GERİYE NE Mİ KALDI?

GERİYE NE Mİ KALDI?

Yayın: 05.10.2020 21:17
Paylaş:
A+ A-

Tarih dersi denince aklınıza ne gelir…
Durun ben söyleyeyim.
Sıkıcı bir takım olayların kronolojik sıraya göre ezberi olarak aktarılması.

Bizim ülkemizde tarih bazı ansiklopedik bilgilerin öğrencilere ezberletilme çabası olmaktan öte bir anlam taşımadı.
Tarih ilmini bugünü anlamanın anahtarı olarak geçmişi yorumlama tecrübesi olarak algılayamadı.
O nedenle bu ülkenin evlatları ezber dersi olarak nam salan tarih dersini sevemedi/sevmedi.
Bunu neden anlatıyorum.
Söze geldi mi mangalda kül bırakmayız.
Her şeyi çok iyi biliriz.
Ama içinde bulunduğumuz/yaşadığımız ülkenin/kentin tarihine dair hiçbir şey bilmeyiz.
Bildiğini sandığımız bilgilerin çoğu menkıbelere dayalıdır.
Onlar da kerametlere bağlı anlatımları konu alır.
O’ndan sonra tarihimizin köklü oluşundan dem vurup övgülü sözlerle kendimizi kandırmaktan geri kalmayız.

Bizim her konuda olduğu gibi bu noktada da kendimizi aldatmamız sorgulanması gereken bir durumdur.
Neden sorunları çözemeyiz?
Neden hep debelenip dururuz.?
Neden hep ondan bundan yardım dileriz?

Bunun tek bir yanıtı olabilir.
Geçmişten güç almama.
Birikimi yok sayma.
Yazılı kültüre değer vermeme.
Bunları gelecek kuşaklara aktarmama
Neden bu anlatılanlara değer vermeyiz.
Çünkü…
Gündelik düşüncelerin esiri olmuş durumdayız.
Böyle olunca da ne geçmişle ne de geleceğimizle ilgilenmiyoruz.
Popülizm önümüzü perdeliyor.
Toplum gerçeklerinin tartışılmasını engelliyor.

Gerçek anlamda tarih bir birikimdir.
Bu birikim bizim gerçeğimizdir.
Bugün geri kalmış olan toplumlar varsa bunun nedeni kendi gerçeklerini bilmemekten kaynaklanan durumla ilgilidir.
Tarih böyle durumlarda tedavi edici en önemli ilaçtır.
İyi ama bu ilacı eczanelerde bulmak mümkün olmadığına göre nereden temin etmek gerekecektir.
Sorun bu duruma acele yanıt bulmaktan geçmektedir.
Geçmişle bugün arasında köprü kuramamış toplumların tarihsel birikimden yararlanmaları söz konusu olamaz.
Böyle toplumlar bir anlamda pusulasız bir gemide yol almanın çaresizliğini yaşarlar.

Karabük’e bu pencereden baktığınızda belli bir uygunluk ve iz düşümü görürsünüz.
Yani..
Ne yapacağını bilemeyen bir kent.
Esen rüzgara göre vaziyet almaya çalışan hantal bir yapı.
Yanıtı bilinmeyen sorular, çözümlenemeyen sorunlar.
Tarihle bağını koparmış bir kent.
Ezberi bir yaşantının durgunlaştırdığı yüzler.
En önemlisi…
Aynı şarkı ve türkülerin tekrarından ibaret olan bir sosyal yaşam….

Geriye ne mi kaldı.?

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Adalet Bakanı Tunç, Karabük’te konuştu:

Anadolu Ajansı
Yayın: 28.03.2024 20:48
Paylaş:
A+ A-

KARABÜK (AA) – Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Neymiş, 17 bakan İstanbul'da. Niye 17 bakan İstanbul'da? 17 bakan Türkiye'nin her yerinde, 81 vilayetinde, halkının arasında. Hem ülkeyi yönetiyor hem de milletini dinliyor.” dedi.

Çeşitli ziyaretlerde bulunmak için Karabük'ün Safranbolu ilçesine gelen Bakan Tunç, ilçe merkezindeki bir otelde sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle buluştu.

Daha sonra Sunal Tülbentçi Öğretmenevi önünden partililerle Misak-ı Milli Demokrasi Meydanı'na kadar yürüyen Tunç, burada yaptığı konuşmada, AK Parti Safranbolu Belediye Başkan adayı Ali Büyüközdemir seçildiği takdirde Safranbolu için ne gerekiyorsa yapacaklarını söyledi.

Gerçek belediyeciliğin AK Parti belediyeciliği olduğunu dile getiren Tunç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 1994'te Büyükşehir Belediye Başkanı olarak CHP'den devraldığı İstanbul'u 4,5 yılda yaşanır hale getirdiğini, bunun da AK Parti'nin kurulmasını sağladığını anlattı.

Tunç, AK Parti'nin iktidarda olduğu 22 yıldır hep “önce insan” dediklerini belirterek, “Eğitimden sağlığa, sosyal politikalardan kültüre, adalete, güvenliğe varıncaya kadar her alanda insanımızı güçlendirmek için çalıştık. İstikrarlı kalkınma hamleleriyle Türkiye'mizin 81 vilayetini yatırımlarla donattık.” diye konuştu.

Terörle mücadeledeki kararlılıklarından hiçbir zaman taviz vermeyeceklerini vurgulayan Tunç, ülkenin, çocukların, gençlerin huzurlu bir geleceğe kavuşabilmesi için gece gündüz çalışmaya devam edeceklerinin altını çizdi.

Tunç, temel hak ve özgürlüklerin önündeki engelleri birer birer kaldırdıklarına işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu ülkede bir daha darbeci, vesayetçi anlayış hortlamasın, milli iradenin önü kesilmesin diye reformlar yaptık. Anayasa değişiklikleri yaptık. Tüm bunları sizler onayladınız. Referandumlarda sizlerin huzuruna geldik, evet oylarınızla Türkiye'nin önünü açtınız. 22 yıldan bu yana 81 vilayetimizi yatırımlarla donatırken dünya projeleriyle tanıştırırken şer güçleri de hiç boş durmadı. Ülkemizin önünü kesmek, Recep Tayyip Erdoğan'ı iktidardan düşürmek, AK Parti iktidarını sona erdirmek için türlü türlü hilelere başvurmadılar mı? Parti kapatma davaları, 367 krizleri, Gezi olayları, 17-25 (Aralık) emniyet yargı darbe girişimi, 15 Temmuz hain darbe kalkışması, tüm bu karanlık günleri, geceleri milletimize yaşatmak istemediler mi? Ne yaptık? Size güvendik. Sizler hep o önümüze konulan taşları birer birer ayıkladınız ve bizim önümüzü açtınız.”

– “Milli irade bayrağını hiçbir zaman yere düşürmeyeceğiz”

Demokrasiye hep beraber sahip çıkacaklarını, milli irade bayrağını hiçbir zaman yere düşürmeyeceklerini vurgulayan Tunç, şöyle devam etti:

“O başbakanların asıldığı, bakanların asıldığı, siyasetçilerin zindanlara tıkıldığı, darbe mağdurlarının hapislerde çürütüldüğü o eski günlere bir daha geri dönmek yok. O geri dönmek isteyenler de hiçbir zaman bu ülkede iktidar yüzü görmeyecek. Bu millet onlara fırsat vermez, vermeyecek.

Şimdi belediye seçimlerinden sonra diyorlar ki acaba 'AK Parti'yi tökezletebiliriz de yeniden bir istikrarsızlık ortamı oluşturabilir miyiz? Yeniden ekonomiyi olumsuz etkileyerek 2028'den önce bir proje yapabilir miyiz?' Sizin projeleriniz tutmaz.”

Tunç, hakkaniyetli, adaletli ve dengeli dış politikayla dünyada insan haklarını, mazlumun hakkını, Filistinli mazlumu savunmaya, “Dünya beşten büyüktür.” demeye devam edeceklerini anlattı.

Bir belediye başkanının, bakanıyla, milletvekiliyle uyum içerisinde çalışmasının o şehre avantaj getireceğine vurgu yapan Tunç, şunları kaydetti:

“Ali Büyüközdemir, gençliğiyle, dinamikliğiyle, çalışkanlığıyla ve bizlerle uyumlu çalışmasıyla Safranbolu'muza değer katacak. O tarihi eserleri yeniden gün yüzüne çıkaracak, onarım bekleyen tarihi evleri yeniden ayağa kaldıracak çalışmaları hükümetimizle beraber yapacak. Şunu söylüyorlar biz bunu dediğimiz zaman; '17 bakan, siz seçim çalışmasındasınız.' Bakanların seçim çalışmasında olmasıyla ilgili anayasal yasak mı var? Nereden çıkardınız bunu? Kendi beceriksizliğinizi, kendi kayıp yıllarınızı örtmek için sürekli bunu gündemde tutmaya çalışıyorsunuz. Neymiş, 17 bakan İstanbul'da. Niye 17 bakan İstanbul'da? 17 bakan Türkiye'nin her yerinde, 81 vilayetinde, halkının arasında. Hem ülkeyi yönetiyor hem de milletini dinliyor.

Sen geleceksin vatandaşa o hükümetin çalışmalarını, bakanların çalışmalarını karalayacaksın, dezenformasyon yapacaksın, biz milletimize doğrusunu anlattığımızda da rahatsız olacaksın öyle mi? Sen işine bak. Sen İstanbul'a yaşattığın kayıp yıllara üzül, üzül. Sen kendi perişanlığına üzül. Nasıl İSKİ skandallarıyla bu ülkeyi çalkalandırdınız geçmişte. Şimdi de para kuleleriyle maalesef İstanbul'a o kara görüntüleri yaşatıyorsunuz.”

– “Millete hizmet yolunda durmadan çalışmaya devam edeceğiz”

Tunç, bakanların milletiyle beraber millete hizmet yolunda hiç durmadan çalışmaya ve koşturmaya devam edeceğinin altını çizerek, “Maalesef öyle bir karalama yapmaya çalışıyorlar ki o karalamayı şunun için yapıyorlar. Yaptıkları bir eser yok. Ürettikleri bir icraat yok. Çaktıkları bir çivi yok. Sırf onu gölgelemek, örtmek için böyle dezenformasyona başvuruyorlar. Nereye başvurursa başvursunlar, milletimiz 17 sandıkta 'Recep Tayyip Erdoğan' dedi, 22 yıldan bu yana 'AK Parti' dedi, 'Cumhur İttifakı' dedi. Şimdi 18. sandıkta da inşallah yine 'AK Parti' diyecek, 'Recep Tayyip Erdoğan' diyecek, 'Cumhur İttifakı' diyecek.” ifadelerini kullandı.

Bakan Tunç, millete güvendiklerini ifade ederek, “Seçimlerden sonra da inşallah 2028'e kadar 4 yıllık seçimsiz geçecek bir süre var. Geçmişte enflasyonu tek haneli rakamlara düşürdüğümüz gibi yine düşüreceğiz. Yine emeklimizin, memurumuzun, işçimizin maaşını, alım gücünü artırmaya devam edeceğiz.” dedi.

Programda, AK Parti Karabük milletvekilleri Cem Şahin ve Durmuş Ali Keskinkılıç, AK Parti Karabük İl Başkanı Ferhat Salt ve AK Parti Safranbolu Belediye Başkan adayı Ali Büyüközdemir de konuşma yaptı.