İşçi olarak gittiği Almanya’da tavuk sektöründe lider oldu

İşçi olarak gittiği Almanya’da tavuk sektöründe lider oldu

Yayın: 19.08.2019 22:23
Paylaş:
A+ A-

Karabüklü işadamı Orhan Buyurman, işçi olarak gittiği Almanya’da kurduğu beyaz et sektörü ile 25 yıldır sektörün öncü firmaları arasında yer aldı.

Çağla Tavukçuluk adıyla Almanya’nın Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti ( KRV )’de geniş servis ağı ile Türk firması olarak Alman ekonomisine de büyük katkı sağlayan Karabüklü iş adamı Orhan Buyurman, 25. yılında kurumsal olarak büyümeye devam ettiklerini söyledi.

Buyurman: “Başarının sırrı, dürüstlük”

Çağla Tavukçuluk firması kurucusu ve yönetim kurulu başkanı Orhan Buyurman, sektörde başarılı olmanın ana temelinin dürüstlük olduğunu ifade ederek, aile şirketi olarak sürdürdükleri firmalarının kurumsal bir yapıya kavuştuğunu belirtti.

İşadamı Orhan Buyurman, “Bu sektörde 25 yıldır ayakta durabilmemizin birinci nedeni dürüst olmamız ve kaliteli ürün ve kaliteye önem vermemiz. Firma olarak, sürekli rekabeti kalitede aradık. Daha iyi hizmet nasıl sunarız bunun üzerinde çalıştık. Ticarette güvenilir olmak çok önemli, Çağla firması uzun yıllardan beri bunun için ayakta. Bugün firmamız kurumsallaşmış ve bölgenin en güçlü firmaları arasına girmiştir. Helal kesim ürünlerimizi, eyaletin tüm geneline soğutucu araçlarımızla gönderiyoruz. Ürünlerimizde kalite çok önemli. Hijyenik bir şekilde ürünlerimizi tüm müşterilerimize ulaştırıyoruz. Bunun dışında tabiki diğer eyaletlerimize de ürünlerimizi gönderiyoruz.” dedi.

“Hedefimiz tüm Avrupa’ya yayılmak”

Buyurman, 25 yıldır Almanya’da başta Türk marketler olmak üzere bir çok alana hizmet ettikleri de kaydederek, yeni hedeflerinin ise Avrupa’nın diğer ülkelerine de açılarak Avrupa genelinde büyümeyi hedeflediklerini de sözlerine ekledi.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

“Gölgeyim Ben” Karabük’te okuyucusuyla buluşuyor

Yayın: 29.03.2024 16:54
Paylaş:
A+ A-

The Poet House tarafından yayımlanan mini kitapta Tuğba Turan’ın “Gölgeyim Ben” adlı hikayeleri İsmail Sertaç Yılmaz tarafından çizilen illüstrasyonlarla bir araya getirildi.

Karabük’te polisiye ve gerilim türünde kitap yazan Tuğba Turan, güçlü kalemiyle yeni bir başarıya imza attı. Karabük’ün yetenekli yazarı Tuğba Turan, bu kez okuyucusunu dört hikayede buluşturuyor. Hikayelerinde, kadınların erkeklerin gölgesinde kalmaktan çıkıp, kendi güçlerini keşfetmelerine vurgu yapıyor. Karakterinin gölge üzerinden güçlenmesi, aslında kadınların toplumda ikinci planda tutulduğu, bastırıldığı ve görmezden gelindiği gerçeğini simgeliyor. Ancak bu hikayeler, kadınların içlerindeki gücü keşfetmeleri ve erkek egemen topluma karşı mücadele vermeleri üzerinden umut ve ilham veriyor. Gölgelerden güç alan anti-kahramanın, kadınların kendilerini güçlü ve değerli hissetmelerine yönelik bir metafor olması da bu mesajın önemli bir parçasını taşıyor. Bu hikayeler, kadınların kendi ayakları üzerinde durmalarını, seslerini duyurmalarını ve adalet arayışlarında korkusuzca ilerlemelerini konu alıyor. Bu sayede, kadınların erkeklerin gölgesinde kalmayı reddederek kendi ışıklarını yakmaları ve hayallerine doğru ilerlemeleri teşvik ediliyor.

Bu kitap aynı zamanda sakin kitap ‘slow book’ projesi, hızlı tüketilen kitaplara karşı bir başkaldırı niteliği de taşıyor. Hikayelerinde gücünü gölgeden alan anti-kahramanın yaratıcısı Turan, kitabında şu ifadelerde bulunuyor: “Ben yoklukla güçlendim. Hiçlikten doğdum. Bir kadının içine düşerken zevk veren, düştükten sonra istenmeyen bir bebek gibi, boşluğu doldurdum. Ben oldum” sözleriyle karakterinin iç dünyasını anlatarak, kadınların sessizliklerine ses katmayı hedefliyor.

“Gölgeyim Ben”, kadınların güçlenme sürecini ve adalet arayışını ele alan etkileyici hikayelerle dolu bir kitap olarak okuyucularla buluşacak. Bu kitap ile Yazar Tuğba Turan’ın Karabük ve Türkiye genelinde edebiyata ve sanata farklı bir bakış açısı getireceğinin mesajı veriliyor. (Esra Oğuzkağan Özkan)