Dişlerdeki sararmayı ciddiye alın

Dişlerdeki sararmayı ciddiye alın

Yayın: 19.08.2017 00:09
Paylaş:
A+ A-

Protez ve İmplantoloji Uzmanı İlker Arslan, dişlerdeki sararmanın ciddiye alınması gerektiğini belirtti.

Tüketilen birçok şeyin dişlerde sağlıksız bir görünüme neden olduğunu belirten Dentsudiye Protez Ve İmplantoloji Uzmanı İlker Arslan, bu etkenlerin başında sigaranın geldiğini, yoğun sigara tüketen ve ağız bakımı iyi olmayanların dişlerinde sararmaların fazlaca görüldüğüne işaret etti.

Fazla miktarda çay ve kahve tüketenlerde, sigaranın da etkisiyle dilde renklenme ve tat almada bozukluk meydana gelebildiğini belirten Arslan, ‘Bu nedenle diş bakımının yanında günlük dil bakımı da çok büyük önem taşıyor’ dedi.

Dr. İlker Arslan, şebeke suyunda yoğun flor bulunan bölgelerde yaşayanların dişlerinde, aşırı flora bağlı renklenmeler görülebildiğini belirterek, Dişin iç yapısından kaynaklanan bu tür bir renklenmede, beyazlatma yerine porselen veya kompozit laminalar kullanılması daha yerinde olur’ önerisini dile getirdi.

Gereksiz ve bilinçsiz antibiyotik kullanımının diş sağlığı üzerinde olumsuz etkileri bulunduğunu bildiren Arslan, ‘Daimi dişlerin oluşması sırasında kullanılan tetrasiklin grubu antibiyotikler, dişlerde renklenmelere neden olabiliyor. Bu gibi durumlarda beyazlatma işlemi bile etkili olamıyor, görüntü ancak porselen ve kompozit protezlerle düzeltilebiliyor’ diye konuştu.

‘Hekim önerisine uyulmalı’

Estetik bir gülüş için çeşitli yöntemler uygulandığını, dişlerin rengini değiştirebilmek için uygulanabilecek en kolay ve hızlı çözüm olan beyazlatmanın bunlardan birisi olduğunu belirten Arslan, bu işlemin, özellikle form ve diziliş bakımından herhangi bir problemi olamayan, koyu renkli veya renkleşmiş dişe sahip kişilere uygulanabileceğini söyledi.

Eskiden daha çok diş ve diş etlerine zarar veren yöntemler kullanılırken artık dişlerde hemen hemen hiç hassasiyete yol açmayan sistemler uygulandığını, diş etlerini korumak için de özel jeller tatbik edildiğini bildiren Arslan, bu alanda lazerin de devreye girmesiyle dişlerde meydana gelebilecek hassasiyetlerin minimuma indirildiğini kaydetti.

Beyazlatma işleminin evde, hasta veya muayenehanede doktor tarafından da yapılabileceğini ifade eden Arslan, şu uyarıları dile getirdi: ‘Genel olarak muayenehane ortamında yapılan beyazlatma işlemleri önerilir. Yarım saat gibi kısa bir sürede hem kimyasal olarak daha güçlü, hem de beyazlatma cihazlarının kullanılmasıyla çok etkili sonuçlar elde edilebiliyor. Ayrıca bu işlemlerin hepsinin doktor kontrolünde olması diş ve diş etlerinde istenmeyen sonuçların oluşmasını engelliyor. Beyazlatma işlemlerinde, muayenehanedeki işlemi takiben evde kısa süreli beyazlatma uygulaması da yapılabilir. ‘Ofis tipi’ dediğimiz muayenehane ortamındaki beyazlatmalar, hem zaman hem de etki bakımından çok daha avantajlıdır.’

Piyasada satılan beyazlatma ürünlerinin bir çoğunun etkisinin çok düşük olduğunu, ayrıca bu ürünlerin diş ve diş etlerinde hassasiyet ve tahribata neden olabildiğini vurgulayan Dr. Arslan, ‘Mutlaka hekim tarafından önerilen ürünler kullanılmalıdır. Beyazlatma özelliği taşıyan diş macunlarıyla diş renginin bir kaç ton açılması neredeyse imkansızdır. Özellikle içinde ne olduğu bilinmeyen, yetkili kurumların onaylamadığı ürünler probleme neden olabilir’ şeklinde konuştu.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Özhaseki’den belediyelere kentsel dönüşüm çağırısı:

Anadolu Ajansı
Yayın: 28.03.2024 20:24
Paylaş:
A+ A-

SİNOP (AA) – Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, “Kentsel dönüşümün üç ayağı var. Bir tanesi de Bakanlık. Biz istekliyiz, hazırız, bekliyoruz. Bu konuda yetki almış bir bakan olarak diyorum ki A'dan Z'ye kaç tane parti varsa söz, yeter ki kentsel dönüşüm yapın, kapı sonuna kadar açık. A,B,C,D,E hangi parti olursa olsun.” dedi.

Özhaseki, AK Parti Sinop İl Başkanlığı tarafından Polisevi'nde düzenlenen iftar programında yaptığı konuşmada, Türkiye'de son 100 yıl içinde 6 ve üzeri şiddette meydana gelen yıkıcı deprem sayısının 231 olduğunu söyledi.

Sadece ana karada meydana gelen deprem sayısının ise 60'nın üzerinde olduğunu vurgulayan Özhaseki, depremlerde kaybedilen insan sayısının da 130 bin olarak gerçekleştiğini belirtti.

Özhaseki, bu depremlerin ülkeye verdiği zararın ise milyarlarca dolar olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:

“Deprem ülkesiyiz bunu bilelim arkadaşlar, kabul edelim. Şu anda hareketli, kırılmamış nerede, ne zaman, hangi şiddette kırılacağı belli olmayan 500'ün üzerinde fay hattı var bu memlekette. O yüzden her ne yaparsak bu gerçekliği bilerek yapmak zorundayız. İşimizi ona göre muntazam yapmak zorundayız. Evlerimizi, iş yerlerimizi bahçemize yapacağımız affedersiniz bir köpek kulübesini dahi öyle yapmak durumundayız. Mevlana Hazretleri diyor ki, 'Akıl dize vurup ah etmek için değildir, akıl olanı biteni görüp ibret alıp yola revan olmak içindir.' Çok şükür bizler akıllı insanlarız. İkide bir dizimize vurup ağlayıp yeniden aynı yerden başlamanın da bir manası yok ki. Tedbir almadıktan sonra hiçbir anlamı da kalmıyor zaten bu işin.”

– “Biz istekliyiz, hazırız, bekliyoruz”

Deprem riskinin ortadan kaldırılması için birincil önceliklerinin kentsel dönüşüm faaliyetleri olması gerektiğini aktaran Bakan Özhaseki, bu noktada bakanlığın kapılarının tüm belediyelere açık olduğunu vurguladı.

Özhaseki, kentsel dönüşüm noktasında bakanlık olarak istekli ve hazır olduklarını belirterek, şunları kaydetti:

“Kentsel dönüşümün üç ayağı var. Bir tanesi de Bakanlık. Biz istekliyiz, hazırız, bekliyoruz. Bu konuda yetki almış bir bakan olarak diyorum ki A'dan Z'ye kaç tane parti varsa söz, yeter ki kentsel dönüşüm yapın. Kapı sonuna kadar açık. A,B,C,D,E hangi parti olursa olsun. Ne olur değişim, dönüşüm, bir an evvel evlerimizi depreme dayanıklı hale getirelim. Elimdeki bütün imkanları namus sözü sonuna kadar kullanacağız, buyurun. Fakat arkadaşlar bir grup arkadaşımız tövbe yanaşmıyor bu işe. Zor bir iş vatandaşı ikna edeceksiniz, plan yapacaksınız, eziyet çekeceksiniz, evleri yaptıktan sonra dağıtması bile başlı başına bir sorun. Bir türlü yanaşmıyor arkadaşlar. Bana göre de o arkadaşlarımız hakkıyla vazifelerini yerine getirmiş olmuyorlar. Hele hele İstanbul'daki ilçeler için söylüyorum. Çünkü Bakanlık hazır ama asıl çalışması gereken grup belediye.”

Belediye başkanlarının kentsel dönüşüm konusuna daha fazla ağırlık vermeleri gerektiğine dikkati çeken Özhaseki, “Belediye başkanları kültürle de uğraşır, sanatla da uğraşır, düğünlere de gider başımızın üstüne. Zaten bunlar olmazsa olmazımız bizim. Ama İstanbul gibi, İzmir gibi yerde birinci iş kentsel dönüşüm. Deprem her geldiğinde çünkü en sevdiklerimizi alıyor, götürüyor. Götürürken de hangi partili diye bakmıyor ha ona göre. Dini, imanına, insafına da bakmıyor. Alıyor, götürüyor. O yüzden bizim birinci yapmamız gereken iş bu.” diye konuştu.

Özhaseki, Sinop'ta altyapı sorununun olduğunu ve bunu çözmek gerektiğini de vurgulayarak, “Ne kadar bir bedel gider diye baktım. O kadar çok birikmiş ki iş 130 milyon dolar civarında altyapıya para gidiyor. Su, kanal, arıtma tesislerine. Bu bir belediyenin gücü ile de olacak değil haliyle, dışardan kredi bulup yaptırmak gerekiyor. Bu fonlar da bizim elimizde. İnşallah bunu yaparız.” ifadelerini kullandı.

Bakan Özhaseki, kentteki temasları kapsamında iftar programı öncesi Sinop Valiliğini de ziyaret ederek, Vali Mustafa Özarslan'dan çalışmalar hakkında bilgi aldı.