”Karabük’ümüze Hayırlı Olsun”

”Karabük’ümüze Hayırlı Olsun”

Yayın: 30.01.2021 18:56
Paylaş:
A+ A-

Ak Parti Karabük Milletvekilleri Cumhur Ünal ve Niyazi Güneş ortak bir basın açıklaması yayınlayarak, Karabük Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesiyle ilgili bilgiler verdiler. Yeni çalışmalarla birlikte bugüne kadar yapılan hizmetlerin yanı sıra ek olarak 1 Milyon TL’nin üzerinde ek yatırım kazandıran Ünal ve Güneş, verdikleri destek noktasında Sağlık Bakanına teşekkür ettiler.

Yapılan basın açıklaması aşağıdadır.”Karabük Ağız ve Diş Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde toplam Diş Üniti sayısı 59 olup; 3 adet taşınabilir Ünit ( 2 adet ameliyathanede, 1 adet evde sağlık hizmetlerinde ) ve 2 adet de ilçe entegre hastanelerimizde kullanılmakta olduğundan hastanemizde aktif kullanılan Ünit sayısı 54 ‘tür. Birlikte kullanım kapsamında hastanemizde görev almaya başlayan Öğretim Üyeleri (Uzman Diş Hekimleri) ve Diş Hekimliği Fakültesinde öğrenim gören öğrencilerin de hastanede eğitim-öğretim görecek ve hizmet vermeye başlayacak olmaları nedeniyle, çalışma alanlarının düzenlenmesine yönelik yeni poliklinikler açılması tasarlanmış ve bunun üzerine ilk etapta 7 adet Diş Üniti alım işlemleri için Sağlık Bakanlığı Tıbbi Cihaz ve Tıbbi Hizmet Alımları Planlama Dairesi Başkanlığı’ndan görüşmelerimiz neticesinde onay alınmış ve genel bütçeden ödenek aktarımı gerçekleşmiştir.

İlimizde bulunan ve çevre illerden gelen hastalara ileri tetkik ve tedavi işlemlerinin uygulanabilmesi (diş ve çene anomalilerinin, patolojilerinin radyolojik teşhisi ve analizleri, çene kist ve tümör operasyonlarının teşhisi ve cerrahi planlanması, implant cerrahilerinin öncesinde maksillofasiyal kemik değerlendirmelerinin yapılabilmesi vb.), detaylı radyolojik görüntülerin oluşturulabilmesi, il dışı hasta sevklerinin önüne geçilmesi ve nitelikli hizmet genişlemesi amacıyla ihtiyaç duyulan ve talep edilen Konik Işınlı Dental Volumetrik Tomografi Cihazı alım izni için yine Sağlık Bakanlığı Tıbbi Cihaz ve Tıbbi Hizmet Alımları Planlama Dairesi Başkanlığı’nda konunun takibini sağlayarak onayını aldık.

Nitelikli hizmet genişlemesi amacıyla alınan bu onaylar sayesinde Karabük’ümüzde ağız diş sağlığına yaklaşık maliyet tutarı 1.000.000 TL’nin üzerinde yatırım kazandırdık. Bu hizmetler neticesinde ilimizde sunulan ağız ve diş sağlığı hizmetlerinde statü değişikliği oluşacak ve hastanemiz bölgemiz dışında da geniş bir bölgeye ve hasta kitlesine hitap edebilecek pozisyona gelecektir. İlimize hayırlı ve uğurlu olmasını diliyor, her daim desteklerini esirgemeyen Sağlık Bakanımız sayın Dr. Fahrettin KOCA başta olmak üzere emek veren bakanlık yetkililerimize teşekkür ediyoruz.”

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Akran zorbalığında yapılması gerekenlerle ilgili uyarı

Yayın: 29.03.2024 14:40
Paylaş:
A+ A-

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Sosyal Pediatri Bilim Dalı Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Tuğba Ayçiçek Dinçer, akran zorbalığı hakkında uyarılarda bulundu.

OMÜ’den yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Dinçer, zorbalığın ergen bireylerin sosyalleştiği okul, okul çevresi ve mahallelerde gözlemlendiğini belirtti.

Zorbalığın genellikle güç gösterisi yapmak amacıyla meydana geldiğine işaret eden Dinçer, “Fiziksel zorbalık, bir bireyin diğerine fiziksel şiddet uygulamasını içerir. Sözlü zorbalık ise bir bireyin diğerinin görünümüne, becerilerine, yeteneklerine, ailesine veya kültürüne yönelik alay etme ve aşağılama durumunu ifade eder. Sosyal zorbalık ise daha çok mağdurun sosyal ilişkilerini olumsuz etkilemeye yönelik davranışları barındırır.” ifadelerini kullandı.

Zorbalıktan mağdur olan çocukların güç elde ettiklerinde onların da aynı davranışı sergileyebileceklerinin altını çizen Dinçer, şöyle devam etti:

“Mağduriyet ve zorbalık, birbiriyle ilişkilidir. Psikolojik açıdan incelendiğinde mağdur çocukların iştahsızlık, karın ağrısı, baş ağrısı, okula gitmekte isteksizlik, okul başarısında düşüklük, okulu bırakma isteği, kaygı bozuklukları, intihar düşünceleri ve hatta bazen ölümle sonuçlanan davranışlar yer alabilir. Bu durumlar, çocukların ve gençlerin potansiyeline tam olarak ulaşmalarını engelleyen ciddi sorunlardır. Zorbalarda ise psikolojik durum genellikle olumsuzdur. Dürtü kontrolü ve duygu düzenleme becerileri zayıf olabilir, okul başarısı düşük olabilir, madde bağımlılığı ve suça eğilim gösterebilirler.”

Okul, aile ve çocuğu içine alan planlama yapılmalı

Zorbalığın artık sanal ortama taşındığını aktaran Dinçer, “İnternetin sınırsız ve kontrolsüz yapısı gençlere ‘sonsuzluk’ hissi verirken, istenmeyen davranışlara devam etmektedirler. Çevrim içi ortamlarda mağdurlar hakkında dedikodu yapmak, mağdura ait fotoğrafları izinsiz paylaşmak ve dolaşıma sokmak gibi davranışlar, dijital zorbalığın yaygın örneklerindendir. Diğer zorbalık türlerine karşı ortamdan uzaklaşmak mümkün olabilirken, dijital zorbalıkta saldırılar dijital ortama düştüğü andan itibaren hızla yayılarak kalıcı şekilde depolanır.” açıklamasında bulundu.

Dinçer, akran zorbalığı ve siber zorbalıkla ilgili eğitim verilmesinin önem taşıdığını anlatarak, şunları kaydetti:

“Eğer çocuğunuz zorba ise ilk olarak ona zorbalığın kabul edilemez olduğunu öğretmelisiniz. Bu aşama, katı ve net disiplin kuralları çerçevesinde olabilir ve bazı ayrıcalıkların elinden alınmasıyla uygulanabilir. Bu noktada şiddete başvurmamak ve rol model olmak önemlidir. Yani çocuğunuza şiddetin yanlış olduğunu anlatmalı ve kendi davranışlarınızla da bunu göstermelisiniz. Çocukları yararlı sportif aktivitelere yönlendirmek de sağlıklı bir tercihtir. Bu sayede empati yeteneğini geliştirirler. Zorbalar için ailelerin seyirci kalmamaları ve zorbalığın sonuçlarını anlatmaları gerekir. Mağdur çocuklar desteklenmeli, çünkü sağlam bir sosyal ve bilişsel çevresi olan çocuklar zorbalıktan daha az etkilenir. Ebeveynlerin çocuklarıyla iyi iletişim halinde olmaları da bu süreci pozitif etkileyecektir. Sonuç olarak okul, aile ve çocuğu içine alan bir planlama ile zorbalığın önüne geçmek mümkündür.” (AA)