Cezayirlilerden Türkiye’ye Teşekkür

Cezayirlilerden Türkiye’ye Teşekkür

Yayın: 30.03.2020 09:51
Paylaş:
A+ A-

Yeni tip korona virüs (Kovid-19) nedeniyle ülkelerinin hava sahasını kapatması üzerine bir süre İstanbul Havalimanı’nda bekleyen ve geçtiğimiz günlerde Karabük’te yurda yerleştirilen Cezayirliler, Türkiye’ye teşekkür mektubu yazdı.
Cezayir, Ürdün ve Tunuslu bin 704 kişi, Karabük’ün Safranbolu ilçesindeki İsmail Necati Efendi Yurdu’nda misafir ediliyor. Yurtta kalan Cezayirli yolcular gönderdikleri mektup ile Türk halkına ve yetkililerine teşekkür ederek minnettarlıklarını ifade etti.
Cezayirli yolcular gönderdikleri mektupta şu ifadelere yer verdi:
“Biz İstanbul Havalimanı’nda (Türkiye) mahsur kalan Cezayir vatandaşları, 17 Mart 2020 tarihinden 26 Mart 2020 tarihine kadar İstanbul Havalimanı’ndaydık. Biz Cezayir vatandaşları olarak Türkiye Cumhuriyeti’ne teşekkürlerimizi sunuyoruz. Bize sunulan yardım için minnettarız. Biz 15 gün çok zor durumda kaldık. İstanbul Havalimanı’nda yerde yattık, bazı kişiler sandalyede yatmak zorunda kaldı. Aileler perişan oldu, yemek bulmakta zorlanıyorduk ve bizimle çocuklar, yaşlı ve hastalar vardı. Şimdi Allah’a şükürler olsun, bizi başka yere naklettiler. Üniversite yurdundayız, yatacak yerimiz var ve yiyecek sıcak yemeğimiz var, her şey kapımıza kadar geliyor ve bu bizi çok memnun ve mutlu etti. Bu memnuniyetimizi İl Göç Müdürüne ve takım arkadaşlarına, polislere ve bütün emeği geçen herkese, bize yardım eden herkese çok teşekkür ederiz Cezayir halkı adına. Hoşgörünüz ve iyi niyetinizi Cezayir halkı unutmayacak.”

YENİ TİP KORONA VİRÜS (KOVİD-19) NEDENİYLE ÜLKELERİNİN HAVA SAHASINI KAPATMASI ÜZERİNE BİR SÜRE İSTANBUL HAVALİMANI’NDA BEKLEYEN VE GEÇTİĞİMİZ GÜNLERDE KARABÜK’TE YURDA YERLEŞTİRİLEN CEZAYİRLİLER, TÜRKİYE’YE TEŞEKKÜR MEKTUBU YAZDI. (ERSİN TURAN/KARABÜK-İHA)
Yeni tip korona virüs (Kovid-19) nedeniyle ülkelerinin hava sahasını kapatması üzerine bir süre İstanbul Havalimanı’nda bekleyen ve geçtiğimiz günlerde Karabük’te yurda yerleştirilen Cezayirliler, Türkiye’ye teşekkür mektubu yazdı.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

“Gölgeyim Ben” Karabük’te okuyucusuyla buluşuyor

Yayın: 29.03.2024 16:54
Paylaş:
A+ A-

The Poet House tarafından yayımlanan mini kitapta Tuğba Turan’ın “Gölgeyim Ben” adlı hikayeleri İsmail Sertaç Yılmaz tarafından çizilen illüstrasyonlarla bir araya getirildi.

Karabük’te polisiye ve gerilim türünde kitap yazan Tuğba Turan, güçlü kalemiyle yeni bir başarıya imza attı. Karabük’ün yetenekli yazarı Tuğba Turan, bu kez okuyucusunu dört hikayede buluşturuyor. Hikayelerinde, kadınların erkeklerin gölgesinde kalmaktan çıkıp, kendi güçlerini keşfetmelerine vurgu yapıyor. Karakterinin gölge üzerinden güçlenmesi, aslında kadınların toplumda ikinci planda tutulduğu, bastırıldığı ve görmezden gelindiği gerçeğini simgeliyor. Ancak bu hikayeler, kadınların içlerindeki gücü keşfetmeleri ve erkek egemen topluma karşı mücadele vermeleri üzerinden umut ve ilham veriyor. Gölgelerden güç alan anti-kahramanın, kadınların kendilerini güçlü ve değerli hissetmelerine yönelik bir metafor olması da bu mesajın önemli bir parçasını taşıyor. Bu hikayeler, kadınların kendi ayakları üzerinde durmalarını, seslerini duyurmalarını ve adalet arayışlarında korkusuzca ilerlemelerini konu alıyor. Bu sayede, kadınların erkeklerin gölgesinde kalmayı reddederek kendi ışıklarını yakmaları ve hayallerine doğru ilerlemeleri teşvik ediliyor.

Bu kitap aynı zamanda sakin kitap ‘slow book’ projesi, hızlı tüketilen kitaplara karşı bir başkaldırı niteliği de taşıyor. Hikayelerinde gücünü gölgeden alan anti-kahramanın yaratıcısı Turan, kitabında şu ifadelerde bulunuyor: “Ben yoklukla güçlendim. Hiçlikten doğdum. Bir kadının içine düşerken zevk veren, düştükten sonra istenmeyen bir bebek gibi, boşluğu doldurdum. Ben oldum” sözleriyle karakterinin iç dünyasını anlatarak, kadınların sessizliklerine ses katmayı hedefliyor.

“Gölgeyim Ben”, kadınların güçlenme sürecini ve adalet arayışını ele alan etkileyici hikayelerle dolu bir kitap olarak okuyucularla buluşacak. Bu kitap ile Yazar Tuğba Turan’ın Karabük ve Türkiye genelinde edebiyata ve sanata farklı bir bakış açısı getireceğinin mesajı veriliyor. (Esra Oğuzkağan Özkan)