Altın Safran Belgesel Film Festivaline Büyük İlgi Gösterildi

Altın Safran Belgesel Film Festivaline Büyük İlgi Gösterildi

Yayın: 08.10.2015 11:09
Paylaş:
A+ A-

Bu yıl 16’ncı kez düzenlenen Türkiye’nin ilk ve en uzun soluklu belgesel film festivali Uluslararası Altın Safran Belgesel Film Festivali 9 Ekim Cuma günü başladı.

Safranbolu’da düzenlenen festivalde, Türkiye’de ve dünyada belgesel film alanında başarılı olmuş yönetmenler de ağırlandı. 11 Ekim tarihine kadar süren 16. Uluslararası Altın Safran Belgesel Film Festivali’nde paneller, söyleşiler, resitaller ve sergiler gibi birçok etkinlik yer alırken, yarışmaya katılan 55 belgesel film arasından dereceye girenler de açıklandı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı; Sinema Genel Müdürlüğü, Başbakanlık Tanıtma Fonu Türk Dünyası Belediyeler Birliği ve TÜRKSOY’un da destek verdiği Safranbolu Belediyesi tarafından organize edilen festivalin ana teması olan “Kültürel Miras ve Korumacılık” vurgusuna teşvik için her yıl seçilen “en iyi restore edilen ev” ödül töreni de gerçekleştirildi. Belgesel Film yarışmasında profesyonel ve amatör eserler arasından dereceye girenlerin ödüllerinin yanı sıra Suha Arın Özel Ödülü, TÜRKSOY Özel Ödülü ve Türk Dünyası Özel Ödülü de verildi. Ayrıca hayatını belgesele adayanlar teması ile usta bir yönetmene de ‘Yaşam Boyu Onur Ödülü’ takdim edildi.

Festival Komitesi Başkanı ve Safranbolu Belediye Başkanı Dr.Necdet Aksoy, Uluslararası Altın Safran Belgesel Film Festivali’nin, Safranbolu için bir gurur kaynağı olduğunu kaydederek, “UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Safranbolu’nun güzelliklerini herkesin yaşamasını istiyoruz. Festivalimizde kültürel etkinlikler ağırlıktadır. Festivalimize katılanlar, ayrıca Safranbolu’nun geçmişte, tarih içinde nasıl yaşadığını görme imkanına da kavuştular. Çünkü her anlamda muhafaza edilen kentimiz insanlığın ortak mirası olarak bugüne kadar bozulmadan ulaşmıştır” dedi.

Aksoy, Safranbolu’nun; tarihi, kültürü, mimarisi, lokumu, safran bitkisi ve dokusu ile birlikte; 2000 yılından bu yana da Altın Safran Belgesel Film Yarışması ile anıldığını da belirtti.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

“Gölgeyim Ben” Karabük’te okuyucusuyla buluşuyor

Yayın: 29.03.2024 16:54
Paylaş:
A+ A-

The Poet House tarafından yayımlanan mini kitapta Tuğba Turan’ın “Gölgeyim Ben” adlı hikayeleri İsmail Sertaç Yılmaz tarafından çizilen illüstrasyonlarla bir araya getirildi.

Karabük’te polisiye ve gerilim türünde kitap yazan Tuğba Turan, güçlü kalemiyle yeni bir başarıya imza attı. Karabük’ün yetenekli yazarı Tuğba Turan, bu kez okuyucusunu dört hikayede buluşturuyor. Hikayelerinde, kadınların erkeklerin gölgesinde kalmaktan çıkıp, kendi güçlerini keşfetmelerine vurgu yapıyor. Karakterinin gölge üzerinden güçlenmesi, aslında kadınların toplumda ikinci planda tutulduğu, bastırıldığı ve görmezden gelindiği gerçeğini simgeliyor. Ancak bu hikayeler, kadınların içlerindeki gücü keşfetmeleri ve erkek egemen topluma karşı mücadele vermeleri üzerinden umut ve ilham veriyor. Gölgelerden güç alan anti-kahramanın, kadınların kendilerini güçlü ve değerli hissetmelerine yönelik bir metafor olması da bu mesajın önemli bir parçasını taşıyor. Bu hikayeler, kadınların kendi ayakları üzerinde durmalarını, seslerini duyurmalarını ve adalet arayışlarında korkusuzca ilerlemelerini konu alıyor. Bu sayede, kadınların erkeklerin gölgesinde kalmayı reddederek kendi ışıklarını yakmaları ve hayallerine doğru ilerlemeleri teşvik ediliyor.

Bu kitap aynı zamanda sakin kitap ‘slow book’ projesi, hızlı tüketilen kitaplara karşı bir başkaldırı niteliği de taşıyor. Hikayelerinde gücünü gölgeden alan anti-kahramanın yaratıcısı Turan, kitabında şu ifadelerde bulunuyor: “Ben yoklukla güçlendim. Hiçlikten doğdum. Bir kadının içine düşerken zevk veren, düştükten sonra istenmeyen bir bebek gibi, boşluğu doldurdum. Ben oldum” sözleriyle karakterinin iç dünyasını anlatarak, kadınların sessizliklerine ses katmayı hedefliyor.

“Gölgeyim Ben”, kadınların güçlenme sürecini ve adalet arayışını ele alan etkileyici hikayelerle dolu bir kitap olarak okuyucularla buluşacak. Bu kitap ile Yazar Tuğba Turan’ın Karabük ve Türkiye genelinde edebiyata ve sanata farklı bir bakış açısı getireceğinin mesajı veriliyor. (Esra Oğuzkağan Özkan)