Karabük Merkez Sağ Partilere Verdiği Desteğin Karşılığını Alamıyor

Karabük Merkez Sağ Partilere Verdiği Desteğin Karşılığını Alamıyor

Yayın: 22.10.2015 10:38
Paylaş:
A+ A-

100. Yıl Mahallesi Yunus Emre Parkı, Başkan Vergili ve katılımcılar eşliğinde düzenlenen törenle hizmete açıldı.

Kurdele kesim öncesi konuşma yapan Başkan Vergili; “Siyaset zamanı başladı, Rafet Vergili açılışlara, temel atmalara başladı diyorlar, doğru söylüyorlar. Başladığımız işler bitiyor, açılışlarını yapıyoruz. Birileri çıkıyor bunları eleştiriyor ama Karabük’teki çalışmaları görmüyorlar. Umut tacirleri yola çıkıyorlar, bütün Karabüklülere vaat etmeye başlıyor, 13 yıldan bu tarafa ne kadar oy verirseniz o kadar fazla hizmet gelecek politikasıyla da Karabük’e hiçbir hizmetin geldiği gözükmüyor. Karabük genelde merkez sağ partileri destekleyen ve merkez sağ partilerin istemiş olduğu oyların tamamını veren ama karşılığında hizmet alamayan vilayetimiz. Teşvik dediler, teşvikten faydalanamıyoruz, Orman Bölge Müdürlüğü gelecek diyorlar, Orman Bölge Müdürlüğü gelmiyor, Keltepe Kayak Merkezinin temel atma törenleri bitmiyor. Tek yaptıkları, işsize iş vaadi, ihtiyacı olana da Ak Partiye kayıt şartıyla kumanya vaadi. Bunun dışında hiç bir şey yapamıyorlar. Teşvik kapsamından çıkılmasıyla, Karabük’te bir akşamda 5 bin vatandaşımız işsiz kaldı. Karabük teşvik kapsamından çıkarken, iki tane vilayet teşvik kapsamına girdi, birisi Rize Başbakanın memleketiydi girsin ama Ak Parti’nin 2 numaralı siyaset adamı Mehmet Ali Şahin beyin memleketi bir şekilde teşvike girmesi lazımdı ama o akşam bir vilayet daha girdi. Şu anda Ak Parti Milletvekili o tarihte Devlet Planlamada Daire Başkanı Lütfü Elvan Karabük’ü teşvik kapsamının dışına çıkarttı, Karaman’ı teşvik kapsamına aldı.

BİR MİLLETVEKİLİ DEĞİŞİR, KARABÜK’ÜN KADERİ DEĞİŞİR

2009 senesinde yola çıktığımız zaman, en az seçilme şansı olduğum zaman bir Belediye Başkanıydım. 2014 senesinde herkesin muhabbetini kazanarak tüm partilerin oyunu alarak %52 gibi çoğunlukla tekrardan Belediye Başkanlığına seçildim ve bir gün dahi partizanlık yapmadım, hiç kimseyi birbirinden ayırmadım. Belediyenin en güzel çalışmasıyla, elimizden geldiği kadar gayret ettik. Hiçbir personelimizin ve müdürlerimizin üstünde ne siyasi bir baskı oluşturduk, ne bir siyasi ayrımcılık oluşturduk ve aynı arkadaşlarla çalışıyoruz. Onlardan da Allah razı olsun, ellerinden geldiği kadar Karabük’e hizmet etmeye çalışıyorlar. Durum böyle olduğu zaman, partizanlık olmadığı zaman, yalnız Karabük düşünüldüğü zaman çok şey başarılabiliyor. Ben diyorum ki bütün dostlarıma, gelin partizanlığı kaldıralım, Karabük’ün kaderini değiştirelim. Eğer Karabük’ün kaderini bunlara bırakırsak, bunlar yalnız ellerinde işçi listeleri, ihtiyacı olanlara kumanya vaadiyle, Ak Partiye kayıt şartı dışında hiçbir iş yapmaz. Ne zaman bir milletvekili değişir, Karabük’ün kaderi değişmeye başlar.

Eskipazar’a büyük bir organize sanayi yapılmalı diyoruz, daha yeni yeni ciddiye almaya başladılar. Demir Çelik’ten 25 misli büyük arazide, 10-15 bin kişinin çalışacağı bir organize sanayi yapalım diyoruz. Aynı şekilde Safranbolu’nun turist sayısını 1,5 milyona çıkartalım diyoruz, en az 6000 kişi çalışır diyoruz, Yenicede bir ihtisas organize sanayi oluşturalım, yalnız ağaç işleri ile ilgili Karabük ormanlarından üretilen kereste %30 ucuz verilsin, hızlı bir sanayileşme olsun, en az 1500-2000 kişi ekmek yesin istiyoruz. Eflani’ye hava alanı yapılsın diyoruz. Bu düşüncelerin hepsi bunlara çok büyük geliyor. Bunların tek derdi yapmış oldukları bir tane grup binası, iki tane köprü ile Karabük’te siyaseti dizayn etmeye çalışıyorlar. Diyoruz ki bu hastanenin yeri yanlıştır, büyütemezsiniz diyoruz, inat ediyor, partizanlık yapıyor, hastaneyi Şirinevler’e yapıyor. Geçen bunu Mehmet Ali Şahin bey resmen itiraf ediyor. Bunu şu andaki Karabükspor’un yerini alıp, 250 yataktan 400 yatağa çıkartmayı düşünüyorlar. Dedik ki Öğlebeli bahçelerinden size 150 bin dönüm yer verelim, bu bölgenin en modern hastanesini buraya yapın dedik, anlatamadık. Bir il başkanı Karabük’te siyaseti dizayn ediyor. Bu hastaneler kapatılacak dedik, kendilerinden büyük pankart astılar hastaneler kapatılmayacak diye, 5000 Evlerdeki Doğum Hastanesi yıkıldı, Bayır Mahalledeki çok yakında yıkılacak. Kapı kapı gezdiler, Rafet bey yalan söylüyor dediler. Ben burada büyüklerime diyorum ki, hangi partili olursa olsun gelin Karabük’ün kaderini beraber değiştirelim. Bir milletvekili 7 Haziranda değişti, Karabük’ün kaderi o gün değişmeye başladı. Köy yolları asfaltlanmaya başladı, Belediyenin alamadığı krediyi Belediye almaya başladı. İnsanların arasındaki ayrımcılık kalkmaya başladı. Bir milletvekili değişsin kesinlikle Karabük’ün kaderi değişecektir, iki milletvekili değiştiği zamanda Türkiye’nin kaderi değişecektir” dedi.

2 kişi görüş bildirdi

  1. CHP SEMPATİSİ

    RAFET VERGİLİ DOĞRU SÖYLEMİŞ,KARABÜK RAFET BEY DAHİL HEP SAĞ PARTİ ADAYLARINA OY VERDİ NE ALDI HİİİÇ.ŞİMDİ SOL PARTİYE OY VERSİNLER.RAFET VERGİLİ BUNU İKRAR ETMİŞ.MERKEZ SAG PARTİLER RAFET VERGİLİ DAHİL KARABÜKE NE VERDİLER.HANİ RAFET BEY 5000 KİŞİYE İŞ VERİCEKTİ NOLDU.
    SAĞ PARTİLERDEN KARABÜKE HAYIR YOK.GELİN CHP YE OYVERİN RAFET VERGİLİ BUNU İKRAR ETMİŞ İTİRAF ETMİŞ

  2. Siyasi Yatırım Hava Alanı

    Karabük çevresi dağlarla çevrili olup, hava akışı aşırı türbülanslıdır. Karabük merkeze yapılacak hava alanına ancak 5-10 kişilik planör (pervaneli uçaklar) iniş kalkış yapabilir. Bunun içinde en az 50-100 milyon TL lik harfiyat yapmak gerekir. Diğer yatırımlarla birlikte 150-200 Milyonu bulur. Bu kadar para harcayıp 5-10 kişilik uçak kalkacak, ayrıca zaman zaman türbülanslı havadan dolayı korku filmide çekilebilir. Böyle bir mecara yerine helikopter pisti yapılıp birkaç helikopter alınsa, çok daha ekonomik taşıma yapılır. Karabük’e hava alanı olabilir diyen bilim adamının aklından şüphe ederim. Fizibilite yapmak için hava akımları ölçülmüş mü? İli çevreleyen dağların yükseklikleri hesaba katılmış, alt akımlarla üst akımların yönü ne zaman ölçülmüş. Karabük merkeze hava alanı ancak bir siyasi yatırım olur, bu ülkenin kaynaklarının israfından başka bir şey değildir. Uçak mühendisliği ile ilgili temel ders kitaplarını okumuş sıradan bir vatandaş dahi böyle bir projeye güler geçer.

Bir Yanıt Yazın Yanıtı İptal Et

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

“Dublör” filmi izleyici ile buluşacak

Yayın: 25.04.2024 13:19
Paylaş:
A+ A-

Bu hafta aksiyon sahneleriyle öne çıkan, Ryan Gosling ve Emily Blunt’un başrollerini paylaştığı “Dublör” filmi izleyici ile buluşacak.

Türkiye’deki sinema salonlarında bu hafta 3’ü yerli 9 film vizyona girecek.

“John Wick”, “Deadpool 2” ve “Bullet Train” filmlerine imza atan David Leitch’in yeni filmi olan yapım, dublörlüğe geri dönen ve bir yandan kayıp yıldızı aramaya koyulan Colt Seavers’ın hikayesini anlatıyor.

Filmde Ryan Gosling ve Emily Blunt’a Aaron Taylor-Johnson, Hannah Waddingham, Stephanie Hsu ve Teresa Palmer eşlik ediyor.

“Boy Kills World”

Haftanın bir diğer aksiyon filmi “Boy Kills World”, canlı bir hayal gücü olan sağır ve dilsiz bir çocuğun hikayesini beyaz perdeye taşıyacak.

Bill Skarsgard, Famke Janssen ile Jessica Rothe’nin rol aldığı ABD, Almanya ve Güney Afrika ortak yapımı filmin yönetmen koltuğunda Moritz Mohr oturuyor.

“Siyah Çay”

“Siyah Çay” filmi, düğün gününde “hayır” dedikten sonra Fildişi Sahili’nden ayrılıp Çin’in Guangzhou kentinde yeni bir hayata başlayan genç bir kadının hikayesini anlatıyor.

Nina Melo, Han Chang ve Wu Ke-Xi’nin oynadığı Fransa-Lüksemburg-Tayvan ortak yapımındaki filmi Abderrahmane Sissako yönetti.

“Rekabet”

Luca Guadagnino yönetmenliğinde vizyona giren “Rekabet”, tenisi bırakmak zorunda kalınca koçluk kariyerine başlayan ve bu süreçte kendisini bir aşk üçgeninin içinde bulan genç bir kadının hikayesine odaklanıyor.

İki Emmy Ödülü ve bir Altın Küre Ödülü sahibi Zendaya’nın başrolünde oynadığı filmde genç oyuncuya Josh O’Connor ve Mike Faist eşlik ediyor.

“Cadı”

Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın aynı adlı romanından sinemaya uyarlanan “Cadı” filminin konusu, Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküş günlerinde, genç ve dul bir kadının zorla evlendirildiği Naşit Nefi Efendi ve yaşadığı köşk hakkındaki cadı söylentilerinin ardındaki gizemi çözmeye çalışırken gelişen olaylar etrafında dönüyor.

Erman Bostan’ın yönetmenliğini üstlendiği yapımda Furkan Andıç, Buse Meral, Çağdaş Onur Öztürk, Süreyya Kilimci, Elif Ürse, Manolya Maya, Hüseyin Soysalan ve Nur Sürer rol alıyor.

Haftanın gerilim ve korku filmleri

Michael Mohan’ın yönettiği ABD ve İtalya ortak yapımı “Arınma”, İtalya’daki göz alıcı bir manastırdan davet alan ve burada çok sıcak karşılanan Amerikalı bir rahibenin, çok geçmeden bu kusursuz mekanın bazı karanlık ve korkutucu sırlar barındırdığını anlaması sonrasında yaşadıklarını anlatıyor.

Şiar Zaim’in filmi “Katala – Oyun Gecesi”, üniversitenin yarışmalara hazırlanan amigo takımının üyesi dört popüler genç kadının, hafta sonunu geçirmek üzere gittikleri göl evinde kendilerine musallat olan bir seri katile karşı verdikleri mücadeleyi konu ediniyor.

Battal Karslıoğlu’nun çektiği “Zah-Har – Cin Ahalisi”, kendi halinde bir gencin gördüğü kabus ve yaşadığı gerçek dışı olaylar etrafında dönüyor.

Haftanın tek animasyon filmi Gonzalo Gutierrez’in yönettiği “Küçük Don Kişot’un Maceraları”, Alfonso Kişot’un arkadaşları Pancho ve Victoria’yı yanına alarak memleketi La Mancha’yı, kötü üçüzlerden kurtarmak için verdiği mücadeleyi ele alıyor. (AA)