ADD 14. Olağan kongresine Genel Başkan Bozkurt da katıldı

ADD 14. Olağan kongresine Genel Başkan Bozkurt da katıldı

Yayın: 23.01.2023 14:05
Paylaş:
A+ A-

 Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Karabük Şubesi 14. Olağan genel kurul toplantısı hafta sonu yapıldı.

Divan başkanlığını Zeki Karadayı’nın yaptığı genel kurulda önceki başkanlardan Avukat İsmet Kuzyaka ile mevcut başkan Davut Çayır başkanlık için yarıştı. Kuzyaka’nın 34 oyuna karşılık 102 oy alan Çayır yeni döneme de adını yazdırdı.

Toplam 206 üyesi bulunan Karabük ADD’nin 14. Kongresine Genel Başkan Mustafa Hüsnü Bozkurt da katıldı.

Kongrede konuşan ADD Genel Başkanı Bozkurt, yaklaşan seçimleri işaret ederek, ülkenin geleceği için hükümet değişikliğinin gerekliliğini anlattı.  Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı, laik, demokratik bir hukuk devletinden yana olan bir sivil toplum örgütü olduklarını vurgulayan Genel Başkan Bozkurt, “Bizim varlık gayemiz de esas itibariyle bu. 20 yıldır iş başında olan AKP iktidarının ülkeyi getirdiği nokta ortada. Mutlak surette değişim istiyoruz. Değişim için elimizden geleni yapacağız” dedi.

Yapılan seçimler sonunda Davut Çayır başkanlığındaki ADD Karabük Şube yönetimine Yaşar Koç, Emine Doğanlar, Türkan Öner, Selma Soydemir, Orkun Eğribaş ve Simge Kavcı, Denetim Kuruluna Cemal Yüksel, Mehmet Selim Demirel ve Fatma Taşçı, Disiplin Kuruluna Ayla Durak, Dilek Bozkurt ve Sezai Yalçın seçildi.

Karabük ADD’yi genel merkez kongresinde İbrahim Kökkaya, Av. Yaşar Koç ve Mehmet Şıhanlıoğlu temsil edecek.

Kongre sonrası konuşan Karabük ADD Başkanı Çayır, “Derneğimize yakışır bir genel kurul sonrasında, bana ve ekibime gösterdiğiniz teveccüh için teşekkür ederim. Aldığımız sorumluluğun farkındayız. Tarafımıza yöneltilen beğeni ve eleştirileri de dikkate alarak, derneğimizi daha ileri götürmeye çalışacağız. Herkesin kıymetli fikirlerine ihtiyacımız var. Biz büyük bir aileyiz, beraber çok şey başaracağımıza inanıyorum. Derneğimizin tüm üyelerine teşekkür ederim. İyi dilekleriniz içinse ayrıca şükranlarımı sunarım.

Öte yandan, aynı zamanda Adatepe Mahallesi Muhtarı da olan Karabük ADD Başkanı Çayır’ı mahalle muhtarları da yalnız bırakmadı. Kongreye katılan Merkez Mahalle Muhtarları Derneği Başkanı Mehmet Özen   “Adatepe Mahallesi muhtarımız abim Davut Çayır ‘ın yeniden Atatürkçü Düşünce Derneği Karabük Şube Başkanı olmasından büyük mutluluk duyduk. Kendisine görevinde üstün başarılar dileriz” ifadelerine yer verdi.

ADD Karabük Şubesi’nin 14. Olağan genel kurul toplantısına Genel Başkan Mustafa Hüsnü Bozkurt’un yanı Genel Sayman Emin Semih Özkök, CHP Karabük İl Başkanı Vedat Yaşar, İYİ Parti İl Başkanı Recep Yılmaz,  Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Ahmet Turgut Kurtoğlu, Safranbolu ADD Şube Başkanı İsmet Zühtü Saraçoğlu, CHP Milletvekili aday adayları Bayram Karadağ, Erdoğan Dinçel, İsmail Yılmaz, İYİ Parti Milletvekili aday adayı Yalçın Kılınç ve ADD üyeleri katıldı.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Başvurularımız hiç dikkate alınmıyor!

Yayın: 24.04.2024 14:32
Paylaş:
A+ A-

Karabük Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası (SMMMO) Başkanı Atakan İrken, “130 bin Mali Müşavirin işlerini daha sağlıklı bir şekilde yapabilmesi için haklı ve insani taleplerimiz ivedilikle hayata geçirilmeli” dedi.

Oda binasında meslektaşlarıyla bir araya gelen ve yaşadıkları mesleki sorunları bir kez daha gündeme getiren Başkan İrken, Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilileri ile yaptıkları hem yazılı hem sözlü başvuruların dikkate alınmadığını hatırlatıp “Meslektaşlarımızın masa başında ölmesi mi gerekli!” diye isyan etti.

Karabük SMMMO Başkanı İrken toplantıda şunları söyledi;

“Devletlerin vergi gelirlerini toplamak ve hükümetlerin çeşitli alanlarda geleceğe yönelik planlamalar yapmak için bazı verilere ihtiyaçlarının olduğu açıktır. Ancak, bu veriler toplanırken, istenilecek verilerin mümkün olduğunca tek elden alınması, gereksiz bilgi toplamanın önüne geçilmesi ve veri toplama için kullanılan yöntemlerin de sağlıklı çalışması büyük önem arz etmektedir.

Bugün Mali Müşavirlerin sırtındaki yük artık dayanılmaz bir boyutlara ulaşmıştır. Meslek mensupları aracılığıyla alınan beyan ve bildirimlerin sayısı her geçen gün artmakta, bu beyan ve bildirimlerin içerikleri kolaylaşacağına zorlaşmaktadır.

GERİLİM DOLU KOŞUŞTURMA VAR

Sürekli beyanname, bildirge, bildirim, form, rapor, tutanak, mali tablo hazırlamak, kontrol etmek ve her birini belli sürelerde göndermekle mükellef bırakılan meslek mensuplarının her ay yaşadıkları bu gerilimli koşuşturma, insanın fiziksel sınırlarını zorlayacak dereceye gelmiştir. Buna birde sürekli değişen mevzuatı ve iş dünyasının bizlerden beklentilerini eklediğimiz zaman ortaya çıkan tablo hiçte iç açıcı değildir.

Meslek mensupları adeta 8. gün ve 25. saati yaşamaktadırlar.

GELİR İDARESİNİN GÖNÜLLÜ MEMURU OLDUK

Mali müşavirler olarak artık işlerimizi yapamaz duruma geldik, Adeta Gelir

idaresinin gönüllü memurları olduk. Sürekli artan ve giderek karmaşıklaşan iş

yükü ile karşı karşıya kaldık. İdare tarafından sürekli üzerimize yüklenen angaryaların esiri olduk.

Gelişmiş ülkelerde iş verimini artırmak için haftalık çalışma günlerinin dört güne indirilmesi tartışılırken biz Mali Müşavirler olarak neredeyse 7/24 ofislerimize hapsediliyoruz.

Görünürde mükellef veya işverenlerden istenilmekle beraber, iktisadi ve sosyal hayata ilişkin ihtiyaç duyulan hemen her veri Mali Müşavirler aracılığıyla toplanılır hale gelmiştir.

Bu durum meslek mensuplarının zaten çok ağır bir iş yükü altında ezilmelerine sebebiyet vermekte iken bir de beyan ve bildirimleri almak için kullanılan sistemlerin sağlık çalışmaması ve yoğunluk dönemlerinde tıkanması, zamanla yarışan meslektaşlarımızın streslerini katbekat artırmaktadır.

Meslektaşlarımız, rutin dönemlerde dahi beyan ve bildirimleri sağlıklı bir şekilde hazırlayamaz hale gelmiştir.

BU KADAR AĞIR İŞ YÜKÜ OLMAZ

3568 sayılı Meslek Yasamızın 1. Maddesinde Kanun’un amacı, “işletmelerde faaliyetlerin ve işlemlerin sağlıklı ve güvenilir bir şekilde işleyişini sağlamak, faaliyet sonuçlarını ilgili mevzuat çerçevesinde denetlemeye, değerlendirmeye tabi tutarak gerçek durumu ilgililerin ve resmî mercilerin istifadesine tarafsız bir şekilde sunmak ve yüksek meslekî standartları gerçekleştirmek, …” şeklinde tanımlanmıştır.

Ancak, bu kadar ağır iş yükü altında çalışmak zorunda bırakılan meslek mensupları bir işletmeninin faaliyetlerini ve işlemlerini sağlıklı bir yürütmesi mümkün müdür?

NİSAN’DA 18 ÇALIŞMA GÜNÜ VAR

Sadece Nisan ayında GİB tarafından ilan edilen vergi takviminde toplam elli altı beyan ve bildirimin verileceği açıkça görülmektedir. Bu beyan ve bildirimlerin yanında bir de en son 20 yıl önce uygulanan ve genel tebliği ile sirküleri henüz iki üç ay önce yayımlanan, hala uygulamada birçok tereddüttü barındıran enflasyon düzeltme işlemlerine ilişkin yapılacak çalışmaları da aynı takvimde tamamlanmak zorunda bırakılmasını adil ve uygulanabilir bulmuyoruz!

Resmi, idari ve hafta sonu tatilleri Ramazan Bayramı ile birleşince toplam on iki günlük tatil nedeniyle Nisan ayında çalışma günü olarak sadece on sekiz gün kalmaktadır. Bu kadar kısa süreye bu kadar beyan ve bildirimin sağlıklı bir şekilde verilmesine imkân yoktur.

MASA BAŞINDA ÖLMEMİZ Mİ GEREKİYOR

Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkililerine yaptığımız hem yazılı hem sözlü başvurularımızı dikkate alması için meslektaşlarımızın masa başında ölmesi mi gerekli!

Mali Müşavirlerin iş yükünü hafifletecek çözüm önerilerini Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkililerine hem yazılı hem de sözlü olarak birçok kez aktardık.

Yaptığımız her görüşmede, Mali Müşavirlerin ağır iş yükü altında ezildiği, omuzlarındaki yükün artık dayanılmaz bir seviyeye geldiğini, meslektaşlarımızın beden ve ruh sağlıklarının bu yükü kaldırmadığı sıklıkla ifade edilmiştir.

ALT YAPI MODERNİZASYONU ŞART

Önerilerimize yıllardır sessiz kalınması sebebiyle büyüyen bu sorunların ortadan kaldırılması için beyan ve bildirimlerin sadeleştirilmesi, bilgi sistemleri alt yapılarının modernizasyonu şarttır.

Ölçüsüz bir iş yükü ve adil olmayan ücret tarifesi, mali müşavirlerin iş ve yaşam dengesini olumsuz etkiliyor ve insani yaşam hakkını ellerinden alıyor.

BIÇAK KEMİĞE DAYANDI

Sorunlarımıza ivedi olarak çözüm üretilmesi için haykıran 130 bin meslek mensubunun çığlıklarına duyarsız kalınmamalıdır. Artık mevcut işlerimizi yapamaz hale geldik, bıçak kemiğe dayandı!

İnsani şartlarda yaşamak biz mali müşavirlerin de anayasal hakkıdır.

BİR İNFİAL HALİ MEVCUT

Hazine ve Maliye Bakanlığından her ay beyan sürelerinin uzatılmasını değil, günümüzde yapay zekâ teknolojisinin kullanıldığı bir çağda, elektronik uygulamalar aracılığıyla toplanan verilerin etkin bir şekilde sınıflandırılmasını ve yasal olarak veri talep eden kurumlarla, örneğin TUİK, Merkez Bankası ve Kamu İhale Kurumu gibi tüm kamu kurumlarıyla paylaşılmasını talep ediyoruz.

Aynı verilere dayalı olarak yapılan tekrarlı beyan ve bildirim yüklerinin hafifletilmesini istiyoruz.

Ayrıca, vergi beyan dönem ve sürelerinin, resmî tatil günleri dikkate alınarak düzenlenmesini talep ediyoruz.

Şu an meslek camiasında bir infial hali mevcuttur.

Meslektaşlarımız gece gündüz demeden rutin işlerinin yanında ay sonuna kadar kurumlar vergisi beyannamelerini yetiştirmek için uğraşmaktadırlar.

NEREDEYSE CİNNET GEÇİRECEĞİZ

Bayram tatili nedeniyle çalışmaların sekteye uğraması, mükelleflerden bilgi ve belgenin toplanamaması sebebiyle kurumlar vergi beyannamelerinin süresinde sağlıklı bir şekilde hazırlanabilmesi mümkün değildir.

Kurumlar vergisi beyannameleri bile süresinde hazırlanıp beyan edilemeyecek durumda iken bir de bundan 17 gün sonra geçici vergi döneminde enflasyon düzeltmesi işlemlerinin yapılmasının ve beyanname ekine bilançonun eklenmesinin istenmesi, biz mali müşavirlerin adeta cinnet geçirmesine sebebiyet vermektedir.

2024 yılı geçiş dönemi olması ve ikincil mevzuatın oldukça geç yayımlanması ve aşırı yoğunluk nedeniyle 2024 yılında geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltme işlemlerinin yapılmaması için dayanakları ile birlikte Hazine ve Maliye Bakanlığı ve gelir idaresi başkanlığına yaptığımız müracaatımızın hayata geçirilmesini talep ediyoruz.

2023 yılına ilişkin Kurumlar Vergisi Beyannamelerinin ve elektronik defter beratlarının yüklenmelerinin Nisan ayındaki resmî tatil sürelerinin uzun olması nedeniyle zamanında yapılması mümkün değildir.

ZAMAN YETMİYOR, SÜRE UZATILMALIDIR

Bu nedenle kurumlar vergisi beyannameleri ile e-defter beratlarının yükleme sürelerinin ve geçici vergi beyan süresinin uzatılması talebimizin yerine getirilmesi gerekir.

Ayrıca deprem bölgesinde devam eden mücbir sebep halinin bölgede yaşanan olağanüstü koşullar dikkate alınarak yıl sonuna kadar uzatılması ve bölgedeki mükellefler için enflasyon düzeltmesinin vergi etkisi olmaksızın uygulanması talebimizin yerine getirilmesi gerekmektedir.

Bizler, devletimiz için her türlü fedakarlığı yapan tıpkı pandemi döneminde olduğu gibi ekonominin çarklarının dönmesi için sağlımızı tehlikeye atarak üzerimize düşen görevleri yüksek sorumluluk bilinci ile yerine getiren bir meslek grubuyuz.

Devlet bizim devletimizdir. Tabi ki kriz dönemlerinde herkesin elini taşın altına koyması ve var gücü ile çalışması gereklidir. Ancak, hiçbir kamu gücünün de bir meslek grubuna bu kadar yüklenmeye, insanların psikolojilerini bozmaya hakkı yoktur.

SESİMİZE KULAK VERİN

Buradan idarecilerimize sesleniyorum. sesimizi duyun, çığlığımıza kulak verin.

Bizlerde insanız, ve herkesin olduğu gibi bizimde dinlenmeye, ailesiyle vakit geçirmeye, sosyal yaşama katılmaya hakkı var.

Gelir idaresinin bir türlü randımanlı çalışmayan sistemleriyle mi uğraşalım, sıkıştırılmış takvim içinde insan üstü bir çaba ile yetiştirmeye çalıştığımız beyanname ve bildirimleri göndermekle mi uğraşalım.

Artık bu iş yapılamaz noktadadır, biz meslek mensuplarının ,stajyerlerimizin, çalışma arkadaşlarımızın sabrı, takati , yaşama sevinci tükenmiştir.

130 bin Mali Müşavirin işlerini daha sağlıklı bir şekilde yapabilmesi için haklı ve insani taleplerimizin ivedilikle hayata geçirilmesini bekliyoruz.”