Her Telden (3.Mart.2016)

Her Telden (3.Mart.2016)

Yayın: 03.03.2016 08:38
Paylaş:
A+ A-

KARABÜK HADDECİLER DERNEK BAŞKANI HACI NAZIM ÇAPRAZ “DEVLET ENTEGRE TESİSLERE SAHİP ÇIKMALIDIR..”
Dün Hastane de bir işimiz vardı,o arada Karabük Haddeciler Dernek Başkanı Sayın NAZIM ÇAPRAZ telefonla arayarak “DEVLET ÇİN HALK CUMHURİYETİ’NDEN GELEN UCUZ ÜRÜNLERE KOTA KOYMALIDIR..” dedi.
Sayın ÇAPRAZ İnşaat Sektöründe ki Firmaların “KOTA KONULMASINA KARŞI ÇIKMALARINI ELEŞTİRDİ..” ve “BU ÜLKE MİLLİ MÜESSESELERİNE SAHİP ÇIKMALIDIR..” görüşlerini dile getirdi.
İZABE OCAKLARINI eleştiren Sayın NAZIM ÇAPRAZ,önemli bir olayın altını çizdi ve “ÜLKEMİZ DEMİR/ÇELİK YAPILANMASI YANLIŞ.YÜZDE 25-30 ENTEGRE TESİS ÜRETİMİ,YÜZDE 70-75 İZABE OCAKLI ÜRETİM VAR.BU ÇOK YANLIŞ..” dedi.
Sonra da “İZABE OCAKLARININ,BİRARAYA GELEREK ENTEGRE BİR TESİS KURMASI GEREKİRDİ.BUNU YAPMADILAR.BU GERÇEKTEN ÇOK YANLIŞ BİR TUTUM OLDU..” şeklinde bilgiler verdi.
Eğer İzabe Ocaklarının entegre tesisi kurması gerçekleşse,bu konuya Devlet Desteği de verilebilir,sağlanabilir ve “ÜLKEMİZDE Kİ ÇARPIK DEMİR/ÇELİK ÜRETİM YAPISI DÜZELEBİLİR/DÜZELEBİLİRDİ..” yolunda bilgiler verdi.
ÇİN HALK CUMHURİYETİ’NİN böyle yaptığına dikkat çekti.
İZABE OCAKLARI’NIN ucuz Çin kütüğünü bulunca kapattığını da ileri süren Sayın NAZIM ÇAPRAZ binlerce işçinin işinden olduğunu ileri sürerek “İZABELERİNİ KAPATTILAR,HADDANELERİNİ ÇALIŞTIRIYORLAR..” görüşlerini dile getirdi.
İNŞAAT Firmalarının ÇİN’DEN gelen ürünlere kota konulmasına karşı çıkışını da eleştiren Sayın NAZIM ÇAPRAZ olayın bu noktasında esas zararı “ÜLKE ve ÜLKENİN MİLLİ MÜESSESELERİ GÖRÜYOR,KOTA MUTLAKA KONULMALI..” iddiasını dile getirdi.
Sayın NAZIM ÇAPRAZ bu konulara hayli duyarlı davranıyor.

SEKTÖRLER ARASINDA MÜTHİŞ BİR ÇIKAR ÇATIŞMASI VE BİR YANDA METAL-ÖTE YANDA İNŞAAT SEKTÖRÜ..!!
Çok önemli bir İNŞAAT FİRMASI Sahibi/Yetkilisi bir kardeşim telefonla arayarak “HÜKÜMET KIRMIZI ET FİYATINI DİZGİNLEMEK ÜZERE ET İTHALİNİ DÜŞÜNÜYOR.SİZ UCUZ DEMİRE KOTA KOYMAKTAN SÖZ EDİYORSUNUZ..” gibi açıklamalar yapmıştı.
Demek SEKTÖRLER ARASINDA ÇIKAR ÇATIŞMALARI OLUYOR.
Öyle ya,İNŞAAT SEKTÖRÜ ucuz demir peşinde ve “UCUZ DEMİR İSTER ÇİN HALK CUMHURİYETİNDEN,İSTER KUTUPLARDAN GELSİN.YETER Kİ FİYATI UCUZ OLSUN..” anlayışında..
DEMİR/ÇELİK SEKTÖRÜ ise ÇİN HALK CUMHURİYETİ’NDEN gelen UCUZ DEMİRLERİN Milli Müesseseleri bitireceğini öne sürüyor ve ÇİN HALK CUMHURİYETİ’NE KOTA KONULMASINI İSTİYOR..
DEMİR/ÇELİK Sektörü bu talebini öne sürürken “BAŞTA ABD OLMAK ÜZERE AB ÜLKELERİ ÇİN HALK CUMHURİYETİ’NE KOTA KOYDU..” argümanını kullanıyor.
Karabük Haddeciler Derneği Başkanı Sayın HACI NAZIM ÇAPRAZ İnşaat sektörünün “DEMİR/ÇELİK ÜRÜNLERİNE KOTA KONULMASIN..” görüşüne şiddetle karşı çıkıyor..
“BU ÜLKE ÇIKARLARINI DÜŞÜNMEK,FİRMA ÇIKARLARINI DÜŞÜNMEKTEN DAHA SAYGINDIR..” şeklinde görüşler dile getirerek kota konulmasına karşı çıkan İnşaat Firmalarını eleştiriyor.
Bu konuda ciddi bir mücadele olduğu kesin..

TCDD KARABÜK-ZONGULDAK HATTI “TEST ÇALIŞMALARININ OLUMLU SONUÇLANMASINDAN..” SONRA AÇILIYOR..
IRMAK-ZONGULDAK arasında SİNYALİZASYON çalışmaları devam eden TCDD Hattının TEST ÇALIŞMALARI sürdürülüyormuş ve bunun olumlu çıkmasından sonra HAT HİZMETE açılacakmış.
SORUNLARIN GİDERİLMESİNE ÇALIŞILIYOR..
Sıkıntılı bir dizi gelişme yaşanıyormuş sanıyoruz,bunların giderilmesi sonrasında TCDD KARABÜK-ZONGULDAK hattı açılacakmış ve bu manada KILI KIRK YARAN BİR ÇALIŞMA OLDUĞUNDAN söz ediliyor.
“SONUÇTA BU HAT ÜZERİNDE İNSAN TAŞINACAK..” deniliyor.
Herhangi Bir olumsuz gelişme olması halinde CAN ve MAL KAYBI olabileceğine dikkat çekilerek “TESTLERİN DEVAM ETTİĞİ..” bunun aceleye getirilmemesi gerektiği üzerinde bilgiler veriliyor.
KARABÜK-ZONGULDAK HATTINDA SÜRATLENME YOK.
Yine eskiden olduğu gibi 3 saat sürecekmiş.
Ancak,SEFER SAYILARI ARTACAK bilgileri veriliyor.
KATARLAR BİR/BİRLERİNİ,BEKLEMEYECEKLERMİŞ..
Neyse ÇOĞU GİTTİ/AZI KALDI..
Yakında KARABÜK ZONGULDAK HATTI ulaşıma açılır..

ŞİMDİ İYİ İZLEYİN,BAKIN,GÖRÜN,KARAYOLLARI KARABÜK-KASTAMONU ARASINDA,GÖÇEN YERİ NE ZAMAN YAPAR ?
Vali Sayın ORHAN ALİMOĞLU geçtiğimiz günlerde KARABÜK-KASTAMONU arasında KARAYOLU’NUN GÖÇEN BÖLÜMÜNÜ gezmiş,ilgililere BURASINI SÜRATLE BİTİRİN demiş.
ŞİMDİ İYİ İZLEYİN,BAKIN,GÖRÜN.
KARAYOLLARI O GÖÇEN BÖLÜMÜ NE ZAMAN YAPIYOR..?
Bunu lütfen iyi izleyin..
Karayolu üzerinde yaşanan GÖÇÜK için SORUMLU ARAYIŞINA girilip/girilmediği noktasında bir bilgi sızmıyor/sızdırılmıyor,eğer bu yönlü ciddi bir çalışma yapılsa bundan sonrası için yararlı olmaz mı..?
YAPANIN YANINA KAR KALMAMALI HİÇBİR ŞEY.
KARAYOLU’NUN altına yapılan veya yapılmayan MENFEZ ortaya bir sorun çıkartmış bulunuyor,zamanında ÇEVRE İYİ ETÜT EDİLMİŞ ve olası SU BASKINLARINA GÖRE MENFEZ yapılmış olsaydı,çökme meydana gelmezdi.
BU SIKINTILAR YAŞANMAZDI..
Neyse,işin o tarafını KARAYOLLARI DÜŞÜNÜR herhalde..
Bize lazım olan YOLUN NE ZAMAN YAPILACAĞI..!!
KARAYOLLARININ PEK ACELE İŞİ OLMAZ..!!
Bu tamirat aylar alacaktır,bakın,görün,izleyin…

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKAN YARDIMCISI SAYIN MEHMET CEYLAN,DÜN KARABÜK’E GELDİ,ZİYARETLER YAPTI
Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Sayın MEHMET CEYLAN dün Karabük’e geldi ve Karabük Valiliği dahil,bir dizi ziyaretlerde bulundu bilgiler aldı,bilgiler verdi.
Örneğin KARABÜK KATI ATIK BERTARAF Tesisini sordu mu acaba,biz ufak/tefek sağlık sorunlarımız nedeni ile ziyaretlere katılamadık ve bu konu için bir görüş verdimi merak ettik doğrusu.
KATI ATIK BERTARAF TESİSİ NE OLDU..?
Biliyor musunuz KBÜ ŞİRİNEVLER EĞİTİM/ARAŞTIRMA Hastanesi TIBBİ ATIK DEPOLAMA Tesisi noktasında da sıkıntılar var ve bu sorun henüz çözülmedi..!!
TIBBİ ATIK DEPOLAMA TESİSİ YAKINDA YAPILIR HERHALDE..!!
Karabük’ün ÇEVRE SORUNLARI oldukça fazla ve bunların çözümü noktasında ÇEVRE ve ŞEHİRCİLİK Bakan Yardımcımız Sayın MEHMET CEYLAN’IN unutulmaz katkıları olacaktır Karabük’e.
DÜŞÜK KALİTELİ DEMİR BİLE Sayın CEYLAN’IN yetkisinde..
Sayın CEYLAN Karabük’e önemli katkılar yapmıştır/yapacaktır..

ÖZEL İSTİHDAM BÜROLARI,TÜRK ÇALIŞMA HAYATININ YENİ BAŞTAN DÜZENLENMESİ VE SENDİKALARIN TUTUMU..
TÜRK İŞ Konfederasyonu adına ÖZEL İSTİHDAM BÜROLARI Yasa Tasarısına tepki için,Karabük Belediyesi eski yerinin önünde bir stant açıldı,broşür dağıtılıyor konu hakkında bilgiler veriliyor.
Dün bir Okurumuz YORUM GÖNDERMİŞ..
BİZ BU KONU HAKKINDA YAZIYA BAŞLADIK YORUM GELDİ ve yorum gönderen Kardeşimiz,Okurumuz ÇALIŞMA HAYATINA ilişkin Yasal düzenlemelerden yola çıkmış,SENDİKALARIN SESSİZLİĞİNE getirmiş sözü.
Aslında ÇELİK-İŞ Sendikası’nın sessizliğine getirmiş.
Belediye-İş Sendikası Karabük Şubesi bu konu için hayli aktif,Şube Başkanı Sayın İLHAMİ YILMAZ Kardeşimiz Belediye eski binası önünde açılan standın sürekli bekleyeni.
ÇELİK-İŞ Sendikası’ndan hiç ses yok.
Belki de,ÇELİK-İŞ Sendikası Hükümetin yaptığı,yapacağı Yasal düzenlemelere HAK-İŞ Konfederasyonu kanalı ile destek veriyor anlayışından yola çıkarak SESSİZ KALIYOR..!!
Çalışma hayatı yeniden düzenleniyor..
İşçilerin hiçbir şeyden haberi yok,bugün ki kayıpları hakkında,geleceğe yönelik kayıpları hakkında İŞÇİLERE BİLGİ VEREN YOK,bilgiyi verecek olan Sendika YÖNETİCİLERİNDEN SES/SEDA yok.!
ÜLKEMİZ ÇALIŞMA HAYATI YENİDEN TANZİM EDİLİYOR..
Elbet ki,işçilerin belirli kayıplarının olacağı kesin..
İşçilere bunları anlatan Sendika da yok Sendikacı da..

NAYLON FATURA NOKTASINDA “BEYAZ/GRİ/SİYAH RENKLER VAR..” YOLUNDA YÜRÜTÜLEN GÖRÜŞ ÇOK HAKLI..
Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Sayın TİMURÇİN SAYLAR,Yönetim Kurulu Başkanı Sayın TUNCAY ÖZCAN geçtiğimiz günlerde Basına açıklama yaptılar,kahvaltı ikramında bulundular.
KONU NAYLON FATURA OLAYINA GELDİ.
TSO Yöneticileri,bu konuda “BEYAZ/GRİ/SİYAH RENKLERİN OLDUĞUNA..” dikkat çektiler ve İNCELENEN TÜM Mükelleflerin aynı kefeye konulmaması gerektiğine dikkat çektiler..
OLAYIN DOĞRUSU DA BU ZATEN.
Örneğin SİZE DEMİR LAZIM OLDU ve bunu temin etmek zorundasınız,piyasayı araştırıyorsunuz,normal fiyatın 50 lira civarında daha ucuz demir bulup alıyorsunuz.
FATURANIZI ALIP,parayı bankaya yatırıyorsunuz,kantar tikesi belli,taşıyan kamyon belli,nakliye faturası belli,her şeyiniz dört/dörtlük tamam,ama sizi de incelemeye alıyorlar.
MALI ALDIĞINIZ FİRMA DÜRÜST DEĞİL,ama,O Firmanın cezasını siz çekiyorsunuz “PİYASADA DEMİR FİYATI BELLİ,SEN 50 LİRA NEDEN NOKSAN MALI ALDIN.DEMEK ARIZASI OLDUĞUNU BİLİYORDUN..” gibi bir anlayış geliştiriliyor.
SİZİ DE İNCELEMEYE ALIYORLAR,SİZ DE NAYLONCU GİBİ MUAMELE GÖRÜYORSUNUZ,Gri renk bu şekilde çok küçük miktarda demir alanlar,SİYAH RENK ise bu işi bilerek NASIL OLSA YAKALANMAM anlayışı ile hareket edenler.
BU AYIRIM YAPILIRSA HİÇ SORUN YOK..
Ama herkesi aynı kefeye koyarak CEZALAR YAĞDIRILIRSA iyi niyetlilere yazık olur,bütün sorun bu ayırımın yapılmasında ve bunun iyice ayırt edilmesinde.
NAYLON FATURA İNCELEMELERİ SÜRÜYOR..

EMEKLİLER DERNEĞİ KARABÜK ŞUBE BAŞKANI,MİLLİ EMLAK MÜDÜRLÜĞÜ’NDE ARAZİ ARAYIP DURUYOR..
Geçtiğimiz gün AK Parti İl Başkan Yardımcısı Sayın ALİ ERORHAN’IN işyerinde oturuyorduk,EMEKLİLER Derneği Karabük Şube Başkanı Sayın CELAL BULUT ile Yönetim Kurulu Üyesi Sayın CELAL KARAKUŞ geldiler.
Aslında geçiyorlardı,uğradılar.
Ellerinde bir tomar kağıt ve Milli Emlak Müdürlüğü’nden geldiklerini söyleyerek,EMEKLİLER İÇİN ARAZİ ARADIKLARINI söylediler,bu amaçla MİLLİ EMLAK Müdürlüğü’nden arazi listeleri çıkarttırmışlar.
“SİZ BUNDAN SONRA DA EMEKLİ İÇİN UCUZ KONUT YAPILACAĞINA İNANIYOR MUSUNUZ..” diye sorduk kendilerine,gerek AK Parti İl Başkan Yardımcısı Sayın ALİ ERORHAN,GEREKSE Sayın CELAL BULUT ve Sayın CELAL KARAKUŞ inandıklarını söylediler..
Doğrusu biz pek ihtimal vermediğimizi söyledik.
Özellikle ÜLKE EKONOMİSİNİN daraldığı bugünlerde,daralacağı kesin olan önümüzde ki günlerde BU PROJENİN uygulanmasının zor olacağını tahmin ettiğimizi söyledik.
Ama üç kardeşimizde GÖRÜRSÜN ÇOK DAHA FAZLA SAYIDA UCUZ KONUT YAPILACAK şeklinde ki inançlarını dile getirdiler ve bu anlamda bizde kendilerine “DİLERİZ SİZ HAKLI ÇIKARSINIZ..” dedik.
UCUZ KONUT BEKLENTİSİ BİTMEMİŞ.
Verilen sözler doğrultusunda BEKLENTİ DEVAM EDİYOR.
İnşallah çok daha fazla konut yapılır..
Temennimiz bu yöndü..

10 kişi görüş bildirdi

  1. Hissedar

    Sn Gölbek
    naylon fatura olayında paralel kumpas olduğu iddia ediliyor. Ahmet Hakan bir yazı yazmış bugün. Bence bu duruma çok uygun. İlgisini çeken ve okumayan varsa bakabilir.

  2. Demir Çelik

    Sn Nazım Çarpraz’ın tespitleri doğru ancak burada çuvaldızı biraz da kendimize batırmak lazım. Neden vaktinde böyle harcı alem çelik ürünlerine kapasite yatırımları yapıldı? Cevap şu ki o dönem çok para kazandırıyordu. Kar odaklı ve stratejik olmayan yatırımlar yapılırsa sonucun böyle olması normal. Bu saatten sonra izabelerin entegre fabrika kurması ve buna teşvik verilmesi fikrine ise katılmıyorum. Entegre tesis işletmek izabe işletmeye benzemez. Tecrübe ve birikim çok önemlidir. Para ile saadet olmaz entegre üretimde. İzabeciler son yıllara kadar çok çok kazandı. Şimdi bu birikimlerden harcayarak entegre tesis kurabilir ama işletebilir mi? İşletse bile geliştirebilir mi? Çünkü özel sektör zihniyeti kar neredeyse oraya yönelir. Çok strateji yapmaz. İşte örneği görüyoruz yanlış büyümenin. Yine aynı şey olur mu? Bence bu noktada devlet desteği uzun vadeli stratejik projeleri belirlemek şeklinde olmalı. icraat noktasında izabeciler devreye girebilir.

  3. Kandırılan emekli

    Karabükte emekliyi iyi kandırdılar 8 bin insanın hayaliyle oynadılar.Kandırmaya devam ediyolar neymiş ev yapmaya devam edilecekmiş geçin efendi geçin.Bırakın artık umut tüccarlını gerçekçi olun doğruları söyleyin.Olmadı yapamayız deyin herkeste hayale dalmasın.

  4. sektör

    haddeciler derneği başkanı olan arkadaş 10 yıl öncesinin verilerinde kalmış. Biraz sektörü doğru takip edip, bu platformlarda her yazılanı doğru kabul eden iyiniyetli, safiyane insanlara yanlış bilgi verilmesin. Sektörle ilgili onlarca bülten var. Herhangi birini okuduğunuzda;
    2015 yılı Türkiye ham çelik üretiminin 31,5 milyon ton olduğunu, bunun %65 lik kısmının ark ocaklı tesislerde, %35 lik kısmının entegre tesislerde üretildiğini görürsünüz.Ayrıca; 19 milyon ton ithalat ve 17 milyon ton ihracat yapıldığını da görürsünüz.2016 yılında bu makas daha da kapanacak,çünkü krizden etkilenmeyen entegre tesisler (kardemirin neden etkilendiği aylardır,yazılıp çiziliyor-bu ayrı konu) üretime son gaz devam ederken, krizden büyük oranda etkilenen ve üretimi kısan ark ocakları sebebiyle %60 ark-%40 entegre oranlarına gelmesi bekleniyor. Ayrıca;haddeciler derneği başkanı sıfatıyla konuşan bir kişi,devletin entegre tesislere sahip çıkması için bir gazeteciyi arayarak şikayette bulunmakla görevini yerine getirdiğini mi düşünüyor,yoksa bulunduğu makamın gereği daha farklı yöntemler izlemesi ve bunu kamuoyuyla paylaşması gerekmezmi.Bu iş dostlar alışverişte görsün, konuştu-görevini yaptı desinler den öteye gitmemiş.

  5. FUTBOL SEVER

    ŞEFİK DİZDAR TÜRKİYE NİN 20.ZENGİNİ
    SERVETİ 1,200 MİLYON…. GURUR DUYDUK
    BU ŞEFİK BEYE KARABÜK SPOR BAŞKANLIĞINI VERMEDİLER
    LİSTENE ŞUNU ALMA BUNU ALMA DEDİLER
    30 MİLYON BORCU KAPATACAĞINI SÖYLEMİŞTİ
    ŞİMDİ KULÜP NE DURUMDA OLURDU DÜŞÜNÜN Bİ KERE
    ŞİMDİKİ BAŞKAN KULÜBÜN KİRALADIĞI EVDE OTURUYOR
    KULÜBÜN KİRALADIĞI AUDİYE BİNİYOR BÜTÜN MASRAFLAR KULÜPTEN….
    YÖNETİM DE KİM OLDUĞUYLA İLGİLENEN YOK
    BİRİLERİNİN DAMADI DİYE YÖNETİME 657 YE TABİ MEMUR ALIYORSUN
    MEMURİYET GÖREVİNİ AKSATIR MI BİLMİYORUM…
    KUKA NE OLDU SPRAN VAR MI?
    DEVRE ARASI ALDIĞINIZ İKİ FUTBOLCU NEDEN OYNAMIYOR?
    VE BUNLARI KİM ALDI?
    DAHA SORULACAK SORU ÇOK AMA BİRAZ DA GAZETECİLER İLGİLENSİN

  6. yiğit

    ahmet abi nasılsın iyimisin inşaallah iyisindir biz iş akti fesihlerin 350 davaları hakkında yazılarınızı bilgilerinizi bekler şimdiden ALLAH razı olsun diyoruz teşekkür ederiz saygılar seni seven iş akti fesih olmuş arkadaşlar adına çooook teşekkür ederiz.

  7. karabük düşmanı

    FUTBOL SEVER İSİMLİ YORUMCU ARKADAŞI TEBRİK EDERİM . DAMAT FERİT NEDEN YÖNETİMDE HAKKATEN BİLEN VAR MI.BENCE ESKİ SENDİKACI KAYINPEDERİ TEPKİ ÇEKMEKTEN ÇEKİNDİĞİ İÇİN DAMAT FERİT YÖNETİME GİRDİ.YOKSA TOPU GÖRSE BOMBA İHBARI YAPACAK BİR ARKADAŞ. ŞEFİK BEY İÇİN ÇOK YAŞLI BAŞKANLIK YAPAMAZ DEMİŞTİ ZAMANINDA MALUM KAYINPEDER SIRF İŞÇİSİNİ SATAN YÖNETİM YALAKASI SENDİKACI ESKİSİNİN BAŞKAN OLMASI VE DAMAT FERİT GİBİ KUKLALARIN YÖNETİME GİRMESİ İÇİN.

  8. UYKUSUZ

    SAYIN GÖLBEK;
    ÇELİK İŞ SENDİKASI HAK İŞ KONFEDERASYONUNA BAĞLI OLAN BİR SENDİKA BUGÜN HAK İŞ’İN BAŞINDAKİ İSİM AKİL ADAM HEYETİNDE YER ALMIŞ 24 NİSAN 2013 TARİHİNDE BU HEYET KARABÜKE GELEREK BASIN AÇIKLAMASI YAPMIŞTI VE KARABÜK HALKI BU HEYETİ PROTESTO ETMİŞTİ.

    1 MAYIS 2013 TARİHİNDE İSE HAK İŞ KONFEDERASYONU İŞÇİ BAYRAMINI KARABÜK’TE KUTLAMIŞ KONFEDERASYONUN BAŞI KURULAN PLATFORMDA İŞÇİ BAYRAMINDA İŞÇİ BAYRAMI İLE İLGİLİ VE BUNUN YANINDA AKİL ADAM KONUŞMASI YAPMIŞ VE ALKIŞLANMIŞTI.ÇELİK İŞ İÇERİSİNDEKİ ÜLKÜCÜ GEÇİNEN YÖNETİCİ YA DA TEMSİLCİLER BU KONUŞMA KARŞISINDA KOLTUKLARI UĞRUNA SESLERİNİ DAHİ ÇIKARMAMIŞLARDI.

    KARABÜKTE YAPILAN EN SON SEÇİMLERDE İKTİDA

    AKP hükümeti, çalışanları ve sendikaları olumsuz yönde etkileyecek çok önemli bir yasa tasarısını TBMM’ye sundu. 9 maddesi ve gerekçesi ile birlikte 25 sayfa olan bu tasarı sendikal çevrelerde kölelik yasası olarak adlandırılmaktadır. Eğer yasalaşırsa, bu tasarı gerçekten işçileri, işverenlerin kölesi ve sendikaları da kağıttan kaplan yapacaktır.

    İŞ YASASI’NIN 7. MADDESİ

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının verilerine göre 2016 Ocak ayında ülkemizde 1.725.634 işyeri bulunmakta ve buralarda 12.663.783 işçi çalışmaktadır. Ülkemizde, aynı tarihte, dört işçi konfederasyonu ve 166 işçi sendikası bulunmaktadır. Bu sendikalar genelde iki yıllık toplusözleşme imzaladıklarından 201314 yılları arasında 29.725 işyerinde 4155 sözleşme imzalanmış, bu sözleşmeler 891.954 işçiyi kapsamıştır. Ülkemizde işçilerin sendikalaşma oranı % 6.99’dur. Başka bir ifade ile sendikalarımız üye sayısı yönünden zayıf ve bölünmüş olduklarından güçsüzdürler.

    Şimdi AKP hükümeti Meclis’e çok ilginç ve işçileri, sendikaları daha da güçsüz kılacak bir yasa tasarısı sunmuştur. Bu tasarı, İş Yasası’nın işverene işçisini başka bir işverene devir hakkı tanıyan 7. maddesini değiştirerek bu hakkı Özel İstihdam Bürolarına (ÖİB) vermeyi öngören bir tasarıdır. 4857 sayılı İş Yasası’nın 90. maddesi iş ve işçi bulmaya aracılık etmek üzere Türkiye İş Kurumunun izni ile Özel İstihdam Bürolarının kurulmasını kabul etmiştir. Şimdi bu büroların çalışması aynı yasanın 7. maddesinde düzenlenen Geçic iş İlişkisi (ödünç iş ilişkisi) esaslarına göre ama işçi ve sendika kırımını yaratacak biçiminde düzenlenmek istenmektedir. İş Yasası’nın 7. maddesine göre işveren 18 aylık bir süre için kendi işçisinin başka bir işverenle geçici olarak ilişki kurmasını öngörmektedir.

    Tasarıya göre bu yetki ÖİB’ye verilecek ve ÖİB iş arayan işçi ile sözleşme yapacak, onu dilediği işverene belli bir ücret karşılığı kiralayacaktır. Kira bedelinin büyük bölümünü ÖİB alacak ve muhtemelen kiraldığı işçiye asgari ücret üzerinden ödeme yapacaktır. İşçi ile yapılacak belirli süreli sözleşme nedeni ile ÖİB’nin işçisi olmaya devam edecek, ücret ve sigorta yükümlülüğünde müteselsil sorumluluk olacak ve kiralandığı iş yerinde geçici işçi olacağından oranın kadrolu işçisi olarak gözükmeyecek ve sendikalaşma aşamasında o iş yerinin işçi sayılmadığından nisaba dahil edilmeyecek ve şayet o iş yerinde toplu sözleşme yapılırsa o sözleşmeden yararlanamayacaktır.

    Geçici iş ilişkisi altı aylık süre ile kurulabilecek, bu süre iki defa uzatılabilecek ve 18 ayın sonunda işçi dilerse ve işvereni isterse o işyeri ile sözleşme imzalayarak o iş yerinin işçisi olabilecektir. Bu işçiler belirli süreli sözleşme ile çalışacaklarından kıdem tazminatı, ihbar tazminatı hakları olmayacaktır.

    BU TASARI SENDİKALARI DAHA DA GÜÇSÜZ KILACAKTIR

    İşsizliğin çok yüksek olduğu ülkemizde bu tasarının yasalaşması işçi ve emek sömürüsü yasal bir kılıfa bürünecek ve işçiler için bir kölelik dönemi başlayacaktır. İşverenler kıdem tazminatı yükünü içeren belirsiz süreli sözleşmelerle çalışana işçilerini çıkarıp kıdem, ihbar yükü olmayan ve sendika üyesi olamayacak olan, bu işçileri tercih edeceklerdir. Bu tasarı sendikaların üye sayısını kesinlikle daha da düşürecek ve ülkemizde “eser miktarda” sendikacılık dönemi başlayacaktır.

    Bu tasarı ve kıdem tazminatı taslağının yasalaşmasını işverenler şiddetle istemektedirler. Bugüne kadar AKP’nin koltuğunun altında sendikacılık yapan, bağımsız sendikacılığa itibar etmeyen sendikalarımızın necip yöneticileri acaba başlarını hangi taşlara vuracaklardır?

    Ülkemizde işverenler işçi sendikaları ile yaşamaya şiddetle karşıdır ve bir sendikanın işyerine getirebileceleği güzelliklerin ayırdında değildir. Bu yasayı en çok işverenler istemektedir çünkü ÖİB’den kiralayacakları işçiler kendi işçisi olmayacak ve o işyerini örgütlemek isteyen sendikanın üyesi olamayacaklardır; dolayısı ile işverenler toplu sözleşme derdinden kurtulacaklardır..

    Kuşkusuz işverenler işyerlerini kiralık işçilerle dolduracak ve toplu sözleşme düzeninin önünü keseceklerdir. Türk-İş ve Hak İş, AKP hükümetlerini koşulsuz desteklemelerinin ödülünü böyle almış olacaklardır. AKP’nin bu girişimi acaba bu iki konfederasyonun necip yöneticilerini uyaracak ve bu muhteremler kendilerini AKP’ye bağlayan palamarları çözecekler mi?

  9. UYKUSUZ

    AKP hükümeti, çalışanları ve sendikaları olumsuz yönde etkileyecek çok önemli bir yasa tasarısını TBMM’ye sundu. 9 maddesi ve gerekçesi ile birlikte 25 sayfa olan bu tasarı sendikal çevrelerde kölelik yasası olarak adlandırılmaktadır. Eğer yasalaşırsa, bu tasarı gerçekten işçileri, işverenlerin kölesi ve sendikaları da kağıttan kaplan yapacaktır.

    İŞ YASASI’NIN 7. MADDESİ

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının verilerine göre 2016 Ocak ayında ülkemizde 1.725.634 iş yeri bulunmakta ve buralarda 12.663.783 işçi çalışmaktadır. Ülkemizde, aynı tarihte, dört işçi konfederasyonu ve 166 işçi sendikası bulunmaktadır. Bu sendikalar genelde iki yıllık toplu sözleşme imzaladıklarından 201314 yılları arasında 29.725 iş yerinde 4155 sözleşme imzalanmış, bu sözleşmeler 891.954 işçiyi kapsamıştır. Ülkemizde işçilerin sendikalaşma oranı % 6.99’dur. Başka bir ifade ile sendikalarımız üye sayısı yönünden zayıf ve bölünmüş olduklarından güçsüzdürler.

    Şimdi AKP hükümeti Meclis’e çok ilginç ve işçileri, sendikaları daha da güçsüz kılacak bir yasa tasarısı sunmuştur. Bu tasarı, İş Yasası’nın işverene işçisini başka bir işverene devir hakkı tanıyan 7. maddesini değiştirerek bu hakkı Özel İstihdam Bürolarına (ÖİB) vermeyi öngören bir tasarıdır. 4857 sayılı İş Yasası’nın 90. maddesi iş ve işçi bulmaya aracılık etmek üzere Türkiye İş Kurumunun izni ile Özel İstihdam Bürolarının kurulmasını kabul etmiştir. Şimdi bu büroların çalışması aynı yasanın 7. maddesinde düzenlenen Geçic iş İlişkisi (ödünç iş ilişkisi) esaslarına göre ama işçi ve sendika kırımını yaratacak biçiminde düzenlenmek istenmektedir. İş Yasası’nın 7. maddesine göre işveren 18 aylık bir süre için kendi işçisinin başka bir işverenle geçici olarak ilişki kurmasını öngörmektedir.

    Tasarıya göre bu yetki ÖİB’ye verilecek ve ÖİB iş arayan işçi ile sözleşme yapacak, onu dilediği işverene belli bir ücret karşılığı kiralayacaktır. Kira bedelinin büyük bölümünü ÖİB alacak ve muhtemelen kiraldığı işçiye asgari ücret üzerinden ödeme yapacaktır. İşçi ile yapılacak belirli süreli sözleşme nedeni ile ÖİB’nin işçisi olmaya devam edecek, ücret ve sigorta yükümlülüğünde müteselsil sorumluluk olacak ve kiralandığı iş yerinde geçici işçi olacağından oranın kadrolu işçisi olarak gözükmeyecek ve sendikalaşma aşamasında o iş yerinin işçi sayılmadığından nisaba dahil edilmeyecek ve şayet o iş yerinde toplu sözleşme yapılırsa o sözleşmeden yararlanamayacaktır.

    Geçici iş ilişkisi altı aylık süre ile kurulabilecek, bu süre iki defa uzatılabilecek ve 18 ayın sonunda işçi dilerse ve işvereni isterse o işyeri ile sözleşme imzalayarak o iş yerinin işçisi olabilecektir. Bu işçiler belirli süreli sözleşme ile çalışacaklarından kıdem tazminatı, ihbar tazminatı hakları olmayacaktır.

    BU TASARI SENDİKALARI DAHA DA GÜÇSÜZ KILACAKTIR

    İşsizliğin çok yüksek olduğu ülkemizde bu tasarının yasalaşması işçi ve emek sömürüsü yasal bir kılıfa bürünecek ve işçiler için bir kölelik dönemi başlayacaktır. İşverenler kıdem tazminatı yükünü içeren belirsiz süreli sözleşmelerle çalışana işçilerini çıkarıp kıdem, ihbar yükü olmayan ve sendika üyesi olamayacak olan, bu işçileri tercih edeceklerdir. Bu tasarı sendikaların üye sayısını kesinlikle daha da düşürecek ve ülkemizde “eser miktarda” sendikacılık dönemi başlayacaktır.

    Bu tasarı ve kıdem tazminatı taslağının yasalaşmasını işverenler şiddetle istemektedirler. Bugüne kadar AKP’nin koltuğunun altında sendikacılık yapan, bağımsız sendikacılığa itibar etmeyen sendikalarımızın necip yöneticileri acaba başlarını hangi taşlara vuracaklardır?

    Ülkemizde işverenler işçi sendikaları ile yaşamaya şiddetle karşıdır ve bir sendikanın işyerine getirebileceleği güzelliklerin ayırdında değildir. Bu yasayı en çok işverenler istemektedir çünkü ÖİB’den kiralayacakları işçiler kendi işçisi olmayacak ve o işyerini örgütlemek isteyen sendikanın üyesi olamayacaklardır; dolayısı ile işverenler toplu sözleşme derdinden kurtulacaklardır..

    Kuşkusuz işverenler işyerlerini kiralık işçilerle dolduracak ve toplu sözleşme düzeninin önünü keseceklerdir. Türk-İş ve Hak İş, AKP hükümetlerini koşulsuz desteklemelerinin ödülünü böyle almış olacaklardır. AKP’nin bu girişimi acaba bu iki konfederasyonun necip yöneticilerini uyaracak ve bu muhteremler kendilerini AKP’ye bağlayan palamarları çözecekler mi?
    (ALINTI)

  10. karabükiü

    cöken yolu karayolları ne zaman yapar sayın gölmek hatırlarsanız karabükün girişinde yolda kaymiışdı rahmetli
    gazeteci mustafa bey yazısında yazmışdı gören yokmu yol yok ve cevaben karabüke gelmedim sizden suydum gerekeni yapacaz demişti aynı o zamana döner yaz biter kışın başlar sayın gölbek yolla beraber orda madur olan vatandaşlarımız ne oldu hic bahsezmiyon yol kadar madur vatandaşlar ne yapıyo acaba hic basında duymadım madur olan kişilerin magdurlugu giderildimi nede olsa karabük de yaşıyoz sıkıntı yok ben görmedim bu zamana kadar bir işimiz zamanında bitdigini çünkü karabük üvey evlat sayın gölbek

Bir Yanıt Yazın Yanıtı İptal Et

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

“Gölgeyim Ben” Karabük’te okuyucusuyla buluşuyor

Yayın: 29.03.2024 16:54
Paylaş:
A+ A-

The Poet House tarafından yayımlanan mini kitapta Tuğba Turan’ın “Gölgeyim Ben” adlı hikayeleri İsmail Sertaç Yılmaz tarafından çizilen illüstrasyonlarla bir araya getirildi.

Karabük’te polisiye ve gerilim türünde kitap yazan Tuğba Turan, güçlü kalemiyle yeni bir başarıya imza attı. Karabük’ün yetenekli yazarı Tuğba Turan, bu kez okuyucusunu dört hikayede buluşturuyor. Hikayelerinde, kadınların erkeklerin gölgesinde kalmaktan çıkıp, kendi güçlerini keşfetmelerine vurgu yapıyor. Karakterinin gölge üzerinden güçlenmesi, aslında kadınların toplumda ikinci planda tutulduğu, bastırıldığı ve görmezden gelindiği gerçeğini simgeliyor. Ancak bu hikayeler, kadınların içlerindeki gücü keşfetmeleri ve erkek egemen topluma karşı mücadele vermeleri üzerinden umut ve ilham veriyor. Gölgelerden güç alan anti-kahramanın, kadınların kendilerini güçlü ve değerli hissetmelerine yönelik bir metafor olması da bu mesajın önemli bir parçasını taşıyor. Bu hikayeler, kadınların kendi ayakları üzerinde durmalarını, seslerini duyurmalarını ve adalet arayışlarında korkusuzca ilerlemelerini konu alıyor. Bu sayede, kadınların erkeklerin gölgesinde kalmayı reddederek kendi ışıklarını yakmaları ve hayallerine doğru ilerlemeleri teşvik ediliyor.

Bu kitap aynı zamanda sakin kitap ‘slow book’ projesi, hızlı tüketilen kitaplara karşı bir başkaldırı niteliği de taşıyor. Hikayelerinde gücünü gölgeden alan anti-kahramanın yaratıcısı Turan, kitabında şu ifadelerde bulunuyor: “Ben yoklukla güçlendim. Hiçlikten doğdum. Bir kadının içine düşerken zevk veren, düştükten sonra istenmeyen bir bebek gibi, boşluğu doldurdum. Ben oldum” sözleriyle karakterinin iç dünyasını anlatarak, kadınların sessizliklerine ses katmayı hedefliyor.

“Gölgeyim Ben”, kadınların güçlenme sürecini ve adalet arayışını ele alan etkileyici hikayelerle dolu bir kitap olarak okuyucularla buluşacak. Bu kitap ile Yazar Tuğba Turan’ın Karabük ve Türkiye genelinde edebiyata ve sanata farklı bir bakış açısı getireceğinin mesajı veriliyor. (Esra Oğuzkağan Özkan)