Safranbolu’nun Tarihsel Önemi

Safranbolu’nun Tarihsel Önemi

Yayın: 14.04.2016 08:30
Paylaş:
A+ A-

Osmanlı Döneminde taşra küçük kentlerinin ekonomik açıdan çok önemli işlevi olmuştur.
Bu yerleşmelerin çoğu,önemli ticaret merkezleri arasındaki,ticaret yolları üzerinde, malların yüklenip indirilmesi,belirli bir bölgede soygunculara karşı güvenliğin sağlanması ve güç koşullarda yapılan uzun,yorucu yolculuklarda konaklama olanağı vermesi açısından ticaret yolları üzerinde birer kırılma noktası olma niteliği taşımaktadır.
Buna ek olarak birçok küçük kent işlevsel açıdan ticaret yapan tüccarlara ipek dokumacılığı,tabaklama,bakır işçiliği,semercilik,yemenicilik,semercilik gibi farklı hizmetler sunabilecek şekilde özelleşmişti.
Çoğu kez küçük bir kente özgü bu tür eylemler,ekonomik açıdan,özelleşmiş köylerden oluşan küçük bir alt bölgeyi de kapsamaktadır.
Bu alt bölgenin büyük bir kısmı doğal kaynaklar açısından,hayvancılığa çok elverişli meralarla;inşaat ve mobilya işlerinde kullanılmaya en elverişli kereste elde edilebilen ormanlarla kaplıdır.
Buna alt bölgeyi sulayan Araç nehrinin doğal sulama ile her cins tahıl ve sebze ekimine,meyveciliğe olanak verimli ovası da eklenirse Safranbolu’nun çok zengin bir tarımsal alanın toplayıcı merkezi olduğu görülür.
Bu zenginlik;kent içi fiziksel dokuda da belirgindir.
13.ve 14.yüzyıllarda Konya ve Sivas üzerinden gelen zengin Müslüman ve Ceneviz tacirlerine ait kervanların Karadeniz’e ulaştığı önemli bir liman olan Sinop,18.yüzyıla kadar Karadeniz ticaretinde önemini sürdürmüştür.
Bu dönemde Safranbolu,Anadolu’nun kuzeyinden geçen Asya-Avrupa ana ticaret yolunu,Karadeniz’e bağlayan,en önemli bağlantılardan biri olan,Gerede-Sinop kervan yolu üzerinde önemli bir konaklama noktasıdır.17.yüzyılın ortasında kent merkezinde inşa edilen Cinci Han’ın büyüklüğü kentin bu işlevini kanıtlayan en iyi örnektir.
Han ilk yapılışında 60 oda,depo ve büyük bir ahırdan oluşmaktaydı.Cinci Han büyüklük açısından,örneğin o dönemlerde Anadolu’nun en büyük ticaret merkezlerinden biri olan yaklaşık 30.000 nüfuslu Ankara kentindeki,kentin en parlak dönemini yaşadığı 15.yüzyıl sonlarında inşa edilen ilk ve en büyük hanlardan biri olan Kurşunlu Han’dan büyüktür.
İlk yapıldığında Safranbolu’dan geçen kervancıların mallarını sergiledikleri ve depoladıkları bir şehir hanı olan ve Osmanlı hanlarının mimari özelliklerini taşıyan han sonraları bölgesel düzeyde işlevler değiştikçe ,bu işlevini kaybederek kent esnafının malını koruduğu ve depoladığı bir yapı olarak kullanılmaya başlanmıştır.
17.yüzyıl ortalarında Cinci Han,önemli ticaret merkezi olma niteliği taşıyan diğer Anadolu kentlerinde olduğu gibi bölgeler arası ticaretle uğraşan yabancı tüccarların oda oda kiralayıp acente olarak kullandıkları bir şehir içi hanıdır.
Örneğin aynı dönemde 70 binden fazla nüfusa sahip Bursa’da Pirinç Hanı aynı işlevi görmektedir.
Bu karşılaştırmalar 17.yüzyılın sonlarında nüfusu 5000-6000 kişiden fazla olmayan Safranbolu kentinin bölgesel düzeydeki işlevsel ilişkiler,özellikle ticaret açısından taşıdığı önemli kanıtlardır.
Cinci Hanın tamamlanmasından 10 yıl sonra 1661’de yapılan Köprülü cami ve ondan yüzyıl sonra yine merkezde kullanıma açılan İzzet Mehmet Paşa Camii’nin ve Yeni Hamam’ın büyüklükleri 17. ve 18. yüzyıllarda kırsal alandan Safranbolu’ya olan artık ürün akımının ne denli fazla olduğunu gösteren örneklerdir.
Bu yüzyıllarda,diğer Anadolu küçük kentlerinde de görüldüğü gibi Safranbolu’da ahi-esnaf örgütleri çok katı kurallar içinde,ana amacı belli bir pazarı korumaya yönelik lonca işleyişini sürdürmektedirler.
Bu nedenle kentteki kontrol gruplarının vergi toplama yoluyla ellerinde biriken kapital küçük zenaatlara,örneğin dericilik,dikicilik gibi kentsel üretime dönük eylemlere aktarılmamış,bunun yerine üretime katkısı olmayan ve işletme giderleri fazla olan cami,hamam gibi vakıf işletmelerine aktarılmıştır.
Safranbolu büyük kent(tüketici merkez İstanbul) ile küçük kent(toplayıcı merkezler)arasındaki ilişkiler açısından diğer Anadolu kentlerinden ayrıcalık gösteren bir kenttir.
İstanbul’daki saray çevresinden Anadolu kazaskerliğine kadar yükselen Safranbolulu Hüseyin Cinni Efendi(Cinci Hoca) tarafından kazanç sağlamak amacıyla yaptırılan Cinci Han’ın yanı sıra yine İstanbul saray çevresinin ünlü vezirlerinden Köprülü Mehmet Paşa tarafından yaptırılan ve Köprülü camiinin vakfı olan 50’den fazla küçük dükkanı içeren ayakkabıcılar arastası,üst kademe devlet yöneticilerinin kendileri küçük kentte oturmadıkları halde yakınlarına ve ailelerine gelir,gelecek güvencesi ve prestij sağlamak amacıyla kentsel rant yaratan girişimlerde bulunduklarını kanıtlamaktadır.
17.yüzyılda Safranbolu’nun özellikle ellerinde kapital bulunan kent soylularının İstanbul ile dolaylı değil,ticaret yoluyla doğrudan ilişkileri bulunduğu görülmektedir.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Quick Sigorta Gülseren-Hüseyin Doğan İlkokulu öğrencilerinden 23 Nisan’a özel sergi

Anadolu Ajansı
Yayın: 24.04.2024 12:36
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Quick Sigorta, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı, Quick Sigorta Gülseren-Hüseyin Doğan İlkokulu ve Quick Tower'da eş zamanlı kutladı.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, Quick Sigorta Gülseren-Hüseyin Doğan İlkokulu öğrencileri, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla 6 Şubat depremlerinden etkilenen çocuklar için “Deprem ve Umut” sergisi düzenledi.

Quick Tower'da yer alan Quick Sigorta fuaye alanında sergilenmeye başlayan resimlerin yarattığı umut, Hatay'daki çocuklara yeni bir okulun müjdesi oldu.

Sergi, 27 Nisan'a kadar gezilebilecek, aynı zamanda sanal ortamda da görülebilecek.

Şirket, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Alanya'da eğitim veren Quick Sigorta Gülseren-Hüseyin Doğan İlkokulu'nda da etkinlik gerçekleştirdi.

Maher Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Erdemoğlu, Maher Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve ME-Nova Gelişim Eğitim ve Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Mine Erdemoğlu ve Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar ile tüm öğretmen ve öğrencilerin katılımıyla gerçekleşen etkinlikte QTruck da yerini aldı.

Çocuklar, QTruck ile eğlenceli aktiviteler gerçekleştirirken, etkinlikte sokak oyunları, palyaço gösterileri de yapıldı.

– “Mutlu çocuklar, mutlu bir gelecek demek”

Açıklamada görüşlerine yer verilen Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, Atatürk'ün sadece Türk çocuklarına değil, tüm dünya çocuklarına armağan ettiği ulusal egemenliğin sembolü 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı, dünyanın birçok ülkesinden gelmiş ailelerin öğrencilerine ev sahipliği yapan Quick Sigorta Gülseren-Hüseyin Doğan İlkokulu ve eşzamanlı olarak Quick Tower'da kutladıklarını vurguladı.

Yaşar, “Okulumuzun öğrencileri 6 Şubat depremlerinde kardeşlerini, evlerini, şehirlerini kaybetmiş ama umutlarını kaybetmemiş arkadaşları için resimler çizdiler, biz de fuaye alanımızda bu muhteşem eserleri sergiledik. Minik ellerden çıkan duygu dolu bu resimler sadece 'Deprem ve Umut' sergimize misafir olmadı, yarattıkları duyguyla deprem bölgesindeki kardeşlerine umut aşılayan çocuklarımız, Quick Sigorta tarafından Hatay'da yaptırılacak ikinci okulun da temelini atmışlardır.” ifadelerini kullandı.

Quick Sigorta Genel Müdürü Eyüp Özsoy da şunları kaydetti:

“Ulusal egemenliğimizin 104. yılında Atatürk'ün en güzel armağanlarından 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı çocukça bir heyecan ve mutlulukla kutluyoruz. Bu sebeple haftalar öncesinden hazırlıklara başladık, çocuklarımızın bugünü neşe içinde geçirebilmesi için hiçbir detayı atlamamaya çalıştık. Mutlu çocuklar, mutlu bir gelecek demek. Geleceğimizi şekillendirecek çocuklarımızın eğitimine katkı sunmak için Quick Sigorta Gülseren-Hüseyin Doğan İlkokulu'nu 2022'de açmış ve çocuklarımıza kazandırmıştık. Ancak binayı yapıp çekilmedik hiç, bugün olduğu gibi hep onların yanında olmaya devam edeceğiz.”