Platformdan Vekil Adaylarına Çağrı; “Sözünüzü Şimdiden Verin”

Platformdan Vekil Adaylarına Çağrı; “Sözünüzü Şimdiden Verin”

Yayın: 24.05.2018 23:55
Paylaş:
A+ A-

Yenice Platformu Şeker kanyonunda planlanan HES için milletvekili adaylarına seslenerek,”Şeker Kanyonu HES’in kurbanı olamaz.Bu yönde sözünüzü biran önce söyleyin” açıklaması geldi.

İlçe ormanlarında “Katı Atık Bertaraf Tesisi” kurulacağı haberi üzerine kurulan Yenice Platformu Şeker Kanyonu’nda planlanan HES yapımını engellemek için yoğun bir çalışma içinde. HES yapılacağının öğrenilmesinden bu yana bir dizi çalışma yapan Yenice Platformu konuyu yargıya da taşımıştı.

Yenice Platformu bilim insanlarının da desteğini alarak seçim öncesi bir bildiri hazırladı. Hazırlanan bildiride, Şeker Kanyonu’nunda yapılacak HES’in olumsuzlukları dile getirildi ve adaylardan buna karşı tepki vermeleri istendi. Platformun bildiriyi basılı hale de getireceği ve il düzeyinde dağıtacağı öğrenildi.

Yenice Platformu tarafından hazırlanan bildiride şu görüşlere yer verildi.

“Karabük Milletvekili Adaylarına ve Kamuoyuna Çağrımızdır:
Şeker Kanyonu HES’in Kurbanı Olamaz..!

Yenice Ormanları uluslararası düzeyde önemlidir: Bildiğiniz gibi Karabük Yenice ormanları Bolu Mengen İlçesine kadar kesintisiz olarak devam eden bir orman denizidir ve bu özelliği ile Türkiye’nin en büyük kesintisiz, parçalanmamış, bozulmamış orman alanı özelliğini göstermektedir. Yenice ormanları tropik bölgeler dışında, dünyada pek az ormanda görülecek kadar değişik türde ağaç, ağaççık, bitki ve yaban hayvanını bir arada bulundurmaktadır. Yine bu ormanlarda yaşları 700-1000 arasında değişen anıtsal ağaçlar, anıtsal orman bölümleri bulunmaktadır. Bu nedenle Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) Yenice ormanlarını Avrupa’da acil korunması gereken biyolojik çeşitlilik açısından en değerli 100 ormandan birisi olarak belirlenmiştir.

Yenice Ormanları ve Şeker Kanyonu ulusal ölçekte önemli bir alandır: Doğa koruma uzmanları tarafından “Yenice ormanlarının biyolojik çeşitlilik açısından en önemli yerlerinden olan tabiatı koruma sahaları ile Keltepe, Şimşirdere ve Şeker Kanyonunu içine alan 11 000 hektar alanın koruma altına alınması” önerilmiştir. Bu anlamda Şeker Kanyonu Yenice ormanlarının en özellikli alanlarından birisidir.

Yenice Ormanları ve Şeker Kanyonu ulusal düzeyde önemli bir turizm bölgesidir: Şeker Kanyonu ile ilgili pek çoğu TRT tarafından yapılmış yüzlerce belgesele internet ortamından ulaşılabilmektedir. Kanyoning için kullanılan kanyonun kayalıkları, kaya tırmanışına da uygundur. Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı (BAKKA) tarafından hazırlanan bölge planında Yenice’nin kalkınma ve gelişimi için “mobilya ve orman ürünleri ile turizm” ana strateji olarak belirlenmiştir. Bu ana stratejinin gerçekleşmesi için birinci öneri ise “Şeker Kanyonu’nun tanıtımının yapılması” olarak belirlenmiştir. Öyleyse Şeker Kanyonu, Yenice ve Karabük turizmi ve kalkınması için de tescil edilmiş demektir.

Hidroelektirik Santral (HES) bir binadan ibaret değildir:Bilindiği gibi Şeker Kanyonu’na 4.9 MW kurulu gücünde HES yapılması öngörülmektedir. Üretilen enerji ulusal şebekeye aktarılacaktır. HES’in yapılması için gölet (küçük baraj), kapalı kanal ( 3 km.), servis yolları, yükleme havuzu, tünel, 360 m uzunluğunda cebri boru ve bir santral binası gibi çok sayıda tesis yapılacaktır. Ayrıca beton şantiyesi, iki adet atık ve hafriyat depolama tesisi yapılması planlanmaktadır. Bu tesislerin 24 ayda bitirilmesi ve Şeker Kanyonu’nun 50 yıl kullanılması öngörülmektedir. Tesisler için 89 dönüm (yaklaşık 8-9 futbol sahası) alanın kullanılması öngörülmektedir. Tahmin edeceğiniz gibi, 2 yıl boyunca kamyonlar, dozerler ve ekskavatörler HES yapımı için çalıştığında kanyon tarumar edilecektir. İncebacaklar köyünden mesire alanına kadar olan 5 km’lik bölümde neredeyse su akmayacaktır. Şeker Kanyonunda sucul ekosistem tamamen tahrip edilecek, bitkiler çok büyük zarar görecek ve hayvanlar alandan uzaklaşacaktır. Şeker Kanyonu’nda kuş sesleri artık duyulamayacak alana olan turizm talebi sona erecektir. Öyle ya suyu akmayan bir kanyona insanlar buldozer sesi dinlemeye mi gelecekler?

HES yapıldığında ilgili şirket Devletten parasını alacak, ancak Yenice Halkı bundan zarar görecek, Yenice’nin kalkınmasını sağlayacak turizm gelirleri bitecektir. Bu anlamda Şeker Kanyonu’na HES yapılması bilime, doğaya ve ekonomiye aykırıdır. Üstelik Şeker Kanyonu’na HES yapılmasını, hiçbir Karabük’lü (Eflani, Eskipazar, Ovacık, Safranbolu, Yenice) istememektedir.

Sizler Karabük halkına hizmet etmek ve onları mutlu etmek gibi kutsal bir göreve talipsiniz. Geleceğe sağlıklı bakabilmek, yeni umutlarımızı sağlıklı bir çevrede yeşertebilmek istediğinizden eminiz. Şüphesiz kalkınmaya katkınız ancak doğal kaynakları korumakla olanaklıdır. Dereleri, ormanları kaybetmek, gelecek adına yeşerecek umutların da kaybedilmesi demektir. Dolayısıyla Yenice’nin geleceğini karartacak HES inşaatının iptali için söz vermenizi istiyoruz. Yenice’nin geleceğini geri almanızı istiyoruz.”

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

“Gölgeyim Ben” Karabük’te okuyucusuyla buluşuyor

Yayın: 29.03.2024 16:54
Paylaş:
A+ A-

The Poet House tarafından yayımlanan mini kitapta Tuğba Turan’ın “Gölgeyim Ben” adlı hikayeleri İsmail Sertaç Yılmaz tarafından çizilen illüstrasyonlarla bir araya getirildi.

Karabük’te polisiye ve gerilim türünde kitap yazan Tuğba Turan, güçlü kalemiyle yeni bir başarıya imza attı. Karabük’ün yetenekli yazarı Tuğba Turan, bu kez okuyucusunu dört hikayede buluşturuyor. Hikayelerinde, kadınların erkeklerin gölgesinde kalmaktan çıkıp, kendi güçlerini keşfetmelerine vurgu yapıyor. Karakterinin gölge üzerinden güçlenmesi, aslında kadınların toplumda ikinci planda tutulduğu, bastırıldığı ve görmezden gelindiği gerçeğini simgeliyor. Ancak bu hikayeler, kadınların içlerindeki gücü keşfetmeleri ve erkek egemen topluma karşı mücadele vermeleri üzerinden umut ve ilham veriyor. Gölgelerden güç alan anti-kahramanın, kadınların kendilerini güçlü ve değerli hissetmelerine yönelik bir metafor olması da bu mesajın önemli bir parçasını taşıyor. Bu hikayeler, kadınların kendi ayakları üzerinde durmalarını, seslerini duyurmalarını ve adalet arayışlarında korkusuzca ilerlemelerini konu alıyor. Bu sayede, kadınların erkeklerin gölgesinde kalmayı reddederek kendi ışıklarını yakmaları ve hayallerine doğru ilerlemeleri teşvik ediliyor.

Bu kitap aynı zamanda sakin kitap ‘slow book’ projesi, hızlı tüketilen kitaplara karşı bir başkaldırı niteliği de taşıyor. Hikayelerinde gücünü gölgeden alan anti-kahramanın yaratıcısı Turan, kitabında şu ifadelerde bulunuyor: “Ben yoklukla güçlendim. Hiçlikten doğdum. Bir kadının içine düşerken zevk veren, düştükten sonra istenmeyen bir bebek gibi, boşluğu doldurdum. Ben oldum” sözleriyle karakterinin iç dünyasını anlatarak, kadınların sessizliklerine ses katmayı hedefliyor.

“Gölgeyim Ben”, kadınların güçlenme sürecini ve adalet arayışını ele alan etkileyici hikayelerle dolu bir kitap olarak okuyucularla buluşacak. Bu kitap ile Yazar Tuğba Turan’ın Karabük ve Türkiye genelinde edebiyata ve sanata farklı bir bakış açısı getireceğinin mesajı veriliyor. (Esra Oğuzkağan Özkan)