“ Memur ve Memur Emeklisine Yazık Edildi..”

“ Memur ve Memur Emeklisine Yazık Edildi..”

Yayın: 24.08.2021 21:47
Paylaş:
A+ A-

Türkiye Kamu Sen Karabük İl Temsilcisi Sadık DOĞDU “Kamu İşveren Sendikası’nın verdiği hakları kabul etmiyoruz.İşveren Sendikası Sendika Aidatı noktasında bile,400 lira vereceğini Sözleşme koyarak,aklınca bir cinlik yapmaya çalışmış..” görüşlerini dile getirdi.Kamu-Sen İl Temsilcisi Sadık DOĞDU “Bu Sözleşmeyi kabul etmemiz mümkün değil.Talep ettiğimiz hakları almak için mücadelemiz devam edecektir..” dedi.

Haber ;Tuğba Yılmaz

7 Milyon Kamu Çalışanı  ile yüz binlerce Kamu Emeklisi adına yapılan 6.Dönem Toplu İş Sözleşmesinden “Beklediklerini bulamadıklarını söyleyen..”Türkiye Kamu-Sen Karabük İl Başkanı Sadık DOĞDU “Bu Toplu Sözleşme olmadı,olsa/olsa,Toplu Satış denilebilir..” şeklinde açıklamalar yaptı ve “Biz taleplerimiz karşılanana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz..”  ifadelerini de kullandı.

Türkiye Kamu-Sen Karabük İl Temsilcisi Sadık DOĞDU “ Toplam 51 maddelik talep de bulunmuştuk. Ne yazık ki karşılanmadı.Buna karşılık tabana cazip gelecek bir 400 lira cinliği yapmışlar.Sendika aidatı diye böyle bir 400 lira koymuşlar.Böyle cinliklerle Kamu Çalışanlarını tatmin etmek,kayıtlarını karşılamak mümkün değil..” görüşlerini de dile getiren Sadık DOĞDU yazılı olarak da şunları dile getirdi.

“Kamu görevlileri ve emeklilerin 2022-2023 yıllarına ilişkin toplu sözleşme süreci mutabakatla sonuçlanmıştır. Türkiye Kamu-Sen, toplu sözleşme görüşmelerinin başlamasından son anına kadar sürece katkıda bulunmak adına bütün gücüyle mücadele etmiştir.

Aileleriyle birlikte 25 milyona yaklaşan bir kitlenin son yıllarda eriyen alım gücünün artırılması, yükselen enflasyon karşısında  korunması, geçmiş dönem kayıplarının telafi edilmesi, büyümeden pay verilerek memurların refahının artırılması, 2018 yılında verilen sözün de bir gereği olarak tüm memurları kapsayacak adil ve hakkaniyetli bir 3600 ek gösterge düzenlemesi yapılması, kamudaki güvencesiz sözleşmeli personel çalıştırılması uygulamasına son verilerek söz konusu personelin kadroya geçirilmesi ile yardımcı hizmetler sınıfında görev yapan personelin genel idare hizmetleri sınıfına geçirilmesi konuları kırmızı çizgimiz olmak üzere tüm kamu görevlilerinin ve emeklilerin sorunlarının kalıcı bir biçimde çözülmesi için birlikte hareket ederek, sesimizin daha gür çıkmasını arzuladık.

Toplu pazarlıklardaki varlığımız ve etkinliğimiz, 2012 yılından beri alınan en yüksek zam oranlarına ulaşılmasını, 3 yıldan beri sürüncemede bırakılan ek gösterge uygulamasının bir takvime bağlanmasını, 2013 yılından beri kanayan yara haline gelmiş olan sözleşmeli personele kadro konusunun toplu sözleşme metnine dahil edilmesini sağlamıştır.

Gelinen noktada taviz vermeyeceğimiz ve vazgeçmeyeceğimiz taleplerimiz olan özellikle kamu çalışanlarını enflasyon karşısında koruyacak olan refah payı uygulamasının hayata geçirilmemesi, seyyanen zam talebimizin karşılık bulmaması, yardımcı hizmetlilere ilişkin hassasiyetlerimizin göz ardı edilmesi; ek gösterge düzenlemesi ve sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesine ilişkin toplu sözleşme metnindeki bağlayıcı olmayan muğlak ifadeler nedeniyle mutabakat metnine itirazlarımızı heyete ilettik.

4688 sayılı Kanun gereğince toplu sözleşme metnini bağıtlama yetkili konfederasyonun uhdesinde bulunmaktadır. Dolayısıyla Türkiye Kamu-Sen olarak bizim toplu sözleşmeyi imzalama ya da Hakem Kurulu’na baş vurma gibi bir hakkımız hukuken bulunmamaktadır.  Bu nedenle biz, sürece katkı sağlamak adına bilgimizi, tecrübemizi, örgütlü gücümüzü son anına kadar kullandık, ilgilileri uyarma vazifemizi yerine getirdik.

Sonuç itibarı ile geçmiş dönemlere kıyasla daha fazla kazanım elde edilmiş olsa da özellikle refah payı ve seyyanen zam başta olmak üzere kırmızı çizgi olarak gördüğümüz ekonomik taleplerimizi karşılamaktan uzak kalan bu toplu sözleşmenin yetersiz olduğunu düşünmekteyiz.

İlerleme sağlayamadığımız hususlardan vazgeçmiş değiliz. Özellikle refah payı, seyyanen zam, yardımcı hizmetlilerin sorunları, vergi dilimleri başta olmak üzere acil çözüm bekleyen konulardaki taleplerimizin hayata geçmesi için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da mücadelemizi sürdüreceğiz.

Ülkemizin belli güç odakları tarafından ekonomik, ekolojik, askeri ve siyasi anlamda zaafiyete uğratılmak istendiği bu dönemde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Vedat Bilgin’in yapıcı yaklaşımı ve çözüm odaklı çabaları kazanımların artması noktasında önemli bir etken olarak bizleri memnun etmiştir.

Dönem Toplu Sözleşme Görüşmelerine en yüksek düzeyde katkıyı sunarak bu seviyeye getirmiş olmamıza rağmen, memurlarımızın tatmin olmadığı bir sözleşmeyi onaylamamız mümkün değildir. İlerleyen süreçte refah payı ve seyyanen zam başta olmak üzere tüm taleplerimizin gerçekleşmesi için mücadelemizi sürdüreceğiz”

 

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Adalet Bakanı Tunç, Karabük’te konuştu:

Anadolu Ajansı
Yayın: 28.03.2024 20:48
Paylaş:
A+ A-

KARABÜK (AA) – Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Neymiş, 17 bakan İstanbul'da. Niye 17 bakan İstanbul'da? 17 bakan Türkiye'nin her yerinde, 81 vilayetinde, halkının arasında. Hem ülkeyi yönetiyor hem de milletini dinliyor.” dedi.

Çeşitli ziyaretlerde bulunmak için Karabük'ün Safranbolu ilçesine gelen Bakan Tunç, ilçe merkezindeki bir otelde sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle buluştu.

Daha sonra Sunal Tülbentçi Öğretmenevi önünden partililerle Misak-ı Milli Demokrasi Meydanı'na kadar yürüyen Tunç, burada yaptığı konuşmada, AK Parti Safranbolu Belediye Başkan adayı Ali Büyüközdemir seçildiği takdirde Safranbolu için ne gerekiyorsa yapacaklarını söyledi.

Gerçek belediyeciliğin AK Parti belediyeciliği olduğunu dile getiren Tunç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 1994'te Büyükşehir Belediye Başkanı olarak CHP'den devraldığı İstanbul'u 4,5 yılda yaşanır hale getirdiğini, bunun da AK Parti'nin kurulmasını sağladığını anlattı.

Tunç, AK Parti'nin iktidarda olduğu 22 yıldır hep “önce insan” dediklerini belirterek, “Eğitimden sağlığa, sosyal politikalardan kültüre, adalete, güvenliğe varıncaya kadar her alanda insanımızı güçlendirmek için çalıştık. İstikrarlı kalkınma hamleleriyle Türkiye'mizin 81 vilayetini yatırımlarla donattık.” diye konuştu.

Terörle mücadeledeki kararlılıklarından hiçbir zaman taviz vermeyeceklerini vurgulayan Tunç, ülkenin, çocukların, gençlerin huzurlu bir geleceğe kavuşabilmesi için gece gündüz çalışmaya devam edeceklerinin altını çizdi.

Tunç, temel hak ve özgürlüklerin önündeki engelleri birer birer kaldırdıklarına işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu ülkede bir daha darbeci, vesayetçi anlayış hortlamasın, milli iradenin önü kesilmesin diye reformlar yaptık. Anayasa değişiklikleri yaptık. Tüm bunları sizler onayladınız. Referandumlarda sizlerin huzuruna geldik, evet oylarınızla Türkiye'nin önünü açtınız. 22 yıldan bu yana 81 vilayetimizi yatırımlarla donatırken dünya projeleriyle tanıştırırken şer güçleri de hiç boş durmadı. Ülkemizin önünü kesmek, Recep Tayyip Erdoğan'ı iktidardan düşürmek, AK Parti iktidarını sona erdirmek için türlü türlü hilelere başvurmadılar mı? Parti kapatma davaları, 367 krizleri, Gezi olayları, 17-25 (Aralık) emniyet yargı darbe girişimi, 15 Temmuz hain darbe kalkışması, tüm bu karanlık günleri, geceleri milletimize yaşatmak istemediler mi? Ne yaptık? Size güvendik. Sizler hep o önümüze konulan taşları birer birer ayıkladınız ve bizim önümüzü açtınız.”

– “Milli irade bayrağını hiçbir zaman yere düşürmeyeceğiz”

Demokrasiye hep beraber sahip çıkacaklarını, milli irade bayrağını hiçbir zaman yere düşürmeyeceklerini vurgulayan Tunç, şöyle devam etti:

“O başbakanların asıldığı, bakanların asıldığı, siyasetçilerin zindanlara tıkıldığı, darbe mağdurlarının hapislerde çürütüldüğü o eski günlere bir daha geri dönmek yok. O geri dönmek isteyenler de hiçbir zaman bu ülkede iktidar yüzü görmeyecek. Bu millet onlara fırsat vermez, vermeyecek.

Şimdi belediye seçimlerinden sonra diyorlar ki acaba 'AK Parti'yi tökezletebiliriz de yeniden bir istikrarsızlık ortamı oluşturabilir miyiz? Yeniden ekonomiyi olumsuz etkileyerek 2028'den önce bir proje yapabilir miyiz?' Sizin projeleriniz tutmaz.”

Tunç, hakkaniyetli, adaletli ve dengeli dış politikayla dünyada insan haklarını, mazlumun hakkını, Filistinli mazlumu savunmaya, “Dünya beşten büyüktür.” demeye devam edeceklerini anlattı.

Bir belediye başkanının, bakanıyla, milletvekiliyle uyum içerisinde çalışmasının o şehre avantaj getireceğine vurgu yapan Tunç, şunları kaydetti:

“Ali Büyüközdemir, gençliğiyle, dinamikliğiyle, çalışkanlığıyla ve bizlerle uyumlu çalışmasıyla Safranbolu'muza değer katacak. O tarihi eserleri yeniden gün yüzüne çıkaracak, onarım bekleyen tarihi evleri yeniden ayağa kaldıracak çalışmaları hükümetimizle beraber yapacak. Şunu söylüyorlar biz bunu dediğimiz zaman; '17 bakan, siz seçim çalışmasındasınız.' Bakanların seçim çalışmasında olmasıyla ilgili anayasal yasak mı var? Nereden çıkardınız bunu? Kendi beceriksizliğinizi, kendi kayıp yıllarınızı örtmek için sürekli bunu gündemde tutmaya çalışıyorsunuz. Neymiş, 17 bakan İstanbul'da. Niye 17 bakan İstanbul'da? 17 bakan Türkiye'nin her yerinde, 81 vilayetinde, halkının arasında. Hem ülkeyi yönetiyor hem de milletini dinliyor.

Sen geleceksin vatandaşa o hükümetin çalışmalarını, bakanların çalışmalarını karalayacaksın, dezenformasyon yapacaksın, biz milletimize doğrusunu anlattığımızda da rahatsız olacaksın öyle mi? Sen işine bak. Sen İstanbul'a yaşattığın kayıp yıllara üzül, üzül. Sen kendi perişanlığına üzül. Nasıl İSKİ skandallarıyla bu ülkeyi çalkalandırdınız geçmişte. Şimdi de para kuleleriyle maalesef İstanbul'a o kara görüntüleri yaşatıyorsunuz.”

– “Millete hizmet yolunda durmadan çalışmaya devam edeceğiz”

Tunç, bakanların milletiyle beraber millete hizmet yolunda hiç durmadan çalışmaya ve koşturmaya devam edeceğinin altını çizerek, “Maalesef öyle bir karalama yapmaya çalışıyorlar ki o karalamayı şunun için yapıyorlar. Yaptıkları bir eser yok. Ürettikleri bir icraat yok. Çaktıkları bir çivi yok. Sırf onu gölgelemek, örtmek için böyle dezenformasyona başvuruyorlar. Nereye başvurursa başvursunlar, milletimiz 17 sandıkta 'Recep Tayyip Erdoğan' dedi, 22 yıldan bu yana 'AK Parti' dedi, 'Cumhur İttifakı' dedi. Şimdi 18. sandıkta da inşallah yine 'AK Parti' diyecek, 'Recep Tayyip Erdoğan' diyecek, 'Cumhur İttifakı' diyecek.” ifadelerini kullandı.

Bakan Tunç, millete güvendiklerini ifade ederek, “Seçimlerden sonra da inşallah 2028'e kadar 4 yıllık seçimsiz geçecek bir süre var. Geçmişte enflasyonu tek haneli rakamlara düşürdüğümüz gibi yine düşüreceğiz. Yine emeklimizin, memurumuzun, işçimizin maaşını, alım gücünü artırmaya devam edeceğiz.” dedi.

Programda, AK Parti Karabük milletvekilleri Cem Şahin ve Durmuş Ali Keskinkılıç, AK Parti Karabük İl Başkanı Ferhat Salt ve AK Parti Safranbolu Belediye Başkan adayı Ali Büyüközdemir de konuşma yaptı.