En büyük hayali dünyanın çoğu ülkesini gezmek

En büyük hayali dünyanın çoğu ülkesini gezmek

Yayın: 22.03.2023 15:47
Paylaş:
A+ A-

Dünyanın en uzun boylu kadını Rumeysa Gelgi, en büyük hayalinin dünyanın bir çok ülkesini gezmek olduğunu söyledi.

“Dünyanın un uzun boylu kadını” unvanıyla Guinness Rekorlar Kitabı’na giren Rumeysa Gelgi, yeni projeler ve iş birlikleri gerçekleştirmeyi hedefliyor.

Ailesiyle Karabük’ün Safranbolu ilçesinde yaşayan 2 metre 15 santimetre boyunda ve 26 yaşındaki weaver sendromlu Rumeysa Gelgi, , geçen yıl eylülde THY uçağında oluşturulan sedye sistemiyle gittiği ABD’de 6 ay kaldığını söyledi.
İlk defa yurt dışına çıkma fırsatı bulduğunu belirten Gelgi, “Farklı kültürleri tanıdım. Uzun yıllardır görme hayalim olan turistik yerleri ziyaret ettim. Benim için harika bir deneyimdi. Hayatımın sonuna kadar hafızamda yer edinecek anılar biriktirdim.” diye konuştu.

Gelgi, yurt dışı ziyaretlerine devam etmek istediğini dile getirerek, “Uçağa binip bir yere seyahat edebilmek benim için ancak geçen yıl mümkün olabildi. Öncesinde herhangi bir uçak yolculuğu yapmamıştım. Sedye üzerinde seyahat ettim.” dedi.

– “Kişisel kariyerimi daha ileri bir seviyeye taşımayı amaçlıyorum”
Kişisel kariyerini daha ileri bir seviyeye taşımayı amaçladığına değinen Gelgi, bunun için çalışmalarının sürdüğünü anlattı.

Gelgi, bu yıl içinde yeni projelerinin olduğunu aktararak, şöyle devam etti:
“Guinness World Records ile Amerika’da yaptığımız çekimimiz henüz yayınlanmadı. Hem ziyaret hem de Guinness World Records ile yapacağımız çekimler için Amerika seyahatini gerçekleştirdim. Sedye üzerinde uçakla seyahat etme imkanını benim için gerçek kılan Türk Hava Yolları’na çok teşekkür ediyorum. Çok keyifli bir yolculuk geçirdim. Bu yıl içinde Guinness World Records ile yeni projelerimiz ve iş birliklerimizin olması yüksek bir ihtimal. En büyük hayallerimden biri de dünyanın çoğu ülkesini gezmek.”

Uçak yolculuğundan bahseden Gelgi, “Sanıyorum daha önce bu amaçla (turistik) sedye opsiyonunu kullanan bir yolcu olmamıştı. Umuyorum ki Türk Hava Yolları ile olan bu iş birliğimiz ve benim bu yolculuğum, ilk kez böyle bir şeyi gerçekleştirmiş olmamız, Türk Hava Yolları ile benim gibi fiziksel limitleri olan, oturur pozisyonda uzun süre kalamayan ve bu şekilde seyahat edemeyen tüm yolculara yol açar, bir örnek olur diye umut ediyorum. Eminim fiziksel durumu el vermeyip dünyanın birçok yerini gezmek, görmek isteyen çok kişi vardır dünyada.” ifadelerini kullandı.(A.A)

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Başvurularımız hiç dikkate alınmıyor!

Yayın: 24.04.2024 14:32
Paylaş:
A+ A-

Karabük Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası (SMMMO) Başkanı Atakan İrken, “130 bin Mali Müşavirin işlerini daha sağlıklı bir şekilde yapabilmesi için haklı ve insani taleplerimiz ivedilikle hayata geçirilmeli” dedi.

Oda binasında meslektaşlarıyla bir araya gelen ve yaşadıkları mesleki sorunları bir kez daha gündeme getiren Başkan İrken, Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilileri ile yaptıkları hem yazılı hem sözlü başvuruların dikkate alınmadığını hatırlatıp “Meslektaşlarımızın masa başında ölmesi mi gerekli!” diye isyan etti.

Karabük SMMMO Başkanı İrken toplantıda şunları söyledi;

“Devletlerin vergi gelirlerini toplamak ve hükümetlerin çeşitli alanlarda geleceğe yönelik planlamalar yapmak için bazı verilere ihtiyaçlarının olduğu açıktır. Ancak, bu veriler toplanırken, istenilecek verilerin mümkün olduğunca tek elden alınması, gereksiz bilgi toplamanın önüne geçilmesi ve veri toplama için kullanılan yöntemlerin de sağlıklı çalışması büyük önem arz etmektedir.

Bugün Mali Müşavirlerin sırtındaki yük artık dayanılmaz bir boyutlara ulaşmıştır. Meslek mensupları aracılığıyla alınan beyan ve bildirimlerin sayısı her geçen gün artmakta, bu beyan ve bildirimlerin içerikleri kolaylaşacağına zorlaşmaktadır.

GERİLİM DOLU KOŞUŞTURMA VAR

Sürekli beyanname, bildirge, bildirim, form, rapor, tutanak, mali tablo hazırlamak, kontrol etmek ve her birini belli sürelerde göndermekle mükellef bırakılan meslek mensuplarının her ay yaşadıkları bu gerilimli koşuşturma, insanın fiziksel sınırlarını zorlayacak dereceye gelmiştir. Buna birde sürekli değişen mevzuatı ve iş dünyasının bizlerden beklentilerini eklediğimiz zaman ortaya çıkan tablo hiçte iç açıcı değildir.

Meslek mensupları adeta 8. gün ve 25. saati yaşamaktadırlar.

GELİR İDARESİNİN GÖNÜLLÜ MEMURU OLDUK

Mali müşavirler olarak artık işlerimizi yapamaz duruma geldik, Adeta Gelir

idaresinin gönüllü memurları olduk. Sürekli artan ve giderek karmaşıklaşan iş

yükü ile karşı karşıya kaldık. İdare tarafından sürekli üzerimize yüklenen angaryaların esiri olduk.

Gelişmiş ülkelerde iş verimini artırmak için haftalık çalışma günlerinin dört güne indirilmesi tartışılırken biz Mali Müşavirler olarak neredeyse 7/24 ofislerimize hapsediliyoruz.

Görünürde mükellef veya işverenlerden istenilmekle beraber, iktisadi ve sosyal hayata ilişkin ihtiyaç duyulan hemen her veri Mali Müşavirler aracılığıyla toplanılır hale gelmiştir.

Bu durum meslek mensuplarının zaten çok ağır bir iş yükü altında ezilmelerine sebebiyet vermekte iken bir de beyan ve bildirimleri almak için kullanılan sistemlerin sağlık çalışmaması ve yoğunluk dönemlerinde tıkanması, zamanla yarışan meslektaşlarımızın streslerini katbekat artırmaktadır.

Meslektaşlarımız, rutin dönemlerde dahi beyan ve bildirimleri sağlıklı bir şekilde hazırlayamaz hale gelmiştir.

BU KADAR AĞIR İŞ YÜKÜ OLMAZ

3568 sayılı Meslek Yasamızın 1. Maddesinde Kanun’un amacı, “işletmelerde faaliyetlerin ve işlemlerin sağlıklı ve güvenilir bir şekilde işleyişini sağlamak, faaliyet sonuçlarını ilgili mevzuat çerçevesinde denetlemeye, değerlendirmeye tabi tutarak gerçek durumu ilgililerin ve resmî mercilerin istifadesine tarafsız bir şekilde sunmak ve yüksek meslekî standartları gerçekleştirmek, …” şeklinde tanımlanmıştır.

Ancak, bu kadar ağır iş yükü altında çalışmak zorunda bırakılan meslek mensupları bir işletmeninin faaliyetlerini ve işlemlerini sağlıklı bir yürütmesi mümkün müdür?

NİSAN’DA 18 ÇALIŞMA GÜNÜ VAR

Sadece Nisan ayında GİB tarafından ilan edilen vergi takviminde toplam elli altı beyan ve bildirimin verileceği açıkça görülmektedir. Bu beyan ve bildirimlerin yanında bir de en son 20 yıl önce uygulanan ve genel tebliği ile sirküleri henüz iki üç ay önce yayımlanan, hala uygulamada birçok tereddüttü barındıran enflasyon düzeltme işlemlerine ilişkin yapılacak çalışmaları da aynı takvimde tamamlanmak zorunda bırakılmasını adil ve uygulanabilir bulmuyoruz!

Resmi, idari ve hafta sonu tatilleri Ramazan Bayramı ile birleşince toplam on iki günlük tatil nedeniyle Nisan ayında çalışma günü olarak sadece on sekiz gün kalmaktadır. Bu kadar kısa süreye bu kadar beyan ve bildirimin sağlıklı bir şekilde verilmesine imkân yoktur.

MASA BAŞINDA ÖLMEMİZ Mİ GEREKİYOR

Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkililerine yaptığımız hem yazılı hem sözlü başvurularımızı dikkate alması için meslektaşlarımızın masa başında ölmesi mi gerekli!

Mali Müşavirlerin iş yükünü hafifletecek çözüm önerilerini Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkililerine hem yazılı hem de sözlü olarak birçok kez aktardık.

Yaptığımız her görüşmede, Mali Müşavirlerin ağır iş yükü altında ezildiği, omuzlarındaki yükün artık dayanılmaz bir seviyeye geldiğini, meslektaşlarımızın beden ve ruh sağlıklarının bu yükü kaldırmadığı sıklıkla ifade edilmiştir.

ALT YAPI MODERNİZASYONU ŞART

Önerilerimize yıllardır sessiz kalınması sebebiyle büyüyen bu sorunların ortadan kaldırılması için beyan ve bildirimlerin sadeleştirilmesi, bilgi sistemleri alt yapılarının modernizasyonu şarttır.

Ölçüsüz bir iş yükü ve adil olmayan ücret tarifesi, mali müşavirlerin iş ve yaşam dengesini olumsuz etkiliyor ve insani yaşam hakkını ellerinden alıyor.

BIÇAK KEMİĞE DAYANDI

Sorunlarımıza ivedi olarak çözüm üretilmesi için haykıran 130 bin meslek mensubunun çığlıklarına duyarsız kalınmamalıdır. Artık mevcut işlerimizi yapamaz hale geldik, bıçak kemiğe dayandı!

İnsani şartlarda yaşamak biz mali müşavirlerin de anayasal hakkıdır.

BİR İNFİAL HALİ MEVCUT

Hazine ve Maliye Bakanlığından her ay beyan sürelerinin uzatılmasını değil, günümüzde yapay zekâ teknolojisinin kullanıldığı bir çağda, elektronik uygulamalar aracılığıyla toplanan verilerin etkin bir şekilde sınıflandırılmasını ve yasal olarak veri talep eden kurumlarla, örneğin TUİK, Merkez Bankası ve Kamu İhale Kurumu gibi tüm kamu kurumlarıyla paylaşılmasını talep ediyoruz.

Aynı verilere dayalı olarak yapılan tekrarlı beyan ve bildirim yüklerinin hafifletilmesini istiyoruz.

Ayrıca, vergi beyan dönem ve sürelerinin, resmî tatil günleri dikkate alınarak düzenlenmesini talep ediyoruz.

Şu an meslek camiasında bir infial hali mevcuttur.

Meslektaşlarımız gece gündüz demeden rutin işlerinin yanında ay sonuna kadar kurumlar vergisi beyannamelerini yetiştirmek için uğraşmaktadırlar.

NEREDEYSE CİNNET GEÇİRECEĞİZ

Bayram tatili nedeniyle çalışmaların sekteye uğraması, mükelleflerden bilgi ve belgenin toplanamaması sebebiyle kurumlar vergi beyannamelerinin süresinde sağlıklı bir şekilde hazırlanabilmesi mümkün değildir.

Kurumlar vergisi beyannameleri bile süresinde hazırlanıp beyan edilemeyecek durumda iken bir de bundan 17 gün sonra geçici vergi döneminde enflasyon düzeltmesi işlemlerinin yapılmasının ve beyanname ekine bilançonun eklenmesinin istenmesi, biz mali müşavirlerin adeta cinnet geçirmesine sebebiyet vermektedir.

2024 yılı geçiş dönemi olması ve ikincil mevzuatın oldukça geç yayımlanması ve aşırı yoğunluk nedeniyle 2024 yılında geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltme işlemlerinin yapılmaması için dayanakları ile birlikte Hazine ve Maliye Bakanlığı ve gelir idaresi başkanlığına yaptığımız müracaatımızın hayata geçirilmesini talep ediyoruz.

2023 yılına ilişkin Kurumlar Vergisi Beyannamelerinin ve elektronik defter beratlarının yüklenmelerinin Nisan ayındaki resmî tatil sürelerinin uzun olması nedeniyle zamanında yapılması mümkün değildir.

ZAMAN YETMİYOR, SÜRE UZATILMALIDIR

Bu nedenle kurumlar vergisi beyannameleri ile e-defter beratlarının yükleme sürelerinin ve geçici vergi beyan süresinin uzatılması talebimizin yerine getirilmesi gerekir.

Ayrıca deprem bölgesinde devam eden mücbir sebep halinin bölgede yaşanan olağanüstü koşullar dikkate alınarak yıl sonuna kadar uzatılması ve bölgedeki mükellefler için enflasyon düzeltmesinin vergi etkisi olmaksızın uygulanması talebimizin yerine getirilmesi gerekmektedir.

Bizler, devletimiz için her türlü fedakarlığı yapan tıpkı pandemi döneminde olduğu gibi ekonominin çarklarının dönmesi için sağlımızı tehlikeye atarak üzerimize düşen görevleri yüksek sorumluluk bilinci ile yerine getiren bir meslek grubuyuz.

Devlet bizim devletimizdir. Tabi ki kriz dönemlerinde herkesin elini taşın altına koyması ve var gücü ile çalışması gereklidir. Ancak, hiçbir kamu gücünün de bir meslek grubuna bu kadar yüklenmeye, insanların psikolojilerini bozmaya hakkı yoktur.

SESİMİZE KULAK VERİN

Buradan idarecilerimize sesleniyorum. sesimizi duyun, çığlığımıza kulak verin.

Bizlerde insanız, ve herkesin olduğu gibi bizimde dinlenmeye, ailesiyle vakit geçirmeye, sosyal yaşama katılmaya hakkı var.

Gelir idaresinin bir türlü randımanlı çalışmayan sistemleriyle mi uğraşalım, sıkıştırılmış takvim içinde insan üstü bir çaba ile yetiştirmeye çalıştığımız beyanname ve bildirimleri göndermekle mi uğraşalım.

Artık bu iş yapılamaz noktadadır, biz meslek mensuplarının ,stajyerlerimizin, çalışma arkadaşlarımızın sabrı, takati , yaşama sevinci tükenmiştir.

130 bin Mali Müşavirin işlerini daha sağlıklı bir şekilde yapabilmesi için haklı ve insani taleplerimizin ivedilikle hayata geçirilmesini bekliyoruz.”