Karabük’te çözülemeyen sorunlar “artık yeter” noktasına ulaştı.
Değişim çağında…
Herşey değişiyor.
Karabük değişim bir yana…
Eskiyi özleyecek hale/duruma düşürülüyor.
Gerçekten…
Hayret edilecek durum bu.
Çözümsüzlük.
Bu kentte düğümlenmiş halde.
Bakıyoruz da sorunu çözmesi gerekenler çalışma yerine ,bol bol laf üretiyorlar.
Öyle bir laf üretimi ki bu süreç…
Her defasında…
Beklentileri boşa çıkarıyor.
Bu durum…
Kentte yaşayan insanların…
Söylemek gerekirse…
Ruh halini olumsuz etkiliyor.
Son zamanlarda Karabük’e bakın.
TV’lerde adı adli olaylarda sözünü ettiren bir kent konumunda.
Tabi siz bunları işitip, şaşkınlık geçirmekten kendinizi alamıyorsunuz.
Sorunlara hal çaresi olması gerekenler …
Ortalıkta görünmüyor.
Ya da basını kullanarak…
İşlerin yolunda gittiğinden dem vuruyorlar.
Yani….
“Laf olsun torba dolsun” anlayışıyla hareket ediyorlar.
Demeç ve konuşmalarla memleket idare edilseydi her yer güllük gülistanlık olurdu.
Ama olmuyor.
Dünkü yazımda da Ziya Paşa’dan aktardığım gibi.
“Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.”
Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde.”dir.
Toplumsal sorunları yerinde ve zamanında çözmek için çalışmak gerek.
Bazen çalışmakta yeterli olmuyor.
Öncelikle aşılması gereken engelleri çok iyi bilmek gerek.
Diyelim ki bildiniz.
Ancak bu seferde engelleri besleyen çıkar çevrelerini karşınızda buluyorsunuz.
Bu durumda…
Cesaretiniz kırılıyor.
Ve suskunluğun pençesinde yok olup gidiyorsunuz.
Bu anlamda.
Söylemek gerekirse…
Laflazanlıkla içli dışlı olmuş bir güruh var ortada.
Çözüm üretir gibi görünen.
Sorunları sürekli yumaklayan…
Farklı renkleri kullanarak.
Kış geliyor diye.
Sözüm ona…
Kazak örme görüntüsü veren
Eğer bu örgü işine güvenirsek..
Üşüyerek titreme noktasında…
Bu kış bir çekeceğimiz var demek…
Ne diyelim.!
Allah’tan hayırlısı…!
Hür irade
Karabük her açıdan harabe,ucube,metruk durumda