ÖTEKİ KARABÜK

ÖTEKİ KARABÜK

Yayın: 11.01.2021 22:06
Paylaş:
A+ A-

Zaman zaman geçmişe bakmakta yarar var.
Yoksa durum tespiti yapmak olanaksızlaşıyor.
Şimdi….
Şehircilik olayı olarak soruna yaklaşımda bulunduğumuzda 1932 yılında Devlet Demiryolu binasının yapılması ile başlayan Karabük’ün kurulması ve gelişmesi süreci bugün için tıkanmış durumda…
Nefes almak vermek gerçekten güçleşiyor.
1950’liler de başlayan gecekondulaşma yapılanmasıyla ilerleyen zaman içinde farklı bir Karabük’ü ortaya çıktı
Benim “Cumhuriyet Kenti Karabük” adlı kitabımı okuyanlar “Öteki Karabük” başlığı altında başkalaştırılmış/çirkinleştirilmiş bir Karabük’ün nasıl kurulmaya çalışıldığını bilirler.
Düşünün bir kere.
Bir kentte 33 mahalleden 18’i gecekondu ya da gecekondu görünümlü olsun
O zaman buna ne demek gerekir.

“Varoşlar kenti Karabük”
Bugün Karabük cilalanmış,kadife ile üzerinden geçilmiş eski bir ayakkabının yüzünü andırmaktır.
İlçe hüviyetinde,yamalı bohçayı andıran bir görüntü söz konusudur.

****
1938 yılında Fransız Mimar Henry Prost’a planları yaptırılan Yenişehir’e bakın.
Erken dönem Cumhuriyet mimarisinin en güzel örnekleri olarak tarihe geçmiş yapılar.
İki katı geçmeyen,köşkü andıran imrenilecek düzeyde insana saygılı binalar.
Yeşillikler adeta insanın doğasıyla bütünleştirilmiş.
Biz daha sonra oluşumuna katkı verdiğimizi sandığımız Karabük’ü inşa ederken bu mimari anlayışı hiç göz önünde bulundurduk mu?
Ya da sorumuzu şöyle soralım?
Bu evler neden iki katlı ve bahçeli olarak yapılmışlardır acaba?
Bunları hiç düşündük mü?

Maalasef bunu düşünecek kadar ne zamanımız oldu…
Ne de bir çabamız…
Daha doğrusu hiç böyle bir derdimiz olmadı…
Geçen gün bir okuyucu bizim Cumhuriyet Kenti Karabük nitelememize kızmış…
Bu kentin neresi Cumhuriyet Kenti diyor.
Şehrin 2/3 ‘lük kısmı için bu yoruma katılmamak elde değil.
Ancak Yenişehir semtine gidin ve buradaki yapılanma ile Karabük’ün varoşlaştırılmış derme çatma binalarını bir karşılaştırın….
İşte size Cumhuriyet mimarisi farkı.
Erken dönem Cumhuriyet mimarisini karakterize eden yapılar sadece Yenişehir’de var.
Ya Karabük’ün diğer mekanları…
Onları mimari anlayış açısından tanımlayabilmek çok zor…
Hepsi bir ucube sanki.
İş bitirici/gündelikçi bir anlayışın spekülatif arsa satışlarına kurban ettiği Karabük.
1973 yılında “Seçim Dönemimin Hesabını Veriyorum “ adlı kitapçıkta eski belediye başkanlarından rahmetli Necmettin Şeyhoğlu,arsa spekülatörlerinin ,çıkarlarına uygun hareket etmedikleri için kendisine nasıl düşman olduklarını anlatmaları konumuz açısından manidardır.
Evet bu noktada birileri zengin olmuştur
Birileri köşeyi dönmüştür.
Ancak olan ,halk olarak bize olmuştur.
Bugün Karabük şehircilik açısından bir keşmekeşlik içindedir.
Kent olamamanın hüznünü yaşamaktır.
Artık rahmetli Şeyhoğlu gibi kimse yaptığı işin hesabını vermeye de yanaşmamaktadır.
Kötü olan da budur…!

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Emekli ziraat mühendisi kurduğu serada fidan aşılaması yapıyor

Anadolu Ajansı
Yayın: 25.04.2024 00:48
Paylaş:
A+ A-

TOKAT (AA) – Tokat'ın Niksar ilçesinde emekli ziraat mühendisi Kayhan Argun, Türk fındığı fidanlarına aşılama yaparak satıyor.

Kayhan Argun, emekli olduktan sonra kurduğu serada fındık aşılaması yaparak isteyenlere gönderiyor.

Argun, AA muhabirine, geçen yıl Tarım ve Orman Müdürlüğünden emekli olduğunu söyledi.

Fide ve fidan yetiştiriciliği için sera kurduğunu belirten Argun, “Ceviz ve fındık fidanları üretiyorum. Yabani cevizlere Amerikan chandler ve Fransız çeşidini aşılıyoruz. Bir de Türk fındığını, ağaç usulü olan fındığı aşılıyoruz. Geçen yıl yaptık, aşı gayet başarılı. Türkiye'de bunu yapan üç kişiden birisiyiz. İzmir Ödemiş'te, Düzce'de ve Tokat Niksar'da biz varız.” dedi.

Aşılama yapıldıktan sonra verimin güzel olduğunu dile getiren Argun, şunları kaydetti:

“Bahçeleme dediğimiz ışkın alma yok bunda. Bu fındık, direkt ağaç oluyor, üstten dallanıyor. Kök yapısı diğerinden çok farklı. Artık ocak usulü fındıkçılıktan ağaç usulü fındıkçılığa geçiliyor. Makineli tarıma, silkelemeye, budamaya, toplamaya uygun. Talep çok fazla. Aşılama mevsimi Şubat 20'den Nisan 20'sine kadar süren bir zaman. Biz kalem aşısı yapıyoruz. Mevsimlik aşılamamız 5 bin adet.”