Zaman biraz dursa…
Bizlere bir film şeridinden seyrettirircesine…
Yaşadıklarımızı yeniden gözden geçirme olanağı tanısa…
Anılar canlansa…
Neleri başarıp başaramadığımızı bizlere hatırlatsa…
Ve bugüne yönelik tecrübe oluştursalar.
Yaşadıklarımız bizim için…
Ne kadar anlamlı olurdu değil mi?
Ama bir türlü olmuyor…!
Hata üstüne hata yapmaya devam ediyoruz.
Son pişmanlığın fayda etmeyeceğini bile bile.
Tekrarlarla vakit öldürüyoruz.
****
Günler geçerken,yarınlara umutla bakabilmek…
Her şeyden önce yaratandan ötürü yaratılmışları sevmek
İnsani değerleri bütün değerlerin üzerinde tutmak ve bunun savunucusu olabilmek…
Her konuda insan sevgisini temel almak …
Kin ve nefretten uzak durmak.
Hayatı mutlu kılmaya çabalayarak.
Güzelliklerin peşinden koşabilmek…
Birlik ve beraberlik içinde hareket edebilmek.
Yaşadığımız bu toprakların kıymetini bilmek…
Ve bu değeri tarihsel bilinçle güçlendirmek.
Var olan güzelliklerin önemini kavrayarak yaşamak…
Dünyayı ne anlamlı kılardı değil mi?
İşte asıl olan bu…!
****
“Ne yapsak”,”ne yapmasak” diye düşünenler…!
Gözleri kin ve hasetten başka hiçbir şeyi göremeyecek durumda olanlar…
İnsanlığa ve güzelliklere düşman olanlar…
Lütfen…
Bir kez kendinize bakın…
Yaşam adına neleri kaçırdığınızı bir düşünün…!
Günlerin ne kadar çok çabuk geçtiğine bakın.
İnsanlık ve yaşam adına …
Sizinle birlikte anılacak…
Yarınlara ulaşacak…
Güzel anılar…
Onurlu ve saygın bir geçmiş bırakmak istemez misiniz?…
O zaman…
Bu yakıp yıkmak…
Cana kıymak.
Saldırganlık…
Şiddet…
Hiddet…
Niye…?
Sahi..!
Hiç yakışık alıyor mu?
Yakışık almasa dahi kamera önünde kadınlar kocaları tarafından öldürülmeye devam ediyor.
Hukuk sistemimiz bu barbarlığa/şiddete bir türlü çare bulamıyor.….!
Uygarlık çağında vahşet göz göre göre devam ediyor.