Öğrenciler “Nostalji Müzesi”yle Geçmişle Bağ Kuruyor

Öğrenciler “Nostalji Müzesi”yle Geçmişle Bağ Kuruyor

Yayın: 14.11.2019 21:40
Paylaş:
A+ A-

Karabük’te bir okula açılan “Nostalji Müzesi”yle öğrencilere eski dönemdeki aile yaşantısı anlatılırken, o günün koşulları da öğrencilere yaşayarak gösteriliyor

Karabük Şehit Mehmet Dinçel İlkokulu’nda açılan “Nostalji Müzesi”yle eski dönemdeki aile yaşantısı anlatılırken, o günün koşulları, kullanılan araç ve gereçlerle gösterilerek, öğrencilerin geçmişle bağının kopmaması sağlanıyor.
Okul 3/B sınıfı öğretmeni Semre İnce’nin Milli Eğitim Bakanlığının verdiği Türkçe ders kitabında yer alan “Bir sınıf müzesi oluşturuyorum” isimli metinden yola çıkarak hayata geçirdiği “Nostalji Müzesi”, öğrencilerin aile büyüklerinin geçmişteki yaşantısını göstermede yardımcı olurken, öğrencilerin bilgisayar ve telefon gibi teknolojik aletlerin kullanımının azaltılmasına da yardımcı olması amaçlanıyor.

Güğüm, telefon, beşik, kaset, bakraç, daktilo, soba, yer sofrası, elek, gaz lambası gibi birçok eski eşyanın yer aldığı Nostalji Müzesi’nde, öğrenciler de konu mankenliği yapıyor. Öğrenciler müzede, kanaviçe yapıp, yer sofrasında yemek yeyip, beşikte çocuk sallıyor.

Karabük Şehit Mehmet Dinçel İlkokulu Müdürü Erdoğan Ünver, İhlas Haber Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, okul öğretmenlerinden Semra İnce’nin müze açma teklifi getirdiğini, kendilerinin de konuyu beğendiklerini ve müzeyi açtıklarını söyledi.

İlk başta bu kadar güzel bir müzenin ortaya çıkacağını tahmin etmediğini ancak öğretmen, veli ve öğrencilerin güzel bir iş başardığını ifade eden Ünver, “Milli Eğitim Bakanlığımız, 2023 Eğitim Vizyonu çerçevesinde geçmişten günümüze köprü kuracak bu tarz etkinlikleri sürekli destekliyorlar. Karabük Milli Eğitim Müdürlüğümüzün de destekleri ve faaliyetleri var. İnşallah bundan sonra da 2023 Eğitim Vizyonu çerçevesinde başka faaliyetlerimizi, okul ve Milli Eğitim Müdürlüğümüz bünyesindeki kurumlarla sürdüreceğiz” dedi.

Müzeyi birkaç günlük sergilemek üzere açtıklarını ancak güzel ilgi gördüğünü aktaran Ünver, şunları kaydetti:
“İl Milli Eğitim Müdürümüz Mehmet Fatih Vargeloğlu’nun katılımlarıyla müzemizi açtık. Kendileri müzenin bir iki gün değil de daha uzun süreli kalarak diğer okuldaki öğrencilerimizin de görmelerini istediler. Biz de ara tatilde müzeyi açık tutmayı düşünüyoruz. 24 Kasım Öğretmenler Günü etkinlikleri kapsamında 25 Kasım’da Karabük Kültür Merkezi’nde bu sergiyi daha geniş bir ortamda sergileme ve daha geniş kitlelere ulaştıracağız.”
Çocukların geçmiş kültürü çok bilmediğini vurgulayan Ünver, “Onlar şu anda ellerinde bilgisayarlar ya da elektronik eşyalar, başka dünyaların insanı oldular. Bu sergiyle biraz da olsa onları geçmişle bir bağ kurdurmak, o dönemde insanlar nasıl yaşamışlar, hangi araçları kullanarak, hangi imkanlarla yaşamışlar ve bugün hangi imkanlara kavuşmuşuz, geçmişteki sınırlı imkanlarla bugünkü geniş imkanları da görmüş oldular. Bugün ellerindeki nimetleri de fark etmiş oldular. Geçmiş kültürümüzle çocuklarımızı asla koparmamamız gerekiyor. Onların da keyif aldığını gördük” değerlendirmesinde bulundu.

3/B sınıfı öğretmeni Semra İnce de fikrin Milli Eğitim Bakanlığının vermiş olduğu Türkçe ders kitabında yer alan “Bir sınıf müzesi oluşturuyorum” isimli metinden çıktığını belirtti.Velilerin destekleriyle müzeyi oluşturmaya başladıklarını anlatan İnce, şu ifadelere yer verdi:”Herkes durumdan memnun. Öğrencilerim de memnun, çok şey öğrendiler, güzel oldu. Sınıf anneleriyle yola çıkarak velilere ulaşmam sonucunda onların eşinden, akrabalarından gelen malzemeler var. Kendi evimden anneme, babama ait olan anılar var. Bunları toparladık, getirdiler, emanet ettiler. Özenle yerleştirdik, yerleştirirken güldük, eğlendik, oturduk ağladık, eskileri yad ettik. Bu anılarımızdan öğrencilerime de anlattık. Onlarında geçmişini tanımalarını, geleceğe taşımalarını istediğimizi söyledik. Çok değerli olduğunu gördüler, yaşayarak öğrendiler. Amacımız yaşayarak öğrenmeleriydi, amacıma ulaştık diye düşünüyorum.”Öğrencilerden Elanur Şahin ise çok güzel bir müze olduğunu ve mutlu olduğunu kaydetti. Eskiyi tanımak, eski eşyaları görmenin çok güzel olduğunu belirten Şahin, “Çok güzel eşyalar. Beni çok sevindirdi eski eşyaları görmek” dedi.Öğrencilerden Buğra Aslan da güzel bir Nostalji Müzesi olduğunu, eski eşyaları görmenin güzel bir duygu olduğunu belirtti. Aslan, “Öğretmenler ödev verince bilemediğimiz ödevleri internetten sorabiliyoruz ama eskiden sorma imkanı yoktu” diye konuştu.İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Fatih Vargeloğlu ve Şube Müdürü Erdal Üngören, müzeyi ziyaret ederek, öğrencilerle sohbet etti.

 

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Atatürk’ün Mirası: Savarona Yatı ve Ertuğrul Gemisi

Yayın: 29.03.2024 11:12
Paylaş:
A+ A-

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün manevi mirası Savarona’nın haziran ayı sonunda deniz eğitimleri ve tanıtım faaliyetleri kapsamında seyir yapabilir hale gelebilmesinin planlandığını bildirdi.

Bakan Güler, CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan’ın “Savarona Yatı ve Ertuğrul Gemisi’nin müze haline getirilmesi” hakkında yazılı soru önergesini yanıtladı.

Savarona’ya ilişkin bilgi veren Güler, “Savarona’nın 2024 yılı haziran ayı sonunda deniz eğitimleri ve tanıtım faaliyetleri kapsamında seyir yapabilir hale gelebilmesi planlanmakta olup bu maksatla İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nda bakım/onarım faaliyetlerine yoğun olarak devam edilmektedir.” ifadelerini kullandı.

Milli Savunma Bakanı Güler, Ertuğrul Gemisi hakkında ise şunları kaydetti:

“M/G Ertuğrul’un tarihi önemine binaen anısının yaşatılması ve tarihi hikayesinin halkımızla buluşturulması maksadıyla Kıbrıs Barış Harekatı ile özdeşleşmiş şehrimiz olan Mersin’de, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bağlısı Mersin Deniz Müzesi bahçesine M/G Ertuğrul’a ait gemi topu, gemi demiri, tonoz, gemi direği yerleştirilmiş ve müzecilik unsuru olarak 17 Kasım 2023’ten itibaren müzedeki Kıbrıs Barış Harekatı ile ilgili diğer objelerle birlikte sergilenmeye başlanmıştır.

Mersin’in sergileme alanı olarak seçilmesinin bir diğer nedeni de M/G Ertuğrul’a adını veren 1890’da Japonya’da batan Ertuğrul Fırkateyni şehitlerinin ebedi istirahatgahı olan Kushimoto şehrinin, Mersin ile kardeş şehir olması ve anılan müzede bununla ilgili de bir köşe bulunmasıdır. Geminin pervane ve tonoz demiri de Kıbrıs/Magosa Deniz Komutanlığı’nda sergilenmektedir.” (AA)