Ahmet Nur: “15 Temmuz Bir Dönüm Noktasıdır”

Ahmet Nur: “15 Temmuz Bir Dönüm Noktasıdır”

Yayın: 13.07.2018 23:59
Paylaş:
A+ A-

Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Karabük Şube Başkanı Ahmet Nur, 15 Temmuz Darbe girişiminin 2 yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklamada, “Milletimiz 15 Temmuz gecesi canı pahasına darbeye karşı koymuş ve Türkiye’de bir daha darbe yapılamayacağını bütün dünyaya ilan etmiştir” dedi.

15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümü nedeniyle açıklamada bulunan MÜSİAD Karabük Şube Başkanı Ahmet Nur, 15 Temmuz’un Türkiye Cumhuriyeti’nin en kanlı saldırılarından biri olarak, ülke tarihine kara leke olarak geçtiğini kaydetti.

Nur, “15 Temmuz, yakın tarihimizin en önemli dönüm noktalarından birisidir. 15 Temmuz gecesi milletimiz, hiçbir bahanenin ardına gizlenmeden, yaşlı, genç, kadın, erkek demeden darbecilerin karşısına çıkmış ve canı pahasına vatanını müdafaa etmiştir. Türkiye, 15 Temmuz 2016 Cuma gecesi önce karanlığı, sonra da ortaya konan büyük inanç ve kararlılık ile de aydınlığı yaşamıştır. O gün sıradan bir gün olmaktan çıkarak, her türlü vesayetin ve işgalin reddedildiği, milli iradenin kazandığı bir gün haline dönüşmüştür. O gece milletimiz tankın, topun, uçağın, helikopterin, tüfeğin karşısına sadece ve sadece imanıyla, inancıyla, yüreğiyle dikilmiştir. İradesini vesayet altına almak istenen silahlı darbe girişimini bozguna uğratan milletimiz, günlerce sokakları meydanları boş bırakmayarak istiklaline ve istikbaline sahip çıkmış, meydanların darbecilere teslim edilmeyeceğini ortaya koymuştur” dedi.

Nur, MÜSİAD olarak her zaman milli iradeden tarafa olduklarını vurgulayarak, “Dünyanın en yaygın ve etkin STK’sı olan MÜSİAD, her zaman ve her koşulda milli iradeden yana olmuş, onu zedeleyecek her girişimin karşısında durmuştur. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından da tavrını net bir şekilde ortaya koyan MÜSİAD, hiç vakit kaybetmeden milletin ve devletin yanında yer aldığını açıklayarak, Türk milleti’nin dik duruşunu, tüm dünyaya anlatmaya girişmiştir. MÜSİAD Konya olarak da, adeta bir ‘2. Kurtuluş Savaşı’ olan 15 Temmuz gecesinde bütün üyelerimizle birlikte milletimizin safında, meydanlardaydık. Bundan sonraki süreçte de, o karanlık gecenin milletimizce ve gelecek nesillerce unutulmaması amacıyla, her yıl dönümün de hatırlamaya ve hatırlatmaya devam edeceğiz, 15 Temmuz’u unutmayacağız ve unutturmayacağız. Bu vesileyle milletimiz var olduğu sürece minnetle anılacak olan 15 Temmuz şehitlerimize Allah’tan Rahmet diliyor, gazilerimize bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Allah bu millete bir daha böyle karanlık geceler göstermesin” diye konuştu.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

“Gölgeyim Ben” Karabük’te okuyucusuyla buluşuyor

Yayın: 29.03.2024 16:54
Paylaş:
A+ A-

The Poet House tarafından yayımlanan mini kitapta Tuğba Turan’ın “Gölgeyim Ben” adlı hikayeleri İsmail Sertaç Yılmaz tarafından çizilen illüstrasyonlarla bir araya getirildi.

Karabük’te polisiye ve gerilim türünde kitap yazan Tuğba Turan, güçlü kalemiyle yeni bir başarıya imza attı. Karabük’ün yetenekli yazarı Tuğba Turan, bu kez okuyucusunu dört hikayede buluşturuyor. Hikayelerinde, kadınların erkeklerin gölgesinde kalmaktan çıkıp, kendi güçlerini keşfetmelerine vurgu yapıyor. Karakterinin gölge üzerinden güçlenmesi, aslında kadınların toplumda ikinci planda tutulduğu, bastırıldığı ve görmezden gelindiği gerçeğini simgeliyor. Ancak bu hikayeler, kadınların içlerindeki gücü keşfetmeleri ve erkek egemen topluma karşı mücadele vermeleri üzerinden umut ve ilham veriyor. Gölgelerden güç alan anti-kahramanın, kadınların kendilerini güçlü ve değerli hissetmelerine yönelik bir metafor olması da bu mesajın önemli bir parçasını taşıyor. Bu hikayeler, kadınların kendi ayakları üzerinde durmalarını, seslerini duyurmalarını ve adalet arayışlarında korkusuzca ilerlemelerini konu alıyor. Bu sayede, kadınların erkeklerin gölgesinde kalmayı reddederek kendi ışıklarını yakmaları ve hayallerine doğru ilerlemeleri teşvik ediliyor.

Bu kitap aynı zamanda sakin kitap ‘slow book’ projesi, hızlı tüketilen kitaplara karşı bir başkaldırı niteliği de taşıyor. Hikayelerinde gücünü gölgeden alan anti-kahramanın yaratıcısı Turan, kitabında şu ifadelerde bulunuyor: “Ben yoklukla güçlendim. Hiçlikten doğdum. Bir kadının içine düşerken zevk veren, düştükten sonra istenmeyen bir bebek gibi, boşluğu doldurdum. Ben oldum” sözleriyle karakterinin iç dünyasını anlatarak, kadınların sessizliklerine ses katmayı hedefliyor.

“Gölgeyim Ben”, kadınların güçlenme sürecini ve adalet arayışını ele alan etkileyici hikayelerle dolu bir kitap olarak okuyucularla buluşacak. Bu kitap ile Yazar Tuğba Turan’ın Karabük ve Türkiye genelinde edebiyata ve sanata farklı bir bakış açısı getireceğinin mesajı veriliyor. (Esra Oğuzkağan Özkan)