Çamkent Sitesi Ve Şirinevler Mahallesi Sakinleri Tepkili

Çamkent Sitesi Ve Şirinevler Mahallesi Sakinleri Tepkili

Yayın: 05.10.2015 10:43
Paylaş:
A+ A-

KARABÜK ÜNİVERSİTESİ Şirinevler Eğitim Araştırma Hastanesi TIBBİ ATIK DEPO Yapımı ÇAMKENT Sakinlerini ve çevresinde konutu olan diğer sakinleri, ciddi biçimde rahatsız etti. ÇAMKENT Sitesi’nde oturan 345 aile imza toplayarak, TIBBİ ATIK DEPOSU yapımı için Karabük Belediye Meclisi’nden çıkan karara itiraza hazırlanıyorlar.Site sakinleri “TIBBİ ATIK ÜNİTESİ bizim sağlığımızı olumsuz biçimde etkilemeye adaydır ve Belediye Meclisi’nin bu yönde aldığı karara şiddetle itiraz ediyoruz.” Diyorlar.

Karabük Belediye Meclisi tarafından yapılan bir İmar değişikliği ile Şirinevler Mahallesi, ÇAMKENT Sitesi’nin hemen yanı başına yapılmak istenen TIBBİ ATIK ÜNİTESİ, başta ÇAMKENT Yaşayanı 345 Aile ile birlikte o civarda oturan Aileleri,müthiş rahatsız etmiş görünüyor ve bu karara karşı imza kampanyası açılıyor.

ÇAMKENT Sitesi sakinleri “Sitemizin hemen yanı başına ve çocuk oyun gruplarına çok yakın bir yere Karabük Üniversitesi Şirinevler Eğitim/Araştırma Hastanesi TIBBİ ATIK DEPOLANMASI için bir Ünite yapılıyor.TIBBİ ATIKLARIN toplanması/depolanması için gerekli hiçbir şart yerine getirilmeden ÇAMKENT Sitesinde yaşamını sürdüren 345 Aile ve çevresinde yaşayan aileler tehlikeye atılıyorlar..” diyerek,buna karşı Belediye Meclis kararına itiraz edeceklerini söylüyorlar.

Karabük Belediye Meclis Üyeleri arasında “O civarda oturan Meclis Üyelerinin de olduğuna..” işaret eden ÇAMKENT Sitesi sakinleri, “O Arkadaşlarımız,komşularımız böyle bir İmar Tadilatı kararına neden itiraz etmediler anlayamadık..” şeklinde görüşler dile getirerek “Onların yapmadığını biz Belediye Meclisi’nin bu İmar Tadilatı kararına itiraz edeceğiz.” Bilgilerini veriyorlar.

TIBBİ ATIK DEPOSUNUN o çevre için çok ciddi bir tehlike yaratacağı üzerinden yola çıkan,başta ÇAMKENT Sitesi sakinleri “O Civarda oturan, konutu olan herkesi duyarlı olmaya çağırarak..” Karabük Belediyesi tarafından TIBBİ ATIK DEPOSU yapımının önünü açan bu Belediye Meclis kararına karşı itiraz edilmesini söylüyorlar..

5 kişi görüş bildirdi

  1. Gönderen

    Niye tepkili? Hastahane oradaysa, atık deposu da orada olmalıdır? Başka nerede olacak? Hastahane Şirinevler ve Çamkent hastahane sayesinde değer kazanmıyor mu? Hastahanenin avantajını gören, dezavantajını da çeker.

    Atık deposu soğuksuya mı kurulsun? Herkes kaymak bana, posası sana diyor…
    O zaman o hastahane oradan kaldırılsın, 100 yıl, 500 bin evlere yapılsın. Çamkentliler ve Şirinevliler hastahanenin oradan kaldırılmasına razı gelir mi?

  2. gönderen'e cevap

    Kimse hastanenin atık deposunun şirinevler dışında başka bir yere yapılmasını istemiyor. Sadece bu tür atık depolarının yapılmasıiçin kanunlar çerçevesinde belirlenen yönetmeliklerde yer alan mesafelerin korunmasını belediye encümen kararı ile değiştirilmemesini istiyor. Neden hastane bu yönetmelikler doğrultusunda hareket etmemiş

  3. gönderen'e cevap verene cevap

    Yönetmeliklere, kanunlara uyulmadıysa o zaman Çam Kent ve Şirinevler sakinleri yerden göğe kadar haklıdır…..

  4. KARAALİ

    BURADA HASTANE VE YÖNETİCİLERİNİ SUÇLAMAK YERİNE ,
    BURAYA BİR HASTANE YAPILMIŞ PLAN ÇİZİLMİŞ İNŞAAT HALİNDE İKEN ATIK DEPOSU NEDEN MODERN BİR ŞEKİLDE YAPILMAMIŞ. MÜTEAHHİT MASRAFTAN MI KAÇMIŞ, NEDEN BU ATIK DEPOSU HESAP EDİLMEMİŞ.
    EĞER BUNDAN SONRADA YAPILACAKSA YERİN ALTIN ASANSÖRLÜ ŞEKİLDE YAPILMASI EN UYGUNDUR. ÇÜNKÜ BİR TARAFTA OKUL VAR BİR TARAFTA MESKENLER VAR.

  5. Tarafsız

    Hastanenin bir tek sorunu keşke Atık silosu olsa keşke aylardır anjiyo merkezi bugün açıldı, yarın açıldı diye haber yapılıyor ama yıl bitti hala açılmadı.

Bir Yanıt Yazın Yanıtı İptal Et

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Başvurularımız hiç dikkate alınmıyor!

Yayın: 24.04.2024 14:32
Paylaş:
A+ A-

Karabük Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası (SMMMO) Başkanı Atakan İrken, “130 bin Mali Müşavirin işlerini daha sağlıklı bir şekilde yapabilmesi için haklı ve insani taleplerimiz ivedilikle hayata geçirilmeli” dedi.

Oda binasında meslektaşlarıyla bir araya gelen ve yaşadıkları mesleki sorunları bir kez daha gündeme getiren Başkan İrken, Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilileri ile yaptıkları hem yazılı hem sözlü başvuruların dikkate alınmadığını hatırlatıp “Meslektaşlarımızın masa başında ölmesi mi gerekli!” diye isyan etti.

Karabük SMMMO Başkanı İrken toplantıda şunları söyledi;

“Devletlerin vergi gelirlerini toplamak ve hükümetlerin çeşitli alanlarda geleceğe yönelik planlamalar yapmak için bazı verilere ihtiyaçlarının olduğu açıktır. Ancak, bu veriler toplanırken, istenilecek verilerin mümkün olduğunca tek elden alınması, gereksiz bilgi toplamanın önüne geçilmesi ve veri toplama için kullanılan yöntemlerin de sağlıklı çalışması büyük önem arz etmektedir.

Bugün Mali Müşavirlerin sırtındaki yük artık dayanılmaz bir boyutlara ulaşmıştır. Meslek mensupları aracılığıyla alınan beyan ve bildirimlerin sayısı her geçen gün artmakta, bu beyan ve bildirimlerin içerikleri kolaylaşacağına zorlaşmaktadır.

GERİLİM DOLU KOŞUŞTURMA VAR

Sürekli beyanname, bildirge, bildirim, form, rapor, tutanak, mali tablo hazırlamak, kontrol etmek ve her birini belli sürelerde göndermekle mükellef bırakılan meslek mensuplarının her ay yaşadıkları bu gerilimli koşuşturma, insanın fiziksel sınırlarını zorlayacak dereceye gelmiştir. Buna birde sürekli değişen mevzuatı ve iş dünyasının bizlerden beklentilerini eklediğimiz zaman ortaya çıkan tablo hiçte iç açıcı değildir.

Meslek mensupları adeta 8. gün ve 25. saati yaşamaktadırlar.

GELİR İDARESİNİN GÖNÜLLÜ MEMURU OLDUK

Mali müşavirler olarak artık işlerimizi yapamaz duruma geldik, Adeta Gelir

idaresinin gönüllü memurları olduk. Sürekli artan ve giderek karmaşıklaşan iş

yükü ile karşı karşıya kaldık. İdare tarafından sürekli üzerimize yüklenen angaryaların esiri olduk.

Gelişmiş ülkelerde iş verimini artırmak için haftalık çalışma günlerinin dört güne indirilmesi tartışılırken biz Mali Müşavirler olarak neredeyse 7/24 ofislerimize hapsediliyoruz.

Görünürde mükellef veya işverenlerden istenilmekle beraber, iktisadi ve sosyal hayata ilişkin ihtiyaç duyulan hemen her veri Mali Müşavirler aracılığıyla toplanılır hale gelmiştir.

Bu durum meslek mensuplarının zaten çok ağır bir iş yükü altında ezilmelerine sebebiyet vermekte iken bir de beyan ve bildirimleri almak için kullanılan sistemlerin sağlık çalışmaması ve yoğunluk dönemlerinde tıkanması, zamanla yarışan meslektaşlarımızın streslerini katbekat artırmaktadır.

Meslektaşlarımız, rutin dönemlerde dahi beyan ve bildirimleri sağlıklı bir şekilde hazırlayamaz hale gelmiştir.

BU KADAR AĞIR İŞ YÜKÜ OLMAZ

3568 sayılı Meslek Yasamızın 1. Maddesinde Kanun’un amacı, “işletmelerde faaliyetlerin ve işlemlerin sağlıklı ve güvenilir bir şekilde işleyişini sağlamak, faaliyet sonuçlarını ilgili mevzuat çerçevesinde denetlemeye, değerlendirmeye tabi tutarak gerçek durumu ilgililerin ve resmî mercilerin istifadesine tarafsız bir şekilde sunmak ve yüksek meslekî standartları gerçekleştirmek, …” şeklinde tanımlanmıştır.

Ancak, bu kadar ağır iş yükü altında çalışmak zorunda bırakılan meslek mensupları bir işletmeninin faaliyetlerini ve işlemlerini sağlıklı bir yürütmesi mümkün müdür?

NİSAN’DA 18 ÇALIŞMA GÜNÜ VAR

Sadece Nisan ayında GİB tarafından ilan edilen vergi takviminde toplam elli altı beyan ve bildirimin verileceği açıkça görülmektedir. Bu beyan ve bildirimlerin yanında bir de en son 20 yıl önce uygulanan ve genel tebliği ile sirküleri henüz iki üç ay önce yayımlanan, hala uygulamada birçok tereddüttü barındıran enflasyon düzeltme işlemlerine ilişkin yapılacak çalışmaları da aynı takvimde tamamlanmak zorunda bırakılmasını adil ve uygulanabilir bulmuyoruz!

Resmi, idari ve hafta sonu tatilleri Ramazan Bayramı ile birleşince toplam on iki günlük tatil nedeniyle Nisan ayında çalışma günü olarak sadece on sekiz gün kalmaktadır. Bu kadar kısa süreye bu kadar beyan ve bildirimin sağlıklı bir şekilde verilmesine imkân yoktur.

MASA BAŞINDA ÖLMEMİZ Mİ GEREKİYOR

Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkililerine yaptığımız hem yazılı hem sözlü başvurularımızı dikkate alması için meslektaşlarımızın masa başında ölmesi mi gerekli!

Mali Müşavirlerin iş yükünü hafifletecek çözüm önerilerini Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkililerine hem yazılı hem de sözlü olarak birçok kez aktardık.

Yaptığımız her görüşmede, Mali Müşavirlerin ağır iş yükü altında ezildiği, omuzlarındaki yükün artık dayanılmaz bir seviyeye geldiğini, meslektaşlarımızın beden ve ruh sağlıklarının bu yükü kaldırmadığı sıklıkla ifade edilmiştir.

ALT YAPI MODERNİZASYONU ŞART

Önerilerimize yıllardır sessiz kalınması sebebiyle büyüyen bu sorunların ortadan kaldırılması için beyan ve bildirimlerin sadeleştirilmesi, bilgi sistemleri alt yapılarının modernizasyonu şarttır.

Ölçüsüz bir iş yükü ve adil olmayan ücret tarifesi, mali müşavirlerin iş ve yaşam dengesini olumsuz etkiliyor ve insani yaşam hakkını ellerinden alıyor.

BIÇAK KEMİĞE DAYANDI

Sorunlarımıza ivedi olarak çözüm üretilmesi için haykıran 130 bin meslek mensubunun çığlıklarına duyarsız kalınmamalıdır. Artık mevcut işlerimizi yapamaz hale geldik, bıçak kemiğe dayandı!

İnsani şartlarda yaşamak biz mali müşavirlerin de anayasal hakkıdır.

BİR İNFİAL HALİ MEVCUT

Hazine ve Maliye Bakanlığından her ay beyan sürelerinin uzatılmasını değil, günümüzde yapay zekâ teknolojisinin kullanıldığı bir çağda, elektronik uygulamalar aracılığıyla toplanan verilerin etkin bir şekilde sınıflandırılmasını ve yasal olarak veri talep eden kurumlarla, örneğin TUİK, Merkez Bankası ve Kamu İhale Kurumu gibi tüm kamu kurumlarıyla paylaşılmasını talep ediyoruz.

Aynı verilere dayalı olarak yapılan tekrarlı beyan ve bildirim yüklerinin hafifletilmesini istiyoruz.

Ayrıca, vergi beyan dönem ve sürelerinin, resmî tatil günleri dikkate alınarak düzenlenmesini talep ediyoruz.

Şu an meslek camiasında bir infial hali mevcuttur.

Meslektaşlarımız gece gündüz demeden rutin işlerinin yanında ay sonuna kadar kurumlar vergisi beyannamelerini yetiştirmek için uğraşmaktadırlar.

NEREDEYSE CİNNET GEÇİRECEĞİZ

Bayram tatili nedeniyle çalışmaların sekteye uğraması, mükelleflerden bilgi ve belgenin toplanamaması sebebiyle kurumlar vergi beyannamelerinin süresinde sağlıklı bir şekilde hazırlanabilmesi mümkün değildir.

Kurumlar vergisi beyannameleri bile süresinde hazırlanıp beyan edilemeyecek durumda iken bir de bundan 17 gün sonra geçici vergi döneminde enflasyon düzeltmesi işlemlerinin yapılmasının ve beyanname ekine bilançonun eklenmesinin istenmesi, biz mali müşavirlerin adeta cinnet geçirmesine sebebiyet vermektedir.

2024 yılı geçiş dönemi olması ve ikincil mevzuatın oldukça geç yayımlanması ve aşırı yoğunluk nedeniyle 2024 yılında geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltme işlemlerinin yapılmaması için dayanakları ile birlikte Hazine ve Maliye Bakanlığı ve gelir idaresi başkanlığına yaptığımız müracaatımızın hayata geçirilmesini talep ediyoruz.

2023 yılına ilişkin Kurumlar Vergisi Beyannamelerinin ve elektronik defter beratlarının yüklenmelerinin Nisan ayındaki resmî tatil sürelerinin uzun olması nedeniyle zamanında yapılması mümkün değildir.

ZAMAN YETMİYOR, SÜRE UZATILMALIDIR

Bu nedenle kurumlar vergisi beyannameleri ile e-defter beratlarının yükleme sürelerinin ve geçici vergi beyan süresinin uzatılması talebimizin yerine getirilmesi gerekir.

Ayrıca deprem bölgesinde devam eden mücbir sebep halinin bölgede yaşanan olağanüstü koşullar dikkate alınarak yıl sonuna kadar uzatılması ve bölgedeki mükellefler için enflasyon düzeltmesinin vergi etkisi olmaksızın uygulanması talebimizin yerine getirilmesi gerekmektedir.

Bizler, devletimiz için her türlü fedakarlığı yapan tıpkı pandemi döneminde olduğu gibi ekonominin çarklarının dönmesi için sağlımızı tehlikeye atarak üzerimize düşen görevleri yüksek sorumluluk bilinci ile yerine getiren bir meslek grubuyuz.

Devlet bizim devletimizdir. Tabi ki kriz dönemlerinde herkesin elini taşın altına koyması ve var gücü ile çalışması gereklidir. Ancak, hiçbir kamu gücünün de bir meslek grubuna bu kadar yüklenmeye, insanların psikolojilerini bozmaya hakkı yoktur.

SESİMİZE KULAK VERİN

Buradan idarecilerimize sesleniyorum. sesimizi duyun, çığlığımıza kulak verin.

Bizlerde insanız, ve herkesin olduğu gibi bizimde dinlenmeye, ailesiyle vakit geçirmeye, sosyal yaşama katılmaya hakkı var.

Gelir idaresinin bir türlü randımanlı çalışmayan sistemleriyle mi uğraşalım, sıkıştırılmış takvim içinde insan üstü bir çaba ile yetiştirmeye çalıştığımız beyanname ve bildirimleri göndermekle mi uğraşalım.

Artık bu iş yapılamaz noktadadır, biz meslek mensuplarının ,stajyerlerimizin, çalışma arkadaşlarımızın sabrı, takati , yaşama sevinci tükenmiştir.

130 bin Mali Müşavirin işlerini daha sağlıklı bir şekilde yapabilmesi için haklı ve insani taleplerimizin ivedilikle hayata geçirilmesini bekliyoruz.”