Okan Küçük Yorumluyor 4 Nisan 2022

Okan Küçük Yorumluyor 4 Nisan 2022

Yayın: 04.04.2022 00:11 |Güncelleme: 05.04.2022 00:59
Paylaş:
A+ A-

İyi Parti, iyi Parti mi ?

İyi Parti İl  Başkanı Erol Serin’in birkaç gün önce düzenlediği basın toplantısında kullandığı bazı ifadeler gündeme bomba gibi düştü. Serin’in “İyi partinin içinde ahlaksız tutum içinde olan toplumun istemediği hareketlerde bulunan makam mevki adına kendini bir yerlerde görmek isteyen, tefecilik yapan, ahlaksızlık yapan elinde bira şişesiyle ben il başkan yardımcısıyım diyen, devlet dairelerinde bu sıfatını kullanmak isteyen  ister başkan , başkan yardımcısı veya  teşkilatlardan olsun  kim olursa olsun ben burada olduğum sürece bunlara fırsat vermeyeceğiz.” şeklindeki ifadeleri  gündemde yerini alırken bir taraftan da eleştirilerin konusu oldu, tartışmalara yol açtı.

Çünkü  kavgada bile söylenmez denilecek  türden  sözler ve ithamlar bunlar…

Konuyla ilgili görüşlerini ifade edenler şunları söylüyor.

Başkanın ifadesine göre parti içinde  ahlaksız tutum içinde olanlar varmış. İyi parti içinde ahlaksız tutum içinde olanlar kim ya da kimler ? Ne tür bir ahlaksızlık yapılmış parti içinde.

Toplumun istemediği hareketlerde bulunan varmış, bunlar  kim ya da kimler ?  Toplumun istemediği hareketler derken somut olarak ne kastediliyor?

Tefecilik yapan varmış, bunlar kim ya da kimler ?

Elinde bira şişesiyle ben il başkan yardımcısıyım diyen varmış, bu kim ?

Devlet dairelerinde parti yöneticiliği sıfatını kullanmak isteyen varmış kim ya da kimler?

Var oğlu var yani… Yok, yok yani…

Bu yukarıdaki ifadelerin tamamı Başkan Erol Serin’e ait. Bunları basın toplantısında söyleyen kendisi. Başkası bir partiye dışarıdan böyle şeyler söylese vatan haini falan ilan edilir herhalde ama söyleyen mevcut başkan.

Peki bu nasıl parti ki başkanın ifade ettiği tarzda kişiler var. Böyle parti mi olur, böyle parti yöneticisi mi olur, bu nasıl iştir yani, hayret…

Peki madem başkanın ifade ettiği tarzda kişi ve kişiler var ise bugüne kadar bunların kaçı ihraç edilmiştir? Yani ihraç edilen var mıdır?

Yoksa bunlar hala partinin içinde midirler? Yani, nerden baksan tutarsız durumlar…

Ben burada olduğum sürece bunlara fırsat vermeyeceğim diyor Serin ama ,o zaman kamuoyu şunu merak ediyor. Siz oradayken kendi ifadelerinize göre  bu kadar olumsuz durumda olanlar nasıl barındı o zaman orada ? Hala barınıyorlar mı yoksa ? Acayip işler…

Yakın zaman önce  il başkan yardımcılarının da aralarında olduğu 4 kişi istifa etmişti İyi Partiden. Bu laflar onlara yönelik mi söyleniyor acaba ?

Bir süre önce yazmıştık. Biz isimleri açık olarak yazmamıştık ama bir facebook hesabında ve bir haber sitesinde isimleri açık açık yazılmıştı ve (biz yine isimleri kapalı verelim) şöyle iddialardan bahsedilmişti.

Bir il başkan yardımcısının başka bir il yardımcısına tehdit ve hakaretler ederek istifa etmesi yönünde mobbing uyguladığı bu tehdit ve hakaretlerin İl Başkanı Erol Serin’in yanında yapılmasına rağmen  İl Başkanının tepki vermediği, disiplin sürecini başlatmadığı. Daha da ilerisi 23 Mart 2022’de yapılan toplantı da bir il başkan yardımcısının başka bir il başkan yardımcısına hakaret etmekle kalmayıp kafa atmak suretiyle darp ettiği ve il başkanının yine seyirci kalarak hiçbir işlem başlatmadığı için 4 kişinin istifa ettiği ve bu istifaların arkasının geleceğinin beklendiği…

Karabük il başkanlığının art niyetli,  beklentileri sadece para ve bir yerlerden koltuk almak isteyen şahıslarla 6-7 kişilik bir grupla yönetilmeye çalışıldığı, Karabük teşkilat başkanının teşkilatlarla ilgilenmediği ve kendi menfaatini düşündüğü…

Yani iddialara bakın… Hakaret, mobbing, darp, istifalar, menfaatçilik…

Başkanın yukarıdaki açıklamalarına karşılık istifa edenlerden biri de çıkıp bunları söylüyor.

Kendileri söylüyor, kendileri yapıyorlar, biz yazınca kimse kusura bakmasın yani. Öyle görünüyor ki İyi Parti’ye kendi içlerinden kendilerinin vereceği zararı  Cumhur İttifakı bile veremez.

Ne diyelim  Ankara ya bu işi bir şekilde çözecek, ya da İyi Parti bu gidişle  kendiliğinden çözülecek  zaten…

Yorumlar

  1. Burhan tabak

    Yazik oluyor karabukte iyi partiye ben iyi partinin karabukte ilk kurucu il bask.yardimcilarindandim oraya cok emek verdim.zamanin il başkanı dursun bey partiyi kurarken cok emek verdi.suanki duruma bak..yazik cok yazik…kaldiki karabukte iyi parti adina biseyler yapilmali.aksi takdirde arabukte içini aşamayan iyi partinin sonu karabukte hüsran olur…bizim emeklerimizde bosuna beyhude olut

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Trabzonspor, Mehmet Ali Yılmaz’ın başkanlığında önemli başarılara imza attı

Anadolu Ajansı
Yayın: 25.04.2024 16:48
Paylaş:
A+ A-

TRABZON (AA) – Trabzonspor, hayatını kaybeden onursal başkanı Mehmet Ali Yılmaz'ın kulüp başkanlığı döneminde 4 kupa kazandı.

Trabzon'da 21 Ekim 1948'de dünyaya gelen Yılmaz, İstanbul Mühendislik ve Mimarlık Akademisi İnşaat Fakültesi'nden mezun oldu. Yılmaz, iş insanı, medya patronu, siyasetçi ve spor yöneticisi olarak tanındı.

1982-1983 sezonunda Trabzonspor'un 8. başkanı olarak seçilen Mehmet Ali Yılmaz, bu görevini 1987-1988 sezonun ortasına kadar sürdürdü. Bir yıllık aranın ardından 1989'da tekrar başkanlık koltuğuna oturan Yılmaz, 1992'ye kadar görevde kaldı. Üçüncü başkanlık dönemi 1996'nın sonundan 2000 yılının sonuna kadar devam eden Mehmet Ali Yılmaz, kulüpte en uzun süreyle başkanlık yapan kişi oldu.

Trabzonspor, Yılmaz'ın başkanlığı döneminde 1982-1983 sezonunda Cumhurbaşkanlığı Kupası, 1983-1984 sezonunda lig şampiyonluğu ve Türkiye Kupası, 1984-1985 sezonunda Başbakanlık Kupası olmak üzere 4 kupa kazandı.

Kulüpte 1988'de yapılan Divan Başkanlık Kurulu'nda verilen önergeyle Mehmet Ali Yılmaz, kulübün onursal başkanlığı ünvanını elde etti.

Yılmaz, bordo-mavili kulüpte tesisleşmenin de ilk adımlarını attı. Mehmet Ali Yılmaz'ın ismi kulübün mevcut tesislerine verildi.

Mehmet Ali Yılmaz, 1991 genel seçimlerinde Doğru Yol Partisi'nden Trabzon milletvekili seçilerek, 49 ve 50. hükümette Spordan Sorumlu Devlet Bakanlığı görevini yaptı.

Mehmet Ali Yılmaz'ın Bakanlığı döneminde Türkiye Futbol Federasyonu özerk bir yapıya kavuştu. Yılmaz, futbolda havuz sistemini düzenleyen kişilerden biri oldu.