Bölgenin Sesi Gazetesi

Yayın: 14.01.2021 23:08
Paylaş:
A+ A-

Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Mehmet Ali Şahin, 19 Ocak günü yapılacak olan 7. Olağan Genel Kongreye mevcut İl Başkanı İsmail Altınöz ile gidileceğini açıkladı.
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Mehmet Ali Şahin, kongre sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu. Pandemi etkisine dikkat çeken Mehmet Ali Şahin, 7. Olağan Genel Kongresine ilişkin de açıklamalarda bulundu. Şahin, AK Parti genel merkezinin kongreye mevcut başkan İsmail Altınöz ile gitme kararı aldığını açıklayarak şöyle dedi:
“Son bir yılı aşkın bir süredir tüm dünyayı etkileyen koronavirüsten kaynaklı pandemi sürecini yaşıyoruz. Bu salgın hastalık insanlığın karşılaştığı en ağır felaketlerden biri oldu. Tabii ki Türkiye’de bu salgından etkilendi. Binlerce insanımızı kaybettik. Hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayısı azalsa da maalesef ölümler devam ediyor. Bu süreç her şeyi etkiledi. Ekonomiyi, siyasal hayatı, eğitimi ve hatta siyaseti de. Siyasi partiler de kongrelerini zamanında ve daha önce olduğu gibi gönlünce yapamadı. Böyle bir durum olmasaydı AK Parti olarak bizde çoktan büyük kongremizi yapmış olacaktık. Her şeye rağmen hayat devam ediyor. Türkiye’nin en büyük, en güçlü partisi olan AK Parti güçlü teşkilat yapısıyla gecikerek te olsa, il kongrelerine kadar bu süreci getirmeyi başardı. Süratli bir şekilde kongre süreçlerini tamamlamak istiyoruz. 19 Ocak’ta Karabük İl Kongremizi gerçekleştireceğiz. Genel merkezimiz diğer bütün illerde olduğu gibi Karabük’te de yoğun istişare çalışmaları yaptı ve 7. Olağan Kongreye mevcut İl Başkanımız İsmail Altınöz’le girmeyi kararlaştırdı. Aday adayı da olan başka arkadaşlarımız da oldu. Onlarda böyle bir sorumluluğu üstlenmeye talip oldular. İnanıyorum ki, onlarda bu göreve layık kardeşlerimizdi. Ama Genel Merkezimiz ile Genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’da “Mevcut il başkanımızla devam” dedi. Artık bize düşen bu karar doğrultusunda hareket etmektir. Siyaset uzun soluklu bir iştir. AK Parti’de her kardeşimize düşecek görev ve sorumluluklar vardır. Sabır her yerde olduğu gibi siyasette de önemli bir değerdir. Bu süreçler teşkilat mensuplarımız için bir sınavdır aynı zamanda. Karabük AK Parti mensubu kardeşlerimiz bu sınavlar 19 yıldır başarıyla veriyorlar. Bu sefer de vereceklerinden hiç şüphem yoktur. 19 yıl önce Türkiye’nin AK Parti’ye ne kadar ihtiyacı var idiyse, bugünde belki de daha fazla ihtiyacı vardır. Bölgemizin ve dünyanın içinden geçtiği zor şartlardan ülkemizin güçlenerek çıkacağına teminatı AK Parti, Cumhur İttifakı ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır. Bu inanç ve şuurla gerçekleştireceğimiz AK Parti Karabük İl Kongremizin başarılı geçmesini diliyorum. Kongre sonucu göreve gelecek kardeşlerimize şimdiden başarılar diliyorum.”

3 kişi görüş bildirdi

  1. kadirce

    ismail altınöz arkadaşıma; şimdiden hayırlı olsun.geleceğin belediye başkanı millet vekili koltuğunda şimdiden hisediyorum seni .başarıların devamını dilerim.ankara yolun açık olsun büyük başkan..

  2. yıldırım

    şimdiden hayırlı olsun gönüllerin başarılı başkanısın sen .geşeceği belediye başakanı senin gibi dava bağrayını enyükseğe taşıyacak başkansın..

  3. oktay

    başarıların daim olsun..başkan

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Akran zorbalığında yapılması gerekenlerle ilgili uyarı

Yayın: 29.03.2024 14:40
Paylaş:
A+ A-

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Sosyal Pediatri Bilim Dalı Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Tuğba Ayçiçek Dinçer, akran zorbalığı hakkında uyarılarda bulundu.

OMÜ’den yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Dinçer, zorbalığın ergen bireylerin sosyalleştiği okul, okul çevresi ve mahallelerde gözlemlendiğini belirtti.

Zorbalığın genellikle güç gösterisi yapmak amacıyla meydana geldiğine işaret eden Dinçer, “Fiziksel zorbalık, bir bireyin diğerine fiziksel şiddet uygulamasını içerir. Sözlü zorbalık ise bir bireyin diğerinin görünümüne, becerilerine, yeteneklerine, ailesine veya kültürüne yönelik alay etme ve aşağılama durumunu ifade eder. Sosyal zorbalık ise daha çok mağdurun sosyal ilişkilerini olumsuz etkilemeye yönelik davranışları barındırır.” ifadelerini kullandı.

Zorbalıktan mağdur olan çocukların güç elde ettiklerinde onların da aynı davranışı sergileyebileceklerinin altını çizen Dinçer, şöyle devam etti:

“Mağduriyet ve zorbalık, birbiriyle ilişkilidir. Psikolojik açıdan incelendiğinde mağdur çocukların iştahsızlık, karın ağrısı, baş ağrısı, okula gitmekte isteksizlik, okul başarısında düşüklük, okulu bırakma isteği, kaygı bozuklukları, intihar düşünceleri ve hatta bazen ölümle sonuçlanan davranışlar yer alabilir. Bu durumlar, çocukların ve gençlerin potansiyeline tam olarak ulaşmalarını engelleyen ciddi sorunlardır. Zorbalarda ise psikolojik durum genellikle olumsuzdur. Dürtü kontrolü ve duygu düzenleme becerileri zayıf olabilir, okul başarısı düşük olabilir, madde bağımlılığı ve suça eğilim gösterebilirler.”

Okul, aile ve çocuğu içine alan planlama yapılmalı

Zorbalığın artık sanal ortama taşındığını aktaran Dinçer, “İnternetin sınırsız ve kontrolsüz yapısı gençlere ‘sonsuzluk’ hissi verirken, istenmeyen davranışlara devam etmektedirler. Çevrim içi ortamlarda mağdurlar hakkında dedikodu yapmak, mağdura ait fotoğrafları izinsiz paylaşmak ve dolaşıma sokmak gibi davranışlar, dijital zorbalığın yaygın örneklerindendir. Diğer zorbalık türlerine karşı ortamdan uzaklaşmak mümkün olabilirken, dijital zorbalıkta saldırılar dijital ortama düştüğü andan itibaren hızla yayılarak kalıcı şekilde depolanır.” açıklamasında bulundu.

Dinçer, akran zorbalığı ve siber zorbalıkla ilgili eğitim verilmesinin önem taşıdığını anlatarak, şunları kaydetti:

“Eğer çocuğunuz zorba ise ilk olarak ona zorbalığın kabul edilemez olduğunu öğretmelisiniz. Bu aşama, katı ve net disiplin kuralları çerçevesinde olabilir ve bazı ayrıcalıkların elinden alınmasıyla uygulanabilir. Bu noktada şiddete başvurmamak ve rol model olmak önemlidir. Yani çocuğunuza şiddetin yanlış olduğunu anlatmalı ve kendi davranışlarınızla da bunu göstermelisiniz. Çocukları yararlı sportif aktivitelere yönlendirmek de sağlıklı bir tercihtir. Bu sayede empati yeteneğini geliştirirler. Zorbalar için ailelerin seyirci kalmamaları ve zorbalığın sonuçlarını anlatmaları gerekir. Mağdur çocuklar desteklenmeli, çünkü sağlam bir sosyal ve bilişsel çevresi olan çocuklar zorbalıktan daha az etkilenir. Ebeveynlerin çocuklarıyla iyi iletişim halinde olmaları da bu süreci pozitif etkileyecektir. Sonuç olarak okul, aile ve çocuğu içine alan bir planlama ile zorbalığın önüne geçmek mümkündür.” (AA)