lı masa da ilginç gelişmeler yaşandı. Gerçi daha önceden masanın ayaklarından  – paydaşlarından Genel Başkan Davutoğlu ve Genel Başkan Babacan tuhaf sözlerle gündem olmuşlardı

BİRİ, CUMHURBAŞKANI  BENİM DEDİĞİMİ YAPACAK, GİBİSİNDEN AÇIKLAMALAR YAPMIŞTI DA, CUMHURBAŞKANI DEĞİL BEYEFENDİ ÖZEL KALEM ARIYOR SANKİ YORUMLARI YAPILMIŞTI. DİĞERİ, TÜRKLÜK VE ANAYASADAN KALDIRMAVARİ BİR KONUYLA GÜNDEME GELMİŞ ve tepki almıştı.

Masa dağılır mı diye konuşuluyordu bu tarz açıklamalardan sonra. O konular kapandı -unutuldu derken bombayı İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener patlattı. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun  adaylığına hayır diyerek ve sonradan geri kalan 5’liye  içinde zehir zemberek ifadeler bulunan bir açıklamayla masadan kalktı.

Karabük’te Neden Birlik Olmaz ?

Karabük’te ortak akıl denildiğinde, ekip çalışması denildiğinde, ortak hareket etme kültürü denildiğinde, akla gelebilecek ve bu yönüyle Karabük’teki bazı “burnu büyüklere’’ , ‘’ben yaptım olduculara’’ örnek olabilecek önde gelen kişiler var mıdır ?

KENDİNE DEĞİL KARABÜK’E KATACAK OLAN, KENDİ İÇİN DEĞİL DEĞİL KARABÜK İÇİN ÜSTÜN PERFORMANS GÖSTEREBİLECEK,

KENDİ İŞLERİNİ DEĞİL KARABÜK’ÜN İŞLERİNİ BİTİREBİLECEK, KİŞİLER VAR MIDIR ?

Birbirinin arkasından attırmayacak, birinin a dediğine, öbürü b demeyecek, Karabük’ün önemli ve öncelikli konularında ortak bir noktada bulaşabilecek kişiler var mıdır ?

Yoksa herkesin keyfi gıcır, kafaları rahat mı ?   Ortak akıl, birlik beraberlik falan birilerini bozuyor mu ?  Şimdilik bu kadar yeterli olsun bakalım…

Tarih Mi Yazılacak, Tarih Mi Olunacak Ve Şen’leniyor  mu CB Adaylığı ?

Meral Akşener , masadan kalkışıyla birlikte hızını da alamamış olacak ki, CHP’nin Belediye Başkanları olan MANSUR YAVAŞ VE EKREM İMAMOĞLU’NA CUMHURBAŞKANI ADAYIMIZ OLUN ÇAĞRISI YAPTI. ‘ YA TARİH YAZACAĞIZ, YA TARİH OLACAĞIZ.’ Dedi.

Sonuç ne mi oldu ?  Yavaş ve İmamoğlu ‘Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu’nun emrindeyiz.’ dediler.

Sonra mı ?  Genel Başkan Akşener Cumhurbaşkanı Adaylığı konusunda KADROLU TV YORUMCUSU HUKUKÇU Ersan Şen’i arayarak İYİ Parti Genel Merkezi’ne davet etti.

Ersan Şen: “Meral Akşener biraz önce aradı, “Hocam adaylık konusunda ciddi misiniz?” dedi. “Ciddiyim” deyince “Kapımız açık, buyurun görüşelim” dedi.” diye kadrolu konuk Şen, kadrolu konuk olduğu bir tv kanalından kendi ağzıyla açıkladı. Açıklarken de oldukça şen’di.

Gelinen durumda Ersan Şen ile Cumhurbaşkanlığı adaylığını görüşecek olan Genel Başkan Akşener, Tarih mi yazar, yoksa tarih mi olur dersiniz ?

Not: Benim tahminim ‘Ben Başbakan olacağım.’ diyen Genel Başkan Akşener, her ne kadar Ersan Şen ile görüşecek olsa da, bizzat KENDİSİ Cumhurbaşkanı adayı olacaktır…Bakın bunu da tarih,  şen’li ya da şen’siz bir şekilde yazar…

Karabük’te Ev – Konut Sorunu…

Şimdi Karabük’te bu konut sorunu var mı? Var. Çözüm noktasında ister Belediye ister özel kurum ve kuruluşlar konut yapımı için projeler oluşturmalı/geliştirmeliler mi? Evet. TOKİ’nin Soğuksu ve devamında İstasyondaki kentsel dönüşümleri zaten kaldı. Bu saatten sonra da  uzunca bir süre kalmaya devam eder.

Ama Karabük’te konut sorunu var.  Kardemir, belki 10 yıl kadar önce Yenişehir Pazar Pazarı’nın olduğu alan ve o üst cadde boyunca  toplu konutlar yapamayı düşünüyordu. 3+1, 4+1 konutlar yapılacaktı. Öncelikle Kardemir işçisine sonra da  Karabüklülere arz edilecekti o konutlar. Olsaydı iyiydi ama olmamasının daha evla olacağını düşünenler, oldurtmamıştı.

Gelinen süreçte  1. Derece deprem yönetmeliğine tamamen uygun olarak o bölgeye Kardemir konut yapabilir mi, bu konuyu tekrar düşünür mü acaba ?

Yazarın önceki yazıları için, BURAYI TIKLAYINIZ

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Slow Food hareketi iyi, temiz ve adil gıda için 38 yıldır mücadele veriyor

Anadolu Ajansı
Yayın: 29.03.2024 08:48
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – YETER ADA ŞEKO – Doğal kaynakları korumayı ve temiz gıda üretimini desteklemeyi hedefleyen küresel Slow Food (Yavaş Gıda) hareketinin başkanı Edward Mukiibi iklim krizi ve israfın, gıda konusunda en fazla karşılaştıkları iki büyük sorun olduğunu söyledi.

Dünyanın en büyük gıda hareketlerinden biri olarak kabul edilen Slow Food, “iyi, temiz ve adil gıda” sloganıyla dünya üzerinde 160 ülkede faaliyetler ve farkındalık kampanyaları düzenliyor.

Hareketin çalışmaları hakkında AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Mukiibi, Slow Food'un 1986'da İtalya'da doğduğunu ve 38 yıldır devam eden serüvenlerinde dünyanın her köşesinden çok sayıda insana ulaştıklarını kaydetti.

Su başta olmak üzere doğal kaynakların ve biyoçeşitliliğin korunması hedefini faaliyetlerinin merkezine aldıklarını belirten Mukiibi, daha iyi bir dünya için çalıştıklarını ve bunu da çevreye ve insana zararı olmayan gıdaların üretimini teşvik ederek, aynı zamanda sorumlu tüketim ve sorumlu üretim bilincini aşılamaya çalışarak gerçekleştirdiklerini ifade etti.

Slow Food ağı içerisinde çiftçilerden şeflere, öğrencilerden aktivistlere, devletlerden uluslararası organizasyonlara kadar gıda konusunda harekete geçmek isteyen milyonlarca kişiyle çok sayıda kurum ve kuruluşun yer aldığını bildiren Mukiibi, “Sadece maddi olarak destekleyen 100 binden fazla üyemiz var. Ama bu herkesin maddi olarak katkıda bulunmak zorunda olduğu anlamına gelmiyor. Aslında paranın satın alabileceğinden çok daha fazlasını yapan topluluklar var. Buna biyoçeşitliliği koruyan yerel toplulukları örnek gösterebiliriz.” dedi.

Edward Mukiibi, hareketin sadece gıda ürünlerini değil gıdanın getirdiği kültürü de korumaya çalıştığını, bu nedenle gıdanın nasıl tüketildiği, hangi tekniklerle pişirildiği ya da nasıl korunduğu üzerine de çalışmalar yürüttüklerini aktardı.

– Nuh'un Gemisi Projesi

Yok olma tehlikesi altında bulunan bitkisel ve hayvansal ürünleri çevrim içi katalogda bir araya getirdikleri “Nuh'un Gemisi” projesine değinen Mukiibi, “Bu katalogda yalnızca bilimsel veriler bulunmuyor. Kültürel, organoleptik, geleneksel bilgilerle ürünlerin hazırlanması sırasında kullanılan teknikler ve bölgeyle olan bağları da yer alıyor.” diye konuştu.

Proje kapsamında bugüne kadar dünyanın her yerinden 5 bin 300 ürünü korumaya çalıştıklarını dile getiren Mukiibi, şöyle devam etti:

“Bu projede büyük tufan yaşandığında türleri yok olmaktan kurtaran Nuh’un Gemisi'nden esinlendik. Aslında bugün de yine o büyük tufan genetik, kültürel ve geleneksel erozyonla burada. Günümüzde yerel ve geleneksel gıdalar gen aktarımı, gen korsanlığı gibi çeşitli problemle karşı karşıya. Slow Food hareketi ise gıda kültürümüzü korumaya çalışıyor.”

Proje dahilindeki türleri kendi coğrafyalarında korumaya çalıştıklarının altını çizen Mukiibi, iklim değişikliği sonucu artık beslemesi ekonomik olarak tercih edilmeyen, bu nedenle de popülasyonları giderek azalan hayvanları çeşitli teşvikler ve projelerle yeniden tercih edilebilir hale getirdiklerini, bitkiler konusunda ise özelikle yerel gruplar arasında tohum bankaları oluşturduklarını ve tohumların kullanılması için çeşitli ağlar geliştirdiklerini anlattı.

“Afrika’nın Bahçeleri” adlı bir diğer projelerinde, kıtada giderek yaygınlaşan endüstriyel gıda üretimine karşı bir alternatif oluşturmaya çalıştıklarından bahseden Mukiibi, şunları söyledi:

“Afrika’nın geleneksel gıda üretim yöntemlerini korumak istiyoruz. Bunu gerçekleştirmek için yerel toplulukları agroekolojik yöntemler çerçevesinde tarım yapmaya teşvik ediyor, konu üzerine eğitim programları düzenliyor, gruplar arasında koordinasyon kurarak bilgi aktarımı sağlıyoruz. Proje 2010 yılında Uganda, Kenya ve Tanzanya'daki birkaç bahçeyle başladı. Bugün Afrika kıtasının çeşitli yerlerinde 5 binin üzerinde bahçe oluşturulmuş durumda. Sosyal medyada her gün yeni bir katılımcının daha kendi bahçesini açtığını görüyoruz.”

– “Üretimde iklim değişikliği, tüketimde israf en büyük sorunlar”

Tüm projelerinde üretim süreçlerinde karşılaştıkları en büyük problemin iklim değişikliği olduğunu ifade eden Mukiibi, özelikle sıcak hava dalgaları, ani yağışlar sonucu yaşanan sel felaketleri gibi aşırı hava olaylarının gıda üretimini zorlaştırdığını vurguladı.

Mukiibi, “Tüm bu yaşananlar gıdaya erişimimizi, gıda güvenliğimizi ve bizim açımızdan yağmuru merkeze almış tarım sistemimizi etkileyecek. İklim kriziyle mücadelede geniş kapsamlı iklim değişikliği adaptasyon çalışmaları yürütüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Tüketim noktasında karşılaştıkları en büyük problemin ise gıda israfı olduğu bilgisini paylaşan Mukiibi, “Küresel gıda üretiminin neredeyse yarısı tabağımıza ulaşamadan israf ediliyor. Bununla birlikte enerji, kaynak, çiftçilerin o ürünleri üretirken harcadıkları zaman da israf edilmiş olunuyor yani gıda israfı tabağımızın çok ötesinde. Çünkü bir ürün yetiştirirken çok fazla su kullanıyorsunuz, topraktan çok fazla besin maddesi alıyorsunuz. Bunların hepsi israf ediliyor. Gıdaya yapabileceğiniz en büyük saygısızlık onu israf etmek. Ayrıca gıda israfı, doğaya da bir saygısızlık.” değerlendirmesini yaptı.

Özelikle gençlerin önlerine gelen tabağın hikayesini bilmediğine ve daha çok israf ettiğine dikkati çeken Mukiibi, Slow Food olarak bu farkındalığın kazandırılması için her yıl Nisan ayını “gıda israfı ile mücadele ayı” olarak belirlediklerini sözlerine ekledi.