“Kardemir’e İşçi Alınacağı Haberi Siyaseti Karıştırdı..”

“Kardemir’e İşçi Alınacağı Haberi Siyaseti Karıştırdı..”

Yayın: 14.06.2018 00:57
Paylaş:
A+ A-

AK Parti Karabük İl Başkanı Avukat İsmail Altınöz’ün “KARDEMİR’E kısa süre içinde işçi alınacak..” yolunda ki açıklamaları,24 Haziran Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimi öncesinde,gündeme bomba gibi düşerken,Siyasi ortam bir anda gerildi ve AK Parti sempatizanları,bu açıklama üzerine,özellikle genç kesime “Gelin AK Parti saflarında çalışmalara aktif biçimde katılın.Gelin AK Partiye Üye olun,işe alımlar başlayacak yararlı olur..” gibi çağrılar yapmaya başladılar.

AK Parti İl Başkanı İsmail Altınöz’ün yaptığı bu açıklamaya,henüz KARDEMİR Yönetiminden herhangi bir tepki gelmediği gözlenirken,bunun süreç içinde belli olacağına vurgu yapılıyor ve “KARDEMİR’E işçi alımı herhalde 24 Haziran sonrasına sarkar.Arada bayram tatili var.Bu arada Karabük İş Gücü Müdürlüğü’nün bir dizi çalışma yapması gerekir.O nedenle Seçimden önce bir alım yapılması pek mümkün görülmüyor..”görüşleri dile getiriliyor.

Bütün bu gelişmelere karşın,Muhalefete mensup Siyasi Partiler ise “Tarih tekerrür mü edecek.Bir zamanlar Refah Partililer,o zaman TDÇİ Genel Müdürlüğü olan,Karabük Demir,Çelik Fabrikalarına gece yarıları 3 bin civarında işçi almıştı.Bu durum hem TDÇİ’NİN batışı noktasının başlangıcı olmuş ,hem de bu işçileri alan Refah Partisi’ne hiçbir yararı olmadığı gibi,çok büyük Siyasi zararlar vermişti..” yaklaşımlar gösteriyorlar..

24 Haziran Seçimleri öncesinde AK Parti Karabük İl Başkanı’nın yaptığı “KARDEMİR’E en az 500 işçi alınacak.Bu sayı Yönetim Kurulu tarafından belki biraz daha arttırılabilir..” yolunda ki açıklama,  Karabük gündemine bomba gibi düşerken “KARDEMİR Bünyesinde çalışan müteahhitlerin yanında ki işçi kitlesinin de,işçi almaya gerek yok.Bizleri daimi kadrolara geçirsinler..” şeklinde kıpırdanmaya başladıkları da gelen haberler arasında yer tutuyor.

3 kişi görüş bildirdi

  1. Anonim

    Kardemir işçi alınacağını kardemir yapmiyorda akp il başkanı yapıyor.işsizlerin duygularıyla akp ye oy devşirmek için her yolu deniyorlar bitmisliklerinin göstergesidir.buda akp yi kurtaramayacak. sonunuz geldi.

  2. Cetin

    Kardemir işçi alınacağını kardemir yapmiyorda akp il başkanı yapıyor.işsizlerin duygularıyla akp ye oy devşirmek için her yolu deniyorlar bitmisliklerinin göstergesidir.buda akp yi kurtaramayacak. sonunuz geldi.

  3. KARABÜK BİZİMDİR,BİZ KALIRIZ

    madem şimdi işçi alacaksınız, güzel de bu açıklama yapıyorsunuz, daha önce grev yaptı diye ve işten çıkartılan işçilerin neden arkasında durmadınız. Bu iş bizi aşar dediniz, şimdi babanızın malı gibi işçi almaya kalkıyorsunuz. hemde gel benim partime üye ol çağrısı yapıyorsunuz . SİZİN PARTİNİZİN BAŞINDA BULUNAN ADALET DUYGUSU KAVRAMI NERDE KALDI. İşinize gelince müridlerim dersiniz töbe haşa başınızı peygamber ilan edersiniz. sonra adaletten bahsedersiniz. yatacak yeriniz yhok. arkanızdan kimse FATİHA okumaz.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Akran zorbalığında yapılması gerekenlerle ilgili uyarı

Yayın: 29.03.2024 14:40
Paylaş:
A+ A-

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Sosyal Pediatri Bilim Dalı Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Tuğba Ayçiçek Dinçer, akran zorbalığı hakkında uyarılarda bulundu.

OMÜ’den yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Dinçer, zorbalığın ergen bireylerin sosyalleştiği okul, okul çevresi ve mahallelerde gözlemlendiğini belirtti.

Zorbalığın genellikle güç gösterisi yapmak amacıyla meydana geldiğine işaret eden Dinçer, “Fiziksel zorbalık, bir bireyin diğerine fiziksel şiddet uygulamasını içerir. Sözlü zorbalık ise bir bireyin diğerinin görünümüne, becerilerine, yeteneklerine, ailesine veya kültürüne yönelik alay etme ve aşağılama durumunu ifade eder. Sosyal zorbalık ise daha çok mağdurun sosyal ilişkilerini olumsuz etkilemeye yönelik davranışları barındırır.” ifadelerini kullandı.

Zorbalıktan mağdur olan çocukların güç elde ettiklerinde onların da aynı davranışı sergileyebileceklerinin altını çizen Dinçer, şöyle devam etti:

“Mağduriyet ve zorbalık, birbiriyle ilişkilidir. Psikolojik açıdan incelendiğinde mağdur çocukların iştahsızlık, karın ağrısı, baş ağrısı, okula gitmekte isteksizlik, okul başarısında düşüklük, okulu bırakma isteği, kaygı bozuklukları, intihar düşünceleri ve hatta bazen ölümle sonuçlanan davranışlar yer alabilir. Bu durumlar, çocukların ve gençlerin potansiyeline tam olarak ulaşmalarını engelleyen ciddi sorunlardır. Zorbalarda ise psikolojik durum genellikle olumsuzdur. Dürtü kontrolü ve duygu düzenleme becerileri zayıf olabilir, okul başarısı düşük olabilir, madde bağımlılığı ve suça eğilim gösterebilirler.”

Okul, aile ve çocuğu içine alan planlama yapılmalı

Zorbalığın artık sanal ortama taşındığını aktaran Dinçer, “İnternetin sınırsız ve kontrolsüz yapısı gençlere ‘sonsuzluk’ hissi verirken, istenmeyen davranışlara devam etmektedirler. Çevrim içi ortamlarda mağdurlar hakkında dedikodu yapmak, mağdura ait fotoğrafları izinsiz paylaşmak ve dolaşıma sokmak gibi davranışlar, dijital zorbalığın yaygın örneklerindendir. Diğer zorbalık türlerine karşı ortamdan uzaklaşmak mümkün olabilirken, dijital zorbalıkta saldırılar dijital ortama düştüğü andan itibaren hızla yayılarak kalıcı şekilde depolanır.” açıklamasında bulundu.

Dinçer, akran zorbalığı ve siber zorbalıkla ilgili eğitim verilmesinin önem taşıdığını anlatarak, şunları kaydetti:

“Eğer çocuğunuz zorba ise ilk olarak ona zorbalığın kabul edilemez olduğunu öğretmelisiniz. Bu aşama, katı ve net disiplin kuralları çerçevesinde olabilir ve bazı ayrıcalıkların elinden alınmasıyla uygulanabilir. Bu noktada şiddete başvurmamak ve rol model olmak önemlidir. Yani çocuğunuza şiddetin yanlış olduğunu anlatmalı ve kendi davranışlarınızla da bunu göstermelisiniz. Çocukları yararlı sportif aktivitelere yönlendirmek de sağlıklı bir tercihtir. Bu sayede empati yeteneğini geliştirirler. Zorbalar için ailelerin seyirci kalmamaları ve zorbalığın sonuçlarını anlatmaları gerekir. Mağdur çocuklar desteklenmeli, çünkü sağlam bir sosyal ve bilişsel çevresi olan çocuklar zorbalıktan daha az etkilenir. Ebeveynlerin çocuklarıyla iyi iletişim halinde olmaları da bu süreci pozitif etkileyecektir. Sonuç olarak okul, aile ve çocuğu içine alan bir planlama ile zorbalığın önüne geçmek mümkündür.” (AA)