Karabük,kaybettiği yılları planlı çalışmalar yaparak gidermek zorunda olan bir kent.
Bunun için kentin ilgili kurum ve kuruluşları birlikte hareket ederek,verimli çalışmaları destekleyen tutum ve davranışlar sergilemek zorunda olduğunu bilincinde artık.
Her kurum,Karabük’ün gelişmesi ,büyümesi ile ilgili konularda düşünmek ve icraat yapmak durumunda…
Bu gelişmiş bir çok ilde Türkiye’de uygulanan bir sistem.
Eskiden Karabük’te bu konu ile ilgili işlevi olmayan görüntüye dayalı tabelalar vardı. Bunların,konuya ilişkin ortaya koydukları bir görüş ve düşünceleri yoktu.
İçleri boştu.
Belli önemli günlerde ortaya çıkar,yazılı olarak ceviz kabuğunu doldurmayacak kadar boş olan görüşlerini kamuoyu ile paylaşır,sonra kabuğuna çekilerek,acayip,anlaşılmaz,tuhaf bir çekingenlik örneği gösterirdi.
Bu davranış,Karabük’te siyasetten,ekonomiye görüş çeşitliliğini ortaya koyma ve geliştirme açısından canlılığı yok etti.
Karabük’ün kendini aşmasını ve tanımasını engelledi.
Kısırdöngüler bir türlü aşılamadı.
Böyle bir süreçte Karabük’ün atıl durumda bulunan dinamik unsurları sanki kendi güçlerini yeni keşfetmiş gibi geniş kitlelerle düşüncelerini paylaşama ihtiyacı duymaya başladı.
Bu çok güzel ve önemli bir gelişme…
Artık Karabük’te demir-çelik sektörü dışında da başka yaşama olanaklarının varlığının tespiti ve bu tespitten yola çıkarak düşünce üretimine geçiş,kent adına önemli atılımların yapılabileceğinin anlaşılması azımsanacak,küçümsenecek bir durum gibi değil, gerçekten.
Karabük kalkınmasında sivil inisiyatif gruplarının ve örgütlerinin geçmişte pasif kalması,işlevsel fonksiyonlarını yerine kadar getirmemesi, çaba ve yetkinliklerde yetersiz kalması, teşkilatlandırmanın ve yönlendirmenin yine bürokratik güç unsurlarından yapılmasına yol açtı.
Bu durum,2015 yılın bitirmeye hazırlandığımız bu süreçte de fazla değişime uğramadı.
Kent bir türlü daha önceki yazılarımda da sürekli olarak belirttiğim gibi birlikten gücünü alan kalkınma stratejisi belirlemede başarılı olamadı.
Bürokratik mekanizma kurduğu ve oluşturduğu yapı ile kentin kaderinin belirlenmesinde yine öncü görevini devam ettirmekte…
Her hususu devletten beklemeye alışmış bir kentte böyle bir manzaranın ortaya çıkmasını doğal karşılamak gerekir.
Karabük,kendini yeniden tanımlama süreci noktasında düğmeye basmak durumundadır.
Bu noktadaki gelişmeleri desteklemek gerekir.
Bunu yaparken herhangi bir kıskançlık duygusuna kapılmamak gerekir.
Kentlilik bilinci,tartışmaların hızlanması ve proje üretimlerinin çoğalması sonrasında daha da artacak,yeni güzellikler ve ilginç düşünceler ortaya çıkacaktır.
BAKKA bu açıdan aktif bir durumda olmalıdır.
Bürokratik,katı ve kuralcı anlayıştan uzak , her verimli düşünce desteklenmelidir.
Ön ayak olmalıdır.
Yaptıklarını ve yapacakları kitlelerle paylaşmalı,görüş alışverişine önem vermeli ve halka dönük olmalıdır.
Kastçı bir anlayışa sahip olmamalıdır.
Ancak o zaman amacına ulaşabilir ve Karabük’e yarar sağlayabilir…