Her Telden (22.Ağustos.2016)

Her Telden (22.Ağustos.2016)

Yayın: 22.08.2016 08:43
Paylaş:
A+ A-

CHP KARABÜK İL BAŞKANI AVUKAT SAYIN ERDOĞAN DİNÇEL “KENT MEYDANI’NA ATATÜRK ANITI YAPTIRMAK GÜNDEMİMİZDE…”
CHP Karabük İl Başkanı Avukat Sayın ERDOĞAN DİNÇEL,geçmiş aylarda yaşanan KENT MEYDANI’NA ATATÜRK ANITI YAPILMASI olayına ilişkin bir sorumuza “HALEN GÜNDEMİMİZDE..” dedi.
Sayın DİNÇEL Kent Meydanı’na ATATÜRK ANITI yaptırmak için temaslarını sürdürdüklerine işaret ederek “15/16 TEMMUZ TARİHİNDE YAŞANAN O ALÇAK GİRİŞİM NEDENİ İLE BİR SÜRELİĞİNE GÖLGE DE KALDI..” şeklinde görüşler dile getirdi.
CHP’Lİ BELEDİYELERİN YARDIMCI OLACAĞINA İŞARET ETTİ..
Bu konunun halli için “BELKİ BİR DERNEK KURARAK,BU İŞİ GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ..” anlamında bilgiler verdi ve bir Belediyenin,diğer bir Belediye Hudutları içinde böyle bir ANIT YAPMASI sakıncalı olabilir,o nedenle bir Dernek ile sorunu aşarız,gibi bilgiler verdi..
Sayın ERDOĞAN DİNÇEL bu nokta da çok ilginç bir yaklaşım daha getirerek “EĞER BİR DERNEK KURARAK BU İŞİ GERÇEKLEŞTİRMEK ZAMAN ALIRSA VE KENDİLERİ KABUL EDERLERSE,ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ KANALI İLE BU ATATÜR ANITI YAPILABİLİR..” dedi.
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ Başkan ve Yönetimi böyle bir öneriyi kabul eder mi,etmemeleri için geçerli bir sebep olmadığı görülüyor,ama,Dernek Başkanı,Dernek Yönetimi yine olayı her boyutu ile incelettirerek kararını verir herhalde.
Sayın ERDOĞAN DİNÇEL halen olayın üzerinde çalışıyor..
ATATÜRK ve İSMET İNÖNÜ figürlerinin yer aldığı DEV BİR ATATÜRK ANITI YAPILACAĞINA işaret ediyor ve “15/16 TEMMUZ TARİHİNDE YAŞANAN O ALÇAK DARBE,BU İŞİMİZİ DE HAYLİ GERİ ATTI..” gibi bilgiler veriyor..
“YÜKÜMLÜLÜĞÜMÜZDEN GERİ DURMUYORUZ..” diyor Sayın DİNÇEL.

EFE TUR OTOBÜS FİRMASI,CUMA GÜNÜNDEN İTİBAREN ANKARA-İSTANBUL ARASI YOLCU TAŞIMACILIĞINA BAŞLIYOR…
Ülkemizin EN GÜÇLÜ BİRKAÇ OTOBÜS FİRMASI ARASINDA GÖSTERİLEN EFE TUR Otobüs Firması,önümüzde ki Cuma günü KARABÜK –ANKARA,KARABÜK-İSTANBUL arasında yolcu taşımacılığına başlıyor.
EFE TUR KARABÜK’TE BÜYÜK HEYECAN YARATTI..
SON MODEL OTOBÜSLERİ İLE KARABÜK ve SAFRANBOLU Yöresi insanlarının hizmetinde olacak EFE TUR OTOBÜS FİRMASI ve bunun hazırlıkları sürdürülüyor..
ÖZELLİKLE ÜNİVERSİTE KAYITLARI SIRASINDA Yöremize gelmek için büyük kolaylık olacak EFE TUR OTOBÜSLERİNİN devreye girmesi ve OTOBÜSLERİN 2 ve TEK KOLTUKLU olarak hizmette olacağına da vurgu yapılıyor..
FİRMANIN YÜZLERCE OTOBÜSLÜK FİLOSUNDAN en son modellerin KARABÜK-ANKARA,KARABÜK-İSTANBUL hattına tahsis edileceği ve yolcunun rahatı için her imkanın seferber edileceği de haber veriliyor..
EFE TUR OTOBÜS FİRMASI için EFLANİ-SAFRANBOLU-KARABÜK Departmanlarının işe hemen başlayacaklarına işaret edelirken “ EN KISA SÜRE İÇİNDE ARAÇ İLÇEMİZDEN DE SEFERLERİMİZİ BAŞLATACAĞIZ..” bilgileri veriliyor.
EFE TUR OTOBÜS FİRMASI CUMA GÜNÜ DEVREYE GİRİYOR..
CUMA GÜNÜ AÇILIŞ YAPILACAK..
KARABÜK VE YÖRE İNSANIMIZA HAYIRLAR GETİRSİN..
HOŞ GELDİN “EFE TUR OTOBÜS FİRMASI..” HOŞGELDİN..

AK PARTİ MİLLETVEKİLİ SAYIN BURHANETTİN UYSAL “TBMM TARAFINDAN KURULAN DARBEYİ ARAŞTIRMA KOMİSYONUNA SEÇİLDİ..”
15/16 Temmuz KALLEŞ DARBE Girişimi,Ülkemize uçurumun eşiğinden döndürmüştü ve TSK İçinde ki gerçek vatansever subayların ,astsubayların,uzman askerlerin,halkın kahraman duruşu ve Cumhurbaşkanı Sayın RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN çağrıları ile püskürtülmüştü.
BU DARBE OLAYI TBMM TARAFINDAN ARAŞTIRILACAK..
TBMM BİR KOMİSYON KURDU ve çok detaylı bir araştırma yaparak BU DARBENİN ÖNÜ/ARKASI,ayrıca,BUNDAN SONRA BÖYLE HAİN GİRİŞİMLERİ olmaması için alınacak önlemler BU KOMİSYON vasıtası ile araştırılacak.
AK Parti Karabük Milletvekili Prof.Dr.Sayın BURHANETTİN UYSAL bu Komisyona seçildi ve daha önce yüklendiği ağır görevlere bir yenisi daha eklenmiş oldu.
Bu arada KARABÜK ÖZELİNDEN bu terör örgütüne HİMMET PARASI veren İŞADAMI/FİRMA YETKİLİSİ/SANAYİCİ olup olmadığına ilişkin yapılan araştırmaların sürdüğüne işaret ediliyor.
Ancak ;Karabük özelinde,birçok zenginin verdiği HİMMET PARALARINI verecek KİŞİ-FİRMA-ŞİRKET olmadığı yolunda tahminler yürütüldüğü de dikkati çekiyor..
“ÖRNEĞİN,BAKIYORSUNUZ BİR FİRMA 40 MİLYON DOLAR VERMİŞ,BİR BAŞKA FİRMANIN 50-60 MİLYON DOLAR HİMMET PARASI VERDİĞİNE İLİŞKİN HABERLER ÇIKIYOR..” denilerek “KARABÜK’TE BU ÇAPTA PARA VEREBİLECEK KİMSE YOK..” yorumları yapılıyor..
KARABÜK ÖLÇEĞİNDE ARAŞTIRMALAR SÜRDÜRÜLÜYOR.

SİYASET YAPAN KİŞİ,HERKESİN BİLDİĞİ BİR OLAY VEYA OLAYLAR İÇİN ; “BAZI KÜÇÜK OLAYLARI İÇİMİZDE ÇÖZÜMLERİZ Mİ..?”
Siyaset yapanlar konuşmalarına,açıklamalarına AZAMİ DİKKAT ETMELİ,yoksa KAMUOYU karşısında inandırıcılığı darbe yer,güvenilir olmaktan çıkar..
Örneğin ;HEMEN HERKESİN BİLDİĞİ BİR OLAY KARŞISINDA,bir açıklama yapmak zorunda kalan Siyasetçi “İÇİMİZDE BAZI KÜÇÜK OLAY /OLAYLAR OLABİLİR.BUNLARI BİR AİLE BÜTÜNLÜĞÜ/BÜYÜKLÜĞÜ İÇİNDE ÇÖZÜMLERİZ..” diye açıklama yaparsa şık olur..
İNANDIRICILIĞINA GÖLGE DÜŞMEZ..
Ama Siyasetçi “BİRLİK/BERABERLİK İÇİNDEYİZ..” diye açıklama yaparsa,ama,Siyasetçi “İÇİMİZE FİTNE/FESAT SOKMAK İSTEYENLERE FIRSAT VERMEYECEĞİZ,BİRLİĞİMİZİ KORUYACAĞIZ..” falan gibi edebiyat yaparsa,Kamuoyu “KARDEŞ BİZ HERŞEYİ GÖRÜYORUZ..” der..
Kamuoyu “USTA SEN NE MAVAL OKUYORSUN.BİZ OLAYLARI/GELİŞMELERİ BİRE/BİR BİLİYORUZ.SEN İŞİNE BAK,EKİBİNİ EZDİRMEMEYE GAYRET ET..” gibi bir tutum alır ki,Siyasetçi için hiç hoş olmaz..
“EVET,BİZ ÇOK BÜYÜK BİR AİLEYİZ.İÇİMİZDE UFAK/TEFEK SORUNLAR VARDIR/OLABİLİR.BUNLARI KONUŞARAK ÇÖZÜMLERİZ.BİZİM HİZMET AKIŞIMIZI BU TİP KÜÇÜK OLAYLAR KESİNLİKLE ENGELLEMEZ,ETKİLEMEZ..” gibi açıklama/açıklamalar inandırıcılığı pekiştirir..
BÖYLESİ DAHA ŞIK,DAHA İNANDIRICI OLMAZ MI SİZCE..!!

KARABÜK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ PROF.DR.SAYIN REFİK POLAT,BASIN TOPLANTISINDA,BİR SORU ÜZERİNE HAYLİ SİNİRLENDİ..
KARABÜK ÜNİVERSİTESİ Rektörü Prof.Dr.Sayın REFİK POLAT,geçtiğimiz hafta içinde bir Basın Toplantısı düzenledi ve bu toplantı sırasında kendisine yöneltilen bir soruya hayli sinirlendi.
Bir Gazeteci Kardeşimiz “KARABÜK KAMUOYU’NDA SİZİN HAKYOL TARİKATINA MENSUP OLDUĞUNUZ SÖYLENİYOR.BÖYLE BİR MENSUBİYET VAR MI..?” diye sordu.
Rektör Sayın REFİK POLAT “BURASI BİR DEVLET ÜNİVERSİTESİDİR.HAKYOL ÜNİVERSİTESİ DEĞİLDİR.AYRICA İNSANLARIN KİŞİSEL GÖNÜL BAĞI OLABİLİR.BU ŞAHSIN KENDİSİNİ İLGİLENDİRİR.BU SORU BİR KURUM YÖNETİCİSİNE SORULAMAZ,SORULMASI AHLAKİ DEĞİLDİR..” gibi cevap verdi.
Sayın REFİK POLAT SORUYA HAYLİ SİNİRLENDİ.
Oysa ki sakin/sakin cevap vererek,soruyu orta da bırakmayabilirdi,evet GÖNÜL BAĞI İNSANLARIN ŞAHSINI İLGİLENDİRİR,ancak son zamanlarda ÖYLESİNE BİR SÜREÇ yaşıyoruz ki,bakıyorsunuz GÖNÜL BAĞLARI nerelere varmış,neler yaşanmış/yaşanıyor..
Yine de Rektör Prof.Dr.Sayın REFİK POLAT cevaplarında “HAYIR BÖYLE BİR MENSUBİYETİM YOKTUR..” anlamında ifadeler kullandı ve “BEN MEYDANDA(Demokrasi nöbetlerini kastediyor..) İNSANLARA BUNLARIN CEVAPLARINI VERDİM..” gibi sözler etti.
DEMEK ; AYNI KONUYU BAŞKALARI DA SORMUŞ,CEVAPLAMIŞ.
En azından biz böyle anladık konuştuklarından..

REKTÖR PROF.DR.SAYIN REFİK POLAT “HAK-YOL BİR TARİKAT DEĞİLDİR.BİR VAKIFTIR.YASALARLA KURULMUŞTUR..” DESEYDİ..
KARABÜK ÜNİVERSİTESİ Rektörü Prof.Dr.Sayın REFİK POLAT,geçtiğimiz hafta ortasında yaptığı Basın Toplantısında,hayli sinirlendi ve sorulan bir soruya “BİR KURUM YETKİLİSİNE BÖYLE SORULARIN SORULMASI AHLAKİ DEĞİLDİR..” bile dedi.
Sorulan bir soruyu AHLAKİ veya GAYRİ AHLAKİ olarak değerlendirmek elbet Rektör Hocanın işi değil.Basın Mensubu “KAMUOYU’NUN ÜZERİNDE ÇOK KONUŞTUĞU/DURDUĞU BİR KONUYA AÇIKLIK GETİRMEK İSTİYOR..” bunun anlayışla karşılanması gerekirdi..
Örneğin Prof.Dr.Sayın REFİK POLAT bu soruya karşılık “KARDEŞİM,HAK-YOL BİR TARİKAT DEĞİL,BİR VAKIFTIR.YÜRÜRLÜKTE OLAN YASALARA GÖRE KURULMUŞTUR.O YASALARA GÖRE HERKES VAKIF ÜYESİ OLABİLİR..2 falan deseydi,daha şık olmaz mıydı..
Evet ; HAK-YOL VAKFI’NIN Kuruluşunda İSKENDERPAŞA Cemaatinin Rolü inkar edilmez,anılan bu Vakfı İSKENDERPAŞA Cemaati kurmuş /kurdurmuştur..
HAK-YOL VAKFI’NIN Ana Sözleşmesi’ni,İSKENDERPAŞA Cemaatinin lideri olan ve Şubat 2001 tarihinde Avustralya’da bir trafik kazasında vefat eden Rahmetli MAHMUT ESAD ÇOŞAN’IN,bizzat hazırladığı da bilinmektedir.
Ancak ; İSKENDERPAŞA Cemaati Dini,Tasavvufi bir Topluluk olarak ayrı,HAK-YOL VAKFI Milli,manevi duyguları gelişmiş,ihtiyaç sahibi öğrencilere yardım amaçlı bir Vakıf,bir kuruluştur.
Keşke REKTÖR Hoca sinirlenmeyip,bunları anlatsaydı..

KARABÜK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ PROF.DR.SAYIN REFİK POLAT “SAFRANBOLU SANAT ÜNİVERSİTESİ İÇİN BEN TOPU ATTIM..” DİYOR
KARABÜK ÜNİVERSİTESİ Rektörü Prof.Dr.Sayın REFİK POLAT,gündeme getirdiği SAFRANBOLU SANAT ÜNİVERSİTESİ için “BEN TOPU ATTIM.GERÇEKLEŞTİRMEK SAFRANBOLU EŞRAFINDA ve SİYASETÇİLERİNDE..” anlamına gelen ifadeler kullanıyor.
DOĞRUSU DA BU ELBET.
Prof.Dr.Sayın REFİK POLAT bu konuyu gündeme getirdi,gündeme gelen bu konunun gerçekleştirilmesi SAFRANBOLU YAŞAYANLARININ ve YÖREMİZ SİYASETÇİLERİNİN işi.
Diyeceksiniz ki ; GÜNDEME GETİRMEK Sayın POLAT’IN İŞİ MİYDİ..?
Demek AKADEMİSYEN OLARAK bu konuyu gündeme getirmenin,kendisine ait bir iş olduğuna karar verdi ve gündeme getirdi,Allahtan ki,bu konu henüz SAFRANBOLU SAKİNLERİNİN/SAFRANBOLU SEÇMENİNİN BELLEĞİNE/SİYASİ HEDEFİNE yerleşmedi..
YOKSA,SİYASETÇİNİN İŞİ HAYLİ ZOR OLURDU..!!
Seçmen tuttururdu ÜNİVERSİTE DE/ÜNİVERSİTE diye,bir ÜNİVERSİTEYİ kurmanın zorluğu biliniyor,Siyasetçi TAMAM KURACAĞIZ falan sözü verse bir türlü,YAHU BU NEREDEN ÇIKTI dese iki türlü olurdu.
REKTÖR HOCA SAFRANBOLU SANAT ÜNİVERSİTESİ’Nİ gündeme getirdi ve “SAFRANBOLU EŞRAFI BUYURUN,SAFRANBOLU SİYASETÇİSİ BUYURUN..” dedi kenara çekildi..
HENÜZ SAFRANBOLU BU OLAYI İÇSELLEŞTİRMEDİ GERÇİ..

“HAVAALANI FANTAZİ SÖZÜM YANLIŞ ANLAŞILDI..” DİYEN REKTÖR PROF.DR.SAYIN REFİK POLAT “DEVLET YAPARSA SEVİNİRİZ..”
KARABÜK ÜNİVERSİTESİ Rektörü Prof.Dr.Sayın REFİK POLAT,kendisinden önce ki Rektör,şimdi ki Karabük Milletvekili Sayın BURHANETTİN UYSAL’IN çok önem verdiği HAVAALANI için “FANTAZİ..” demişti.
Sayın POLAT bu sözlerine “HAVAALANI YAPIMI KARABÜK ÜNİVERSİTESİ İÇİN FANTAZİ,BUNUN ALTINDAN KALKAMAYIZ..” anlamında açıklamalar getirdi ve sözlerini “DEVLET YAPARSA ELBET SEVİNİRİZ..” noktasına getirdi.
AK Parti Teşkilatları da HAVAALANI OLAYINI BENİMSEMİŞLERDİ,hiç tartışılmadan KARABÜK GÜNDEMİNE oturan HAVAALANI noktasında bir tek öneri Karabük Belediye Başkanı Sayın RAFET VERGİLİ’DEN gelmişti ve Sayın VERGİLİ bu iş için EFLANİ İLÇESİNİ adres göstermişti.
Bu konuda Eflani Belediye Başkanı Sayın İBRAHİM ERTUĞRUL’DA olumlu bir bakış sergilemişti ve o dönem destek verdiğini,geçtiğimiz günlerde Gazetemiz İnternet Sayfasına yolladığı bir YORUM İLE AÇIKLAMIŞTI.
DEVLET KARABÜK’E HAVAALANI YAPAR MI SİZCE..?
KARABÜK ÜNİVERSİTESİ Rektörlüğü tarafından “O DÖNEM GÜNDEME GETİRİLEN HAVAALANI..” bir parça dolambaçlı yollardan böyle bir olayın gerçekleştirilmesi fikri ile donatılmıştı..
DEVLET KARABÜK’E HAVAALANI YAPAR MI SİZCE..?

FETULLAH GÜLEN CEMAATİ ÜLKE İÇİNDE BİTİRİLİYOR,ÇOK CİDDİ BİÇİMDE ÜZERİNE GİDİLİYOR,ANCAK,YURT DIŞINDA DURUM NEDİR..?
15/16 Temmuz KALLEŞ DARBE Girişimi FETULLAH GÜLEN CEMAATİNİN Ülke içinde gösterdiği faaliyetler noktasında çok ciddi darbeler almasına sebep oldu/oluyor.
BUNLARIN BİR TERÖR ÖRGÜTÜ OLDUKLARI KESİN.
Yoksa ne diye ASKERİN İÇİNDE Kİ YANDAŞLARI İLE BİRLİKTE,ALÇAKÇA BİR DARBE GİRİŞİMİ YAPIP 250 İnsanın ölümüne yol açsınlar ki,bu hareket gerçek yüzlerini ortaya koydu.
YURT İÇİNDE BÜYÜK DARBELER VURULUYOR,ama,bu hareketin bir de ÇOK GÜÇLÜ OLDUĞU BİLİNEN/SÖYLENEN YURT DIŞI AYAĞI VAR işte o ayak nasıl bitirilecek sorusu önemli.
Kimilerine göre 150-160 YURT DIŞI OKULLARI VAR..
Hepsi de O ÜLKENİN KAYMAK tabakasına hitap ediyormuş,nasıl bitecek..

3 kişi görüş bildirdi

  1. karabük düşmanı

    SAYIN GÖLBEK
    Bu arada KARABÜK ÖZELİNDEN bu terör örgütüne HİMMET PARASI veren İŞADAMI/FİRMA YETKİLİSİ/SANAYİCİ olup olmadığına ilişkin yapılan araştırmaların sürdüğüne işaret ediliyor.
    Ancak ;Karabük özelinde,birçok zenginin verdiği HİMMET PARALARINI verecek KİŞİ-FİRMA-ŞİRKET olmadığı yolunda tahminler yürütüldüğü de dikkati çekiyor..
    “ÖRNEĞİN,BAKIYORSUNUZ BİR FİRMA 40 MİLYON DOLAR VERMİŞ,BİR BAŞKA FİRMANIN 50-60 MİLYON DOLAR HİMMET PARASI VERDİĞİNE İLİŞKİN HABERLER ÇIKIYOR..” denilerek “KARABÜK’TE BU ÇAPTA PARA VEREBİLECEK KİMSE YOK..” yorumları yapılıyor..

    DİYEREK KARABÜK DE Kİ FETÖ SORUŞTURMASINI SULANDIRMAYA DEVAM EDİYORSUNUZ.NE YANİ 40 MİLYON DOLARDAN AZ HİMMET VERENLER FETÖCÜ SAYILMIYOR MU? 17/25 ARALIK SONRASI ARABASINI SATIP FETÖ TERÖR ÖRGÜTÜNE DESTEK OLMAK İÇİN BANK ASYA YA YATIRANLAR 40 MİLYON LİMİTİNİ GEÇEMEDİĞİ İÇİN ÇORBADAN MI SAYILIYOR. YOKSA KARABÜK ZENGİNLERİ İÇİNDE 39 MİLYON DOLAR YA DA DAHA AZ HİMMET VEREN TANIDIĞINIZ MI VAR ? O YÜZDEN Mİ ALGI ÇALIŞMASI YAPIYORSUNUZ.

  2. Burhan

    Ne o küçük olay demek. Olay öyle büyük ki, bu sessizlik fırtına öncesi sessizliğin habercisidir. Patladığında sadece Yenice’de değil, Türkiye’de ses verecek…

  3. Dspli

    Erdoğan Dinçer çok şanslı nasılsa anıtı yapamayacak darbe onu kurtardı.
    Itiraf et
    Anıt nasıl olsa yapılamayacak.
    Senin il Başkanlığı görevin bitecek

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Slow Food hareketi iyi, temiz ve adil gıda için 38 yıldır mücadele veriyor

Anadolu Ajansı
Yayın: 29.03.2024 08:48
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – YETER ADA ŞEKO – Doğal kaynakları korumayı ve temiz gıda üretimini desteklemeyi hedefleyen küresel Slow Food (Yavaş Gıda) hareketinin başkanı Edward Mukiibi iklim krizi ve israfın, gıda konusunda en fazla karşılaştıkları iki büyük sorun olduğunu söyledi.

Dünyanın en büyük gıda hareketlerinden biri olarak kabul edilen Slow Food, “iyi, temiz ve adil gıda” sloganıyla dünya üzerinde 160 ülkede faaliyetler ve farkındalık kampanyaları düzenliyor.

Hareketin çalışmaları hakkında AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Mukiibi, Slow Food'un 1986'da İtalya'da doğduğunu ve 38 yıldır devam eden serüvenlerinde dünyanın her köşesinden çok sayıda insana ulaştıklarını kaydetti.

Su başta olmak üzere doğal kaynakların ve biyoçeşitliliğin korunması hedefini faaliyetlerinin merkezine aldıklarını belirten Mukiibi, daha iyi bir dünya için çalıştıklarını ve bunu da çevreye ve insana zararı olmayan gıdaların üretimini teşvik ederek, aynı zamanda sorumlu tüketim ve sorumlu üretim bilincini aşılamaya çalışarak gerçekleştirdiklerini ifade etti.

Slow Food ağı içerisinde çiftçilerden şeflere, öğrencilerden aktivistlere, devletlerden uluslararası organizasyonlara kadar gıda konusunda harekete geçmek isteyen milyonlarca kişiyle çok sayıda kurum ve kuruluşun yer aldığını bildiren Mukiibi, “Sadece maddi olarak destekleyen 100 binden fazla üyemiz var. Ama bu herkesin maddi olarak katkıda bulunmak zorunda olduğu anlamına gelmiyor. Aslında paranın satın alabileceğinden çok daha fazlasını yapan topluluklar var. Buna biyoçeşitliliği koruyan yerel toplulukları örnek gösterebiliriz.” dedi.

Edward Mukiibi, hareketin sadece gıda ürünlerini değil gıdanın getirdiği kültürü de korumaya çalıştığını, bu nedenle gıdanın nasıl tüketildiği, hangi tekniklerle pişirildiği ya da nasıl korunduğu üzerine de çalışmalar yürüttüklerini aktardı.

– Nuh'un Gemisi Projesi

Yok olma tehlikesi altında bulunan bitkisel ve hayvansal ürünleri çevrim içi katalogda bir araya getirdikleri “Nuh'un Gemisi” projesine değinen Mukiibi, “Bu katalogda yalnızca bilimsel veriler bulunmuyor. Kültürel, organoleptik, geleneksel bilgilerle ürünlerin hazırlanması sırasında kullanılan teknikler ve bölgeyle olan bağları da yer alıyor.” diye konuştu.

Proje kapsamında bugüne kadar dünyanın her yerinden 5 bin 300 ürünü korumaya çalıştıklarını dile getiren Mukiibi, şöyle devam etti:

“Bu projede büyük tufan yaşandığında türleri yok olmaktan kurtaran Nuh’un Gemisi'nden esinlendik. Aslında bugün de yine o büyük tufan genetik, kültürel ve geleneksel erozyonla burada. Günümüzde yerel ve geleneksel gıdalar gen aktarımı, gen korsanlığı gibi çeşitli problemle karşı karşıya. Slow Food hareketi ise gıda kültürümüzü korumaya çalışıyor.”

Proje dahilindeki türleri kendi coğrafyalarında korumaya çalıştıklarının altını çizen Mukiibi, iklim değişikliği sonucu artık beslemesi ekonomik olarak tercih edilmeyen, bu nedenle de popülasyonları giderek azalan hayvanları çeşitli teşvikler ve projelerle yeniden tercih edilebilir hale getirdiklerini, bitkiler konusunda ise özelikle yerel gruplar arasında tohum bankaları oluşturduklarını ve tohumların kullanılması için çeşitli ağlar geliştirdiklerini anlattı.

“Afrika’nın Bahçeleri” adlı bir diğer projelerinde, kıtada giderek yaygınlaşan endüstriyel gıda üretimine karşı bir alternatif oluşturmaya çalıştıklarından bahseden Mukiibi, şunları söyledi:

“Afrika’nın geleneksel gıda üretim yöntemlerini korumak istiyoruz. Bunu gerçekleştirmek için yerel toplulukları agroekolojik yöntemler çerçevesinde tarım yapmaya teşvik ediyor, konu üzerine eğitim programları düzenliyor, gruplar arasında koordinasyon kurarak bilgi aktarımı sağlıyoruz. Proje 2010 yılında Uganda, Kenya ve Tanzanya'daki birkaç bahçeyle başladı. Bugün Afrika kıtasının çeşitli yerlerinde 5 binin üzerinde bahçe oluşturulmuş durumda. Sosyal medyada her gün yeni bir katılımcının daha kendi bahçesini açtığını görüyoruz.”

– “Üretimde iklim değişikliği, tüketimde israf en büyük sorunlar”

Tüm projelerinde üretim süreçlerinde karşılaştıkları en büyük problemin iklim değişikliği olduğunu ifade eden Mukiibi, özelikle sıcak hava dalgaları, ani yağışlar sonucu yaşanan sel felaketleri gibi aşırı hava olaylarının gıda üretimini zorlaştırdığını vurguladı.

Mukiibi, “Tüm bu yaşananlar gıdaya erişimimizi, gıda güvenliğimizi ve bizim açımızdan yağmuru merkeze almış tarım sistemimizi etkileyecek. İklim kriziyle mücadelede geniş kapsamlı iklim değişikliği adaptasyon çalışmaları yürütüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Tüketim noktasında karşılaştıkları en büyük problemin ise gıda israfı olduğu bilgisini paylaşan Mukiibi, “Küresel gıda üretiminin neredeyse yarısı tabağımıza ulaşamadan israf ediliyor. Bununla birlikte enerji, kaynak, çiftçilerin o ürünleri üretirken harcadıkları zaman da israf edilmiş olunuyor yani gıda israfı tabağımızın çok ötesinde. Çünkü bir ürün yetiştirirken çok fazla su kullanıyorsunuz, topraktan çok fazla besin maddesi alıyorsunuz. Bunların hepsi israf ediliyor. Gıdaya yapabileceğiniz en büyük saygısızlık onu israf etmek. Ayrıca gıda israfı, doğaya da bir saygısızlık.” değerlendirmesini yaptı.

Özelikle gençlerin önlerine gelen tabağın hikayesini bilmediğine ve daha çok israf ettiğine dikkati çeken Mukiibi, Slow Food olarak bu farkındalığın kazandırılması için her yıl Nisan ayını “gıda israfı ile mücadele ayı” olarak belirlediklerini sözlerine ekledi.