KARDEMİR A.Ş yöneticileri, ilk Türk demirinin elde edildiği FATMA isimli yüksek fırının anısını yaşatma kararını düzenlenen törenle hayatiyete geçirdi.
Konu ile ilgili yapılan açıklamada;3 Nisan 1937 tarihinde Karabük Demir Çelik Fabrikalarının temellerinin atılmasıyla yapımına başlanılan ve 9 Eylül 1939 tarihinde ateşlenerek 10 Eylül 1939’da İlk Türk Demiri’nin elde edildiği FATMA isimli Yüksek Fırına ait taşıyıcı ayaklardan üç adedi, Fatma’nın anısını nesilden nesile yaşatmak üzere Yüksek Fırınlar bölgesine monte edilerek düzenlenen törenle açıldı.
Törene, Kardemir Yönetim Kurulu Başkanı Muttullah YOLBULAN, Başkan Vekili Kamil GÜLEÇ, Genel Müdür Uğur YILMAZ başta olmak üzere yöneticiler ve Kardemir çalışanları katıldı.
Yüksek Fırınlar; demir içerikli hammaddelerin metalürjik kok ile indirgenerek sıvı ham demirin elde edildiği tesislerdir. FATMA, ülkemizin ilk yüksek fırınıdır.
Yüksek fırınların bir kadın tarafından ateşlenmesi, fırınlara doğurganlığın ve üretkenliğin simgesi olan kadın isimlerinin verilmesi dünyada bir gelenektir. Ülkemizin ilk yüksek fırınının devreye alınmasında da bu gelenek sürdürülmüş, Yüksek Fırın çalışanlarından Mehmet Yazıcı isimli işçimizin kız kardeşi olan Fatma Yazıcı, ikamet ettiği Belenköy’den fabrikaya gelmiş, fırını ateşlemiş ve Yüksek Fırın ismini, ateşleyen bu kızımızdan almıştır.
Fatma, ateşlendiği 9 Eylül 1939 tarihinden kapasitesinin artırılarak yeniden inşa edilmek üzere duruşa alındığı 20 Ekim 2008 tarihine kadar geçen 69 yıllık faaliyet döneminde, toplam 8.524.740 ton sıvı ham demir üretimi gerçekleştirmiştir. Yerine yapılan yeni fırın yine aynı isimle üretimine devam etmektedir. Açılışı yapılan ayaklar ise Fatma’yı 69 yıl boyunca taşıyan 8 taşıyıcı ayaktan üçüdür” bilgilerine yer verildi.
malazgirt
bu kafayla giderseniz Kardemir zaten bir anı olacak.Ama sizler nasıl anılacaksınız orası pek belli değil.
Karabük
Bu icraatler şirketi selamette tutabilme başarısını gösterdikten sonra bir anlam ifade eder. Krizi yönetemeyip zarar üstüne zarar ettikçe, bu tür icraatler başarısızlığı kamufle etmeye çalışmaktan öteye gidemez.
Yaşamın vardiyası değişirken ‘fabrıga’nın fırınları | Emre Yağlı
[…] 2015 başında şöyle bir haber görmüştüm. Hatta bu haberle ilgili şöyle de bir köşe yazısı var. Konumuz: […]