“Şanssızlığımızı Kırıp 3 Puanı Alacağımıza İnanıyorum”

“Şanssızlığımızı Kırıp 3 Puanı Alacağımıza İnanıyorum”

Yayın: 01.12.2017 22:45
Paylaş:
A+ A-

Süper Lig’in 14. haftasında sahasında Göztepe’yi konuk edecek olan Kardemir Karabükspor’da Teknik Direktör Tony Popovic, “Yeterli özgüvenimiz var. Sahaya çıkıp bu şanssızlığı artık tersine döndürüp, bir şekilde 3 puanı alacağımıza inanıyorum” dedi.

Sahasında 1972-1973 sezonundan bu yana Türkiye kupası ve 1 Lig’de 6 kez konuk ettiği Göztepe’yi mağlup etmeyi başaran Karabükspor, hafta sonu hayati önem taşıyan maçta yeniden rakibini mağlup ederek 5 hafta sonra ligde galibiyetle tanışmanın hesaplarını yapıyor. Ziraat Türkiye Kupası maçında İstanbulspor’u 2-1 mağlup ederek moral bulan kırmızı-mavili ekip, Göztepe maçının hazırlıklarını Hasan Doğan Tesisleri’nde sürdürdü. Teknik Direktör Tony Popivic yönetiminde yapılan çalışmalarda takım iki grup halinde çalıştı. Kupa maçında forma giyen oyuncuların rejenerasyon çalışması yaptığı idmanda diğer oyuncular ise pas ve taktik ağırlıklı çalışma yaptı.

İdman öncesi gazetecilere açıklamalarda bulunan Karabükspor Teknik Direktörü Tony Popovic, Göztepe’ye karşı sahalarındaki yenilmezlik serisini devam ettirip sürprize izin vermeyeceklerini söyledi.

“Yeterli özgüvenimiz var”

Çok iyi organize olan, kontra atağa çıkan ve çok iyi oyunculardan oluşan bir ekibe karşı oynayacaklarını kaydeden Popovic, “Göztepe çok iyi sonuçlar aldı bu sezon. İyi bir süreç geçiriyorlar. Biz sonuçlar alamasak da evimizde ve dışarıda çok iyi futbol oynuyoruz. Son haftalarda şansızlıklar yüzünden bir şekilde 3 puan alamadık. Yeterli özgüvenimiz var. Sahaya çıkıp bu şanssızlığı artık tersine döndürüp, bir şekilde 3 puanı alacağımıza inanıyorum” dedi.

“Gol sorununa çözüm bulacağız”

Göztepe maçından rotasyona gidip gitmeyeceği yönünde bir soruya ise Popovic, “Üçüncü bölgeye kadar topu getirip bir türlü gol pozisyonlarını nihayetlendiremiyoruz. Son 5 maçta oyuncularım forma şansı buldu. Dünkü kupa maçında da sakatlıktan dönen oyuncular ve forma şansı bulamayanlar iyi performans gösterdi. Geldiğimiz süreden beri oyuncularımız çok daha iyi performans ve güçlenme gösterdi. Bunun sonucunda cumartesi günü maçta bunları göreceğiz. Gol sorununa çözüm bulacağız” cevabını verdi.

“Kendilerini galibiyet için adamış futbolcu topluluğu ve ruh görecekler”

Hafta sonu kendileri için hayati bir öneme sahip olan Göztepe maçı öncesi taraftarlara da çağrıda bulunan Popovic, “Küçük bir stadımız olmasına rağmen burada bulunduğum süre boyunca taraftarımızın maça geldiğinde gösterdiği coşkuyu gördüm. Taraftarlarımızın bu önemli maçta gelip bize destek olmalarını istiyorum. Buradan onlara şu sözü veriyorum; sahada 90 dakika kendilerini galibiyet için adamış futbolcu topluluğu ve ruh görecekler. Onlardan stadı doldurmalarını istiyorum” şeklinde konuştu.

“Buraya geldiğim için asla pişman değilim”

Kulüpte finansal sıkıntının olduğunu ancak bu durumun futbolcuları sahada etkilemediğini belirten Tony Popovic, şunları söyledi: “Futbolcularımız sahaya ve idmanlara çok iyi bir şekilde çıkıp iyi oynuyorlar. Biz saha içindeki şeyleri kontrol edebiliriz. Diğer meseleler saha dışında kalır. Futbolcularım da çok iyi bir izlenim veriyor bu konuda. Türkiye’ye gelmekle ilgili bir pişmanlığım yok. Buraya geldiğim için asla pişman değilim. Dünyanın her yerinde, her kulübünde bu tarz sıkıntılar yaşanabilir. Bu büyük bir zorluk bizim için. Biz bu zorluğu aşacağız. Bu zorluğu aştıktan sonra iyi bir konuma geldiğimizde, geriye baktığımızda bunu ufak bir anı olarak hatırlayacağız.”

Karabükspor daha önce Göztepe ile 6 kez karşı karşıya gelmişti. İki ekip arasında oynanan maçlarda alınan sonuçlar ise şöyle:

1972-1973 sezonu Türkiye Kupası / Karabükspor – Göztepe: 2-0
1975-1976 sezonu Türkiye Kupası / Karabükspor – Göztepe: 2-0
1980-1981 sezonu Türkiye Kupası / Karabükspor – Göztepe: 3-1
1992-1993 sezonu 1. Lig / Karabükspor – Göztepe: 4-1
1995-1996 sezonu 1. Lig / Karabükspor – Göztepe: 3-0
2015-2016 sezonu 1. Lig / Karabükspor – Göztepe: 3-2

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Slow Food hareketi iyi, temiz ve adil gıda için 38 yıldır mücadele veriyor

Anadolu Ajansı
Yayın: 29.03.2024 08:48
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – YETER ADA ŞEKO – Doğal kaynakları korumayı ve temiz gıda üretimini desteklemeyi hedefleyen küresel Slow Food (Yavaş Gıda) hareketinin başkanı Edward Mukiibi iklim krizi ve israfın, gıda konusunda en fazla karşılaştıkları iki büyük sorun olduğunu söyledi.

Dünyanın en büyük gıda hareketlerinden biri olarak kabul edilen Slow Food, “iyi, temiz ve adil gıda” sloganıyla dünya üzerinde 160 ülkede faaliyetler ve farkındalık kampanyaları düzenliyor.

Hareketin çalışmaları hakkında AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Mukiibi, Slow Food'un 1986'da İtalya'da doğduğunu ve 38 yıldır devam eden serüvenlerinde dünyanın her köşesinden çok sayıda insana ulaştıklarını kaydetti.

Su başta olmak üzere doğal kaynakların ve biyoçeşitliliğin korunması hedefini faaliyetlerinin merkezine aldıklarını belirten Mukiibi, daha iyi bir dünya için çalıştıklarını ve bunu da çevreye ve insana zararı olmayan gıdaların üretimini teşvik ederek, aynı zamanda sorumlu tüketim ve sorumlu üretim bilincini aşılamaya çalışarak gerçekleştirdiklerini ifade etti.

Slow Food ağı içerisinde çiftçilerden şeflere, öğrencilerden aktivistlere, devletlerden uluslararası organizasyonlara kadar gıda konusunda harekete geçmek isteyen milyonlarca kişiyle çok sayıda kurum ve kuruluşun yer aldığını bildiren Mukiibi, “Sadece maddi olarak destekleyen 100 binden fazla üyemiz var. Ama bu herkesin maddi olarak katkıda bulunmak zorunda olduğu anlamına gelmiyor. Aslında paranın satın alabileceğinden çok daha fazlasını yapan topluluklar var. Buna biyoçeşitliliği koruyan yerel toplulukları örnek gösterebiliriz.” dedi.

Edward Mukiibi, hareketin sadece gıda ürünlerini değil gıdanın getirdiği kültürü de korumaya çalıştığını, bu nedenle gıdanın nasıl tüketildiği, hangi tekniklerle pişirildiği ya da nasıl korunduğu üzerine de çalışmalar yürüttüklerini aktardı.

– Nuh'un Gemisi Projesi

Yok olma tehlikesi altında bulunan bitkisel ve hayvansal ürünleri çevrim içi katalogda bir araya getirdikleri “Nuh'un Gemisi” projesine değinen Mukiibi, “Bu katalogda yalnızca bilimsel veriler bulunmuyor. Kültürel, organoleptik, geleneksel bilgilerle ürünlerin hazırlanması sırasında kullanılan teknikler ve bölgeyle olan bağları da yer alıyor.” diye konuştu.

Proje kapsamında bugüne kadar dünyanın her yerinden 5 bin 300 ürünü korumaya çalıştıklarını dile getiren Mukiibi, şöyle devam etti:

“Bu projede büyük tufan yaşandığında türleri yok olmaktan kurtaran Nuh’un Gemisi'nden esinlendik. Aslında bugün de yine o büyük tufan genetik, kültürel ve geleneksel erozyonla burada. Günümüzde yerel ve geleneksel gıdalar gen aktarımı, gen korsanlığı gibi çeşitli problemle karşı karşıya. Slow Food hareketi ise gıda kültürümüzü korumaya çalışıyor.”

Proje dahilindeki türleri kendi coğrafyalarında korumaya çalıştıklarının altını çizen Mukiibi, iklim değişikliği sonucu artık beslemesi ekonomik olarak tercih edilmeyen, bu nedenle de popülasyonları giderek azalan hayvanları çeşitli teşvikler ve projelerle yeniden tercih edilebilir hale getirdiklerini, bitkiler konusunda ise özelikle yerel gruplar arasında tohum bankaları oluşturduklarını ve tohumların kullanılması için çeşitli ağlar geliştirdiklerini anlattı.

“Afrika’nın Bahçeleri” adlı bir diğer projelerinde, kıtada giderek yaygınlaşan endüstriyel gıda üretimine karşı bir alternatif oluşturmaya çalıştıklarından bahseden Mukiibi, şunları söyledi:

“Afrika’nın geleneksel gıda üretim yöntemlerini korumak istiyoruz. Bunu gerçekleştirmek için yerel toplulukları agroekolojik yöntemler çerçevesinde tarım yapmaya teşvik ediyor, konu üzerine eğitim programları düzenliyor, gruplar arasında koordinasyon kurarak bilgi aktarımı sağlıyoruz. Proje 2010 yılında Uganda, Kenya ve Tanzanya'daki birkaç bahçeyle başladı. Bugün Afrika kıtasının çeşitli yerlerinde 5 binin üzerinde bahçe oluşturulmuş durumda. Sosyal medyada her gün yeni bir katılımcının daha kendi bahçesini açtığını görüyoruz.”

– “Üretimde iklim değişikliği, tüketimde israf en büyük sorunlar”

Tüm projelerinde üretim süreçlerinde karşılaştıkları en büyük problemin iklim değişikliği olduğunu ifade eden Mukiibi, özelikle sıcak hava dalgaları, ani yağışlar sonucu yaşanan sel felaketleri gibi aşırı hava olaylarının gıda üretimini zorlaştırdığını vurguladı.

Mukiibi, “Tüm bu yaşananlar gıdaya erişimimizi, gıda güvenliğimizi ve bizim açımızdan yağmuru merkeze almış tarım sistemimizi etkileyecek. İklim kriziyle mücadelede geniş kapsamlı iklim değişikliği adaptasyon çalışmaları yürütüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Tüketim noktasında karşılaştıkları en büyük problemin ise gıda israfı olduğu bilgisini paylaşan Mukiibi, “Küresel gıda üretiminin neredeyse yarısı tabağımıza ulaşamadan israf ediliyor. Bununla birlikte enerji, kaynak, çiftçilerin o ürünleri üretirken harcadıkları zaman da israf edilmiş olunuyor yani gıda israfı tabağımızın çok ötesinde. Çünkü bir ürün yetiştirirken çok fazla su kullanıyorsunuz, topraktan çok fazla besin maddesi alıyorsunuz. Bunların hepsi israf ediliyor. Gıdaya yapabileceğiniz en büyük saygısızlık onu israf etmek. Ayrıca gıda israfı, doğaya da bir saygısızlık.” değerlendirmesini yaptı.

Özelikle gençlerin önlerine gelen tabağın hikayesini bilmediğine ve daha çok israf ettiğine dikkati çeken Mukiibi, Slow Food olarak bu farkındalığın kazandırılması için her yıl Nisan ayını “gıda israfı ile mücadele ayı” olarak belirlediklerini sözlerine ekledi.