DAR ALANDA…!

DAR ALANDA…!

Yayın: 24.02.2021 22:02
Paylaş:
A+ A-

Hani bizim bir prestij caddemiz vardı…
Kentin tam orta göbeğinde…
Herkesin birbirinin omzuna vurmadan,ferahça,sıkışmadan geçebildiği.
Akşamları cıvıl cıvıl insanların dolaştığı ,ışıklar içinde parıldayan.
Ölü caddelere meydan okuyan.
Geleceğe merhaba diyen bakan.
Herkesi mutlu eden.
Gençlerin canlarının sıkılmadan dolaşabildiği
Bir prestij caddesi vardı.

****
Böyle bir cadde Karabük’ün tarihinde hiç olmadı.
Karabük yakın bir zamana kadar şehircilik açısından böyle bir dönüşümü/devrimi kendi içinde hiçbir zaman gerçekleştiremedi.
Öbek öbek yurdun farklı yörelerinden gelen kümeler birliktelik kuramadan kent yaşamında bir iz bırakamadan ortadan kayboldular.
Doya doya birbirlerine selam veremediler.
Hal ve hatır soramadılar.
Homejen bir yapı oluşturamadılar.
Dar bir mahalde hep kendi cadde ve sokaklarının efendisi oldular.
Ama asla kentin bütününü ve kimliğini temsil edemediler.
Öğlebeli’deki mezar taşlarına bakın…
Hepsi başka diyarlardan gelen insan isimleri ile dolu.
Hiçbirisi ben Karabük’te doğdum demiyor.
Herkes geldiği yerin adeta reklamını yapıyor.

****
Ortak ruh,
Ortak hedefler,
Birlikte çalışma ruhu…
Hepsi ne için….
Yaşanılabilir bir kent için.
İşte prestij için hasreti çekilen düşünceler ve özlemler.

****
Bugün için Karabük yaşanabilir kent olma özelliğini yitirmiş durumda.
Dar alanda paslaşmalar…
Betonlaştırılmış asfaltlar ve yapılar arasında gidip gelmeler.

Yerel ve ulusal/yaygın medyada yer alan Karabük haberleri hiç iç açıcı durumda değil.
Karabük’te yaşam kalitesi irtifa kaybetmekte,
Sosyal projeler Karabük gerçeğinin çok gerisinde…
Henüz üniversite kenti olmanın bu anlamda avantajını da görebilmiş değil.
Yaşanan kopukluklar kent dinamiklerini olumsuz yönde etkilemekte.
Ortak bir ruhun oluşmasını sekteye uğratmakta…

****
Hep aynı mekanda dolaşmak.
Garip bir durum.
Yaşamın monotonluğuna bir de içinde yaşadığımız kent darbe vursun.
Olacak şey değil doğrusu.
Ne yapmak lazım.
Açmazlardan kurtulmak.
Ütopyaları gerçeğe dönüştürmek.
Bunun için büyük bir güç mü gerekiyor.?
Öyleyse o gücün ne olduğunu düşünmek hepimizin görevi olmalıdır.
Dar alanda bir cadde boyunca gidip gelmek bu kentte yaşayanların kaderi olmamalıdır.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Tokat’taki Sebastapolis Antik Kenti depremlerde zarar görmedi

Anadolu Ajansı
Yayın: 20.04.2024 00:48
Paylaş:
A+ A-

TOKAT (AA) – Tokat'ın Sulusaray ilçesinde bulunan Sebastapolis Antik Kenti, depremlerde zarar görmedi.

İlçede yaşanan 4,7 ve 5,6 şiddetindeki depremlerin ardından Sebastapolis Antik Kenti, Anadolu Ajansı tarafından dron ile görüntülendi.

Antik kentin depremlerde zarar görmediği belirlendi.

Tokat kent merkezine 69 kilometre uzaklıktaki Sulusaray ilçesinin altında yer alan antik kentin ortaya çıkarılması için Tokat Müze Müdürlüğünce 1986'da sondaj kazılarıyla başlayan çalışmalar, sonraki yıllarda kurtarma kazısı şeklinde devam etti. 1991'de ara verilen çalışmalara 2013 yılında tekrar başlandı. Antik kentteki kazı çalışmaları, Ondokuz Mayıs Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Akın Temür'ün danışmanlığında sürüyor.

– Sebastapolis Antik Kenti

Antik kentin bazı kaynaklarda M.Ö 1. yüzyılda kurulduğu ifade ediliyor.

Roma İmparatoru Trajan zamanında M.S 98-117 yıllarında Pontus Galatius ve Polemoniacus eyaletlerinden ayrılarak Kapadokya eyaletine dahil edilen antik kentin 2 bin yıl önce Karadeniz'in en büyük 5 şehrinden biri olduğu belirtiliyor.

Döneminde çok az şehrin sahip olduğu, zenginliğin göstergesi olarak para basma yetkisi bulunan Sebastapolis'in büyük savaşlar, yıkımlar, afetler ile geçiş yollarının değişmesi sonucu eski önemini kaybettiği, zamanla da unutulduğu kaydediliyor.