NİÇİN SİYASET YAPMAK…!

NİÇİN SİYASET YAPMAK…!

Yayın: 15.10.2021 23:39
Paylaş:
A+ A-

Siyaset yapmak…
Ülke sorunlarını çözmeye talip olmak…
Memleketi içinde bulunduğu durumdan daha ileri seviyelere taşımak.
Ne kadar hoş /güzel bir düşünce değil mi?
Bize göre siyaset adına olması gereken dinamikler bunlar olmalı.
Ama bunun tam tersi olursa…
Siyaset sevgi yerine kavga üretirse.
Biçim ve zihniyet değiştirirse.
Hırs içerirse…
Koltuk sevdasını ülkü haline getirirse…
İdeolojik hesaplaşma halini alırsa…
Tarihi gerçekleri dışlarsa…

Bu saydığımız ihtimallerin hangisi olursa olsun…
Siyaset asla birbirimizi ötekileştirme ve kötü sözler söylememize araç olmamalı.
Ülke insanın istediği ne.?
Öncelikle dürüstlük.
Sonra hizmet.
Hoşgörü.
İyi niyet.
Ancak…
Bunların tam tersi olursa…
Hakaretler
Ağza alınmayacak sözler.
Ağır ithamlar.
Sen/ben kavgası…
Hepsinden önemlisi…
Tahammülsüzlük sararsa etrafı…
O zaman siyaset adına söylenecek söz bulamıyoruz.
Aslına bakarsanız söylenecek çok söz var…
Amma velakin….!

****
En iyisi hiçbir şey söylememek…
Konuşmamak…
Ne olursa olsun demek.
Alın yazımız buymuş diyerek kabullenmek.

***
Olup bitenlere akıl erdirmek güçleşiyor.
Herkes düşünceli.
Geleceği/geleceğini göremiyor.
Bir çatışma hali söz konusu.
Hem de tedirgin edici ölçülerde.
****
Yanıtları verilmeyecek,
Verilmekten kaçılacak ,birçok soru var ortada…

Biz siyasetin ne olduğunu kavrayamamışız.!
Birbirimizle uğraşmayı siyaset yapmak zannediyoruz.
Böylece de anlaşılmazlığı ilkeleştiriyoruz.
Evet…
Ne demeli?
En iyisi hiçbir şey dememek…
Çünkü demokrasimiz bize anlamlı bakışlarla sadece gülümsüyor.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

“Gölgeyim Ben” Karabük’te okuyucusuyla buluşuyor

Yayın: 29.03.2024 16:54
Paylaş:
A+ A-

The Poet House tarafından yayımlanan mini kitapta Tuğba Turan’ın “Gölgeyim Ben” adlı hikayeleri İsmail Sertaç Yılmaz tarafından çizilen illüstrasyonlarla bir araya getirildi.

Karabük’te polisiye ve gerilim türünde kitap yazan Tuğba Turan, güçlü kalemiyle yeni bir başarıya imza attı. Karabük’ün yetenekli yazarı Tuğba Turan, bu kez okuyucusunu dört hikayede buluşturuyor. Hikayelerinde, kadınların erkeklerin gölgesinde kalmaktan çıkıp, kendi güçlerini keşfetmelerine vurgu yapıyor. Karakterinin gölge üzerinden güçlenmesi, aslında kadınların toplumda ikinci planda tutulduğu, bastırıldığı ve görmezden gelindiği gerçeğini simgeliyor. Ancak bu hikayeler, kadınların içlerindeki gücü keşfetmeleri ve erkek egemen topluma karşı mücadele vermeleri üzerinden umut ve ilham veriyor. Gölgelerden güç alan anti-kahramanın, kadınların kendilerini güçlü ve değerli hissetmelerine yönelik bir metafor olması da bu mesajın önemli bir parçasını taşıyor. Bu hikayeler, kadınların kendi ayakları üzerinde durmalarını, seslerini duyurmalarını ve adalet arayışlarında korkusuzca ilerlemelerini konu alıyor. Bu sayede, kadınların erkeklerin gölgesinde kalmayı reddederek kendi ışıklarını yakmaları ve hayallerine doğru ilerlemeleri teşvik ediliyor.

Bu kitap aynı zamanda sakin kitap ‘slow book’ projesi, hızlı tüketilen kitaplara karşı bir başkaldırı niteliği de taşıyor. Hikayelerinde gücünü gölgeden alan anti-kahramanın yaratıcısı Turan, kitabında şu ifadelerde bulunuyor: “Ben yoklukla güçlendim. Hiçlikten doğdum. Bir kadının içine düşerken zevk veren, düştükten sonra istenmeyen bir bebek gibi, boşluğu doldurdum. Ben oldum” sözleriyle karakterinin iç dünyasını anlatarak, kadınların sessizliklerine ses katmayı hedefliyor.

“Gölgeyim Ben”, kadınların güçlenme sürecini ve adalet arayışını ele alan etkileyici hikayelerle dolu bir kitap olarak okuyucularla buluşacak. Bu kitap ile Yazar Tuğba Turan’ın Karabük ve Türkiye genelinde edebiyata ve sanata farklı bir bakış açısı getireceğinin mesajı veriliyor. (Esra Oğuzkağan Özkan)