Değirmenci: “Denizi Geçmişken Derede Boğulmayalım”

Değirmenci: “Denizi Geçmişken Derede Boğulmayalım”

Yayın: 17.06.2020 22:22
Paylaş:
A+ A-

Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı ve Özçelik-İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci, korona virüsle (Covid-19) normalleşme süreciyle birlikte salgının bitmediğini, insanların ve sendika üyelerinin dikkatli olmasını istedi.
Değirmenci, korona virüs salgının etkilerinin ülkede hafifletilmesiyle uygulamaya konulan normalleşme adımlarının ardından vak’a sayılarının tekrar artış gösterdiğini belirtti.
İnsanların rehavete kapılmaması gerektiğini ifade eden Değirmenci, “Normalleşme süreciyle birlikte salgının bittiği algısına kapılmak, bu konuda rehavete düşmek iyi bir sınavı vermiş olan, tabir-i caizse büyük emeklerle denizi geçen Türkiye’yi dere boğmaktır. Bu nedenle hem milletimizden hem de üyelerimizden maske, sosyal mesafe ve hijyen kurallarına her zamankinden daha fazla özen göstermelerini rica ediyorum” dedi.
Ülke olarak hem sağlık sistemiyle hem de milletçe tedbirlere uyarak iyi bir sınav verilen süreci geride bıraktıklarını aktaran Değirmenci, “Normalleşme adımlarını salgın bitti diye düşünerek tedbirleri elden bırakmamız, hem kendimize hem de ülkemize yapılabilecek en büyük haksızlıktır. Virüs hala aramızda dolaşıyor. Günlerce evlere hapse olmanın, hayatı durdurmanın bu salgına tam anlamıyla çare olmayacağı göz önüne alındığında yapmamız gereken, tedbiri elden bırakmamaktır. Bu da Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca’nın açıkladığı gibi, ‘maske, sosyal mesafe ve hijyen kurallarına’ tam anlamıyla uymaktan geçmektedir” diye konuştu.

“Salgın sadece sağlığımızı değil ekonomimizi de vuruyor”
Salgının sadece insan sağlığını değil, ekonomisini de derinden yaraladığına dikkat çeken Değirmenci, şunları kaydetti:
“Salgınla iyi bir mücadele vererek başarıya ulaştık. Azalan taleplere bağlı olarak düşen üretimlerin haricinde ekonomimizi durdurmamaya çalıştık. Fakat ortaya çıkabilecek ikinci bir dalga geri bıraktığımız aylarda olduğu gibi yine sağlığımızın yanında ekonomimizi de olumsuz etkileyecektir. Hali hazırda birçok sorunla mücadele eden ülkemizin normalleşme sürecini en hasarla atlaması büyük bir önem taşıyor. Pusuda bekleyen bu salgının ülkemizde yeniden güç kazanmaması bizim alacağımız ve uygulayacağımız tedbirlere bağlı. Başta sağlık çalışanlarımız olmak üzere devletimizin, hükumetimizin, milletimizin emeklerini tedbirsiz davranarak, sorumluluk almayarak heba etmeyelim” dedi.
Tedbirlere uyulması noktasında örgütlü oldukları iş yerlerinde işverenlerle ve üyelerle sürekli iletişim içinde olduklarını da sözlerine ekleyen Değirmenci, sağlıklı bir üretim ortamının sağlanması için sendika olarak çalışmaları aralıksız sürdürdüklerini kaydetti.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Altınbaş Üniversitesi öğretim üyeleri sosyal sorumlulukla ilgili söyleşi gerçekleştirdi

Anadolu Ajansı
Yayın: 25.04.2024 04:48
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Altınbaş Üniversitesi, Çorbada Tuzun Olsun Derneği ile gerçekleştirdiği söyleşide sosyal sorumluluk konusunu masaya yatırdı.

Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, Altınbaş Üniversitesi İşletme Fakültesinin düzenlediği söyleşide, evsiz bireylere yardım elini uzatan Çorbada Tuzun Olsun Derneği gönüllüleri ve öğretim üyeleri bir araya geldi.

Açıklamada söyleşideki konuşmasına yer verilen Altınbaş Üniversitesi İşletme Fakültesi Bölüm Başkanı Öğretim Üyesi Dr. Ayşegül Bayraktaroğlu Güner, İşletme Fakültesi öğrencilerinin, Sosyal Sorumluluk ve Kariyer Planlama dersi kapsamında, gruplar halinde, derneğin günlük rutin faaliyetinde, yemeklerin paketlenmesi, taşınması ve dağıtılması sürecinde gönüllü olduklarını belirtti.​​​​​​​

Öğrencilerin, sistematik bir faaliyet dahilinde, dezavantajlı gruplarla iletişim kurarak sosyal fayda yaratılması ve gönüllülük ruhu hakkında deneyim kazandıklarını anlatan Güner, “Bu deneyimin, öğrencilere yaşam boyu benimseyecekleri ve uygulayacakları değer ve prensipleri kazandırdığına eminim. Umarım tüm öğrencilerimiz, yeni gönüllü faaliyetler başlatma için inisiyatif alacak, katılımcı olacak ve çevresine de bu etkiyi aktaracaktır.” ifadelerini kullandı.

Altınbaş Üniversitesi ​​​​​​​​​Uluslararası Ticaret ve Finansman Bölümü​​ Öğretim Üyesi Dr. Deniz Akgül, Çorbada Tuzun Olsun Derneği ile ortak gerçekleştirdikleri sosyal sorumluluk projesinde, öğrencileriyle birlikte 12'şer kişilik 3 grup halinde 3 akşam yemek dağıtımında aktif rol aldıklarına değindi.

Akgül, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Coşkulu katılımları, gönüllü olarak topluma hizmet etmenin ne kadar anlamlı olduğunu bir kez daha gösterdi. Her bir öğrenci, küçük bir katkının bile insanların hayatlarında fark yaratabileceğini deneyimledi. Ders kapsamında yapılan bu etkinlik, empati ve yardımlaşma duygularını da güçlendirdi. Öğrencilerimiz, birlikte çalışmanın ve bir amaç uğruna bir araya gelmenin getirdiği güçlü bağları hissetti. Bu deneyimin, onların gelecekte daha büyük toplumsal sorumluluklar almalarına ilham vermesini umuyorum.”

Çorbada Tuzun Olsun Derneği Başkanı Evren Tüfekçi de dernek olarak Taksim'de Gezi Parkı civarında yaşamlarını geçiren, ufak kazançlar elde ederek hayatta kalmaya çalışan evsiz bireylere destek olmaya çalıştıklarının altını çizdi.

– “6 bin 430 gönüllümüz var”

Gönüllülüğün sürdürülebilir olmasına dikkati çeken Tüfekçi, “Perşembe günleri tek kişiydim yanıma bir kişi arıyordum. Ama 7 yılda gönüllü ağımız arttı, 6 bin 430 gönüllümüz var. Sizin gibi üniversitelerin, akademisyen ve öğrencilerin desteği bizim için önemli. Gönüllülerimizin yüzde 85-90'ı üniversite öğrencilerinden oluşuyor. İnsanın böyle erken bir döneminde bu farkındalığa varması bireysel gelişimleri ve gelecek hayatları için önemli. Kariyerlerin açısından da önemli. Bu sürecin liselilere kadar inmesi gerekiyor.”açıklamasında bulundu.

Çorbada Tuzun Olsun Derneği gönüllüsü olarak çalışan Altınbaş Üniversitesi öğrencisi Qasim Ali ise dernekle yaptığı faaliyetlerin empati kurmasına yardımcı olduğunu aktararak, “Beni derinden etkileyen şey ise bu modern dünyada tüm ayrıcalıklar ve kolaylıklara rağmen, insanların hala temel yaşam ihtiyaçlarını karşılamak için mücadele etmeleriydi. Bu yüzden bu sosyal sorumluluk bilinci dersini ve Çorbada Tuzun Olsun deneyimini çok değerli buluyorum.” yorumunu yaptı.