SORUYORUM OLUR MU.?

SORUYORUM OLUR MU.?

Yayın: 24.10.2015 08:50
Paylaş:
A+ A-

Karabük çok önemsenmesi gereken bir kenttir?
Neden?
Cumhuriyetle birlikte ondan biraz sonra doğmuştur.
Bu anlamda bir “ilk”in tarih açısından göz önünde tutulması gereken örneğini oluşturuyor…
Ancak;
Hiç kimse böyle bir değerin “ilkliğinden” habersiz.
Haberi olanlar da bunun yaşanan süreç içindeki önemini kavramış değil.
Bu hususlarda öğrenmek ve bilgilenmek gerekir.
Tarihin kendi mecrasında anlaşılmasına yardımcı olmak bizim görevimiz…
Karabük artık bir takım konularda kendini aşmak zorunda.
Bu bir zorunluluk
Hem de hayati bir zorunluluk…
Karabük sesini bir biçimde hiç kimsenin ummadığı ölçüde duyurmak zorunda.
Başka çaresi yok.
Tarihi zorunluluktan doğan gerçekler Karabük’ü atılım yapmaya zorluyor.
Cumhuriyet kenti olmak.
Ağır sanayi ve endüstrinin başkenti olarak tanınmak.
Bu Türkiye’de sadece Allahın bize verdiği bir lütuf…
Bu artıyı görmemek,değerini bilmemek ilginç bir cahillik örneği olur.
Kentin halini görenler soruyor…
Bu kentte neden bu kadar çok zıtlıklar var diye.
Kentin zenginliği,tarihsel gelişim süreci içinde yöre için kullanılamamış.
Bu kentte gözünü açanlar,kazananlar çoktan buraları terk etmişler.
Gittikleri yerin zengin sınıfını oluşturmuşlar.
Karabük’ü sermaye birikiminden yoksun bırakmışlar.
Sektörel çeşitlilik bir türlü yakalanamamış.
Çok konuşulmuş iş yapılmamış.
Herkesi birbirini suçlamış.
Ya da çıkarlarına göre vaziyet almış.
O nedenle;
Karabük’ün kendi geçmişine bakarak içerlemesinin nedeni budur.
Kent kendi kıymetini yaşayanlarına bir türlü anlatamadı…
Anlatılamayan ne?
Anlaşılamayan ne?
Karabük’ün bir ağır sanayi kenti olduğunu unutmak.
Tarihten gelen birikimini kendi geleceğini kurma noktasında kullanamamak.
Bu bile affedilemez bir tutum değil midir?
Bundan büyük bir kabahat olur mu?
Bu ihmalkarlık/değerbilmeme kimin ayıbıdır?
Kimin olacak tabiî ki “Karabüklülük bilincine” ulaşamamış durumda olan hepimizin…
Allah aşkına bundan büyük kifayetsizlik olur mu?
Yineliyorum olur mu?

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Emekli ziraat mühendisi kurduğu serada fidan aşılaması yapıyor

Anadolu Ajansı
Yayın: 25.04.2024 00:48
Paylaş:
A+ A-

TOKAT (AA) – Tokat'ın Niksar ilçesinde emekli ziraat mühendisi Kayhan Argun, Türk fındığı fidanlarına aşılama yaparak satıyor.

Kayhan Argun, emekli olduktan sonra kurduğu serada fındık aşılaması yaparak isteyenlere gönderiyor.

Argun, AA muhabirine, geçen yıl Tarım ve Orman Müdürlüğünden emekli olduğunu söyledi.

Fide ve fidan yetiştiriciliği için sera kurduğunu belirten Argun, “Ceviz ve fındık fidanları üretiyorum. Yabani cevizlere Amerikan chandler ve Fransız çeşidini aşılıyoruz. Bir de Türk fındığını, ağaç usulü olan fındığı aşılıyoruz. Geçen yıl yaptık, aşı gayet başarılı. Türkiye'de bunu yapan üç kişiden birisiyiz. İzmir Ödemiş'te, Düzce'de ve Tokat Niksar'da biz varız.” dedi.

Aşılama yapıldıktan sonra verimin güzel olduğunu dile getiren Argun, şunları kaydetti:

“Bahçeleme dediğimiz ışkın alma yok bunda. Bu fındık, direkt ağaç oluyor, üstten dallanıyor. Kök yapısı diğerinden çok farklı. Artık ocak usulü fındıkçılıktan ağaç usulü fındıkçılığa geçiliyor. Makineli tarıma, silkelemeye, budamaya, toplamaya uygun. Talep çok fazla. Aşılama mevsimi Şubat 20'den Nisan 20'sine kadar süren bir zaman. Biz kalem aşısı yapıyoruz. Mevsimlik aşılamamız 5 bin adet.”