Her Telden (22.Nisan.2016)

Her Telden (22.Nisan.2016)

Yayın: 22.04.2016 10:03
Paylaş:
A+ A-

KARABÜK’ÜN EN ESKİ VE GÜZİDE YERLEŞİM YERLERİN BİRİSİ OLAN “İSTASYON CİVARI..” LİME/LİME DÖKÜLÜYOR..
Karabük’ün en eski ve en güzide yerleri arasında görülen/gösterilen İSTASYON CİVARI adeta lime/lime dökülüyor,bu civarda ki işyeri sahipleri hayli dertli.
ŞİMDİ BİR UMUT BELİRDİ..
İŞKUR MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET BİNASI YAPILACAK.
Geçtiğimiz gün AK Parti Karabük İl Başkanı ve bazı Yönetim Kurulu Üyeleri ile DERYA RESTAURAT’TA karşılaştık,o sıra CADDE ESNAFLARI bir Heyet halinde geldiler ve Sayın TİMURÇİN SAYLAR ile bir görüşme yaptılar.
Sayın SAYLAR,YEREL Yönetim kanalı ile gelmesi gereken hizmetler noktasına hiç girmedi,ancak,İKTİDAR kanalı ile gelmesi gereken bir dizi hizmet için,anında ilgililere telefon etti ÇÖZÜM ÜRETİLMESİ talebinde bulundu.
İSTASYON CADDESİ’Nİ bir nebze olsun kurtaracak olan İŞKUR İL MÜDÜRLÜĞÜ Hizmet binası,çok ciddi bir aşamaya gelmiş bulunuyor ,yakın bir gelecekte ihale ediliyor,yapımı başlıyor.
İŞKUR İl Müdürü Sayın COŞKUN GÜVEN bürokratik açıdan bu binayı adım/adım izliyor,AK Parti İl Başkanı Sayın TİMURÇİN SAYLAR ve ÇEVRE/ŞEHİRCİLİK Bakan Yardımcısı Sayın MEHMET CEYLAN Siyasi açıdan olayı en yakın biçimde izliyorlar.
İSTASYON CİVARI,İŞKUR ile hareketlenir..
YAYA KALDIRIMLARI böyle de kalsa hareketlenme olur..
İSTASYON ESNAFLARI dört gözle bu binayı bekliyorlar.

MİMAR SİNAN MÜHENDİSLER BİRLİĞİ,KARABÜK ŞUBESİ VE YARD.DOÇ.DR SAYIN MUHARREM DÜĞENCİ..
MİMAR SİNAN MÜHENDİSLER BİRLİĞİ Karabük Şube Başkanı Yard.Doç.Dr.Sayın MUHARREM DÜĞENCİ çok önemli bir etkinliğe ev sahipliği yapacaklarını anlattı.
KARABÜK’ÜN BUNA ÇOK İHTİYACI VAR..
Özellikle MİMAR SİNAN gibi bir dehanın BİLGİ KIRINTILARINA Karabük’ün çok ihtiyacı var ve bu ihtiyacı çevrenizde ki İMARA veya YAPILAŞMAYA Baktığınızda net biçimde görürsünüz.
SEFERTASI GİBİ ÜST/ÜSTE DİZİLMİŞ,estetik kaygılarından yoksun bir YAPILAŞMA/İMAR anlayışına karşın, MİMAR SİNAN gibi bir dehanın bilgi kırıntıları estetik kırıntıları bile yeter Karabük’e
Sayın MUHARREM DÜĞENCİ önümüzde ki Pazar günü FSM ÜNİVERSİTESİ MİMARLIK Bölüm Başkanı SUPHİ SAATÇİ ile İnşaat Mühendisi Sayın M.KÜRŞAT EROL’UN konuşmacı olarak geleceklerini anlatıyor.
Safranbolu SUNAL TÜLBENTÇİ Öğretmenevi Salonunda etkinlik.
Programdan önce bir kahvaltı verilecek.
Daha sonra PROGRAMA GEÇİLECEK.
Sayın MUHARREM DÜVENCİ ve birlikte çalıştığı arkadaşları,Karabük’e,Safranbolu’ya MİMAR SİNAN’I yeniden hatırlatacak,yeniden bu büyük dehayı anlattıracaklar..
Emeği geçenleri kutluyoruz.

AK PARTİ İL BAŞKANI SAYIN TİMURÇİN SAYLAR ; “GELEN HİZMETLERLE İLGİLİ İKİ ÇARPICI ÖRNEK VERDİ..”
AK Parti Karabük İl Başkanı Sayın TİMURÇİN SAYLAR ile önce ki gün tesadüfen karşılaştık ve beraberinde bulunan Sayın SERDAR DERELİ,Sayın ALİ ERORHAN,Sayın MURAT BELLEK ve Sayın HAKAN EREN ile uzunca bir süre sohbet ettik.
Sayın TİMURÇİN SAYLAR Partiiçi gelişmeler hakkında bilgiler verirken “BAZI ÇEVRELER,PARTİİÇİNDE BUNALIM,KAOS YARATARAK,BİZİ YIPRATMAK İSTİYOR..” anlamında ifadeler kullandı.
“KİMSE BİZE AYAR VERMEYE KALKMASIN,BAŞARILI OLAMAZ..” gibi görüşler dile getirerek,esas enerjilerini Partiiçi çekişmelere değil,Karabük’e hizmet noktasında yaşanan çalışmalara ayırmaya çalıştıklarını anlattı.
Sonra da İKİ ÇARPICI ÖRNEK VERDİ..
Sayın SAYLAR “BAKIN,BİZDEN ÖNCE KARABÜK KÖYLERİNDE YILLIK 20-25 KİLOMETRE YOL ASFALTLANIYORDU.BİZİM DÖNEMİMİZLE BİRLİKTE,BU RAKAM YILLIK 125 KİLOMETREYE,BU YIL İSE 250 KİLOMETREYE ÇIKTI/ÇIKACAK..” dedi.
“DSİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ,KARABÜK’E YILLIK 3-4 MİLYON LİRA YATIRIM YAPIYORDU.BİZİM DÖNEMİMİZDE BU RAKAM MİSLİ/MİSLİNE ARTTI 35-40 MİLYON LİRAYI BULDU..” bilgilerini verdi.
Tam anlamı ile bir “ALAN HAKİMİYETİ SAĞLADIK..” dedi.
“BİZ MAKAMLARA GİDİYORUZ,BUNDAN YÜKSÜNMÜYORUZ,ZİRA KARABÜK İÇİN TALEP YAPIYORUZ.KAPILARI AŞINDIRIYOR,HİZMET İSTİYORUZ..” şeklinde bilgiler verdi Sayın SAYLAR..
Sonra da “ŞEYTAN TAŞLAMAKTAN-TAVAF YAPMAYA FIRSAT VERSELER..” diyerek “BİRİLER ALTIMIZI OYMAK İÇİN ÇABA HARCAMASALAR,HİZMETE DAHA ÇOK ZAMAN AYIRIRIZ..” gibi ince göndermelerde bulundu.
Sayın SAYLAR ve arkadaşları HİZMET YAPMAYA gayretli.

“KARABÜK DÜŞMANI..” RUMUZUNU “İRONİ OLSUN DİYE..” KULLANDIĞINI SÖYLEYEN BİR OKURUMUZ VE BİR KONU..
Gazetemiz İnternet sayfasına “KARABÜK DÜŞMANI..” rumuzu ile yorumlar yollayan bir Okurumuzun,BU RUMUZUNU doğrusu ilk zamanlar bizde hayli yadırgamıştık,bize de ters gelmişti.
Daha sonra O Okurumuz bunu İRONİ OLSUN diye kullandığını açıkladı ve o zaman kendisine hak verdik,yorumları hep KARABÜK lehine KARABÜK yararına ama KARABÜK DÜŞMANI rumuzunu kullanmasında ki gerçeği anlamıştık.
O OKURUMUZ MÜHENDİSLER KULÜBÜNÜ YAZMIŞ..
Hatta yazmamış,adeta,GÖZÜMÜZE SOKMUŞ,zira belki yıllardır MÜHENDİSLER KULÜBÜ Karabük gündemine gelmemişti,canım tesis adeta ÇÜRÜMEYE TERK edildi.
KARABÜK TARİHİNDE ÖNEMLİ BİR VARDIR BU KULÜBÜN.
Bakın YENİŞEHİR İŞÇİ LOKALİ ne kadar güzel çalışıyor/çalıştırılıyor,adeta prıl/pırıl hale geldi/getirildi,MÜHENDİSLER KULÜBÜ aynı olmaz mı/olamaz mı..?
Tamam KARDEMİR KENDİ ÇALIŞTIRMASIN..
Ama en azından KİRAYA VERİLEREK çalıştırılabilir..
Okurumuz bunu hatırlatmış,yüreğine,beynine sağlık..

AK PARTİ İL BAŞKANI SAYIN TİMURÇİN SAYLAR “KARAYOLLARI KASTAMONU BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ İYİ YOLDA..”
AK Parti Karabük İl Başkanı Sayın TİMURÇİN SAYLAR,bir eleştirimize açıklık getirdi ve “KARAYOLLARI BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ O ESKİ ANLAYIŞTA DEĞİL,İŞLERİNİ HAYLİ HIZLANDIRDI..” şeklinde bilgiler verdi.
KARABÜK-KASTAMONU arasında SU BASKINI ile göçen yerin GECİKME İHTİMALİNDEN söz etmiştik ve daha önce ki bazı işlerden örnek vererek “BAKALIM YOLU NE ZAMAN HİZMETE ALABİLECEKLER..” gibi eleştiriler dile getirmiştik.
Bu eleştirilerimize açıklık getirdi Sayın SAYLAR..
“YOL ÜZERİNDE YAŞANAN GÖÇÜK HAYLİ SIKINTILIYDI.BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ BURASININ MAYIS AYI İÇİNDE HİZMETE ALINACAĞINI KONUSUNDA TEMİNAT VERDİ..” gibi açıklamalar yaptı..
Daha sonra da “BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ’NDE YAŞANAN DEĞİŞİM,İŞLERİN HIZLANMASINI GETİRDİ..” dedi ve sık/sık Bölge Müdürlüğü’nü ziyaret ederek KARAYOLLARINA VERDİKLERİ önemi anlattıklarına işaret etti.
KARAYOLLARI İŞLERİNİN HIZ KAZANDIĞINI söyledi..
“YENİ GÜZERGAHLAR İÇİN ÇALIŞMALAR VAR..” dedi.

ÜLKEMİZ DEMİR/ÇELİK PİYASALARINDA YAŞANAN KARMAŞA VE FİYATLARIN YÜKSELMESİ İÇ TALEBİN PATLAMASI
Ülkemiz Demir/Çelik piyasalarında ciddi bir karmaşa yaşandığına ilişkin görüşler var,İÇ ÜRETİMİN,İÇ TALEBİ karşılamadığına ilişkin değerlendirmeler var.
VAR OĞLU VAR..
Ancak,son gelişmelerden KARDEMİR bir anda kazanca geçti gibi,FİYATLAR ÇOK CİDDİ BİÇİMDE arttı ve bu artaş KARDEMİR’E çok olumlu geldi,KARDEMİR’E adeta nefes aldırdı.
BİRKAÇ AY ÖNCESİNİ BİR DÜŞÜNÜN..
KARDEMİR noktasında nasıl KARAMSAR BİR HAVA VARDI,bu havayı bir düşünün,şimdi bu hava dağıldı,aydınlık bir gelecek beklentisi hüküm sürmeye başladı.
ÇİN HALK CUMHURİYETİ’NDEN gelen mallara karşı ÖNLEMLERİN ALINMASI talebi bile,eskisi kadar duyulmuyor,bakın daha önce Ülkenin ÇELİK İTHALATI 11 milyon ton,ÇELİK İHRACATI 19 milyon ton civarında seyrediyordu.
Ne zaman ki ÇELİK SEKTÖRÜNDE karmaşa ve ÇİN BASKISI baş gösterdi ÇELİK İTHALATI 20 milyon tona tırmanırken,ÇELİK İHRACI ise 17 milyon tonlara geriledi.
KARDEMİR Yönetim Kurulu Başkanvekili Sayın KAMİL GÜLEÇ,bu gelişmeler hakkında yaptığı açıklama ile İÇ ÜRETİMDE DE çok ciddi gerilemeler olduğuna dikkat çekmişti.
İÇ ÜRETİM gerilerken,İÇ TÜKETİM artmaya başladı ve bu durumdan KARDEMİR faydalanıyor ve FİYATLARIN CİDDİ BİÇİMDE artış göstermesi KARDEMİR’E nefes aldırıyor..
Daha İKİ AY ÖNCE neler konuşuluyordu değil mi..?
Şimdi AYDINLIK BİR GELECEK için umutlar arttı.

BİZ AVUKAT SAYIN KENAN DURSUN’UN AYRILIŞINI “350 LİRALAR DAVASI İLE İLİŞKİLİ GÖRMÜŞTÜK..” ÖYLE DEĞİLMİŞ
Biliyorsunuz,birkaç ay önce Avukat Sayın KENAN DURSUN,KARDEMİR Avukatlığından ayrıldığını açıklamıştı ve Ankara Barosu’na kayıtlı Sayın KENAN DURSUN’UN ayrılışını biz 350 LİRALAR DAVASI ile bağlantılı olabilir gibi yorumlamıştık.
ÖYLE DEĞERLENDİRMİŞTİK.
ÖYLE DEĞİLMİŞ,BAŞKA GEREKÇELERİ VARMIŞ..
Şimdi YİGİT rumuzu ile bize yorum yazan bir Okurumuz var ve sürekli 350 LİRALAR DAVASININ ne olduğunu soruyor,bilindiği gibi bu dava YARGITAY GENEL KURULUNA gitti.
Sorduk/soruşturduk.
KARDEMİR İşvereni ile bir bölüm KARDEMİR İşçisi arasında ki bu 350 LİRALAR DAVASININ YARGITAY GENEL KURULU’NUN arşivlerinde olduğu bilgisini aldık.
YANİ HENÜZ DAVAYA BAKILMAMIŞ.
Ne zaman bakılacağı da,şu an itibarı ile bilinmiyor,meçhul.
350 LİRALAR DAVASI ARŞİVDE DURUYOR..
Bu bilgiyi muhatapları ile paylaşalım istedik..

CHP KARABÜK İL BAŞKANI AVUKAT SAYIN ERDOĞAN DİNÇEL’İN AÇIKLAMALARI GÜNDEMİ SARSIYOR,MHP SESSİZ..!!
CHP Karabük İl Başkanı Avukat Sayın ERDOĞAN DİNÇEL Partisi adına bir dizi açıklamalar yaptı ve doğrusu Karabük’te ciddi biir hava yarattı,çokta olumlu karşılandı.
CHP İL BAŞKANI öncelikle KATI ATIK BERTARAF Tesisi noktasına girdi ve şu zamana kadar BAŞARILAMAYIŞI/BECERİLMİŞ OLMAMASINI eleştirdi.
Sonra da “HARCANAN 1.2 MİLYON LİRANIN..” hesabını sorarak “BU PARALAR NERELERE HARCANDI,AÇIKLAMA YAPILSIN..” dedi.
CHP İl Başkanı Avukat Sayın ERDOĞAN DİNÇEL’İN eleştirilerinden KARABÜK BELEDİYE Başkanı Sayın RAFET VERGİLİ’DE nasibini aldı ve öncelikle KENT MEYDANI noktasında eleştiriler getirdi Sayın DİNÇEL.
Sonra ATATÜRK ANITI’NI HATIRLATTI..
Özellikle KENT MEYDANI hakkında ettiği KENT ÇUKURU sözleri,çevrede ki esnaflardan ve bir bölümü vatandaştan büyük ilgi gördü,bu tanımlama hayli tuttu.
ATATÜRK HEYKELİ noktasında ise çeşitli öneriler getirilmeye başlandı ve bu önerilerin en ilgici Sayın NAZIM ÇAPRAZ’DAN geldi ve ATATÜRK ile birlikte Karabük DEMİR/ÇELİK Fabrikalarının kurulmasını isteyen Dönemin Mareşalleri,Başbakanı ve Atatürk’ün bir kombinasyonda birleştiği bir HEYKEL ÖNERDİ..
Sayın ERDOĞAN DİNÇEL açıklama yapıyor gündemi sarsıyor..
MHP Sessiz/Suskun ve Karabük bağlamında adeta yok gibi..

25.DÖNEM MHP KARABÜK MİLLETVEKİLİ SAYIN DURMUŞ YALÇIN,ADETA,MHP TABANINA TERCÜMAN OLUYOR..!!
Geçtiğimiz günlerde Gazetemiz Bürosuna bir nezaket ziyaretinde bulunan 25.Dönem Karabük Milletvekili Sayın DURMUŞ YALÇIN adeta MHP Karabük TABANINA TERCÜMAN OLAN görüşler dile getirdi.
“MHP’NİN KARABÜK’TE YAŞADIĞI BU SESSİZ,BU SUSKUN DURUMA AKIL ERDİREMİYORUM.NEDEN KARABÜK’E KARŞI KAYITSIZ KALIYORLAR ANLAM VEREMİYORUM..” şeklinde değerlendirmeler yaptı Sayın DURMUŞ YALÇIN.
Sayın DURMUŞ YALÇIN’IN ziyaretinden birkaç gün önce Caddede,Sokakta gördüğümüz birçok MHP’Lİ kardeşimizde bize aynı yakınmaları dile getirmişlerdi.
Hatta “BU SESSİZLİK UMRE MUTABAKININ BİR GEREĞİ Mİ..” diyen MHP’Lİ kardeşimiz olmuştu ve “NEDİR O UMRE MUTABAKATI..” diye sorduğumuzda bir şey söylememişti,açıklama yapmamıştı.
Bunu Sayın DURMUŞ YALÇIN’A sorduk “BİR UMRE MUTABAKATINDAN SÖZ EDİLİYOR,NEDİR BU..” diye “EMİN OL BİLMİYORUM,HİÇBİR BİLGİM YOK..” demişti..
Her ne hal ise artık..
Burada önemli olan MHP’NİN Karabük’te TÜM TEŞKİLATLARI İLE SESSİZLİĞİ,KARABÜK SORUNLARINA karşı SUSKUN durması hiçbir konuya girmemesi.
MHP’LİLER HAYLİ RAHATSIZ BU DURUMDAN..
Bu konu O Kesimi hayli rahatsız ediyor..

9 kişi görüş bildirdi

  1. Muharrem Düğenci

    Sn Gölbek,
    Mimarisi ile Safranbolumuzda, Türk Mimarisinin medar-ı iftiharı Mimar Sinan anmak ve anlamaya çalışmak derneğimizin ismine de yaraşır bir görev olarak gördük. Mimar Sinanın ismini yaşatan üniversitende Rektör Yardımıcılığı yapmış, akademik çalışmalaraını Mimar Sinan ve Türk kültür hayatına adamış ve bu konuda birçok eseri olan Prof. Dr. Suphi SAATÇİ’yi Safranboluda ağırlayacak olmanın heyecanını yaşıyoruz. Hocamız ayrıca 23 Nisan Ctesi saar 20:30 da Fethi Toker Güzel Sanatlar Fakültesi Konferans Salonunda Tüm öğrencilerimize ve halkımıza açık Mimar ve Mühendis KOCA SİNAN isimli sunum yapacaktır.
    Başta şahsınız ve gazetenize programınıza yer verdiğiniz için teşekkür ederim
    Saygılarımla
    Muharrem DÜĞENCİ
    Mimar Sinan Mühendisler Birliği Karabük Temsilcisi
    http://www.msmb.org.tr

  2. Yeter Artık

    Ak Parti il başkanını anlamak mümkün değil. Ben böyle bir siyaset görmedim. Siyaseti kime karşı yapıyorsunuz. Başkanın konuşmalarına bakıyorsunuz yok eski yönetim, yok yeni yönetim…. Eski yönetim Ak Partili değil de kara partili miydi. Yok 25 km yolmuş da, yok 125 km imiş, yok DSİ ile şöyle çalışılmış da böyle çalışılmış.

    Her halde diğer partilere söz söylemeye niyeti olmayınca kendi partisi içinden muhalefet yaratmaya çalışıyor. Sana İstasyon caddesinin kaldırımları soruyorlar: Şu çok iyi diyalogda olduğunu “SİVİL İNİSİYATİF GİRİŞİMLER”e bir şeyler söyleseniz de vatandaşın serzenişine çare olsanız. Şu şehir içi trafiği ile ilgili iki cümle laf etseniz de belki “SİVİL İNİSİYATİF GİRİŞİMLER” harekete geçer de bir çorbada tuzunuz bulunur.

    Konuşmak istemiyordum ama iyice canımı sıkmaya başladı diye yazmak zorunda kalıyorum: ÖKÜZ ALTINDA BUZAĞI ARAMAYI BIRAKIN DA VATANDAŞA ODAKLANIN. Kimsenin sizinle uğraştığı filan yok. Kadrolarınıza sahip çıkın da paralel yapı gibi cep telefonlarına kaydettiğiniz fotoğrafları göstermek zorunda kalıp zafiyetinizi belli etmeyin. Teşkilat iç konularını teşkilat içinde çözün. Ak partide nerede görülmüş teşkilat konularının vıcık vıcık ortalıkta konuşulduğu. Kimi kime şikayet ediyorsunuz. Siz bu partinin KARABÜK İL BAŞKANI “DEĞİL” misiniz?

    Bir yanda Ak Parti belediye başkanı Necdet beye isnat ettiğiniz şeyler var, tüm bu sorunların sebebi o olsa adam meclisinde sıkıntı yaşamaz. Yeni kurduğun Safranbolu teşkilatı idare et. Belediye başkanını karşına alacağına koru. Eski yönetime laf edeceğine içindeki çatlakları onar. Muhalefet işini gerçek muhalefetle yap, kendince oluşturduğun hayali muhalefetle değil.

    Sizin bahsettiğiniz alan hakimiyetine biz baskı dünyası diyoruz. Sizin alan hakimi olarak sözünü ettiğiniz, A sendikasına sırtınızı çevirmek, B sendikasına da gülücükler dağıtmak mı? Kendi belediye başkanınızla kavga edip diğer belediye başkanı ile kol kola olmak mı? Emniyetle didişmek hastanede at koşturmak mı? Bir insanın çevresine bir kaç kişi kümelenince etrafını iyi göremez, körleşir. En kötüsü de kendisini başarılı sanmaya başlamasıdır.

    Saygılar.

  3. Kuldan utanmak Allahtan Korkmak

    AK Parti İl Başkanı konuşmasının hiçbir yerinde eski Yönetim demiyor.Birtek yerde DÖNEMLERİNDE EN İYİ HİZMETİ VERMEYE ÇALIŞTIKLARINA İNANIYORUM diyor.Hani bir laf vardır KULDAN UTANMAZSAN ALLAHTAN KORK diyerek,eski Yönetim diyenlere bu sözü hatırlatmak lazım.Timuçin Saylar hiçbir yerde eski Yönetim demiyor.Eski Yönetimi suçlamıyor.Köy yolları neden zorunuza gitti.2013-14 yıllarında yapılan köy yolları asfaltı,Özel İdare makine parkı ile şimdi yapılan asfaltlama aynı mı,makine parkı aynımı.Karabük İl Genel Meclisi yıllar yılı verimli çalışabildimi.Şimdi çalışıyor işte.Geçmiş dönemde birilerinin eşine yer makam beyendirmekten asfalt çalışması yapılmadıki.
    Arkadaşlar AK Parti İl Başkanı çalışkan insanlarla iyi ilişki kuran Partisini iyi temsil eden,kasıntı olmayan bir insan,bırakın böyle içeriyi olmayan suçlamaları adam Karabüke hizmet etsin.Gölge etmeyin yeter

  4. Gönderen

    3. haddehanede ilk deneme üretimi gerçekleştirilmiş. Kardemir’e, Karabük, memlekete hayırlı olsun…
    İnşaallah bir an önce demiryolu tekerlek fabrikasını da işletmeye alırlar. Yapamazlar, edemezler, Kardemir’i çok borçlandırdılar diyenler oldu ama, tünelin sonunda ışık da görnümeye başladı.
    Borç olmadan yatırım yapmak çok zor. Kardemir’i borçlandırmakla suçlayanlara pamuk eller cebe biraz sermaye katın, ortak olun da yatırım yapalım deseler kıyı bucak kaçarlar. Yatırımlar yapılmasa Kardemir sıradan bir haddehane olarak kalacaktı. Entegre tesisler de dökülecekti. Kapısına kilit vurmak için gün sayılırdı…..

    Hükümet ile arası iyi değil, rayları satamıyorlar deniliyordu. 2015 yılı sene sonu faaliyet raporuna göre meğerse geçen sene ray satışında rekor kırılmış….

  5. Karabük 78

    Arkadaşlar tonyukuk ve remiğton diye yorum yazan arkadaşların yorumunu göremez oldum, güzel yazıyorlardı, yorumlarını tekrar görmek isterdik.

  6. emekli

    Bendeniz; ,bu parti kurulduğundan beri oy veren bir emekliyim.Son seçim de eşimle oyumuzu kullanıp çıkarken iki büyük son model mercedes geldi içinden de partinin yeni il başkanı ve yanındaki zengin müeahhitler ve sanayiciler indi,adamlarda bir hava bir kibir gözleri sadece orada partinin elemanlarını görüyor bize göz ucuyla bile bakmıyorlardı.Zenginler kulübü gibiydiler ama bizim partimiz kurulduğunda böyle değildi son model arabalarla gezip insanlara hava atmazdı galiba dedim herkes artık ortama uyum sağlamış.
    Yukarıda bir arkadaş yazmış ya bu arkadaşta kasıntı yok diye, onun için yazdım.

  7. kısakadraj

    KAPSAMMMM DIŞINA ZAMMM İSTİYORUZ AHMET ABİ ZAMMM.MADEM FİYATLAR UÇUYOR HADDEHANE DE ÜRETİME GEÇTİ KAPSAM DIŞINA ZAMMM VE MÜDÜR ALTI VE MÜDÜR ÜSTÜ ARASINDA ÜCRET AYARLAMASI İSTİYORUZ.ÜCRETLERİ MÜDÜR ALTI VE ÜSTÜ İSKENDERUN VE EREGLİDE Kİ GİBİ DENGELİ İSTİYORUZ . İSKNDERUN VE EREĞLİ ÜCRETTE DE REFERANSIMIZ OLSUN VİCDAANINIZ VARSA.BİZİMDE AİLEMİZ VARRR

  8. karabük düşmanı

    SAYIN AHMET GÖLBEK MÜHENDİSLER KULÜBÜ İLE İLGİLİ YORUMUMU BEĞENMİŞ , EKSİK OLMASIN. NEDEN KARABÜK DÜŞMANI RUMUZU İLE YAZDIĞIMA DA YER VERMİŞ SATIRLARINDA VE YORUMLARIMIN KIARABÜK İÇİN , KARABÜK LEHİNE OLDUĞUNDAN BAHSETMİŞ SAĞ OLSUN.KEŞKE KARABÜK DE Kİ ÇARPIK YAPILAŞMAYA VE HAKSIZ KAZANÇLARA SEBEP OLAN KARABÜK ÜNİVERSİTESİNDEKİ AŞIRI ÖĞRENCİ SAYISI ARTIŞI VE SEBEP OLDUĞU ÇARPIK YAPILAŞMA HAKKINDAKİ YORUMLARIMA VEYA KARDEMİR DE Kİ RANT İÇİN YAPTIĞIM YORUMLARA DA DEĞİNEBİLSE. YA DA KARABÜK İLERİ GELENLERİNİN VE SİYASİLERİNİN HEMEN HEMEN HEPSİNİN NASIL MÜTEAHHİTLİK YAPTIĞINI VE KARABÜK E HİZMET YERİNE KENDİ TİCARETLERİNE HİZMET ETTİKLERİ HAKKINDAKİ YORUMLARIMA.VE YA EN SON KARABÜK SOKAKLARINDAKİ TRAFİK SORUNU ÇÖZMEYEN BATTI ÇIKAMADI KONUSUNDAKİ YORUMLARIMA VEYA OTOPARK SORUNUNA . MESELA OTOPARK ÜCRETİNİ ÖDEMEK İSTEMEYEN BİRİNİN KANUNİ BİR YAPTIRIMLA KARŞILAŞIR MI DİYE SORDUĞUM SORUYA CEVAP BULABİLSE.

    HADİ BAŞKA BİR KONUYA GEÇELİM.BİLİNDİĞİ GİBİ KARABÜK DE Kİ YURT SORUNUNA ÖZEL SEKTÖRE İHALE EDİLEN VE ÖNÜMÜZDE Kİ EĞİTİM ÖĞRETİM SEZONUNA YETİŞECEK OLAN YURTLAR İLE ÇÖZÜM BULUNMAYA ÇALIŞILIYOR.TABİ Kİ ÇOK GEÇ KALINDI , HALK ARTAN KONUT FİYATLARI VE KİRA BEDELLERİ YÜZÜNDEN ÇOK ZOR DURUMDA KALDI.ŞU DA İYİ BİLİNSİN Kİ ÖZELLİKLE ÖĞRENCİLERE EVİNİ KİRAYA VEREBİLMEK İÇİN ESKİ KİRACISINI EVİNDEN ÇIKARAN 100.YIL MAHALLESİNDEKİ EV SAHİPLERİ İNŞALLAH YAKINDA KİRACI BULAMAYACAKLAR.NEYSE KONUMUZA DÖNECEK OLURSAK ÖNÜMÜZDEKİ EĞİTİM YILINDA YAKLAŞIK 10-12 BİN KİŞİLİK YURT ÖZEL SEKTÖR TARAFINDAN AÇILACAK.BİLDİĞİM KADARI İLE DEVLETDEN ÖĞRENCİ BAŞINA 175 TL ALACAKLAR.ŞİMDİ GELELİM ASIL SORUYA KARABÜK BELEDİYESİNİN BALIKLAR KAYASINDA Kİ ÇEBİOĞLU REZİDANSIN ARKASINDA YAPMIŞ OLDUĞU VE YURTKUR A KİRAYA VERDİĞİ YURTLAR VARDI.O YURTLARIN TOPLAM KAPASİTESİ 1.500 -1.600 KİŞİ KADARDI.KİŞİ BAŞI 175 TL GİBİ SIFIRDAN YURT YAPMAYA DEĞER BİR KAZANÇ VARKEN NEDEN BELEDİYEMİZ YURTLARI YURTKUR A SATTI.

    SAYIN GÖLBEK SİZİN GİBİ YILLARINI MESLEĞE VERMİŞ BASIN MENSUPLARININ GÖREVİ BİRAZDA BUNLARI SORMAK DEĞİL Mİ.MUTLAKA TİCARİ KAYGILARINIZ OLACAK BEN KARDEMİRİ,BELEDİYEYİ ELEİŞTİRİRSEM REKLAM GELİRİM AZALIR GİBİ.FAKAT DAHA CESUR OLMALI VE KARABÜK ÜN GERÇEK SAHİPLERİ OLAN HALKIN HAKLARINI SAVUNSANIZ.HA GAYRET BİRAZ DAHA CESARET LÜTFEN.

  9. 307 sendika mağdurları.

    1 MAYIS İŞÇİ BAYRAMI Geliyor, Kutlayacak olanlara hatırlatalım dedik, Bizler 2010 dan bu tarafa hiçbir bayramı layıkıyla kutlayamadık ta. Yinede Allaha çok şükür.

Bir Yanıt Yazın Yanıtı İptal Et

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sanatçı Okan Bayülgen: Buradan İngiltere’ye giden de topraklarımıza gelen de aynı ‘öteki’ kaderi paylaşıyor

Yayın: 29.03.2024 14:54
Paylaş:
A+ A-

Sanatçı Okan Bayülgen, “Buradan İngiltere’ye giden ya da güneyimizden, güney doğumuzdan bizim topraklarımıza gelenler, aslında ortak bir kaderi paylaşıyor ‘öteki’ olarak. Biz göç alıyor, sığınmacı alıyoruz, onlara öteki muamelesi yapıyoruz.” dedi.

Oyuncu, yönetmen, fotoğrafçı ve komedyen Okan Bayülgen’in yazıp, yönetip, oynadığı ve “Yılın Prodüksiyonu”, “Yılın Yönetmeni” ile “Yılın Oyuncusu” dahil 6 ödül sahibi “Richard” oyunu 50. temsilinde sanatseverlerle buluştu.

Oyuna, tiyatroya ve gelecek projelerine ilişkin  açıklamada bulunan sanatçı, Richard eserindeki asıl meselenin ötekileşme olduğunu belirterek, “Richard’ın da bir öteki olması bizi çok ilgilendirdi. Yani kraliyet ailesine doğmuş ama kral olamayacak bir öteki. Buradan İngiltere’ye giden ya da güneyimizden, güney doğumuzdan bizim topraklarımıza gelenler, aslında ortak bir kaderi paylaşıyor ‘öteki’ olarak. Biz göç alıyor, sığınmacı alıyoruz, onlara öteki muamelesi yapıyoruz. Biz de çalışmak, eğitim ya da yerleşmek için başka ülkelere, örneğin Kıta Avrupası’nda Berlin’e, Paris’e, Londra’ya gidiyoruz. Biz de orada öteki muamelesi görüyoruz. İnsan kendi doğduğu ailede, kardeşleri arasında ya da anne babaya karşı bile ötekileşebiliyor. Dolayısıyla bu çok önemli. Bunun işlendiği bir oyun. Bu açıdan Shakespeare’e dayanarak, biraz ona dil çıkartarak, biraz da Shakespeare’i överek yazılmış bir oyun.” ifadelerini kullandı.

Bayülgen, eserin yüzde 20’sinin orijinalin adaptasyonu olduğunun altını çizerek, yüzde 80’ini ise yeniden yazıldığının altını çizdi.

William Shakespeare’in kaleme aldığı ilk eserlerin VI. Henry oyunu ile Kral III. Richard’ın hayatını anlattığı oyun olduğunu dile getiren sanatçı, “O tarihte ya Tudorlara yaranmak için ya Tudorların ısmarlaması sonucu, Shakespeare bunu yapıyor yani III. Richard’ı kötü gösteriyor. Arada yüzyıl var ve o yüzyılda Yorkların yani son savaşta ölen Kral Richard’ın gölgesi kalkmamış devlet üzerinden, Tudorlar üzerinden. Bunu kötüleme çabası var. 16. yüzyıl anlayışıyla yani ‘Tanrı kötü insanları -güya- sakat bırakır ki siz ondaki fenalığı göresiniz diye’ anlayışıyla, adama sakatlıklar ilave edilmiş. İşte kambur, çolak, topal, çirkin yapılmış.” açıklamasını yaptı.

Okan Bayülgen, Shakespeare’in eserinde Richard’ı korkunçlaştırdığının altını çizerek, şu bilgileri verdi:

“Öyle bir adam değil. Çok yakın tarihte, 2012’de kemiklerin bulunması ve 2015’te Richard’a ait olduğunun tescillenmesiyle ortaya çıktı ki bu adamda biraz skolyoz var. O skolyoz da dışarıdan pek belli olmuyor. Yani kambur falan da değil. Eğri büğrü de değil. Yakışıklı bir adam. Savaşta kahramanca ölen son kral. Ama ne olmuş bugüne kadar? Bizim bu pek demokrat kıta Avrupası, İngilizler her şeyi demokrasi adına ve siyaseten doğruculuk yaparak herkesi temize çekmiş, düzeltmiş. Richard’ı bırakmışlar. Richard günden güne daha da korkunç hale getirilerek oynanıyor. Bu oyun bir soru soruyor. Diyor ki siz hala neden korkuyorsunuz? Yani 500 yıldır her gelen oyuncu, kimliği ne olursa olsun demokrat, ilerici, gerici, sağcı, solcu fark etmiyor; aynı hilkat garibesi Richard’ı oynuyor. Bir yandan bu açıdan Shakespeare’e dil çıkartıyor.”

“Söyleşilerle aslında bir şölene dönüştü”

Eserde, “sanatçı nerede durmalıdır?” sorusunun işlenmediğinin altını çizen başarılı sanatçı, “Aleladelik, üst insan olmak, Nietzsche’den, Baudrillard’dan, Alain Badiou’dan, Kierkegaard’dan Freud’a kadar, aslında sanatçının kim olduğu, ne yapması gerektiğiyle ilgili çok mesaj var oyunda. Ama iktidar yazarı olmak, olmamak gibi bir derdimiz yok. Tarih boyunca böyle olmuştur; her iktidara yakın duran yazarlar vardır. Uzak, muhalif olan yazarlar vardır. Bu oyunun özellikle meselesi bu değil.” diye konuştu.

Oyunun 50 temsilde geçirdiği değişikliklere de işaret eden sanatçı, şunları kaydetti:

“İlk oynadığımızda berbattık. Oyun da henüz toparlanmamıştı. Hızla festivale yetiştirilmişti. Hatta ilk 2-3 oyunu seyredenlere de ‘Davetiye vereyim, gelin bu halini görün.’ diyorum. Fakat seyircimizden büyük bir teveccüh gördük. Açık hava tiyatrosunda 4 bin kişiye, Atatürk Kültür Merkezi ya da diğer binli sayıları geçen seyirci kapasiteli yerlerde full oynadık, hakikaten. Ardından, sanatı üretenin ve seyircinin bir araya gelmesiyle birkaç saat süren söyleşilerle aslında bir şölene dönüştü. Bugün ‘Herkes için Shakespeare’ diyerek aslında Shakespeare’in sahibi olduğunu düşünen İngiltere ve Kıta Avrupa’sına da 1tatlı bir iltifat yapıyoruz üst yazıyla. Sinemada alt yazı, tiyatroda da üst yazı vardır. İngilizce üst yazıyla oynanıyor bugün oyun. Bu da önemli bir gelişme. Bu oyun bizim özel hatta ödenekli tiyatrolarımıza iki alışkanlık bırakacak. Bir; ki çoktan başladı, oyun sonrası söyleşileri. İki; İstanbul’umuzda, Türkiye’mizde yaşayan, yerleşik ya da kısa süreliğine burada olan yabancılar için İngilizce üst yazıyla oynanması. Bu iki gelişme de aslında bizim hem seyirciyle ilişkimiz hem de tiyatromuzun yeri açısından ya da seyirciyi önemsememiz açısından güzel göstergeler.”

Okan Bayülgen, tiyatro yapmanın hiçbir zorluğu olmadığına dikkati çekerek, “Tiyatro yapmak, tiyatrocu olmak, tiyatronun, bu atmosferin içinde olmak müthiş bir şey. Bu kadar uğraşıp didinip zar zor konservatuara girip, ayakta kalıp tiyatro yapanlar bir de üzerine şikayet ederse artık fazla geliyor bana. Şikayet etmeye hakkımız yok. Bunu biz istedik. Annemiz, babamız bize mani olmaya çalıştı, ‘Yapma çocuğum.’ dedi, önümüze dikildi, yalvardı, ‘Evlatlıktan reddederiz.’ dedi. Şimdiki aileler değil, bizim zamanımızdaki ailelerden söz ediyorum. Yine de ısrar ettik, yaptık. Neden şikayet ediyoruz o zaman?” değerlendirmesinde bulundu.

Son dönemde tiyatronun, yaptığı birçok işin önüne geçtiğini vurgulayan sanatçı,”Şu anda ‘Richard Otel’de’ diye bir oyunumuz var. Yine Richard’da oynadığım bir arkadaşım, hem ortak yazar hem yardımcı yönetmen Nihal Usanmaz’la orada da çalışıyoruz. Aynı anda o oyunu çıkardık, Richard’da oynuyoruz ve Ankara’da, Devlet Tiyatrosunda ‘Dracula’nın provaları başladı. O da mayıs ortasında sahnelenecek. Araya bir küçük oyun daha sıkıştıracağız. Böylece gelecek sezona 4-5 oyunu aynı anda oynayarak gireceğiz.” dedi.

“Shakespeare aslında bütün dünyaya ait”

Sanatçı, oyunları yurt dışında da sahnelemeyi çok istediklerine işaret ederek, “Almanya’da, Fransa’da, İngiltere’de oyun koyabilirsiniz, yeter ki oyununuz onlar için yeni ve farklı bir şey ifade ediyor olsun.” ifadelerine yer verdi.

Uluslararası tiyatro festivallerine gitmek konusunda ise Bayülgen şunları söyledi:

“Aslında Richard için çok devreye girenler oldu. Fakat bizim, sinemadaki gibi bazı filmlerimizin, yönetmenlerimizin alışageldik şekilde Cannes’da, Berlin’de, farklı festivallerde ödül alması gibi bir lobimiz yok tiyatroda. Bazı oyunlar zar zor gidiyor, geliyor ama bunu da başlatmak lazım. İngilizlere de bir şey söylemek için Shakespeare’i tercihimiz biraz da bu yönde kıymetliydi. Shakespeare ile ilgili bir şey söylediğiniz zaman artık bu sadece İngiltere’ye değil, bütün dünyaya ilginç geliyor. Çünkü artık İngiltere’ye ait bir yazar değil Shakespeare. İngilizler sahip çıkıyor tabii, adam İngiliz ama artık o, tiyatro kütüphanesinin en önemli yazarı olarak aslında bütün dünyaya ait. Dolayısıyla Türkiye’den birisi çıkıyor, diyor ki ‘Ya kardeşim, pek demokratsın ya, senin yapamadığını bak ben yaptım ve sana, senin biraz da kafanı açabilecek, yeni fikirler verecek bir şey söylüyorum. Gelip orada oynayayım mı? Diyecek ki oyna ama sinema filmi nasıl gidiyor? WeTransfer’le, yüksek bir dosya olarak gidiyor. Bir küçük flash diskle gidiyor. Gitmesi bugünkü teknolojiyle rahat. Tiyatro kamyonlarla, insanlarla gidiyor. Biz bugün Anadolu’da bir yere gittiğimizde birkaç kamyon ve 51 kişi gidiyoruz yani kolay değil. Onun için bu kadar adamı götürüp orada oynatmak hiç kolay değil. Tarihte yapılmış. Bunu yapan müthiş tiyatrocu abilerimiz oldu.”

“Yurt dışına oyunla gittiğinizde işin kolayına kaçamazsınız”

Okan Bayülgen, uluslararası gösterimlerde iki kişilik oyunlarla ve dekoru oradan tedarik ederek gidilebildiğini aktararak, “Ama bizim oyun için orada bir inşaat yapmalısınız. Bu kolay bir şey değil. Bir yandan da tiyatronun şöyle bir tarafı da var; hep böyle kolaya kaçamazsınız. Yani ‘Yurt dışına gidecek bir oyun var’. Eee? ‘Bir hırkayla gidelim.’ Hayır o değil. Bu tiyatro. Nasıl sinemanın böyle bir cazibesi, şaşası var. Tiyatroda da bazı oyunlarda seyirciye oyunculuk, müzik performansları, dans gösterdiğiniz kadar, dekor, kostüm ve ışık konusundaki kreasyonunuzu da göstermeniz lazım. Tiyatro çünkü bunların bir bütünü. Çok farklı sanatların bir arada oluştuğu büyük bir sanat diyoruz.” diye konuştu.

Richard oyununun yurt dışına gittiğinde en az 600 kişilik bir salonda oynaması gerektiğinin altını çizen sanatçı, “Dracula’yı Devlet Tiyatrosunda sahneleyeceğiz. Mesela Dracula’nın şahsı daha fazla yurt dışı festivalleri açısından çünkü devlet, Kültür Bakanlığımız, ‘Biz buna uluslararası, dünya markası fantastik kişilik olarak da bakalım. Bunu şu festivalde ya da tiyatroda oynayalım.’ derse oynanır. Bu da aynı şeyi yapabilir.” ifadelerini kullandı.

Bayülgen, bütün tiyatro oyunlarının “Kral Çıplak” dediğine vurgu yaparak, şöyle devam etti:

“Bütün derdimiz seyirciyle böyle bir alışveriş içinde olmak. Bütün oyunlar bir şey söyler. Hangi oyunlar bir şey söylemez? Oyuncusu, yönetmeni ya da yazarı başka dertler içindeyse bir şey söylemeyebilir. Örneğin gelir der ki ben sana bir hikaye anlatacağım. Niye anlatacaksın bu hikayeyi? İşte ben bunu yazıyor muyum, yazabiliyor muyum diye baktım. Ya da oyuncusuna dersin ki ‘Senin derdin ne?’ Oyun bir şey söyler, bir ufuk açar, bir yere dokunur. Katarsis denilen şey gerçekleşir. Bir ahlaki yıkanma ortaya çıkar. Herhangi bir şey. Oyuncu diyorsa ki, ‘Benim derdim kendimi el aleme göstermek. Bakın ne güzel oynuyorum. Gördünüz mü beni? Bir daha alkışlayın bakalım.’ falan. Bunlardan bir şey olmaz. Sanatçının hep bastıramadığı, dert edindiği, paylaşmak istediği bir şey vardır. Resim mi heykel mi tiyatro mu müzik mi, her neyse. Bir yardım çığlığı gibi. Çünkü sanatçı da acayip bir tip. O da bir iletişim kurmak istiyor. Onun da bir derdi olmuş mesela çocukken. İşte anlatırsa çocukken neler olduğunu, çocukken dertli olan başka birileri de onu anlar. Beraber bir şey olur. Ama sürekli aynı şeyi de söyleyemez, yeni bir şey söylemesi lazım. Şimdi ideali mi tarif ediyorum? Hayır. Sanat şurasından bastırdığımız, buradan sıkıştırdığımız, ‘böyle yapılmalıdır’ diye kural koyduğumuz bir şey değildir. Zaten ne zaman bu kuralları koyarsanız birileri çıkıp o kuralları bozmaya çalışır. Ondan sonra da devrim yaptık derler. ‘Bravo’ deriz biz de. Biz devrimcileri severiz zaten.”

Oyunun ikinci sezonu tamamladığını kaydeden sanatçı, üçüncü sezonda da izleyiciyle buluşacağını sözlerine ekledi.

Eser, 5 Nisan’da Maximum Uniq Hall’de, 14 Nisan’da Atatürk Kültür Merkezi’nde, 16-17 Nisan’da Ankara’da, 3 Mayıs’ta Konya’da, 4 Mayıs’ta Antalya’da, 5 Mayıs’ta Denizli’de, 7 Mayıs’ta ise İzmir’de sahnelenecek.

Kabare Dada ve Net Sanat tarafından sahnelenen eserde Bayülgen’in yanı sıra Şenay Gürler, Ebru Unurtan, Nihal Usanmaz, Kevork Türker, Oral Özer ve Volkan Ateş Gündüz rol alıyor. (AA)