Her Telden (8.Ekim.2019)

Her Telden (8.Ekim.2019)

Yayın: 08.10.2019 00:25
Paylaş:
A+ A-

HEPİMİZİN GÖZDEN KAÇIRDIĞI VEYA GÖRÜPTE ÜZERİNDE DURMADIĞIMIZ ,OTOBÜSÇÜLÜK SEKTÖRÜ VE ŞEHİRLERARASI OTOBÜS TERMİNALİ
Gözümüzün önünde,hepimizin bir biçimde işinin olduğu,gördüğümüz,bildiğimiz OTOBÜSÇÜLÜK SEKTÖRÜ ve buna paralel olarak OTOBÜS TERMİNALİ ne alemde acaba..?
KARABÜK ŞEHİRLERARASI OTOBÜS TERMİNALİ NE ALEMDE..?
OTOBÜS FİRMALARI NELER YAPIYORLAR,GELİŞMELER NEDİR..?
Öncelikle söyleyelim,yıllar önce,yalnızca ANKARA ve İSTANBUL’A yolcu taşıması olan Karabük ŞEHİRLERARASI OTOBÜS TERMİNALİ’NDE,şu an Yurdun dört bir yanına ulaşım sağlanabiliyor..
Bu anlamda büyük kolaylıklar gelmiş görünüyor..
Olayın tam bu noktasında ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİ çok önemli elbet..
Ya OTOBÜS FİRMALARI ne alemde diye sorarsanız,BİR FİRMANIN,BİR ALMAN FİRMASINA satıldığı veya satılmak üzere olduğu haberleri Ulusal Basın/Yayın Organlarına kadar yansımış durumda.
O OTOBÜS FİRMASI’NI aldığı söylenen ALMAN FİRMASI büyük değişiklikler yapmaya başlamış,Otobüs yolculuğu sırasında ki ikramlardan,yine Otobüslerde çalışan ve adına HOS denilen,MUAVİN denilen,HOSTES denilen yardımcı elemanlar kaldırılmış.
OTOBÜSÇÜLÜK SEKTÖRÜ KABUK DEĞİŞTİRMEYE BAŞLAMIŞ..

ŞEHİRLERARASI YOLCU TAŞIMACILIĞI YAPAN OTOBÜSLER “ÖNCE KÜÇÜLMEYE,KOLTUK SAYISI AZALMAYA BAŞLADI..” TERSİ SÜRECE GİRİŞ.!!
Şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapan OTOBÜSLERİN KOLTUK sayısında küçülme yaşanıyordu,TEK YOLCU KOLTUKLARI konulmuştu,otobüslerin taşıdığı yolcu sayısı azaltılmıştı..
ŞİMDİ TAM TERSİ BİR SÜRECE GİRİLİYORMUŞ SANIYORUZ.
Bilindiği gibi,bir OTOBÜS FİRMASI’NI,bir ALMAN ŞİRKETİ satın aldı/alıyor gibi haberler medyaya yansımıştı,galiba YILBAŞI İTİBARI ile olayın Resmiyet kazanması bekleniyormuş.
İşte bu satıştan sonra,Otobüs Firması satın alan ALMAN FİRMASI bir yığın yeniliklere girişmiş,artık OTOBÜS KAPTANLARINA YARDIMCI yok örneğin,yolcu bagajı almak,yolculuk sırasında tüm sorumluluk KAPTAN ŞOFÖRÜN üzerine verilmiş
İKRAM MALZEMESİ DAĞITIMI YOK,0.5 LİTRE BİR SU KOLTUĞUNUZDA..
Öyle çay,kahve,kek ikramlarını kaldırmışlar..
Şimdi de TEK KOLTUKLAR KALDIRILIP,bir Otobüsün yolcu kapasitesi 52 civarına çıkartılacakmış ve FİYATLARDA DA BUNA PARALEL UCUZLAMA olacağına ilişkin bilgiler veriliyor..
OTOBÜSÇÜLÜK SEKTÖRÜ YENİ YAPILANMAYA GİRİYORMUŞ

BU AY SONU İSTANBUL’DA YAPILACAĞI BİLİNEN “İSLAM ŞÜRASI TOPLANTISINA KATILACAK OLANLAR..” DAHA SONRA YÖREMİZE GELECEK Mİ..
Bu ay sonu İSTANBUL’DA çok önemli bir toplantı yapılacağı biliniyor,İSLAM ÜLKELERİNİN önemli isimleri,İSLAM DİN ALİMLERİ bu toplantıya katılacaklar.
İSLAM ŞÜRASI TOPLANTISI ÇOK/ÇOK ÖNEMLİ..
Bu toplantıdan sonra,KATILAN O ÇOK ÖNEMLİ KİŞİLERİN,Karabük’ü ve Safranbolu’yu ziyaret edebileceklerine ilişkin Resmi olmayan bir dizi bilgiler geliyor..
Bunun iki gerekçesi var..
Birinci gerekçe ;BU YÖRELERİN DİNİ HASSASİYETİ ÜST DÜZEYDE..
Bunu “BUNU CAMİLER ve DİN GÖREVLİLERİ HAFTASI..” münasebeti ile düzenlenen toplantılar sırasında ÜST DÜZEY İSİMLER mikrofonlardan dile getirdiler..
İkinci gerekçe ; KARABÜK ÜNİVERSİTESİ’NE birçok Afrika Ülkesinden İSLAM DİNİNE mensup Öğrenci geldi ve burada eğitim görüyorlar,bu öğrencilerle tanışıp/görüşmek olayı.
Henüz bu ziyaret resmileşmedi..
Ancak TBMM DIŞ İŞLERİ Komisyonu Üyesi ve AK Parti Karabük Milletvekili Sayın NİYAZİ GÜNEŞ’İN bu yönde belirli çabaları olduğuna ilişkin ciddi bilgiler alıyoruz.
AY SONUNA DOĞRU ÇOK ÖNEMLİ KONUKLARIMIZ OLABİLİR..

7 BİN KADAR BAŞVURU PARASI YATIRAN EMEKLİLERDEN 300 CİVARINDA EMEKLİ “KONUT ALMAK İSTEDİ..” KALAN KONUTLAR SATILIYOR..
Hatırlayanlarınız vardır,bir aralar EMEKLİLER ilgili bankaların önünde kuyruğa giriyorlardı KONUT ALMAK için BAŞVURU PARASI yatırıyorlardı ve daha sonra 7 BİN BAŞVURU OLDUĞU açıklanmıştı.
EMEKLİLER İÇİN 1440 KONUT YAPILDI,YAPIM DEVAM EDİYOR..
Karabük emeklisi yapılan ve yapımı devam eden bu konutlardan 300 kadarını aldı,geri kalan 1144 konutu TOKİ İSTEYENLERE SATMAK ÜZERE hazırlıklarını bitirdi..
EMEKLİLER HEM PAHALI,HEM TAKSİTLERİ FAZLA GÖRÜŞÜNDE..
KİMİLERİ İSE KARDEMİR ÜZERİNDE HAVASI İYİ DEĞİL görüşünde.
Herkesin bir gerekçesi var elbet..
Asıl gerekçe ise, EMEKLİ ZATEN GEÇİM SIKINTISINDA,galiba o..

METAL İŞKOLUNDA,190 CİVARINDA Kİ İŞYERİ İLE “ÜÇ SENDİKANIN YAPACAĞI..” TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ “MASADA BİTECEK Mİ ACABA..?”
METAL İŞKOLUNDA,Toplu İş Sözleşme görüşmeleri başlıyor ve yaklaşık 190 işyerinde 130 bin civarında ki işçi,bu Sözleşme sonucunu merakla bekliyor.
TARAFLAR “BU İŞ MASADA BİTİRİLMELİ..” görüşünde ve bu Sözleşmelere ÖZÇELİK-İŞ Sendikası,katılımcı en önemli Sendikalardan birisi ve bu manada Genel Başkan Sayın YUNUS DEĞİRMENCİ,Genel Başkan Yardımcıları FABRİKADAN/FABRİKAYA koşturup duruyorlar,işçilerle görüşüyorlar.
Efendim,bilmem kaç liraya araç alınmış,geçenlerde bir işçi Kardeşimiz hatırlatmıştı “RAHMETLİ MEHMET KURTULAN GÜVENLİ BİR ARAÇTA O KAZAYI YAPSA RAHMETİ/RAHMANA KAVUŞMAYABİLİRDİ..” diye.
Her neyse,YÜZBİNİ AŞKIN İŞÇİNİN GÖZÜ BU SÖZLEŞMEDE..
ÖZÇELİK-İŞ Sendikası katılımcı Sendikalardan birisi..

CHP KARABÜK İL BAŞKANI Sayın ABDULLAH ÇAKIR “KARABÜK’TE EN FAZLA KONUŞULAN, ELEŞTİRİLEN, NEDENSE, CHP VE CHP’LİLER OLUYOR..”
CHP Karabük İl Başkanı Sayın ABDULLAH ÇAKIR,dün Gazetemiz Bürosuna bir nezaket ziyaretinde bulundu,uzunca bir süre sohbet ettik Sayın ÇAKIR ile.
“KARABÜK’TE EN ÇOK ELEŞTİRİLEN CHP ve CHP’LİLER.BEN BUNA PEK BİR ANLAM VEREMİYORUM..” dedi ve biz de kendisine “DEMEK TOPLUM SİZDEN BÜYÜK BİR BEKLENTİ İÇERİSİNDE.BUNU GÖREMEYİNCE ELEŞTİRİYOR..” falan dedik.
Sayın ABDULLAH ÇAKIR bir örnek verdi ve “DİKKAT EDİN,KARABÜK’TE 7 BELEDİYE BAŞKANLIĞI VAR.ANCAK,EN FAZLA ELEŞTİRİLEN,EN FAZLA ÜZERİNDE EĞRİ/DOĞRU KONUŞULAN,SAFRANBOLU BELEDİYE BAŞKANIMIZ Sayın ELİF KÖSE..” gibi bir yakınma dile getirdi..
Bu konular üzerinde konuştuk Sayın ÇAKIR ile.
Bir sözü dikkatimizi çekti..
“CHP OLARAK BUNDAN SONRA,KARABÜK ve İLÇE SORUNLARI HAKKINDA,AÇIKLAMALARIMIZA YOĞUNLUK KAZANDIRACAĞIZ..” demek ki CHP muhalefet Partisi olmanın gereklerini yerine getirecek.
Gerçekten de “SON ZAMLARI ELEŞTİREN BİR AÇIKLAMASI OLMUŞTU..” Sayın ABDULLAH ÇAKIR’IN,dün bir başka açıklaması “RAYLI ULAŞIM TEKNOLOJİLERİ ENSTİTÜSÜ..” konusunda oldu..
Sayın ABDULLAH ÇAKIR bu açıklamalarının süreceğine dikkat çekti.
Dileriz dediği gibi yapar ve KARABÜK’E SAHİP ÇIKAR/ÇIKARLAR..
Uzunca bir süre sohbet ettik kendisi ile.

GEÇTİĞİMİZ GÜN,AK PARTİ İÇERİSİNDE AKTİF GÖREVLER ALMIŞ BİR KARDEŞİMİZ “ABİ SAFRANBOLU DEVLET HASTANESİ’Nİ GÜNDEMDE TUT..”
Geçtiğimiz gün,bir Kardeşimizin işyerinde,AK Parti içinde çok/çok aktif görevler yapmış,sorumluluklar üstlenmiş bir Kardeşimizle uzun/uzun sohbet ettik.
“ABİ SAFRANBOLU DEVLET HASTANESİ KONUSUNDA Kİ YAZILARINI TAKİP EDİYORUM.AMAN GÜNDEM DE TUTMAYA DEVAM ET.AK PARTİ OLARAK EN HASSAS NOKTAMIZ SAFRANBOLU DEVLET HASTANESİ..” dedi.
Daha sonra HASTANE ÇALIŞANLARINA getirdi sözü “BİR ZAMANLAR, 10-12 BİN LİRA DÖNER SERMAYE PARASI ALAN,SAFRANBOLU DEVLET HASTANESİ,ŞİMDİ NE ALIYOR..?” diye sordu.
O zamanlar SAFRANBOLU DEVLET HASTANESİ’NİN bu Yörelerin yüz akı durumunda olduğuna dikkat çekti ve “ŞİMDİ O ZAMANKİ İŞLEVİNİN ÇOK AMA ÇOK GERİSİNE DÜŞTÜ..” diye yakındı..
Bunları söylerken de “AK PARTİ İÇİNDE Kİ BAZI İSİMLER,BAZI İNSANLAR,BU HASTANEDE Kİ DÜZENİ ALT/ÜST ETTİLER.BU HASTANE GEÇEN DE YAZDIĞIN GİBİ,YALNIZCA KARABÜK’E DEĞİL,EFLANİ,OVACUMA,PINARBAŞI TARAFLARINA DA HİTAP EDİYORDU..” falan gibi analizler yaptı.
AK PARTİ’NİN YUMUŞAK KARNI BU HASTANE ARTIK dedi..
Bu arada HASTANEYİ BOZAN bir/iki hekimden de söz etti..
O isimler de bizde kalsın bakalım.!!

KARABÜK’TE “BASIN OLAYI,GAZETECİ OLAYI TAM ANLAMI İLE KARIŞTI..” BU DURUMA KİM,HANGİ MAKAM NASIL ÇÖZÜM BULACAK ACABA..?
Karabük’te BASIN OLAYI,GAZETECİ OLAYI..” tam anlamı ile karıştı ve deyim yerinde ise “AT İZİ,İT İZİ BİRBİRİNE KARIŞTI..” ve bu işin bir biçimde, hem de süratle çözülmesi gerek..
KİM/KİMLER ve NASIL ÇÖZECEKLER MERAK EDİYORUZ.
Yaşanan bu durumda KURUMLAR RAHATSIZ,KURULUŞLAR RAHATSIZ,KİŞİLER RAHATSIZ,ancak kimsenin de bir ses çıkarttığı yok,yapılan yalnızca tabiri caizse “BENİM YANIMDA ONU/ONLARI,ONLARIN YANINDA BENİ ATIP/TUTMAK..” olayının ötesine geçmiyor/geçemiyor.
Sakın yanlış anlaşılmasın “BENİM YANIMDA..” sözünü,şahsımızla ilgili kullanmıyoruz,hamdolsun bizim yanımızda öyle bir şey olmaz,ancak,olay galiba bu nokta da..
Bir de “EFENDİM BANA/BİZE SORMADAN DAYANMIŞ FATURAYI..” konusu var ki,hem bunu söyleyen,hem bunu yapan açısından son derece yakışıksız,son derece ayıp..!
Sonra ne oluyor..?
Yakınılan fatura geri yollanmazsa mis gibi ödeniyor..!!
KARABÜK’TE BASIN OLAYINI KİM/KİMLER,HANGİ MAKAM ELE ALACAK..!!??

YÖRE İNSANI OLARAK,KIYMETİNİ PEK BİLEMEDİĞİMİZ,HADRİANAPOLİS ANTİK KENTİ, ÜLKENİN EN PRESTİJLİ YAYIN ORGANI ATLAS DERGİSİNDE
Yöre insanı olarak,büyük çoğunluğumuzun duyduğu,kulak dolgunluğu olduğu,ancak,ciddi bir bilgi birikimi olmadığı HADRİANAPOLİS ANTİK KENTİ,bu Ülkenin en prestijli dergilerinden olan ATLAS Dergisinde çok geniş yer buldu.
HADRİANAPOLİS KAZILARI SÜRÜYOR/SÜRDÜRÜLÜYOR..
Biraz yavaş gittiği söylenebilir,ancak,kazılar sürüyor/sürdürülüyor,ilerledikçe kıymeti çok daha iyi anlaşılacak bir ANTİK KENT çıkacak ortaya buna inanmak gerek.
DOÇ.DR.SAYIN ERSİN ÇELİKBAŞ bu konuya müthiş özverili ve çok büyük bir yaklaşım içerisinde,HADRİANAPOLİS ANTIK Kenti ne kadar erken gün yüzüne çıkartılırsa,ne kadar korunursa,ne kadar erkene alınırsa,bunun temelinde olan isim Sayın ÇELİKBAŞ vardır.
Vali Sayın FUAT GÜREL bu konuya büyük ilgi gösteriyor..
Çok uzun bir geçmişi olan ESKİPAZAR HADRİANAPOLİS Kenti insanları,nesilden/nesile bugüne gelmişler ve bugün YÜZLERCE/BİNLERCE YIL önce yaşamış ECDADLARININ izini arıyorlar.
Rivayet edilir ki HADRİANAPOLİS Kenti,bugünün ÇAĞDAŞ KENTLERİNE taş çıkartacak,bugünün Kentlerini gıpta ile bakıp kıskandıracak tesislere ve güzellikle sahipmiş..
KARABÜK AÇISINDAN ÇOK BÜYÜK BİR KAZANÇ OLDU/OLACAK..

3 kişi görüş bildirdi

  1. ÇEVRECİ

    Belen mahallesine yapılan toki konutları neresinden bakarsanız bakın yanlış tercihtir.
    1- burası Kardemire yakınlığıyla hava kirliliğinin çok olduğu yer olması
    2- bu bölge Karabükün iyi bir tarım arazisi olması . ( GELECEK NESİLLERİ DÜŞÜNENLER İÇİN )
    3- Karabük de konut enflasyonunun olması.

    SONUÇ MU KOCAMAN FİYASKO
    KAZANAN . BELEN MAHALLESİ SAKİNLERİ.
    KAYBEDEN . KARABÜK VE EMEKLİLİER CEMİYETİ BAŞKANI.

  2. KARABUK

    ÇEVRECİ ARKADAŞIMIZ ÇOK DOĞRU YAZMIŞ ELLERİNE SAĞLIK BİZLER EN BAŞTAN YAZIP SÖYLEMİŞTİK YANLIŞ YERE YAPILIYOR DİYE ANCAK DİNLEYEN ÇIKMADI KARABÜK’E YAPILAN TOKİ PROJELERİNİN YERİ,KONUMU HEP YANLIŞ YERLERE YAPILDIĞI İÇİN KONUTLARDA BÖYLE ELDE KALMIŞ OLUYOR

  3. necdet

    Arkadaşlar. belenköyde kim zehirlnmiş bugüne kadar ben duymadım.fabrikanın dumanı dere boyuna gider .pahalı diyorsanız çok dogru bu şartlarda emeklinin alması çok zor seneyi biraz daha uzatıp hersene eklenen enflasyon farkı kaldırırsa emekli alabilir onada hükümet karar verecek mütahitlere destek çıkarken emekliyede destek çıksın

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Çime alternatif bitkiler su verimliliğini artırırken yaban hayatına fayda sağlıyor

Anadolu Ajansı
Yayın: 25.04.2024 08:48
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – YETER ADA ŞEKO – İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Toprak İlmi ve Ekoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Doğanay Tolunay, çok fazla su tüketen çimlerin biyolojik çöl olarak adlandırıldığını, bunun yerine kullanılacak alternatif bitkilerin yaban hayatı için de faydalı olacağını söyledi.

Birleşmiş Milletler Sıfır Atık Danışma Kurulu Başkanı Emine Erdoğan'ın himayelerinde, Tarım ve Orman Bakanlığının koordinasyonunda 31 Ocak 2023'te başlatılan “Su Verimliliği Seferberliği” kapsamında “Değişen İklime Uyum Çerçevesinde Su Verimliliği Strateji Belgesi ve Eylem Planı (2023-2033)” genelge ile yürürlüğe girdi.

Bakanlığa bağlı Su Yönetimi Genel Müdürlüğünün, bu genelgeye dayanarak hazırladığı “Kurakçıl Peyzaj Uygulamaları Rehber Dokümanı” da bakanlığın internet sitesinde yayımlandı.

Kurakçıl peyzaj düzenleme kavramının her boyutuyla ele alındığı rehberde Türkiye’nin, küresel iklim değişikliği etkilerinin yoğun olarak hissedildiği Akdeniz iklim kuşağında yer aldığı ve bu nedenle peyzaj uygulamalarında en üst seviye su verimliliğinin elde edilmesi gerektiği kaydedildi.

Peyzaj uygulamalarında sulama suyunun verimli kullanılabilmesi için su tüketimi yüksek olan geniş çim yüzeyler yerine bölgenin iklim koşullarına uyumlu, su isteği az olan, kuraklığa dayanıklı doğal bitkilerin tercih edilmesi gerektiğinin altı çizilen rehberde 1 metrekarelik çim alanın günde yaklaşık 7-10 litre su tükettiği, bu alanı yaklaşık 20 gün sulamak için kullanılacak suyun, bir kayısı ağacının 1 yıllık su tüketimine denk geldiği bilgisi paylaşıldı.

Çalışmada peyzaj uygulamalarında kullanılan çim alanların tamamının kurakçıl peyzaja dönüştürülmesi ile yüzde 80'e varan su verimliliği sağlanabileceği belirtildi.

– Alternatif bitkiler

Rehberde, ihtiyaç duyulan su miktarının ve peyzaj tasarımında seçilen çim türünün, alanın özelliklerine uyup uymadığının önceden araştırılması gerektiği vurgulanırken çim yerine kullanılabilecek alternatifler de sunuldu.

Bunlardan biri olan kamışsı yumak adlı çim türü, en kuru şartlarda bile yeşil yapraklarını ve dokusunu korurken, az miktarda gübreye ihtiyaç duyuyor ve bu özelikleri dolayısıyla çim karışımlarında sıkça tercih ediliyor.

Yoğun çim tabakası oluşturabilen bir diğer alternatif çayır salkım otu, sık biçme ve yoğun kullanıma dayanıklılığıyla ön plana çıkarken, spor sahalarında, park ve bahçelerde kullanılabiliyor.

Bermuda çimi, sıcak ve nemli ya da sıcak ve yarı kurak bölgeler için önerilen bir tür olarak, koyun yumağı türü de kuraklığa ve hastalıklara dayanıklılığıyla alternatifler arasında yer aldı.

Uygun alanlarda çim yerine kullanılabilecek diğer bitkiler arasında ise damkoruğu, acı damkoruğu, Japonya ipeği, kara yosun, fare kulağı, ak üçgül, Japon süpürgesi, Cezayir menekşesi, yıldız halısı ve lavanta gösterildi.

– “Ege ve Akdeniz'de çimler ortalamanın üzerinde su tüketiyor”

Prof. Dr. Doğanay Tolunay peyzaj malzemesi olarak kullanılan çimin neden olduğu su tüketimiyle ilgili AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Çimin estetik kaygılar sebebiyle çok fazla tercih edildiğini öte yandan bu bitkinin kullanımının su tüketimi başta olmak üzere birçok problemi de beraberinde getirdiğini kaydeden Tolunay, “Mayıs sonu haziran başı itibarıyla, eylül, ekim aylarına kadar neredeyse her gün çimlerin sulanması gerekiyor.” dedi.

Tolunay, Ege ve Akdeniz bölgelerinde sulamanın daha erken aylarda başlaması gerektiğini, bu bölgelerde 1 metrekare çimin günlük su tüketiminin, ortalamanın üzerinde, 15 litreye kadar çıkabildiğini aktardı.

İklim koşulları nedeniyle nemli kuzey ülkelerinde çimlerin su ihtiyaçlarının bu yoğunlukta olmadığı bilgisini paylaşan Tolunay, “Türkiye’nin büyük bir çoğunluğunda özelikle yaz ayları kurak olduğu için çim kullanımının, su tüketimini artıran bir faktör olduğunu söyleyebiliriz.” ifadelerini kullandı.

Su tüketimin yanı sıra çimlerin sürekli biçilmesi ve gübrelenmesi gerektiğini, bunun da ciddi bir maliyeti olduğunu bildiren Tolunay, çim yerine her bölgenin kendi iklim koşullarına uygun alternatif bitkilere yönelmesi tavsiyesinde bulundu.

– “Ada çayı, kekik gibi bitkiler peyzaj olarak kullanılabilir”

Türkiye’nin bitki türü çeşitliliği açısından zengin bir ülke olduğunu dile getiren Tolunay şunları söyledi:

“Çimin yerini alabilecek alternatifler genellikle çok yıllık bitkilerdir. Otsu ya da odunsu olabilir. Bölgeden bölgeye değişiklik gösterirler. Herkesin bildiği ayrık otu bunlara örnek olabilir. Bu ot çok hızlı yayılabilir, su görmediğinde sararsa da azıcık bir suyla hemen kendini toparlayabilir. Örneğin Ege ve Akdeniz’de damkoruğu kullanılabilir. Bunlar yapraklarında suyu biriktirir ve Türkiye’de de doğal olarak mevcutturlar. Suyu depoladıkları için uzun süre susuzluğa dayanabilirler. Bunun dışında çeşitli uygun çalılar olabilir. Ladenler olabilir, yabani güller olabilir. Yine Ege, Akdeniz’de ada çayı, kekik gibi bitkiler de peyzaj olarak kullanılabilir.”

Çim yerine İç Anadolu'da sıklıkla görülen bodur alıç ağaçlarının da kullanılabileceğinden bahseden Tolunay, “Bunların aynı zamanda meyveleri vardır ve bu meyveler de kuşlar, arılar için, yaban hayatı açısından iyidir. Çimler çiçek açmaz, çimlerin olduğu yerlerde kelebekleri, arıları, böcekleri pek fazla göremeyiz. O yüzden bilimsel olarak da biyolojik çöl olarak adlandırılırlar.” diye konuştu.

Tolunay, sadece bitki türlerini değiştirmekle değil, yağmur suyu hasadı, malçlama gibi uygulamalarla da su verimliliğinin en üst düzeye çıkarabileceği değerlendirmesini paylaştı.