Okan Küçük Yorumluyor. 10 Kasım 2022

Okan Küçük Yorumluyor. 10 Kasım 2022

Yayın: 10.11.2022 00:01 |Güncelleme: 09.11.2022 23:34
Paylaş:
A+ A-

8 Kasım Ruhu – Kardemir – Özçelik İş Sendikası ve Basın

8 Kasım 1994’te Karabük şehrin işçisi – esnafı- yaşlısı -genci tüm katmanlarıyla tek yürek oldu. Basın da Türkiye’yi sallayan eylemleri gün gün, an an haber yaparak Türkiye gündemine taşıdı.

Özetle Kardemir kapatılamadı, Kardemir demek Karabük demek, Karabük kapatılamadı…

Kardemir’in büyümesinden gelişmesinden kıvanç duymayan tek bir Karabüklü yok. Özçelik İş Sendikasının büyümesinden kıvanç duymayan tek bir Karabüklü yok. Tek bir basın mensubu yok, olamaz zaten.

Karabük Basını 1994’te  kendi üstüne düşen tarihi görevi yaptığı gibi her daim Kardemir’in büyümesini, Özçelik İş Sendikasının büyümesini haberleriyle kamuoyuna duyurmaya devam ediyor.

Yani, Karabük basını ile Kardemir’i – Özçelik İş Sendikasını ayrı görmek, birinden öbürünü ayırıp dışlamaya çalışmak bu memlekete huzur vermez, fayda getirmez…

İyi Parti’de Delegasyon Seçimleri Krizi

İyi Parti geçtiğimiz Pazar günü yaptığı Karabük ve Safranbolu delege seçimlerinde neler yaşanmış öyle.

Hatta neler yaşanmamış ki bile denilebilir. Haber kaynaklarımdan bana gelen bilgiler ışığında şu söyleniyor ‘BAŞTAN SONA ŞAİBELİ SEÇİMLER yaşandı.’

Anlayacağınız  delege seçimlerinde çadır iyice karışmış. Bazı üyelerin , delegelerin hatta eski yöneticilerin partilerine olan inançları – güvenleri örselenmiş.

Bana anlatılanlardan bir örnek vereyim Safranbolu delege pusulasının önceden hazırlandığı , pusula içinde işaretlenmiş isimlerin olduğu ve bunun birileri tarafından fark edilerek buraya gelen İyi Parti Genel Merkez görevlisine şikayet edildiği, aktarıldığı iddia ediliyor.

Safranbolu’da ve Karabük’te delege başvurusu yapan bazı kişilerin  başvurularının bir şekilde yok olduğu iddia ediliyor.

Safranbolu’da sandık sayılırken  mevcut başkanı destekleyen kişilerin dışında sandık sayımına kendilerine muhalif kişilerin alınmadığı ciddi kargalar çıktığı polisin çağırıldığı iddia ediliyor. Bu karışıklıklardan sona sandığın mühürlenip oradaki haziruna sayımın genel merkez de yapılacağının ifade edildiği ama gece geç saatler de Safranbolu sandığının Karabük il Başkanlığında açılıp sayıldığı iddia ediliyor.

Karabük’te  başka bazı karışıklıklar ve itirazlar sonrası delege seçiminin iptal edildiğinin genel merkezden gelen görevli tarafından anons ettirildiği, iptal edildi diye özellikle mevcut yönetime muhalif olan ve  köyden  veya uzak yerlerden gelen kişilerin gitmesi bu şekilde sağlandıktan 1-2 saat sonra 1 kişi de olsa seçimi yapıyoruz deyip yeniden seçime geçildiği iddia ediliyor.

Divan krizleri yaşandığı iddia ediliyor. ‘Saçını başını yolarım’ kısmına girmeyeceğim…

Adeta Dallas dizisinin ( yaşı müsait olanlar hatırlar) yeni sezon çekimlerinin yapıldığı iddia ediliyor.

Türk siyaseti açısından daha vahim olan kısmı şu. Genel Merkezden  gelen görevliye çeşitli aşamalar da haksızlık- hukuksuzluk yapıldığı seçime şaibe karıştığı   birileri tarafından ifade edildiğinde Genel Merkez görevlisinin belli bir kalabalığın içinde ( bire bir değil yani) ‘Türkiye’de hangi seçim şaibeli değil ki, çok abartmayın.’ Benzeri sözler söylediği iddia ediliyor.

İyi Parti Genel Merkezinden gelen görevlinin yukarıdaki benzeri belli bir kalabalığın içinde söylediği o sözler doğruysa  Genel Başkan Meral Akşener’de o  söylendiği iddia edilen sözlerin arkasındaysa konu kapanmıştır aslında anlayana. Başka söze gerek yoktur aslında. Tabi bu iddialar doğruysa…

Genel Başkan Akşener, Karabük’e Nasıl Bakıyor ?

İyi partiye gönül verenler alınmasınlar ama partideki  seçim etiğinin, delegasyon etiğinin hali  yukarıdaki iddialardaki gibiyse  bu yaklaşım genel merkez görevlisi nezdinde Genel Başkan Meral Akşener’in bilgisi dahilindeyse söylenecek bir söz yoktur.

Şunu söylüyorlar, ‘ Genel Başkanın bilgisi dahilinde değilse, Genel Başkan müdahale edip, gerekirse seçimi iptal ettirecektir. Genel Başkanın Karabük’e önem vermediğini bunca yaşandığı iddia edilen olaylara sessiz kalacağı, yokmuş gibi yapacağı veya Genel Başkan olarak Karabük’te olan bu gelişmeleri duymuyor- bilmiyor olacağı düşünülemez, değil mi ?’ Bunları ifade ediyorlar…

Kaldı ki zaten hızlı bir şekilde delegasyon seçimlerinin iptali için dilekçeler gerekçeleriyle verilmiş genel merkeze. Genel merkeze gidip konuyu anlatanlar olmuş. Kısa süre içinde birkaç otobüsle genel merkeze gidip bu süreçlerin bizzat genel başkana anlatılması da planlanıyormuş.

Ben şöyle söyleyeyim. Genel Başkan Meral Akşener’e Karabük’te ciddi bir ilgi – alaka   vardı. Değiştirilen yönetimler sonrasında da bu ilgi – sevgi sürüyordu. Ama bu son seçimlerden sonra  o sevgi-ilgi ciddi şekilde örselenmiş  olacak sanki.

Şunu da söylüyorlar. ‘Genel Başkan en başından  hiç yönetim koymayıp, zırt-pırt yönetim değiştirmeyip parti binasına kendi  resmini assaydı, İyi Parti de ne kavga ne gürültü olurdu, ne yaşanan olumsuzluklar yaşanırdı. 1 Milletvekili de cepte kalırdı.’

Kardemir Kurumsal İletişime Tebrik

Özçelik İş Sendikası  8 Kasım’da Kardemir yemekhanesinde  bir resim sergisi düzenledi. O program da Kardemir’in – Özçelik İş Sendikası’nın ve Karabük Basının aslında ayrılmaz bir parça ve birbirinin tamamlayıcısı olduğunun farkında olan KARDEMİR Kurumsal İletişim Müdürlüğü çözüm üreten, iş bitiren,  kriz yaratan değil kriz çözen reaksiyonuyla   etkinlikte basınında olmasını sağladı.

Böylece aslında Karabük, Karabüklülük ve 8 Kasım ruhuna çok uygun bir tavır geliştirdiğini ortaya koydu.

Böylece, basının orada olmamasından sonra gelişebilecek olası sıkıntılarında önüne geçti.

Böylece, Kardemir – Özçelik İş Sendikası ve Karabük Basının birbirinin aslında ayrılmaz bir parçası olduğunu, birbirinin partneri olduğunu 8 Kasım ruhuna uygun bir tavırla  gösterdi.

Kardemir Kurumsal İletişim Müdürlüğü Z kuşağının  söylemiyle günün ‘efso’suydu yani. Çözüm odaklı yaklaşımları ve iş bitirici – olumlu tavırlarından dolayı ben de tebrik ediyorum.

Ali Çetin Aygün Ne Diyor ?

İddiaları ve söylenilenleri yazdım. Tabi  mevcut başkan Ali Çetin Aygün’ü de aradım bu iddiaları kendisine de sordum. Aradığım da Ankara’da Genel Merkez’deydi Başkan Aygün.

İddiaların tamamının komik ve gerçek dışı olduğunu söyledi başkan Aygün.

Karabük’te seçim iptalinin söz konusu olmadığını, birilerinin çıkardığı olaylar sonrası kısa bir süre durduğunun doğru olduğunu ama  sonra  tabi ki devam ettiğini, iptalin hiçbir zaman söz konusu olmadığını , Genel Merkez temsilcilerinin dirayetiyle seçimlerin hukuki bir şekilde tamamlandığını söyledi.

Divanla ilgili, ‘Karabük’te karşı taraftan olduğu iddia edilen 2 kişi de divanda idi.  Oylar sayılırken de oradalardı. Ben sadece il başkanı sıfatıyla oturdum , izledim.’ Dedi.

Genel Merkez temsilcisinin ‘Türkiye’de hangi seçim şaibeli değil ki, çok abartmayın’ şeklinde söylediği iddia edilen sözlere ise, ben  böyle bir şeye şahit olmadım ve böyle bir şey olamaz zaten. Bunlar ayıp şeyler.  Kan değişimi oluyor buna  direnenler oluyor.  Partimiz yeni yüzlere kavuşuyor. Bölgecilik yapmaya çalışanlar var, olmuyor bunu görmeleri lazım.’ Dedi.

Delege olmak için dilekçe verip dilekçesini kaybolduğu kişi-kişiler oldu mu dediğimde böyle bir şey olabilir mi, dilekçe veren herkese verilen alındı belgeleri var. Bunlar çok terbiyesiz laflar. Sadece  örneğin 1 kişi  diyelim ki elinde 5 dilekçeyle başvuru yapmaya çalışırsa o kabul edilmez. Yani bir kişi başkasının dilekçesiyle başkasının adına başvuru yapamaz, seçim kanununa aykırıdır bu. Başvuru yapacak kişi  seçim kanununa göre bizzat kendisi başvuru yapabilir, dedi.

Safranbolu sandığının polis nezaretinde Genel Merkeze gönderildiğini  Karabük’te falan açılmadığını da söyledi Aygün. Safranbolu delegesinin 150 kişi olduğunu kim nereden biliyor daha il başkanı olarak bana Safranbolu dosyası gelmedi ki şu kadar kişi diye açıklayabileyim, dedi.

Karabük delegesinin ise 325 olarak  belirlendiğini söyledi. Tüzüğe göre 400 olması gerektiği söylenen delege sayısının en çok 400 olduğu yani Karabük’te 325 bu rakam  400’e kadar çıkarılabilir ama örneğin 100’de olabilir, 325 oldu. 700 Üye var, hepsi delege olarak aday olmak zorunda değil. Aday olursa, seçilebilirler orası ayrı, dedi.

Özetle seçimlerin  partiler usulüne  ve kanununa uygun  şekilde yapıldığının ve kendisinin il başkanı sıfatıyla hiç karışmadığının altını çizerek, partimizi yıpratmaya dönük işler bunlar. Başka konular da var ama onları şimdilik açıklamayacağım, dedi.

İddiaları da mevcut başkanın açıklamalarını da tarafsız bir şekilde yazdım. Gerisi kamuoyunun takdiridir.

Not: Kardemir Kavşağı kapsamında  2 tane daha ilave trafik ışığı mı konulmuş ? Hem de 100 metre arayla. Bu kesintisiz ulaşım mıydı yoksa kesintili ulaşamayayım mı ? Karabüklüler Karabük’te kalsın, Safranbolulular Safranbolu’da kalsın mı ? Onu da yarın yazalım.

Yazarın önceki yazıları için, BURAYI TIKLAYINIZ

 

.

 

 

 

 

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Altınbaş Üniversitesi öğretim üyeleri sosyal sorumlulukla ilgili söyleşi gerçekleştirdi

Anadolu Ajansı
Yayın: 25.04.2024 04:48
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Altınbaş Üniversitesi, Çorbada Tuzun Olsun Derneği ile gerçekleştirdiği söyleşide sosyal sorumluluk konusunu masaya yatırdı.

Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, Altınbaş Üniversitesi İşletme Fakültesinin düzenlediği söyleşide, evsiz bireylere yardım elini uzatan Çorbada Tuzun Olsun Derneği gönüllüleri ve öğretim üyeleri bir araya geldi.

Açıklamada söyleşideki konuşmasına yer verilen Altınbaş Üniversitesi İşletme Fakültesi Bölüm Başkanı Öğretim Üyesi Dr. Ayşegül Bayraktaroğlu Güner, İşletme Fakültesi öğrencilerinin, Sosyal Sorumluluk ve Kariyer Planlama dersi kapsamında, gruplar halinde, derneğin günlük rutin faaliyetinde, yemeklerin paketlenmesi, taşınması ve dağıtılması sürecinde gönüllü olduklarını belirtti.​​​​​​​

Öğrencilerin, sistematik bir faaliyet dahilinde, dezavantajlı gruplarla iletişim kurarak sosyal fayda yaratılması ve gönüllülük ruhu hakkında deneyim kazandıklarını anlatan Güner, “Bu deneyimin, öğrencilere yaşam boyu benimseyecekleri ve uygulayacakları değer ve prensipleri kazandırdığına eminim. Umarım tüm öğrencilerimiz, yeni gönüllü faaliyetler başlatma için inisiyatif alacak, katılımcı olacak ve çevresine de bu etkiyi aktaracaktır.” ifadelerini kullandı.

Altınbaş Üniversitesi ​​​​​​​​​Uluslararası Ticaret ve Finansman Bölümü​​ Öğretim Üyesi Dr. Deniz Akgül, Çorbada Tuzun Olsun Derneği ile ortak gerçekleştirdikleri sosyal sorumluluk projesinde, öğrencileriyle birlikte 12'şer kişilik 3 grup halinde 3 akşam yemek dağıtımında aktif rol aldıklarına değindi.

Akgül, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Coşkulu katılımları, gönüllü olarak topluma hizmet etmenin ne kadar anlamlı olduğunu bir kez daha gösterdi. Her bir öğrenci, küçük bir katkının bile insanların hayatlarında fark yaratabileceğini deneyimledi. Ders kapsamında yapılan bu etkinlik, empati ve yardımlaşma duygularını da güçlendirdi. Öğrencilerimiz, birlikte çalışmanın ve bir amaç uğruna bir araya gelmenin getirdiği güçlü bağları hissetti. Bu deneyimin, onların gelecekte daha büyük toplumsal sorumluluklar almalarına ilham vermesini umuyorum.”

Çorbada Tuzun Olsun Derneği Başkanı Evren Tüfekçi de dernek olarak Taksim'de Gezi Parkı civarında yaşamlarını geçiren, ufak kazançlar elde ederek hayatta kalmaya çalışan evsiz bireylere destek olmaya çalıştıklarının altını çizdi.

– “6 bin 430 gönüllümüz var”

Gönüllülüğün sürdürülebilir olmasına dikkati çeken Tüfekçi, “Perşembe günleri tek kişiydim yanıma bir kişi arıyordum. Ama 7 yılda gönüllü ağımız arttı, 6 bin 430 gönüllümüz var. Sizin gibi üniversitelerin, akademisyen ve öğrencilerin desteği bizim için önemli. Gönüllülerimizin yüzde 85-90'ı üniversite öğrencilerinden oluşuyor. İnsanın böyle erken bir döneminde bu farkındalığa varması bireysel gelişimleri ve gelecek hayatları için önemli. Kariyerlerin açısından da önemli. Bu sürecin liselilere kadar inmesi gerekiyor.”açıklamasında bulundu.

Çorbada Tuzun Olsun Derneği gönüllüsü olarak çalışan Altınbaş Üniversitesi öğrencisi Qasim Ali ise dernekle yaptığı faaliyetlerin empati kurmasına yardımcı olduğunu aktararak, “Beni derinden etkileyen şey ise bu modern dünyada tüm ayrıcalıklar ve kolaylıklara rağmen, insanların hala temel yaşam ihtiyaçlarını karşılamak için mücadele etmeleriydi. Bu yüzden bu sosyal sorumluluk bilinci dersini ve Çorbada Tuzun Olsun deneyimini çok değerli buluyorum.” yorumunu yaptı.