Kuruluşuna ortam hazırlayan tarihsel ortamdan uzaklaştığından beri Karabük müthiş bir şaşkınlık yaşıyor.
Devletçi ekonomiyi ve planlı sanayileşmeyi benimseyen Karabük,küresel çağda bulunduğu şartlara uyum sağlamaya çalışıyor dersek yeridir.
Alışılagelmiş bir yapıdan başka bir yapıya geçmek.
Buna biz dönüşüm diyoruz.
Karabük’ün farklı bir kimliğe bürünmesinde milat olarak kabul edebileceğimiz yıl 1995’tir.
Demir Çelik Fabrikasının 1 TL gibi sembolik bir rakamla işçilere satılması.
Sonra Kardemir AŞ’nin kurulması.
Halka açık şirket hale gelmesi.
Liberal ekonomi koşullarının oluşturulmaya çalışılması.
Özelleşme sürecinin ardından Karabük’te yaşamın başkalaşmaya başlaması.
1995’ten sonra Karabük’te sosyal refah kavramı sürekli irtifa kaybetmeye başladı.
Demir Çelik sektörüne alternatif olarak kabul edilen tekstil sanayinde istenen başarının elde edilememesinden sonra hızlı bir biçimde işçi açığı ortaya çıkmaya başladı.
O nedenle çevresine mutluluk verecek olan ikinci bir sektörde başarı elde edilemedi.
Tekrar tek sektöre bağımlılık süreci devam etti.
Karabük’ün en büyük handikapı ne?
Sektörel bakımdan bir türlü çeşitliliği yakalayamamak.
Tek sektöre bağlı kalmak.
Sonra…
Yetişmiş insan ve beyin gücü kaybı.
Bakın Karabük’ün entelektüel haritasına.
Sınırların nasıl daraldığını bu haritada görürsünüz.
Bu bir kent için çok büyük bir handikaptır.
Bu dar kalıp ve sıkışmışlık kentte yaşayan insanların zaman zaman birbiriyle yok yere sürtüşmesine bile neden olmaktadır.
Kent vizyonu böyle bir ortamda belirlenememekte ve geleceğe umutla bakılamamaktadır.
Bir kente ne değer katabilir?
Tabii ki ekonomik güç.
Bu olmadan bir kentte refah olmaz.
Mutluluk olmaz.
Kaynaşma olmaz.
Gördüğümüz tablo şudur.
Sınıflar giderek cılızlaşma ve bu süreç alt kategoriler oluşmaktadır.
Bu da toplumda istenilmeyen tutum ve davranışları tetiklemektedir.
Çeşitli yayın organlarında zaman zaman okuyoruz.
Karabük yaşanabilir kentler arasında yer alıyor diye.
Ama aynı Karabük’te yoksullukta ,işsizlikte,çaresizlikte sorun oluşturmaktadır.
Bu çelişkiyi nasıl açıklamak gerekir diye insan düşünmekten edemiyor.
Kim ne derse dersin.
Karabük küresel çağa uyum sağlamakta büyük bir sorun yaşıyor.
Bu da bizler de tedirginliğe neden oluyor.
Şehrin bu daralmış yapısı bizlerin soluk almasını güçleştirmektedir.
Dahası….
İnsanların mutsuzluğu yüzünden okunmaktadır.
Paranın yeniden üretime konu olmadığı bir ekonomide bu tür sancıların görülmesi doğaldır.