Karabük Barosu’ndan ‘Pontus Soykırımı’ tepkisi

Karabük Barosu’ndan ‘Pontus Soykırımı’ tepkisi

Yayın: 14.05.2019 23:10
Paylaş:
A+ A-

Karabük Barosu Başkanı Av. Rıdvan Erdoğan, sözde Pontus Soykırımının 100. Yılı iddiasıyla Ankara’da yapılacağı açıklanan toplantıya sert tepki gösterdi.

Ankara’da faaliyette bulunan ve “Düşünceye Özgürlük Girişimi” adıyla kendini tanıtan bir grubun 18 Mayıs 2019 günü Kızılay’da sözde “ Pontus Rum / Helen Soykırımının 100. Yılı “ iddiasıyla bir etkinlik düzenleyeceği hususu kamuoyuna yansıdığını belirten Karabük Barosu Başkanı Av. Rıdvan Erdoğan yapılmak istenen toplantının Türkiye’den toprak koparmayı hedefleyen bir stratejinin parçası olduğunu söyledi.

Bu durumun söz ve ifade hürriyeti ile de açıklanamayacağını kaydeden Erdoğan, “Ülkemizin her yönüyle kuşatıldığı ve çembere alındığı bir süreçte başkentimizde bu tür bir toplantının düzenlenmek istenmesindeki cüreti ve zamanlamayı da iyi okumak gerekir. Barış yanlısı ve savaş karşıtı bir etkinlik olarak sunulan bu faaliyetin Yunan Devleti ile diğer Türkiye karşıtı ülke ve kuruluşların günden güne yoğunlaşan ve Türkiye’nin egemenlik haklarına, toprak ve nüfus bütünlüğü ile milletlerarası hukuktan doğan her seviyedeki haklarına karşı ileri sürdükleri mesnetsiz ve asılsız soykırım iddialarını meşrulaştırma çabasının bir parçası olduğu açıktır” ifadelerini kullandı.

Türk Milletinin Cihan harbinde pek çok cephede her türlü yokluk ve imkansızlıklar içinde savaştığı bir dönemde ve devamında mütareke ve İstiklal Harbi sürecinde yabancı ülkelere ve işgal kuvvetlerine güvenerek hareket eden pontus çetelerinin bölgede bir ‘Pontus Devleti’ kurma hevesine kapıldıklarını belirten Erdoğan, “Karadeniz Bölgemizde eskiden bu yana çoğunlukta olan Müslüman Türk halkının nüfus varlığını şiddet yoluyla eritmeye yönelik toplu katliamlara girişmişlerdir. Pontus çetelerinin bu faaliyetleri ülkemiz açısından ciddi bir sorun haline gelmiştir. Bu bağlamda Lozan Barış Görüşmelerinde azınlıklar konusu öncelikle müzakere edilerek 30 Ocak 1923’te imzalanan ‘Türk ve Yunan Halklarının Mübadelesine İlişkin Sözleşme’ ile Batı Trakya haricinde yaşayan Müslüman-Türk nüfusun zorunlu olarak Türkiye’ye, İstanbul haricinde yaşayan Rum nüfusun ise zorunlu olarak Yunanistan’a gitmesi hüküm altına alınmıştır. Mübadele sürecine ilişkin bazı anlaşmazlık konuları ise iki ülke arasındaki 1930 antlaşmasıyla giderilmiş ve İstanbul’dakiler hariç olmak üzere Rumların ülkemiz topraklarındaki fiili, mülki ve hukuki varlığı tamamen son bulmuştur” diye konuştu.

“Türkiye’nin uluslararası camiadan dışlanarak yalnızlığa itilmesi hedeflenmektedir”

Erdoğan, Yunan Hükumeti ve yandaşı kuruluşlar tarafından zaman zaman gündeme taşınan ‘Pontus Soykırımı’ iddialarıyla Türkiye’nin dünya kamuoyunda köşeye sıkıştırılmak istenildiği ve ülkedeki bazı çevrelerin de bu faaliyetlere destek olduklarını dile getirerek, şunları söyledi: “Bu bağlamda Yunan Parlamentosunun 1994 yılında toplanarak 19 Mayıs gününü Pontus Soykırımını Anma Günü olarak kabul etmesi ve gün olarak seçilen tarihin Başkumandan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Milli Mücadeleyi başlatmak üzere Samsun’a çıktığı güne denk getirilmesi anlamlıdır. Yunan Hükumetinin desteği ile yürütülen bu faaliyetlerde Ermeni Diasporasının ortaya attığı asılsız ‘Ermeni Soykırımı’ iddialarına ilişkin süreç taklit edilmekte, Yunanlılar ve Rumlar Ermeni tezlerine destek verirken, Ermeniler de ‘Pontus Soykırımı’ yalanına destek olarak kamuoyu oluşturmaya çalışmaktadırlar. Böylelikle Osmanlı’nın son dönemleriyle birlikte İstiklal Harbi sürecimiz ve Cumhuriyetimizin kuruluş süreci de hedef alınarak Türk Milletinin direnci kırılmak istenmekte, uluslararası camiadan dışlanarak yalnızlığa itilmesi hedeflenmektedir. Nihai hedef ise ülkemizin parçalanması ve bir kısım topraklarımızın koparılmasıdır. Açıkladığımız bu gerçekler bağlamında baktığımızda; Ankara’da yapılacağı ilan edilen toplantının Yunan tezlerine hizmet ettiği ve sözde soykırım iddialarına meşruiyet kazandırmaya yönelen propaganda sürecinin bir parçası olduğu kesindir. 19 Mayıs 1919’da başlayan Milli Mücadelemizin 100. yılında büyük bir cüretkarlıkla yapılmak istenen bu toplantıyı şiddetle kınıyor ve kamuoyunu gerekli duyarlılığı göstermeye davet ediyoruz.”

Karabük Barosu’nun toplumsal ayrışma ve kamplaşmanın had safhada olduğu dönemde yaşanan bu gelişmeye karşı uyarı görevini yaptığını söyleyen Erdoğan, “Siyasi arenadaki tüm aktörlerimiz süreci ve gelişmeleri iyi okuyarak, milletimizin beklentisi doğrultusunda milli birlik anlayışı içinde hareket etmelidir. Milletimizi bölecek, ayrıştıracak söylemlerden vazgeçilmeli, hukukun üstünlüğü ve demokratik değerlere bağlılık temelinde milletimizin kucaklaşması ve kardeşliği sağlanmalıdır. Derinleşen ayrışma ve kutuplaşma ile ülkemize yönelik tehditlerin daha da büyüyeceği unutulmamalıdır” dedi.

Yorumlar

  1. hakan

    helal olsun başkan. ben de sizin gibi düşünüyorum lakin Pontus bölgesinin bir gün ülkemizin yönetimini eline alacağından korkuyorum açıkçası. Türkler birbirini yerken, ya kürt kardeşlerimiz bizi yönetecek ileride ya da Pontuslular. Allah Türk milletine akıl ihsan eylesin, çoğalsınlar, anadoludan çıkıp ülke yönetiminde söz sahibi olsunlar. Allah Müslüman Türk Milletini her türlü tehlikeden muhafaza etsin.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Birleşik Metal-İş Sendikası Karabük’te gövde gösterisi yaptı

Yayın: 19.04.2024 17:01
Paylaş:
A+ A-

DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Özkan Atar Karabük’ün de bağlı olduğu Kocaali Şubesi’nin düzenlediği etkinliğe katılmak üzere Karabük’e geldi.

Karabük’te Marzinc ve Çelsentaş firmalarında örgütlü olan sendikanın 2023-2025 dönemi toplu iş sözleşmelerine ilişkin kamuoyu bilgilendirmesi yapmak üzere Hürriyet Caddesi üzerinde düzenlenen programda konuşan Genel Başkan Atar, “Karabük bir emek kenti, bir işçi kenti. Burada hakları için mücadele eden metal işçileri var. Gelecekleri için mücadele eden DİSK üyesi bütün işletmelerin geleceği açısından önemli bir etkendir. Önemli bir garantidir. Onunla gelişmesi için on binlerce mezar işçisinin geleceği için bu bölgedeki faaliyetleri son derece herkesin yararınadır. Bana göre yararınadır. Neden işçisi kazanacak? Her gün esnafı da kazanacak. Neden işçisi kazanacak? Kazanacak. Kazanacak. Ülke de kazanacak. Hepimiz kazanacağız” ifadelerini kullandı.

ANALARININ AK SÜTÜ GİBİ HELAL

Genel başkan atar şunları söyledi; “Toplu iş sözleşmesinde canımızı dişimize taktık, direndik, mücadele ettik, haklarımızı aldık. Bu çerçevede Çelsentaş işçileri hak ettikleri zamları aldılar, uygulamaları yapıldı, toplu sözleşme farkalarını aldılar ve önümüzdeki dönemde de fabrikalarında huzur içerisinde çalışmanın avantajlarını ve sendikalı örgütlü olmanın avantajlarını yaşıyor arkadaşlarımız. Diğer yandan Marzinc beş sermaye grubunun sahibi olduğu bir iş yeridir. Demir Çelik Fabrikalarının baca tozlarının fabrikada kimyasal olarak güçlenerek tüm konsept biçiminde bir üretim biçimi yapan bir fabrikadır. En önemli büyük sermaye kuruluşlu kuruluşlarının demir çelik fabrikalarınınki bunlar içerisinde vardır. Diler çelik vardır. Kaptan çelik vardır. Diğer taraftan İçtaş Demir Çelik Grubu vardır ki bu firmalar Türkiye’nin en büyük, en güçlü firmalarıdır. Onların baca tozlarını burada gördüğünüz kardeşleriniz fabrikalarında canlarını hiçe sayaratozun toprağın içerisinde zor koşullar altında alın teri dökerek üretim yapıyorlar. Yaptıkları milletin itibariyle hem bu fabrikaların ortaya çıkan atık maddelerini onların bertaraf edilme güçlüğünün ortaya çıktığı böyle bir süre içerisinde hem onların arıtmasına ve kimyasal dönüşümünü gerçekleştiriyorlar. Hem de bu ülkeye önemli derecede ihracat yoluyla döviz getirecek bir üretim gerçekleştiriyorlar. 

Bu firmalar biraz önce saydığım sermaye kuruluşları hem kendi atıklarını, çöplerini burada arıttırıyorlar, hem de bir taraftan ortaya çıkan bu üretim biçimiyle birlikte önemli derecede karlar elde ediyorlar. Diğer taraftan toplu iş sözleşmemizle ilgili diyor ki, grup toplu iş sözleşmesi. 2023-2025 dönemi toplu iş sözleşmesi bu iş kolunda Birleşik Metal İşleri işveren sendikasıyla imzaladığı sözleşmenin koşulları bu iş yerinde uygulanır diye işverenle birlikte altına imza attığımız maddemiz söz konusu. Biz de bugüne kadar ortaya çıkan toplu sözleşmenin uygulanmasındaki eksikliğin bir an önce giderilmesini istiyoruz. Bugün iş yer yönetimiyle temaslarımız oldu oldu. Onlar da bu konuda belli adımları atma konusunda bir niyet ortaya koyuyorlar ama samimiyetlerini ve davranışlarını da önümüzdeki günler içerisinde göreceğiz. Bizim de sendika olarak amacımız bir an önce işletmenin  sözleşme hükümlerinin uygulanması Marzinc çiftçilerinin de anasının ak sütü gibi helal olan toplu sözleşme ücret haklarını almasıdır.”

BİZİ GÖRDÜKLERİNDE RAHATSIZ OLANLAR VAR

Programda konuşan Birleşik Metal-İş Sendikası Kocaeli Şube Başkanı Telat Çelik de Karabük’te yaptıkları mücadeleden rahatsızlık duyanların olduğuna dikkat çekerek, “Bizi gördüklerinde birilerinin rahatsız olduğunu, uykularının kaçtığını biliyoruz. Onları rahatsız etmeye devam edeceğiz” dedi.

Çelik şunları söyledi; “Biz DİSK olarak Birleşik Metal-İŞ olarak birilerinin çok sevmediği, bizi gördüğünde yüzünü çevirdiği belki dişini gıcırdattığı bir sendikayız. Ama biz emekçilere işçilere köylülere halka kendine verilene razı olmasını değil, hakkını almasını bilmeyi, hakkı için mücadele etmesi gerektiğini ve bir kavgayı ortaya koyması gerektiğini öğretiriz, demokrasiyi öğretiriz, mücadeleyi öğretiriz. Bu kentte de demokrasiyi mücadeleyi işçinin hakkını, hukukunu almaması için mücadele etmesi gerektiğini elbette öğreneceğiz ve bunu büyüterek yapacağız. Biliyoruz bizi gördüklerine birilerinin rahatsız olduğunu, uykularının kaçtığını biliyoruz. Onları rahatsız etmeye devam edeceğiz. Üyelerimizin, bugün üyemiz olmayan yarın üyemiz olacak olanların hakları için de mücadelemizi büyüterek devam edeceğiz ve şairin dediği gibi; ‘Dolaşacaktır Karabük’te de en şanlı elbisesiyle, işçi tulumuyla bu güzelim memlekette hürriyet…’ diyorum.

Birleşik Metal-iş Sendikası’nın Karabük’teki programına CHP İl Başkanı Vedat Yaşar, CHP Merkez ilçe Başkanı ali yavuz ve parti yöneticileriyle sendika üyeleri katıldı.