İğnelerle gelen gençlik

İğnelerle gelen gençlik

Yayın: 18.07.2017 00:29
Paylaş:
A+ A-

Cerrahi dışı olan medikal estetik uygulama alternatiflerinin kişiler tarafından daha çok tercih edildiğini ifade eden uzmanlar, iğnelerle gelen gençliğin bu kadar popüler olmasının tesadüf olmadığını söyledi.

Vücudun en dikkat çekici bölgesi olan yüzün güzel ve genç görünmesini isteyen ve zaman konusunda sıkıntısı olan kişiler için uzmanlar medikal estetik uygulamalarını önerdi. Yüz bölgesindeki deformasyonları ortadan kaldırmak, yeniden yüz inşası sağlamak için yüz gençleştirme tedavilerini uyguladıklarını belirten Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ufuk Aydın, cerrahi dışı olan medikal estetik uygulama alternatiflerinin kişiler tarafından daha çok tercih edildiğini söyledi. İğnelerle gelen gençliğin bu kadar popüler olmasının tesadüf olamadığını aktaran Aydın, “İyileşme hızlıdır, bu sebeple iş ve sosyal hayat etkilenmez. Bu işlemler halk arasında öğle molası estetiği olarak da anılıyor. Diğer bir taraftan, kişiler için cerrahiye göre daha az korkutucudur ve daha ekonomiktir. Birkaç dermo-kozmetik krem bedeline, çok daha etkin ve sonuçları net gözlemlenebilen işlemlerdir” dedi.

İğneli işlemlerin başında botoks ve dolgu uygulamalarının geldiğini belirten Aydın, “Estetik sektörünün olmazsa olmazları arasında girmiş klasikleri olan botoks ve dolgu uygulamaları ile ehil ellerde oldukça güzel ve doğal sonuçlar alabilmeniz mümkündür. Altın iğne fraksiyonel radyofrekans ile ameliyatsız cilt yenileyerek gençleştirme sağlayabiliyorsunuz. Cildi beslemek, canlandırmak, parlaklık sağlamak için ise dermapen, PRP ve cilt mezoterapileri ile tedavi sağlanır” şeklinde konuştu.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

“Gölgeyim Ben” Karabük’te okuyucusuyla buluşuyor

Yayın: 29.03.2024 16:54
Paylaş:
A+ A-

The Poet House tarafından yayımlanan mini kitapta Tuğba Turan’ın “Gölgeyim Ben” adlı hikayeleri İsmail Sertaç Yılmaz tarafından çizilen illüstrasyonlarla bir araya getirildi.

Karabük’te polisiye ve gerilim türünde kitap yazan Tuğba Turan, güçlü kalemiyle yeni bir başarıya imza attı. Karabük’ün yetenekli yazarı Tuğba Turan, bu kez okuyucusunu dört hikayede buluşturuyor. Hikayelerinde, kadınların erkeklerin gölgesinde kalmaktan çıkıp, kendi güçlerini keşfetmelerine vurgu yapıyor. Karakterinin gölge üzerinden güçlenmesi, aslında kadınların toplumda ikinci planda tutulduğu, bastırıldığı ve görmezden gelindiği gerçeğini simgeliyor. Ancak bu hikayeler, kadınların içlerindeki gücü keşfetmeleri ve erkek egemen topluma karşı mücadele vermeleri üzerinden umut ve ilham veriyor. Gölgelerden güç alan anti-kahramanın, kadınların kendilerini güçlü ve değerli hissetmelerine yönelik bir metafor olması da bu mesajın önemli bir parçasını taşıyor. Bu hikayeler, kadınların kendi ayakları üzerinde durmalarını, seslerini duyurmalarını ve adalet arayışlarında korkusuzca ilerlemelerini konu alıyor. Bu sayede, kadınların erkeklerin gölgesinde kalmayı reddederek kendi ışıklarını yakmaları ve hayallerine doğru ilerlemeleri teşvik ediliyor.

Bu kitap aynı zamanda sakin kitap ‘slow book’ projesi, hızlı tüketilen kitaplara karşı bir başkaldırı niteliği de taşıyor. Hikayelerinde gücünü gölgeden alan anti-kahramanın yaratıcısı Turan, kitabında şu ifadelerde bulunuyor: “Ben yoklukla güçlendim. Hiçlikten doğdum. Bir kadının içine düşerken zevk veren, düştükten sonra istenmeyen bir bebek gibi, boşluğu doldurdum. Ben oldum” sözleriyle karakterinin iç dünyasını anlatarak, kadınların sessizliklerine ses katmayı hedefliyor.

“Gölgeyim Ben”, kadınların güçlenme sürecini ve adalet arayışını ele alan etkileyici hikayelerle dolu bir kitap olarak okuyucularla buluşacak. Bu kitap ile Yazar Tuğba Turan’ın Karabük ve Türkiye genelinde edebiyata ve sanata farklı bir bakış açısı getireceğinin mesajı veriliyor. (Esra Oğuzkağan Özkan)