Her Telden (22.Mayıs.2019)

Her Telden (22.Mayıs.2019)

Yayın: 21.05.2019 23:21 |Güncelleme: 22.05.2019 10:36
Paylaş:
A+ A-

KARABÜK SİYASET –SENDİKAL VE CEMİYET HAYATI “YENİCE KÖKENLİ ÜYELERİNE ÇOK İYİ DİKKAT ETSİNLER..” VE YENİCELİLERİN AYAK SESLERİ
Karabük,kendi geleceği açısında,kendi SİYASET yaşamı açısından,kendi SENDİKAL yaşamı açısından,kendi CEMİYET yaşamı açısından YENİCE KÖKENLİ Üyelerine çok ama çok dikkat etsin.
YENİCELİLERİN AYAK SESLERİ DUYULUYOR..
Çok dinamik bir toplumsal yaşamı olan YENİCELİLER,yıllardır,kendi sınırlarını aşamamışlardı,YENİCE dışına fazla nüfuz edememişlerdi,şimdi çok önemli bir hareketlenme,çok önemli bir arayış baş gösterdi.
31 MART YEREL SEÇİMLERİ YENİCELİLER İÇİN BİTMEMİŞ GİBİ.
Aynı heyecan,aynı iştiyak ile SOSYAL HAYATLARINA devam ediyorlar,ancak,bir farkla devam ediyorlar “SİYASAL BÖLÜNMÜŞLÜKLERİ GİTMİŞ VE YERİNE YENİCE ÇOCUĞUNA HAYATIN HER ALANINDA,HİÇBİR SİYASİ DÜŞÜNCE GÖZETMEDEN,SAHİP ÇIKMAK GELMİŞ..”
Bu ramazan ayı içinde üç ayrı İFTAR YEMEĞİ vererek bir araya geldiler ve bu üç ayrı yemekte,verilen tek bir mesaj oldu “KARABÜK’TE SOSYAL HAYATIN İÇİNDE AKTİF OLALIM.ÖNE ÇIKAN BİR KARDEŞİMİZİN ARKASINDA,HİÇBİR AYIRIMA GİTMEDEN SAF TUTALIM,DESTEK OLALIM..”
YENİCE KÖKENLİLERİN ÇALIŞMALARINA İYİ DİKKAT EDİN..
Artık,KARABÜK SİYASETİNDE,SENDİKAL YAŞAMINDA,CEMİYET YAŞAMINDA çok aktif bir YENİCELİ insan olacak,zaten İlçe Sosyal Hayatı kıpır /kıpır,heyecanlı,hareketli,şimdi YENİCE İlçesinde yaşanan bu olgular KARABÜK SOSYAL YAŞAMINA DA aktarılabilir..
YENİCELİLER MÜTHİŞ BİR BERABERLİK VE DAYANIŞMA SERGİLİYORLAR.

AK PARTİ KARABÜK MİLLETVEKİLİ SAYIN NİYAZİ GÜNEŞ,GAZETE BÜROMUZA BİR NEZAKET ZİYARETİNDE BULUNDU VE “ KÖYLERİN SORUNU..”
AK Parti Karabük Milletvekili Sayın NİYAZİ GÜNEŞ ile 25-30 yıldır,samimi,iyi niyetli bir dostluğumuz vardır,yoğun iş temposu içerisinde zaman /zaman uzun süreli görüşemesek bile bu dostluk devam eder gider.
Sayın NİYAZİ GÜNEŞ geçtiğimiz gün Büromuza bir nezaket ziyaretinde bulundu ve birçok konu üzerinde sohbet ettik,olayın tam bu noktasında Sayın NİYAZİ GÜNEŞ’İN dile getirdiği bir konu gerçekten çok dikkatimizi çekti.
Sayın GÜNEŞ “ŞU AN KARABÜK’ÜN TOPLAM 56 KÖYÜNDE CEP TELEFONU ÇEKMİYOR..” dedi,gerçekten hiç ummadığımız,hiç üzerinde durup herhangi bir değerlendirme yapmadığımız,duyduğumuzda da hayrete düştüğümüz bir konu oldu.
Sayın NİYAZİ GÜNEŞ,halen cep telefonu çekmeyen 56 köyün İlçe/İlçe isimlerini saydı ve “BU KÖYLERİN KAPSAMA ALANI İÇİNE GİRMESİ İÇİN ULAŞTIRMA BAKANLIĞI İLE TEMASA GEÇTİM.HAYLİ BÜYÜK BİR YATIRIM YAPILACAK..” bilgilerini verdi.
“BU ÇAĞDA,KÖYLERİMİZİN KAPSAMA ALANINDA OLMAMASI ÇOK YANLIŞ..” dedi ve “BURALARDA,HERHANGİ BİR FELAKET OLSA HABERLEŞME NOKTASINDA SIKINTILAR YAŞANABİLİR.İNŞAALLAH BU YATIRIMLARI YAPTIRACAĞIZ..” bilgilerini verdi.
Doğrusu,böyle bir konu hiç aklımıza bile gelmemişti iyi mi..?

AK PARTİ KARABÜK MİLLETVEKİLİ SAYIN NİYAZİ GÜNEŞ “31 MART SEÇİMLERİ BİTTİ,EĞER SEÇİLEN BAŞKANLAR DESTEK İSTERSE BİZ HAZIRIZ..”
Yıllara dayanan,çok köklü bir dostluğumuz olan AK Parti Karabük Milletvekili Sayın NİYAZİ GÜNEŞ,naif bir insandır,zarif bir insandır,bunda elbet kişisel yapısı çok etkendir,dini eğitim görmesi de büyük etkendir.
Sayın NİYAZİ GÜNEŞ 31 Mart YEREL SEÇİMLERİNE getiriyor sözü ve “SEÇİMLER BİTTİ.BELEDİYE BAŞKANLIĞI NOKTASINDA,AK PARTİ OLARAK BEKLEDİĞİMİZ SONUCU,NE YAZIK ALAMADIK..” diyor..
Daha sonra da,o çelebi,o naif,o zarif tutumu ile “ARTIK HİZMET ZAMANI,EĞER SEÇİLEN BELEDİYE BAŞKANLARIMIZ,BİZDEN BİR DESTEK veya BİR KATKI İSTERLERSE,SEVE/SEVE YARDIMA KOŞARIZ..” açıklamasını yapıyor.
Daha sonra da,özenle,ısrarla ve altını çizerek “ YARDIMCI OLMAK,DESTEK SUNMAK AÇISINDAN,O PARTİ MENSUBU,BU PARTİ MENSUBU AYIRIMI KESİNLİKLE YAPMAYIZ.BUNUN BİLİNMESİNİ ISRARLA İSTERİM..” ifadelerini kullanıyor..
Sayın NİYAZİ GÜNEŞ,Seçimlerin bittiğine,artık hizmet zamanı olduğuna işaret ediyor ve yapılacak hizmetlere katkı vermek için hazır olduklarını özenle,ısrarla belirtiyor.
“SEÇİMLER,SEÇİM ZAMANINDA KALDI,ŞİMDİ HİZMET ZAMANI..” diyor.

AK PARTİ MİLLETVEKİLİ SAYIN NİYAZİ GÜNEŞ “KARABÜKSPOR’UN DURUMU,İÇİMİ GERÇEKTEN ÇOK ACITIYOR,YAPILABİLECEKLER SINIRLI..”
AK Parti Karabük Milletvekili Sayın NİYAZİ GÜNEŞ,sohbetimizin sonlarına doğru “KARABÜKSPOR’UN DURUMU,GERÇEKTEN İÇİMİ ÇOK ACITIYOR..” dedi.
Daha sonra da “YAPILABİLECEKLER ÇOK SINIRLI..” ifadelerini kullandı.
Aslında,yapılabilecek bir şey gözükmüyor,yine de “YAPILABİLECEKLER ÇOK SINIRLI..” diyerek,umudunu kaybetmemiş,kaybetmek istemeyen bir tablo veriyor Sayın NİYAZİ GÜNEŞ.
Hatırlarsınız,Karabük Valisi (O Dönemin..)Sayın KEMAL ÇEBER,Karabük Belediye Başkanı Sayın RAFET VERGİLİ,ÜÇ KARABÜK MİLLETVEKİLİ,TSO BAŞKANI olmak üzere KARABÜKÜN YÖNETİCİLERİ bir protokol hazırlamışlardı.
Bu protokol gereğince KARDEMİR’DEN MADDİ DESTEK talebinde bulunulmuştu,ayrıca,KARABÜK KENTİ DE 5 MİLYON LİRA PARA TOPLAYIP bu kampanyaya destek olacaktı.
KARABÜK KENTİ O 5 MİLYONU TOPLAYAMADI..
KARDEMİR YENİ MADDİ DESTEK VERMEDİ..
Sayın NİYAZİ GÜNEŞ bu gelişmelerin içerisinde bir isim ve o nedenle “YAPILABİLECEKLER SINIRLI..” görüşünü dile getiriyor ve bize göre artık bu takım kurtarılamaz,borç stoku 250 milyon lirayı bulmuştur sanırız.
Bunlar üzerinde görüş alış/verişinde bulunduk.

ŞEHİRİÇİ TRAFİK SORUNUNA ÇÖZÜM OLACAK “İKİ DEV PROJEDEN,HANGİSİ GERÇEKLEŞECEK VEYA HER İKİSİ DE YAPILMAYACAK MI ACABA..?”
Karabük’ün en temel sorunları olan ŞEHİRİÇİ TRAFİK sıkıntısı için YEREL SEÇİM sürecinde İKİ DEV PROJE seçmene anlatıldı,bunlardan Sayın RAFET VERGİLİ’NİN “CUMAPAZARI-BULAK KAVŞAĞI ARASINDA Kİ KESİNTİSİZ YOL PROJESİ..” ile Sayın BURHANETTİN UYSAL’IN “DEVLET PROJESİ..” anlatıldı.
DEVLETİN,KARDEMİR önünde yapacağı ÜST GEÇİTLİ proje ŞEHİRİÇİ TRAFİĞİ çok ciddi biçimde rahatlatacaktı ve her iki projenin de çok/çok büyük BEDELLERİ olduğu biliniyor.
BUNLARDAN HANGİSİ YAPILIR VE KARABÜK TRAFİĞİ BİR NEBZE RAHATLAR..
Veya bunların HER İKİSİ DE UZUN SÜRE YAPILMAZ ve sıkıntı sürer mi..?
BU SIKINTILARI GÜNLÜK OLARAK YAŞAYAN KARABÜKLÜ NE DER ACABA..?

ÜÇ AYRI “YENİCE KÖKENLİ KARDEŞ..” VE TEK ORTAK NOKTA “YEREL SEÇİMLER İÇİN KIYASIYA MÜCADELE EDERİZ,ANCAK GENEL SEÇİM BAŞKA..”
Diyoruz ya,YENİCE İNSANINA DİKKAT EDİN,Yenice insanı Karabük’te kendisini çok hissettirecek gibi hareket ediyor diye,dün ayrı Partilerden ÜÇ YENİCE Kökenli Kardeş ile sohbet ettik.
“YEREL SEÇİMLERDE,KIYASIYA REKABET EDERİZ.PARTİMİZİN ADAYI KAZANSIN DİYE ÇALIŞIRIZ..” anlamında bilgiler verdiler,bu üç Kardeşimizde YEREL SEÇİMLERDE Partimiz için çalışırız görüşünü ısrarla dile getirdiler.
Daha sonra da “DİYELİM Kİ,A PARTİSİ MİLLETVEKİLİ SEÇİMİNDE YENİCE KÖKENLİ BİR İSMİ SIRALAMAYA KOYDU.İŞTE O ZAMAN İŞ DEYİŞİR.NE PARTİ DÜŞÜNÜRÜZ,NE SİYASET.O İSMİN KAZANMASI İÇİN PARTİ/MARTİ GÖZETMEDEN 7/24 ÇALIŞIRIZ..” dediler.
Bununla da yetinmediler “ÖRNEĞİN KARABÜK’TE,A PARTİSİ,B PARTİSİ HANGİ PARTİ YENİCE’Lİ BİR İSMİ BELEDİYE BAŞKAN ADAYI YAPARSA İŞTE O ZAMANDA O İSMİN ARKASINDA MIZRAK GİBİ DURURUZ..” görüşlerini dile getirdiler..
Kendilerinin KARABÜK SOSYAL YAŞAMINDA çok ezildiğini söylediler “KARABÜK’TE BAŞKALARI GİBİ,EL ÜSTÜNDE TUTULAN BİR İLÇE SAKİNİ OLAMADIK FALAN..” dediler.
Şimdi bütün güçleri ile İSTER ERKEN,İSTER ZAMANINDA yapılacak bir GENEL SEÇİME odaklanmışlar “BİZDEN BİR MİLLETVEKİLİ ADAYI GÖSTEREN PARTİ KAZANÇLI ÇIKAR..” falan diyorlar..
Düşünün,YENİCELİLER ÜÇ İFTAR PROGRAMI YAPTILAR ,kısa zamanda..
Hepsinde de katılım çok kalabalıktı..

GEÇTİĞİMİZ HAFTA VERİLEN İYİ PARTİ İFTAR YEMEĞİNDE Kİ BAYAN BOLLUĞU,AK PARTİ İFTAR YEMEĞİNDE GÖZÜKMEMİŞ,NEDEN ACABA…?
Geçtiğimiz hafta sonlarında İYİ Parti Teşkilatları Safranbolu’da bir İFTAR YEMEĞİ düzenledi ve Salon tıklım/tıklım doluydu,ayrıca salonun yarıya yakını BAYAN KATILIMCILARDI.
İYİ PARTİ YEMEĞİNDE,ÇOK SAYIDA BAYAN KATILIMCI VARDI..
AK Parti de geçtiğimiz gün bir İFTAR YEMEĞİ vermiş,AK Partiden herhangi bir davet almadığımız için bu yemeğe katılmadık,ancak katılanlara sorduk,ciddi biçimde araştırdık,BAYAN KATILIMCININ hayli az olduğuna işaret ettiler.
BAYAN KATILIMCI SAYISI OLDUKÇA AZMIŞ.
Oysa ki AK Parti’nin çok güçlü bir KADINLAR KOLU ve buranında oldukça çok sayıda Üyesi olduğunu biliriz,demek ki daha önceden programları olduğu için veya bizim gibi davet almadıkları için katılmadılar/katılamadılar..
Şurası dikkati çeken bir gerçek,bunu yazmamız gerek.
İYİ Parti tabanında gerçekten çok sayıda bayan var,bunun nedeni,Genel Başkanın bayan olması olabilir mi bilmiyoruz ve Genel Başkan Sayın MERAL AKŞENER kendisine yakın ilgi gösteren o bayanlarla o kadar yakından,o kadar sıcak tavırlarla ilgilendi ki.
İKİ SİYASİ PARTİ ARASINDA Kİ,BAYAN FARKI,FARK EDİLDİ..
İYİ Parti bu anlamda hayli farklı bir portre verdi.

TBMM ESKİ BAŞKANLARINDAN SAYIN MEHMET ALİ ŞAHİN “KARABÜK YEREL SEÇİMLERİNDE BAŞARILI OLDUĞUMUZU ZANNETMİYORUM..”
AK Parti tarafından düzenlenen iftara katılan TBMM Eski Başkanlarından ve Karabük Eski Milletvekillerinden Sayın MEHMET ALİ ŞAHİN,bu yemekte bir konuşma yaparak enteresan mesajlar vermiş.
Sayın MEHMET ALİ ŞAHİN,AK Parti’nin KARABÜK ÖZELİNDE başarısız bir YEREL SEÇİM geçirdiğine değinmiş ve “BU YEREL SEÇİMLERDE BAŞARILI OLDUĞUMUZU ZANNETMİYORUM..” anlamında ifadeler kullanmış.
Gerçi 31 MART YEREL SEÇİMİNİ ikiye ayırmak gerek.
Örneğin BELEDİYE BAŞKANLIK SEÇİMLERİ,AK Parti açısından tam bir fiyasko ile sonuçlandı ve 610 seçmenli EFLANİ ile 202 seçmenli OVACIK seçimleri kazanıldı,yani,AK Parti Adaylarının O İlçelerde aldığı oylar bu kadardı.
BELEDİYE BAŞKANLIKLARINDA BAŞARILI OLAMADI AK PARTİ.
Ancak,İL GENEL MECLİS SEÇİMLERİNDE,AK Parti Karabük’te de ÜLKE ORTALAMASINI tutturdu galiba,İL GENEL MECLİS Seçimleri AK Parti açısından FİYASKO OLMADI sanki.
Peki SONUÇ NE OLACAK..?
Geniş bir çevrenin beklentisi “BU TEŞKİLATLARLA İŞ YÜRÜMÜYOR..” gibi.
Bir değişim ve KONGRE SÜRECİ başlatılır mı..?

KARABÜK’ÜN ÜÇ ANA SORUNU “ŞEHİRİÇİ TRAFİK DÜZENLEMESİ-İSMETPAŞA ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ-ARAÇ ÇAYI DÜZENLEMESİ..” ÇÖZÜM
Karabük’ün en önemli ÜÇ SORUNU nedir..?
Bize göre ;ŞEHİRİÇİ TRAFİK DÜZENLEMESİ..
İSMETPAŞA İHTİSAS ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ..
ARAÇ ÇAYI DÜZENLEMESİNE İLİŞKİN YATIRIM.
Bunun haricinde önemsenmesi gereken başka sorunları da var Karabük’ün,ancak,bu üç ana sorunun mutlaka çözülmesi gerek,yoksa Karabük geleceğine güvenle bakmakta zorlanır..
Peki sizce BU ÜÇ ANA SORUN ÇÖZÜLEBİLİR Mİ..?
Kısa süre içinde çözümlenebilir mi..?
Örneğin ARAÇ ÇAYI DÜZENLEMESİ için proje ihalesi yapıldı ve düzenlemenin projeleri temmuz veya ağustos ayı içerisinde ilgili Genel Müdürlüğe verilecek.
Ancak,YATIRIM PROGRAMINA ALINMASI,YATIRIM AŞAMASI NE OLACAK..?
İşte üç ana sorunda da,YATIRIMA BAŞLAMA olayında çatallaşma var.
O nokta tam anlamı ile bir muamma.

2 kişi görüş bildirdi

  1. YENİCE YENİCE

    YENİCELİ ADAYLARIN ARKASINDA DURURUZ AÇIKLAMASINI YAPAN ARKADAŞ YANILIYOR.CEVDET AKAY 1.SIRA,YENİCEYİ YENİCE YAPAN SABRİ AKAY VE YENİCE SEVDALISI OĞLU ESKİ BELEDİYE BAŞKANI MUSTAFA AKAY 2.SIRA ADAY İKEN DESTEK VERMEDİLER.İNŞALLAH BUNDAN SONRA YENİCE BİRLİK OLUR.

  2. Gazeteciliğin çok deyişik

    Ahmet bey,Karabükte sevenin var sevmeyenin var ama herkesin dürüsttür,hadiselere çok yönlü yaklaşır objektiftir iyi insandır dediyini duyarım.Bak Niyazi Güneş kaç gazte ziyaret etti senden başka o ziyaretten bir sürü haber çıkartabilen çapta gazteci çıkmadı.Gaztemizi ziyaret etti bide resim oldu sana hhaber yahu ne konuştunuz ne anlattı nelerden bahsettiniz bunlarıda yazsanıza öyle bir kabiliyet yok.Birde yeri yurdu olmayan misalen Niyazi beyin ziyaretine bile gidemiceyi gazteci geçinenler var.Misalen bunları ayaküstü gören Valisi müdürü siyasetçisi başkan deyer verir arkadaş ziyaretine gelicem yerin nerde dese alacakları cevap ben seyyar çalışırımmı olacak.Velhasıl meseleleri çok yönlü ele alan bir tarzın var meseleleri iyi köpürtüyorsun bence karabükte teksin

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Slow Food hareketi iyi, temiz ve adil gıda için 38 yıldır mücadele veriyor

Anadolu Ajansı
Yayın: 29.03.2024 08:48
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – YETER ADA ŞEKO – Doğal kaynakları korumayı ve temiz gıda üretimini desteklemeyi hedefleyen küresel Slow Food (Yavaş Gıda) hareketinin başkanı Edward Mukiibi iklim krizi ve israfın, gıda konusunda en fazla karşılaştıkları iki büyük sorun olduğunu söyledi.

Dünyanın en büyük gıda hareketlerinden biri olarak kabul edilen Slow Food, “iyi, temiz ve adil gıda” sloganıyla dünya üzerinde 160 ülkede faaliyetler ve farkındalık kampanyaları düzenliyor.

Hareketin çalışmaları hakkında AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Mukiibi, Slow Food'un 1986'da İtalya'da doğduğunu ve 38 yıldır devam eden serüvenlerinde dünyanın her köşesinden çok sayıda insana ulaştıklarını kaydetti.

Su başta olmak üzere doğal kaynakların ve biyoçeşitliliğin korunması hedefini faaliyetlerinin merkezine aldıklarını belirten Mukiibi, daha iyi bir dünya için çalıştıklarını ve bunu da çevreye ve insana zararı olmayan gıdaların üretimini teşvik ederek, aynı zamanda sorumlu tüketim ve sorumlu üretim bilincini aşılamaya çalışarak gerçekleştirdiklerini ifade etti.

Slow Food ağı içerisinde çiftçilerden şeflere, öğrencilerden aktivistlere, devletlerden uluslararası organizasyonlara kadar gıda konusunda harekete geçmek isteyen milyonlarca kişiyle çok sayıda kurum ve kuruluşun yer aldığını bildiren Mukiibi, “Sadece maddi olarak destekleyen 100 binden fazla üyemiz var. Ama bu herkesin maddi olarak katkıda bulunmak zorunda olduğu anlamına gelmiyor. Aslında paranın satın alabileceğinden çok daha fazlasını yapan topluluklar var. Buna biyoçeşitliliği koruyan yerel toplulukları örnek gösterebiliriz.” dedi.

Edward Mukiibi, hareketin sadece gıda ürünlerini değil gıdanın getirdiği kültürü de korumaya çalıştığını, bu nedenle gıdanın nasıl tüketildiği, hangi tekniklerle pişirildiği ya da nasıl korunduğu üzerine de çalışmalar yürüttüklerini aktardı.

– Nuh'un Gemisi Projesi

Yok olma tehlikesi altında bulunan bitkisel ve hayvansal ürünleri çevrim içi katalogda bir araya getirdikleri “Nuh'un Gemisi” projesine değinen Mukiibi, “Bu katalogda yalnızca bilimsel veriler bulunmuyor. Kültürel, organoleptik, geleneksel bilgilerle ürünlerin hazırlanması sırasında kullanılan teknikler ve bölgeyle olan bağları da yer alıyor.” diye konuştu.

Proje kapsamında bugüne kadar dünyanın her yerinden 5 bin 300 ürünü korumaya çalıştıklarını dile getiren Mukiibi, şöyle devam etti:

“Bu projede büyük tufan yaşandığında türleri yok olmaktan kurtaran Nuh’un Gemisi'nden esinlendik. Aslında bugün de yine o büyük tufan genetik, kültürel ve geleneksel erozyonla burada. Günümüzde yerel ve geleneksel gıdalar gen aktarımı, gen korsanlığı gibi çeşitli problemle karşı karşıya. Slow Food hareketi ise gıda kültürümüzü korumaya çalışıyor.”

Proje dahilindeki türleri kendi coğrafyalarında korumaya çalıştıklarının altını çizen Mukiibi, iklim değişikliği sonucu artık beslemesi ekonomik olarak tercih edilmeyen, bu nedenle de popülasyonları giderek azalan hayvanları çeşitli teşvikler ve projelerle yeniden tercih edilebilir hale getirdiklerini, bitkiler konusunda ise özelikle yerel gruplar arasında tohum bankaları oluşturduklarını ve tohumların kullanılması için çeşitli ağlar geliştirdiklerini anlattı.

“Afrika’nın Bahçeleri” adlı bir diğer projelerinde, kıtada giderek yaygınlaşan endüstriyel gıda üretimine karşı bir alternatif oluşturmaya çalıştıklarından bahseden Mukiibi, şunları söyledi:

“Afrika’nın geleneksel gıda üretim yöntemlerini korumak istiyoruz. Bunu gerçekleştirmek için yerel toplulukları agroekolojik yöntemler çerçevesinde tarım yapmaya teşvik ediyor, konu üzerine eğitim programları düzenliyor, gruplar arasında koordinasyon kurarak bilgi aktarımı sağlıyoruz. Proje 2010 yılında Uganda, Kenya ve Tanzanya'daki birkaç bahçeyle başladı. Bugün Afrika kıtasının çeşitli yerlerinde 5 binin üzerinde bahçe oluşturulmuş durumda. Sosyal medyada her gün yeni bir katılımcının daha kendi bahçesini açtığını görüyoruz.”

– “Üretimde iklim değişikliği, tüketimde israf en büyük sorunlar”

Tüm projelerinde üretim süreçlerinde karşılaştıkları en büyük problemin iklim değişikliği olduğunu ifade eden Mukiibi, özelikle sıcak hava dalgaları, ani yağışlar sonucu yaşanan sel felaketleri gibi aşırı hava olaylarının gıda üretimini zorlaştırdığını vurguladı.

Mukiibi, “Tüm bu yaşananlar gıdaya erişimimizi, gıda güvenliğimizi ve bizim açımızdan yağmuru merkeze almış tarım sistemimizi etkileyecek. İklim kriziyle mücadelede geniş kapsamlı iklim değişikliği adaptasyon çalışmaları yürütüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Tüketim noktasında karşılaştıkları en büyük problemin ise gıda israfı olduğu bilgisini paylaşan Mukiibi, “Küresel gıda üretiminin neredeyse yarısı tabağımıza ulaşamadan israf ediliyor. Bununla birlikte enerji, kaynak, çiftçilerin o ürünleri üretirken harcadıkları zaman da israf edilmiş olunuyor yani gıda israfı tabağımızın çok ötesinde. Çünkü bir ürün yetiştirirken çok fazla su kullanıyorsunuz, topraktan çok fazla besin maddesi alıyorsunuz. Bunların hepsi israf ediliyor. Gıdaya yapabileceğiniz en büyük saygısızlık onu israf etmek. Ayrıca gıda israfı, doğaya da bir saygısızlık.” değerlendirmesini yaptı.

Özelikle gençlerin önlerine gelen tabağın hikayesini bilmediğine ve daha çok israf ettiğine dikkati çeken Mukiibi, Slow Food olarak bu farkındalığın kazandırılması için her yıl Nisan ayını “gıda israfı ile mücadele ayı” olarak belirlediklerini sözlerine ekledi.