Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi, hipotermi (vücut soğutma) cihazı ve beyin fonksiyonların takip ederek gerektiğinde müdahale edilmesine imkan sağlayan Amplitüd EEG cihazını bünyesine kazandırdı.
Anne karnında ya da doğum esnasında oksijensiz kalan bebeklerin ölmelerini ya da felç olmalarını engellemekte kullanılan ve tüm dünyada faydası ispat edilen sağlayan Amplitüd EEG cihazı Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesine kazandırılarak hastalara hizmet verilmesi sağlandı. Yenidoğan Yoğun Bakım Sorumlu Hekimi Dr. Öğretim Üyesi Sadrettin Ekmen, hastaneye kazandırılan cihaz hakkında, “Anne karnında veya doğum sırasında, çeşitli nedenlerle oksijensiz kalan bebeklerde, başta beyin olmak üzere birçok organda hasar oluşabilmektedir. Oksijen eksikliği yaşayan bu bebeklerin birçoğu yaşama devam edememekte, yaşayabilenlerin ise büyük bir kısmında zihinsel ve bedensel kalıcı hasarlar meydana gelmektedir. Hipotermi ile tedavi sürecinde oksijensiz kalan bebeklerin tüm vücudu bu özel cihazla 33.5 dereceye kadar soğutulmakta, beynin oksijen düzeyi ve elektrik aktiviteleri yenidoğan ekibi tarafından aEEG ile yakından takip edilmektedir. Tüm vücut soğutma işlemi ile öncelikli hedef beyin olmak üzere tüm vücut metabolizma hızının ve enerji kullanımının azaltılması, beynin su toplamasının engellenmesi ve sinir hücresi ölümünün en aza indirgenmesidir. Hipoksik zedelenmeden hemen sonra vücut ısısındaki her 1C’lik düşüş beyin metabolizmasında yüzde 6-10’luk bir azalmaya neden olur. Sonuçta beyin ısısındaki 2-3C‘lik azalmanın enerji tüketimini azalttığı ve histolojik olarak nöron kaybını azalttığı gösterilmiştir. Hipotermi tedavisinin etkinliği beyin hasarının şiddetine ve hastanın genetik özelliklerine göre değişmekle beraber tedavinin başarısı tedavinin başlama zamanı ile de yakından ilgilidir. Tedaviye ne kadar erken başlanırsa etkinlik o derece artmaktadır. Özellikle ilk 6 saat içinde başlanan tedavilerin sonucu çok daha başarılı olmaktadır. Soğutma işlemine ortalama 72 saat devam edilmektedir” İfadelerini kullandı.

Hipotermi uygulamasına 1950’li yıllarda başlanıldığını kaydeden Ekmen, son teknoloji hipotermi cihazının yoğun bakım ünitesine kazandırılması ile hastanenin hem Karabük hem de çevre illere hizmet verebilecek bir konuma geldiğini belirterek, “Cihaz eksikliğinden kaynaklanan sevklerin de önüne geçilmiştir ve gerekli durumlarda tedaviye biran önce başlanmaktadır. Bunun yanında beyin hasarı oluşma riski bulunan oksijensiz kalan yeni doğanların ve Terapötik Hipotermi uygulanan yenidoğanların beyin faaliyetlerini yakından takip etmeye yarayan aEEG cihazı da yenidoğan yoğun bakım ünitesine temin edilmiştir. Son zamanlarda, yoğun bakımda kalp hızı, kan basıncı, oksijen satürasyonu takip etmek kadar ensefalopati veya nöbet şüphesi olan preterm ve term yeni doğanlarda beyin işlevini izlemede aEEG kullanmanın da önemli olduğu ortaya konulmuştur. Cihaz mevcut problarının bebeğe yerleştirilmesi suretiyle beyin elektiriksel aktivitesini ölçen bir cihazdır. Mevcut kanıtlar, aEEG’in serebral arka plan aktivitesini izlemek, nöbetleri teşhis ve tedavi etmek, erken veya zamanında doğan bebeklerde nörogelişimsel sonuçları öngörmek için yararlı olduğunu göstermektedir. Bu cihazın temini ile riskli yenidoğanların takipleri güçlenmiş, erken ve yerinde müdahale ile yüz güldürücü sonuçlar alınmaya başlanmıştır.’’ dedi.
“Takip ve tedavileri daha nitelikli hale gelmiştir”

Ekmen, dünyada yaygın olarak kullanılan Terapötik Hipotermi ve aEEG yöntemlerinin artık KBÜ Eğitim ve Araştırma Hastanesinde uygulanmakta olduğunu, bu cihaz sayesinde oksijensiz kalmaları nedeniyle ölüm, zihinsel ve bedensel engelli olma riski yüksek olan bu bebeklerin sırf bu sebepten dolayı sevk ihtiyaçlarının ortadan kalktığını dile getirerek şunları söyledi: “Takip ve tedavileri daha nitelikli hale gelmiştir. Bu bebekler tedavilerine hızlıca başlanması sebebiyle de daha sağlıklı ve daha az engelli olma şansını yakalamışlardır.”