Kurtoğlu; “Öğretmene Sahip Çıkmak Geleceğimize Sahip Çıkmaktır!”

Kurtoğlu; “Öğretmene Sahip Çıkmak Geleceğimize Sahip Çıkmaktır!”

Yayın: 19.12.2017 22:57
Paylaş:
A+ A-

Türk Eğitim-Sen Karabük şube başkanı Ahmet Turgut Kurtoğlu,”Son yıllarda üzülerek şahit oluyoruz ki, öğretmene şiddet vakaları artık sıradanlaşmış üçüncü sayfa haberleri arasına girmiş durumdadır”dedi.

Başkan Kurtoğlu konu ile ilgili meydana gelen olaylarla ilgili yaptığı açıklamada,

” Neredeyse gün geçmiyor ki, öğrenci ya da veli tarafından sözlü ya da fiziki şiddete maruz kalan bir öğretmen haberiyle karşılaşmayalım.

Öğretmenlerimizin motivasyonuna, itibarına, sıhhatine ve hatta canına kast eden şiddet vakaları, artık eğitim hayatımızın en hayati problemlerinden birisi haline gelmiştir.

Bu acı haberlerin sonuncusu da önceki gün İzmir Ödemiş’ten geldi. Ödemiş Kaymakçı Çok Programlı Anadolu Lisesi Müdürü Ayhan Kökmen, iki öğrencisi tarafından tüfekle vurularak öldürüldü. Ayhan Kökmen öğretmenimize yüce Allah’tan rahmet, yakınlarına ve eğitim camiamıza sabır ve başsağlığı temenni ediyoruz.

Şiddeti nefretle kınıyor, reddediyor, telin ediyoruz. Öğretmene şiddet konusunda bütün eğitim çalışanlarının yek vücut şekilde dimdik ayakta olduğunu tüm Türkiye kamuoyuna ilan ediyoruz.

Öğretmene uygulanan şiddet olayları vuku bulduğunda, sorumluluk makamlarını işgal edenlerin de kınama mesajlarını tabii ki olumlu buluyoruz. Ancak, yetki sahibi olanların, sadece kınamakla yetinmesini bir zafiyet olarak gördüğümüzü ve kendilerinden daha somut adımlar atmalarını da beklediğimizin bilinmesini istiyoruz.

Artık yeter!

Öğretmene ve kamu çalışanlarına yönelik şiddet hadiseleri üzerine ciddi idari ve hukuki tedbirler ivedilikle alınmalıdır. Şiddet vakaları konusunda önleyici ve caydırıcı tedbirleri hayata geçirecek mevzuat düzenlemeleri zaman kaybedilmeksizin hayata geçirilmelidir. Psikolojik danışmanlık hizmetlerinin etkin hale getirilmesi, disiplin yönetmeliklerinin yetersizliklerinin giderilmesi, okullarda güvenlik önlemlerinin alınması vs. gibi düzenlemelerin yanı sıra hepsinden öncelikli olarak öğretmenlerin itibarının artırılmasına yönelik tedbirlerin alınması kaçınılmazdır. Öğretmene verilen değer hususunda öğrenci ve ailelerin bilinçlendirilmesi, öğretmene şiddet vakalarının önünün alınması anlamında gözden kaçırılmaması gereken hususların başında gelmelidir.
Tekraren Milli Eğitim Bakanlığı’na ve Hükümete çağrıda bulunuyoruz:

Artık sabırlar tükendi!

Özelde öğretmene, genelde kamu çalışanlarına yönelik şiddet vakalarını önleyebilmek için bahsi geçen mevzuat düzenlemeleri için hemen, hiç vakit geçirmeden, derhal harekete geçilmelidir.

Buradan ilan ediyoruz; şiddet konusunda gerekli mevzuat düzenlemeleri yapılmaz ise, bundan sonra yaşanabilecek şiddet vakalarının sorumlularından birisi olarak bu tedbirleri almayan makamları göreceğiz!

Ayrıca medya kuruluşlarının öğretmenlerimizin itibarını rencide edici haberlerden kaçınmaları, öğretmene saygı ve değeri öne çıkaran yayınlara öncelik vermelerinin de öğretmene şiddet olaylarının önlenmesi anlamında katkısı olacağını da hatırlatmak istiyoruz.

Şu hususun da dikkatlerden kaçırılmamasını özellikle belirtiyoruz: Biz öğretmenler, öğrencilerimiz için varız. En büyük sevinç ve gurur kaynağımız, öğrencilerimizin başarı ve mutluluğudur. İzmir’deki gibi münferit hadiseler üzerinden öğrencilerimize karşı duyduğumuz sevgi ve sahiplenme hissiyatımızdan kimse şüphe etmesin.

Buradan ailelere de çağrıda bulunuyoruz: Çocuklarınız, çocuklarımızdır. Onları daha güzel bir geleceğe hazırlamak için en az sizler kadar istekli olduğumuzu bilmenizi istiyoruz. Takdir edersiniz ki, eğitim, okul, aile ve çevre ile bütün olarak yürütülen bir süreçtir. Sizden tek arzumuz; öğrencilerimizle aramızda oluşturduğumuz sevgi ve saygıya dayalı beraberliğimize katkı sağlamanızdır.

İzmir’de kaybettiğimiz Ayhan Kökmen başta olmak üzere hayatını kaybeden tüm öğretmenlerimizi rahmetle anıyor, şiddete maruz kalmış meslektaşlarımıza geçmiş olsun diyor, öğretmene şiddeti lanetlediğimizi kararlılıkla ifade ediyor ve bir daha benzeri hadiselerle kamuoyuna gündemine gelmemeyi diliyoruz.

Unutmayalım; öğretmen sahip çıkmak geleceğimize sahip çıkmaktır”sözlerine yer verdi.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Trabzonspor, Mehmet Ali Yılmaz’ın başkanlığında önemli başarılara imza attı

Anadolu Ajansı
Yayın: 25.04.2024 16:48
Paylaş:
A+ A-

TRABZON (AA) – Trabzonspor, hayatını kaybeden onursal başkanı Mehmet Ali Yılmaz'ın kulüp başkanlığı döneminde 4 kupa kazandı.

Trabzon'da 21 Ekim 1948'de dünyaya gelen Yılmaz, İstanbul Mühendislik ve Mimarlık Akademisi İnşaat Fakültesi'nden mezun oldu. Yılmaz, iş insanı, medya patronu, siyasetçi ve spor yöneticisi olarak tanındı.

1982-1983 sezonunda Trabzonspor'un 8. başkanı olarak seçilen Mehmet Ali Yılmaz, bu görevini 1987-1988 sezonun ortasına kadar sürdürdü. Bir yıllık aranın ardından 1989'da tekrar başkanlık koltuğuna oturan Yılmaz, 1992'ye kadar görevde kaldı. Üçüncü başkanlık dönemi 1996'nın sonundan 2000 yılının sonuna kadar devam eden Mehmet Ali Yılmaz, kulüpte en uzun süreyle başkanlık yapan kişi oldu.

Trabzonspor, Yılmaz'ın başkanlığı döneminde 1982-1983 sezonunda Cumhurbaşkanlığı Kupası, 1983-1984 sezonunda lig şampiyonluğu ve Türkiye Kupası, 1984-1985 sezonunda Başbakanlık Kupası olmak üzere 4 kupa kazandı.

Kulüpte 1988'de yapılan Divan Başkanlık Kurulu'nda verilen önergeyle Mehmet Ali Yılmaz, kulübün onursal başkanlığı ünvanını elde etti.

Yılmaz, bordo-mavili kulüpte tesisleşmenin de ilk adımlarını attı. Mehmet Ali Yılmaz'ın ismi kulübün mevcut tesislerine verildi.

Mehmet Ali Yılmaz, 1991 genel seçimlerinde Doğru Yol Partisi'nden Trabzon milletvekili seçilerek, 49 ve 50. hükümette Spordan Sorumlu Devlet Bakanlığı görevini yaptı.

Mehmet Ali Yılmaz'ın Bakanlığı döneminde Türkiye Futbol Federasyonu özerk bir yapıya kavuştu. Yılmaz, futbolda havuz sistemini düzenleyen kişilerden biri oldu.