Her Telden (22.Şubat.2016)

Her Telden (22.Şubat.2016)

Yayın: 22.02.2016 08:35
Paylaş:
A+ A-

BİR ARALAR,BAZI ÇEVRELER TARAFINDAN,AK PARTİ İL YÖNETİMİ’NE MUHALİF GİBİ GÖRÜLEN/GÖSTERİLEN MÜSİAD..
Bir aralar,bazı çevreler,bazı insanlar tarafından AK Parti Karabük İl Teşkilatına MUHALİF gibi gösterilen MÜSİAD KARABÜK ŞUBESİ bu söylentilerin gerçek olmadığı yolunda tavırlar gösteriyor,tutum alıyor.
ZATEN ÖYLE OLMASI DA,EN NORMALİ..
Zira Ülkemiz TOPLUMSAL YAPISINDA Dernekler,Sendikalar,Vakıflar,Odalar,Mesleki Kuruluşlar ve Siyaset ayrı kulvarların örgütlenme şeklidir/biçimidir.
MÜSİAD DERNEK STATÜSÜNDE..
AK PARTİ ise,adı üstünde,SİYASET KURUMU.
Yani bir MUHALEFET ETMENİN konumunda değil,MÜSİAD Karabük Şubesi AK PARTİ İL Teşkilatına MUHALİF/KARŞI gibi düşünen ve bunu paylaşanlar insanlar arasında ki ilişkilerden yola çıkıyor olsalar gerektir.
Örneğin bazı insanlar biri/birlerinden hoşlanmıyor olabilirler.
Bu hoşlanmama olayını da,çeşitli yerlerde yüksek sesle dile getirebilirler ve buradan yola çıkarak ŞU KURULUŞ,BU KURULUŞA KARŞI gibi bir algı ortaya çıkmamalı,çıkması doğru olmaz,en azından KARABÜK BUNDAN HİÇBİR ŞEY KAZANMAZ/KAZANAMAZ.
Sanıyoruz,bu tür söylem ve söylentilerin SÜRATLE BİTİRİLMESİ,KURUMSAL KİMLİKLERİ TEMSİL EDEN KİŞİLERİN süratle bir araya gelerek KUCAKLAŞMALARI,BİRLİKTELİKLERİNİ göstermeli yolunda ÇOK GÜÇLÜ TELKİN ve TAVSİYE ALDILAR..
MÜSİAD Dernek olarak çalışmalarını sürdürüyor.
AK Parti Teşkilatları SİYASET üretiyorlar,yapıyorlar.

FİLYOS LİMANI,AYNI ZAMANDA “ORTA AVRUPA ÜLKELERİNİN-UZAK DOĞU ÜLKELERİNİN LOJİSTİK MERKEZİ OLUR..”
Yüz yılı aşkın bir serüveni olan FİLYOS LİMANI,artık yapım aşamasına,GERÇEKLEŞME AŞAMASINA doğru yol alıyor ve bu LİMAN özellikle KARABÜKLÜLER tarafından çok isteniyor.
YÖREMİZDE,EN ÇOK KARABÜKLÜLER İSTİYOR..
Gidin ZONGULDAK’A-BARTIN’A ve İlçelerine FİLYOS LİMANI denildiğinde KARABÜKLÜLERDE olan heyecanlı,istekli bekleyiş,o yöre insanlarında görülmüyor.
FİLYOS LİMANI NOKTASINA YENİ BİR PERSPEKTİF GETİRMEK GEREK,sanıyoruz bu perspektifi,bu yeni açılımı da KARABÜK getirecek gündeme..
FİLYOS LİMANI Yerel özellikle bir YATIRIM olarak görülmemeli.
FİLYOS LİMANI evet,başta KARDEMİR olmak üzere KARABÜK AÇISINDAN çok önemli,ancak,olayı AVRUPA AÇISINDAN DA görüp,o noktadan da bir perspektif,bir görüş,bir açılım getirmek gerekir.
FİLYOS LİMANI yapıldığı,hizmete girdiği zaman,TUNA Nehri üzerinde AVRUPA Ülkelerinin 50 MİLYAR EURO harcayarak 2020 yılına kadar AÇACAKLARI bir kanalla,MANŞ DENİZİNE komşu olacaktır.
FİLYOS LİMANI REN NEHRİ üzerinden BALTIK DENİZİ’NE açılan bir SU YOLUDUR ve bu durum ORTA AVRUPA Ülkelerinin bir LOJİSTİK MERKEZİNİ ortaya çıkartacaktır.
Bu yeni bir BAKIŞ,yeni bir PERSPEKTİF olacaktır..

UZAK DOĞU ÜLKELERİ,ORTA AVRUPA ÜLKELERİNE SATACAKLARI MALLARI FİLYOS LİMANI’NI KULLANARAK SATAR.
FİLYOS LİMANI,Karabüklüler açısından hayli önemli,Karabüklüler bu Limanın süratle yapılıp hizmete girmesini,hem Zonguldak,Hem Bartın,hem Komşu İllerden çok daha fazla istiyor,arzu ediyor.
FİLYOS LİMANI bu Yöreye çok önemli ekonomik katkılar yapacaktır ve Karabük yaşayanları bu nokta da,komşu İl ve İlçelerden çok daha istekli davranıyorlar.
UZAK DOĞU Ülkelerini düşünün..
ORTA AVRUPA Ülkelerine satacakları mallarını FİLYOS LİMANI’NA getirerek,buradan 30-40 bin tonluk gemilerle,örneğin VİYANA’YA inderebilirler,oradan dağıtım yapabilirler.
CEBELİTARIK BOĞAZINI dolanmaya gerek kalmaz..
Aynı şekilde ALMANYA Başta olmak üzere BİRÇOK AVRUPA Ülkesi de TUNA NEHRİ/REN NEHRİ’Nİ kullanarak veya FRANSA gibi HOLLANDA-BELÇİKA gibi Ülkeler TUNA NEHRİ/SEN NEHRİ’Nİ kullanarak ARAP Ülkelerine,UZAK DOĞU Ülkelerine mallarını satabilirler.
FİLYOS LİMANI’NA BÖYLE BİR BAKIŞ GETİRMEK GEREK.
O zaman YAPIM SÜRECİ daha hızlanabilir sanıyoruz..
YÜZ YILLIK RÜYA,süratle gerçekleşebilir herhalde..
FİLYOS LİMANI ULUSLAR ARASI BİR PROJE ASLINDA..

KARDEMİR İLE DAVA AÇAN KARDEMİR İŞÇİLERİNİN 350 LİRALAR DAVASI VE KÖMÜR PARALARI İLE İLGİLİ GÖRÜŞ..
2010 Yılında yaşanan SENDİKAL MÜCADELE sırasında KARDEMİR İŞVERENİ işçilerine 350 lira AVANS PARA ÖDEME kararı almış ve bu paraları ÇELİK-İŞ Sendikası’nda kalanlara ödemişti.
Daha sonra TÜRK METAL Sendikası’na geçen işçilere de bu paralar ödenmişti ve sanıyoruz BİR HAFTA KADAR GEÇ YAPILAN bu ödeme YARGIYA taşındı.
YEREL MAHKEME bu konu ile açılan davayı “BİR MAHZURU YOK..” gibi değerlendirdi ve reddetti,olay YARGITAY’A gitti ve YEREL MAHKEME kararı YARGITAY tarafından bozuldu.
BOZULURKEN DE,bozulma kararının içine KÖMÜR PARALARI ile ilgili de görüşler eklendi ve sanki DAVA KONUSU YAPILIRSA kömür paraları noktasında da İŞÇİYE ÖDEME YAPILABİLİR anlamında görüşler karar metninde yer aldı.
YARGITAY’IN bozma kararına YEREL MAHKEME uymadı ve kararında ısrar etti,son merci olarak konu YARGITAY GENEL KURULU tarafından ele alınacak sonuçlandırılacak.
HENÜZ BİR KARAR ÇIKMADI..
YARGITAY nezdinde KARDEMİR Adına bu davaları genellikle ANKARA BAROSUNDA kayıtlı olduğu bilinen Avukat Sayın KENAN DURSUN takip ediyordu galiba ve işin bir ilginç yönü ise Sayın KENAN DURSUN’UN KARDEMİR Avukatlığından ÇEKİLDİĞİ şeklinde ki dedikodular..!!
Eğer çekilme kararı doğru ise bunun gerekçesi ne olabilir..?
YARGITAY GENEL KURULU NE KARAR VERECEK ACABA..?
ARDINDAN KÖMÜR PARALARI GÜNDEME GELEBİLİR Mİ..?

KARDEMİR’İN AİDİYET DUYGUSU,KARDEMİR’DE ÇALIŞILDIĞI SÜRE İÇİN GEÇERLİ,AYRIL KAPIYA VARMADAN ELEŞTİR
Ülkemizde KARDEMİR gibi ikinci bir SANAYİ TESİSİ daha var mıdır acaba,gerçi bu yazacaklarımız ÖZELLEŞTİRMEDEN sonra olan ve o süreçte gelişen bir anlayış.
BİR İNSAN KARDEMİR’DE ÇALIŞIRKEN,KARDEMİR’E TOZ KONDURMAZKEN,bir biçimde ayrılmak zorunda kalınca,daha kapıya varmadan,NEDEN ELEŞTİRMEYE,YERDEN YERE VURMAYA BAŞLAR acaba..?
Her halde çalışırken korku unsuru ağır basıyor,insan/insanlar sesini çıkartamıyor,ister emeklilik nedeni ile,isterse iş akdine son verilmesi sureti ile KARDEMİR’DEN ayrılan insanlar,ellerinde bilgi/belge varsa,bunları dışarı servis ediyorlar,yoksa ağızlarına geleni söylüyorlar.
SÖYLENENLERİN İÇİNDE GERÇEKLER oluyor,İFTİRALAR oluyor,ancak,bütün bunlar ÇALIŞIRKEN DEĞİL DE,bir biçimde KARDEMİR ile bağı kesilince yapılıyor.
Bu konu gerçekten dikkatimizi çekiyor iyi mi..?
BUNUN/BUNLARIN BİR NEDENİ OLMALI DEĞİL Mİ..?

KARABÜK İÇİN İSMETPAŞA İHTİSAS ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ ELBET ÇOK ÖNEMLİ VE AK PARTİ İKTİDARI ASILIYOR
Karabük için İsmetpaşa İHTİSAS ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ elbet çok önemli,AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Karabük Milletvekili Sayın MEHMET ALİ ŞAHİN başta olmak üzere Milletvekili Sayın BURHANETTİN UYSAL bu konuyu yakından izliyorlar.
AK Parti İl Başkanı Sayın TİMURÇİN SAYLAR,İl Yönetim Kurulu Üyeleri,Merkez İlçe Teşkilatı,Karabük Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sayın TUNCAY ÖZCAN,Yönetim Kurulu Üyeleri bu yatırımı adım/adım izliyorlar.
Geçtiğimiz gün AK Parti İl Başkanı Sayın TİMURÇİN SAYLAR bu konu ile ilgili çok sevindirici bir haber verdi ve “ÜLKENİN METAL İŞKOLUNDA ÇOK ÖNEMLİ BİR FİRMA 60 DÖNÜM YER İSTEDİ..”dedi.
YANİ ŞİMDİDEN TALEPLER BAŞLADI BURAYA.
Özellikle FİLYOS LİMANI gerçekleşirse –ki artık gerçekleşme aşamasına girdi –ALT YAPI çalışmaları süratle bitirilirse İsmetpaşa İhtisas ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ çok büyük ilgi görür..
Sayın TİMURÇİN SAYLAR özellikle OTOMOTİV SANAYİ üzerinde yoğunlaştıklarını söylüyor ve BİR OTOMOBİL FABRİKASINI bu OSB’YE getirmenin zemini üzerinde çalışıyorlar.
Özellikle Sayın MEHMET ALİ ŞAHİN bu konuya büyük önem verdiklerini,ziyaretine gelen hemen herkese anlatıyor,bilgiler veriyor ve işin derinliği hakkında ziyaretçilerine bilgiler veriyor.
Olayın bu noktasında MUHALİF bir duruş sergileyenlerde var elbet.
Örneğin “BU OSB’NİN YAPILACAĞI ALAN İSTANBUL ile KARADENİZ’İ BİR/BİRİNE BAĞLAYACAK KARAYOLU ÜZERİNDE..” gibi konuşarak sakıncalar dile getiren/getirmek isteyenler var.
Sanki KARAYOLU birkaç yüz metre sağa/sola gidemezmiş gibi..
İSMETPAŞA ORGANİZE SANAYİ BU YÖRENİN UMUDU OLACAK..

TCDD “HANGİ FİRMALARIN YÜKÜNÜ KIRILACAK EŞYA FİYATINA TAŞIYOR..” VE TCDD’NIN SERBESTLEŞMESİ OLAYI..
Geçtiğimiz günlerde TCDD’NIN taşıma olayından söz ederek “KARDEMİR’İN KÖMÜRÜNÜ/CEVHERİNİ KIRILACAK EŞYA FİYATI ÜZERİNDEN TAŞIYORLAR..” gibi bir değerlendirme yaptık.
Daha sonra da TCDD’NIN ÖZELLEŞTİRİLMESİNDEN söz ettik.
Bir Okurumuz bu konuda YORUM GÖNDEREREK,TCDD için SERBESTLEŞTİRME KARARININ 1 mayıs 2013 tarihinde RESMİ Gazete de yayınlandığını yazmış.
Bizi bu nokta da uyarmış okurumuz.
Gerçekten içtenlikle,samimiyetle teşekkür ederiz kendisine..
TCDD SERBESTLEŞTİRME KARARI ALMIŞ ve bunu 1 Mayıs 210 tarihli Resmi Gazete de yayınlanmış,ancak,henüz bu kararın alt yapısı noktasında hiçbir gelişme yok.
Yönetmelikler,olayın nasıl gerçekleşeceği velhasıl aklınıza gelen/gelmeyen hiçbir konuda düzenlenmiş bir uygulama taslağı yok,o nedenle bu kararın uygulanması UZUN BİR SÜRE ALABİLİR/ALMAYA ADAYDIR.
Bu süre içinde,başta KARDEMİR olmak üzere başka hangi firmaların,taşıma esnasında KIRILMASI/BOZULMASI ZARAR görmeyecek hangi Firmaların NAKLİYESİNİ KIRILACAK EŞYA FİYATINA yapıyor ki TCDD.
Adına ister ÖZELLEŞTİRME deyin,ister SERBESTLEŞTİRME deyin TCDD hatlarını ne zaman kiralayacak veya isteyen Firmalara satacak işin bu tarafından net bir haber yok.
KIRILACAK EŞYA FİYATI ÖDEMEYE DEVAM..!!

“307 MAĞDURLARI..” RUMUZU İLE GELEN BİR YORUM VE KENDİLERİNİN GÜNDEMDE TUTULMASI TALEBİ/İSTEĞİ..
Biliyorsunuz BÖLGENİN SESİ Gazetesi HER TELDEN Köşesine birçok yorum getiriliyor ve bu konu bir alışkanlar haline geldi,çok içerikli yorumlar geliyor,İLGİLİ/İLGİSİZ HERKESİN YARARLANACAĞI YORUMLAR GELİYOR.
Bunları olduğu gibi yayınlıyoruz.
Yeter ki YAZAN için HUKUKİ BİR SORUN olmasın,yayınlıyoruz.
Örneğin ALTAY 78 gibi,GERÇEKLER gibi rumuzlarla bizi eleştiren (bize iftira eden demeyelim yine de..) yorumlar da dahil olmak üzere 307 MAĞDURLARI rumuzu ile gönderilen yorumları da yayınlıyoruz.
Öncelikle ALTAY 78 ve GERÇEKLER rumuzları ile yazan kardeşlerime bir hatırlatma yapalım “NE KARDEMİR’DEN,NE KARDEMİR’İ YÖNETEN AİLELERDEN.EKSTRA EN KÜÇÜK BİR ÇIKARIZ OLMAZ..”
Sonuçta biz BİR GAZETE ÜRETİYORUZ ve diğer Gazeteci arkadaşlarımız ne alırlarsa bizde o kadar abonelik parası alırız,yani hakkımızı alırız/alıyoruz.
KARDEMİR’DE ÇALIŞAN AKRABAMIZ YOK..
Zaten biz bir tanıdığımız,akrabamız için BİR RİCADA BULUNSAK,adeta Yönetenlerce,DEVLET SORUNU olur yapmazlar/yaptıramayız ve bu noktayı da anlatalım ve kardeşlerimize direkt veya dolaylı olarak iftiradan sakınmaları gerektiği söyleyelim.
307 MAĞDURLARI rumuzu ile yazan kardeşimiz/kardeşlerimize “BU KONUYU YALNIZCA BİZİM GÜNDEMDE TUTMAMIZIN YETERLİ OLMADIĞINI/OLMAYACAĞINI DAHA ÖNCELERİ YAZDIK/SÖYLEDİK..”
Bu kardeşlerimizin kendileri de biraz gayretli olmalı.
BASIN/YAYIN ORGANLARI İLE İLİŞKİLER KURMALILAR..
Biz sürekli gündemde tutarız,bundan yüksünmeyiz,ancak,KARABÜK’Ü ÇOK RAHATLATACAK OLAN BÖYLE BİR MÜCADELE DE yalnız kalınca,sonuç almak hayli zor..
BAKIN,ARADAN 6 YIL GEÇTİ,İŞ UNUTULMADI..
KARABÜK’ÜN SORUNU OLARAK GÜNDEMDE DURUYOR..
Bu 307 kişiden İSTEYENLER GERİ ALINABİLİR gibi bir karar alınsa,geri döneceklerin sayısı NE KADAR OLABİLİR Kİ,bakın önümüzde ki süreçte FİLMAŞİN/KANGAL Haddanesi açılacak.
BU İNSANLARIN İŞ DENEYİMİ/DİSİPLİNİ VAR..
ALINIRLARSA,VERİMLİ ÇALIŞMALARI OLUR..
Konu BAŞKA MAHFİLLERDE DE gündem olmalı,gündem de tutulmalı..
O kardeşlerimizin bu yönlü gayreti olmalı,DEĞİL Mİ..?

2 kişi görüş bildirdi

  1. Adil

    Duyduğumuz kadarı ile, ve doğru ise 1Kasım seçimleri öncesi işten atılanlardan birkaç arkadaş Sn M.Ali Şahin e gitmiş ve durumlarını aktarmış Sn. M.AliŞahin beyde onları kırmayarak işvrenle görüşme talep etmiş, ve çok olumsuz bir tepki ile karşılaşmış, karşıma 2_0 yapta öyle çık denilmiş, teli kapattıktan sonrada bir hayli ktü söylenmiş, artık onlara ihtiyçlarının olmadığını, eliden gelse ne kadar sendklı varsa çıkaracğını, içerde hiç sendkalı ve siyaste girmiş adam istemeini vs şeyler söylnmiş, Bunlar doğru ise yanlış olmuş, o insanların kimseye bu saatten sonra zararı olmaz, kaldıki bizi sözleşmeli alsınlar demişlereğer yanlış yaparsak kapıya koysunlar demişler, bu şekilde en azından 30_ 40 işçinin geri dönmesinde bir sakınca olmadığını düşünüyorum, dışardan yeni haddaneye bim de çalışan, kasap , manav olanlar bile formen olarak alınırken içerde bir sürü gereksiz formene varken işten atılmış bir sürü çile çekmiş bu fabrikanın işini bilen insanların tercih edilmesini temenni ederdik, birde Kardmr siyasetle de iyi geçinmeli, Chp yi içeri almadılar, Mhp li diye 3 Müdürü attılar, 3 Müdür Rafet beyin sahiplenmesi ile ve akıllı yaptırımları ile geri dondu, şimdi işten atılanlara M.Ali Şahin sahiplendi diye böyle şeyler söylenir yapılırsa yaptırımı Belediye başkanının yaptırımından çok daha ağır olur, Herhalde M.Ali Şahin kendine Kardemr işverenine söz geçiremiyor dedirtmez, İnşallah yöremizin yegane göz bebeği Kardemrimiz içindeki olumsuzluklardan kurtulur, Siyasilerinde çabası ile yöre halkına tertemiz hizmet ederek gücüne güç katmaya devam eder.

  2. yiğit

    ahmet abi yazınız için öncelikle teşekkür ederim.fakat tam anlayamadık zira dava ne durumda ne aşamada ve nihayi karar ne gibi sürede tamamlanır.aynı zamanda avukat olayı tam anlamıyla nedir çünkü bizlerin bir bağı yok. yazınızı bekler şimdiden iş akti fesihler adına ALLAH razı olsu derim saygılar

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

“Gölgeyim Ben” Karabük’te okuyucusuyla buluşuyor

Yayın: 29.03.2024 16:54
Paylaş:
A+ A-

The Poet House tarafından yayımlanan mini kitapta Tuğba Turan’ın “Gölgeyim Ben” adlı hikayeleri İsmail Sertaç Yılmaz tarafından çizilen illüstrasyonlarla bir araya getirildi.

Karabük’te polisiye ve gerilim türünde kitap yazan Tuğba Turan, güçlü kalemiyle yeni bir başarıya imza attı. Karabük’ün yetenekli yazarı Tuğba Turan, bu kez okuyucusunu dört hikayede buluşturuyor. Hikayelerinde, kadınların erkeklerin gölgesinde kalmaktan çıkıp, kendi güçlerini keşfetmelerine vurgu yapıyor. Karakterinin gölge üzerinden güçlenmesi, aslında kadınların toplumda ikinci planda tutulduğu, bastırıldığı ve görmezden gelindiği gerçeğini simgeliyor. Ancak bu hikayeler, kadınların içlerindeki gücü keşfetmeleri ve erkek egemen topluma karşı mücadele vermeleri üzerinden umut ve ilham veriyor. Gölgelerden güç alan anti-kahramanın, kadınların kendilerini güçlü ve değerli hissetmelerine yönelik bir metafor olması da bu mesajın önemli bir parçasını taşıyor. Bu hikayeler, kadınların kendi ayakları üzerinde durmalarını, seslerini duyurmalarını ve adalet arayışlarında korkusuzca ilerlemelerini konu alıyor. Bu sayede, kadınların erkeklerin gölgesinde kalmayı reddederek kendi ışıklarını yakmaları ve hayallerine doğru ilerlemeleri teşvik ediliyor.

Bu kitap aynı zamanda sakin kitap ‘slow book’ projesi, hızlı tüketilen kitaplara karşı bir başkaldırı niteliği de taşıyor. Hikayelerinde gücünü gölgeden alan anti-kahramanın yaratıcısı Turan, kitabında şu ifadelerde bulunuyor: “Ben yoklukla güçlendim. Hiçlikten doğdum. Bir kadının içine düşerken zevk veren, düştükten sonra istenmeyen bir bebek gibi, boşluğu doldurdum. Ben oldum” sözleriyle karakterinin iç dünyasını anlatarak, kadınların sessizliklerine ses katmayı hedefliyor.

“Gölgeyim Ben”, kadınların güçlenme sürecini ve adalet arayışını ele alan etkileyici hikayelerle dolu bir kitap olarak okuyucularla buluşacak. Bu kitap ile Yazar Tuğba Turan’ın Karabük ve Türkiye genelinde edebiyata ve sanata farklı bir bakış açısı getireceğinin mesajı veriliyor. (Esra Oğuzkağan Özkan)