Karabük’te 606 Mehmetçik’ten Türk Kızılay’ına Kan Bağışı

Karabük’te 606 Mehmetçik’ten Türk Kızılay’ına Kan Bağışı

Yayın: 01.03.2021 19:11
Paylaş:
A+ A-

Karabük’ün Safranbolu ilçesinde 606 mehmetcik, pandemi döneminde azalan kan stokları nedeniyle kan bağışında bulundu.
Karabük’te kan stoklarındaki azalmalardan dolayı ‘Karabük’ün Kanında Hayat Var’ isimli kan bağışı kampanyası Safranbolu’da devam etti.
Safranbolu Kaymakamı Mehmet Türköz’ün katılımları ile 125. Jandarma Eğitim Alay Komutanlığı kışlasında düzenlenen etkinlikte korona virüs tedbirleri kapsamında 606 personel kan bağışında bulundu.
Safranbolu Kaymakamı Mehmet Türköz, Türk Kızılay’ının ata yadigarı olduğunu belirterek, “Salgın döneminde kan stoklarında azalma olduğunu aktaran Türköz, “Sağ olsun bu konuda halkımız tekrar alicenaplığını gösterdi. İlçemizde kan bağışında tekrar bir artış oldu. Burada yoğun bir katılım var. Biz de kanımızı verdik. Bütün askerlerimize canı yürekten teşekkür ediyorum. İyi ki varlar, iyi ki kampanyaya destek verdiler” dedi.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

“Gölgeyim Ben” Karabük’te okuyucusuyla buluşuyor

Yayın: 29.03.2024 16:54
Paylaş:
A+ A-

The Poet House tarafından yayımlanan mini kitapta Tuğba Turan’ın “Gölgeyim Ben” adlı hikayeleri İsmail Sertaç Yılmaz tarafından çizilen illüstrasyonlarla bir araya getirildi.

Karabük’te polisiye ve gerilim türünde kitap yazan Tuğba Turan, güçlü kalemiyle yeni bir başarıya imza attı. Karabük’ün yetenekli yazarı Tuğba Turan, bu kez okuyucusunu dört hikayede buluşturuyor. Hikayelerinde, kadınların erkeklerin gölgesinde kalmaktan çıkıp, kendi güçlerini keşfetmelerine vurgu yapıyor. Karakterinin gölge üzerinden güçlenmesi, aslında kadınların toplumda ikinci planda tutulduğu, bastırıldığı ve görmezden gelindiği gerçeğini simgeliyor. Ancak bu hikayeler, kadınların içlerindeki gücü keşfetmeleri ve erkek egemen topluma karşı mücadele vermeleri üzerinden umut ve ilham veriyor. Gölgelerden güç alan anti-kahramanın, kadınların kendilerini güçlü ve değerli hissetmelerine yönelik bir metafor olması da bu mesajın önemli bir parçasını taşıyor. Bu hikayeler, kadınların kendi ayakları üzerinde durmalarını, seslerini duyurmalarını ve adalet arayışlarında korkusuzca ilerlemelerini konu alıyor. Bu sayede, kadınların erkeklerin gölgesinde kalmayı reddederek kendi ışıklarını yakmaları ve hayallerine doğru ilerlemeleri teşvik ediliyor.

Bu kitap aynı zamanda sakin kitap ‘slow book’ projesi, hızlı tüketilen kitaplara karşı bir başkaldırı niteliği de taşıyor. Hikayelerinde gücünü gölgeden alan anti-kahramanın yaratıcısı Turan, kitabında şu ifadelerde bulunuyor: “Ben yoklukla güçlendim. Hiçlikten doğdum. Bir kadının içine düşerken zevk veren, düştükten sonra istenmeyen bir bebek gibi, boşluğu doldurdum. Ben oldum” sözleriyle karakterinin iç dünyasını anlatarak, kadınların sessizliklerine ses katmayı hedefliyor.

“Gölgeyim Ben”, kadınların güçlenme sürecini ve adalet arayışını ele alan etkileyici hikayelerle dolu bir kitap olarak okuyucularla buluşacak. Bu kitap ile Yazar Tuğba Turan’ın Karabük ve Türkiye genelinde edebiyata ve sanata farklı bir bakış açısı getireceğinin mesajı veriliyor. (Esra Oğuzkağan Özkan)