Yoksa…!

Yoksa…!

Yayın: 27.02.2016 08:37
Paylaş:
A+ A-

Dünya hızlı bir biçimde değişim süreci yaşıyor dersek herhalde yanılmış olmayız.
Bu değişimi anlatmaya bazen kavramlar dahi yeterli olmadığı da bir gerçek.
Öyleyse düşünün bir kere değişimin hızını…
Teknolojinin akıl almaz biçimde her gün farklı yenilikler ortaya koyması ve bunların pratik hayata yansıması insan davranışlarına ister istemez etki yapıyor…
Günümüzde, eski ile kıyaslandığında, sosyal, ekonomik,kültürel ve düşünsel hayata yön veren bir takım yenilikler manzumesinin olduğuna tanık olmaktayız…
Bu yenilikler hızlı bir değişim süreci yaşadığımızın en büyük kanıtı…
Toplumsal ilişkileri bu anlamda,daha önceden tanımlanmış model çerçeveler ve kavramlarla anlamakta ve tanımlanmakta zorlanmamızın asıl nedeni hızlı değişim sürecinde aranmalıdır.
Hızlı değişimin dışında kalmamak
Asıl ,gerçek olan bu…
Ama nasıl?…
Önemli olan bu soruya yanıt aramak, sorun üzerinde yoğunlaşarak çözüm üretmek…
Çözüm üretmek için önce düşünmek,
Hem de çok ciddi cinsten düşünmek gerekiyor…
Alternatif yaklaşımlar sergilemek,
Sonra üretilen,düşünülen alternatif yaklaşımları sentezleyerek değişen,
hızla değişen bu dünyayı çok çabuk anlamak gerekiyor…
Dünya hızlı olarak değişiyor ve hızlı olarak ta değişmeye devam edecek…
Bundan hiç kimsenin bir kuşkusu olmasın…
Önemli olan ;bizlerin bu hızlı değişen dünyada ,onun neresinde,değişimin hangi koordinatında yer aldığımızdır…
Ne anlatmak istediğimizi tarihten aldığımız bir örnekle izah etmeye çalışalım:
Osmanlı Devleti neden yıkılmıştır?…
Tarihçiler ,sosyologlar ve iktisatçılar arasında en çok sorgu ve suali yapılan konu budur?
Bu soruyu herkes kendi bakış açısı ile yanıtlamaya çalışır.
Din,ekonomi,askerlik,eğitim..vb alt başlıklardan biri ön plana çıkarılarak sorunun cevaplandırıldığı sanılır…
Oysa bu tip soruların tek bir yanıtı vardır…
O da hızla değişen dünyaya ayak uyduramamak,farklılıkları algılayamamak daha doğru bir tanımlama ile yeniliklere yüzünü dönmektedir.
Bu bakımdan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu,büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün;”Osmanlı Devleti’nin çöküşü batı ile yaptığı savaşları kaybettiği gün değil batıdaki gelişmelere yüzünü kapattığı gün başlamıştır” saptaması,yaklaşım açısından büyük anlam taşımaktadır…
Toplumu oluşturan bütün sınıflar ve kesimler hızlı değişimden yana mıdırlar?
Böyle bir sorunun yanıtını, tarih bizlere açık ve net olarak vermektedir?
Toplumda bazı sınıflar çıkarları zedeleneceği için eskinin yanında yer alıp yeniye tepki göstermektedirler.
O nedenle ;toplumu oluşturan bütün unsurların değişimden yana tavır alması beklemek beyhude bir davranıştır…
Tarihimizde çıkan birçok isyanın nedenine,nedenlerine baktığınızda,bu tür olayların eski ile yeninin sürekli kavga içinde olmasından kaynaklandığına tanıklık edersiniz.
Eski yeniyi,
Yeniden yana olanlar da eskiyi,
Hızlı değişimden yana olanlar ise statükoculuğu ve durağanlığı, asla sevmez ve kabul etmezler.
Tarihi yapan nedir?
Eski ile yeni arasındaki bu kavga değil midir?
Bu noktada; önemli olan içinde olduğumuz, yaşadığımız süreçte bizim nerede olduğumuz ve tarihe nasıl yaklaşımda bulunacağımızdır.
Ha sahiden unutuyordum…
İşin tabi bir yerde tarihe geçme yönü var…
Tarihe nasıl geçmek istersiniz?
Tabii dünyadaki hızlı değişimleri göz önünde tutarak bu soruyu yanıtlarsanız gerçekten kendi adınıza, yönünüzü belirleme noktasında çok hayırlı bir iş yapmış olursunuz… !
Yoksa….!

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Espiye’de kan bağışı kampanyası düzenlendi

Anadolu Ajansı
Yayın: 29.03.2024 00:36
Paylaş:
A+ A-

GİRESUN (AA) – Espiye'de iftar sonrasında kan bağışı etkinliği düzenlendi.

Türk Kızılay ve Espiye Müftülüğünce Ulu Cami'de organize edilen etkinlikte, İlçe Müftüsü Osman Gülbe, Kur'an kursu öğrencileri, din görevlileri ve vatandaşlar kan bağışında bulundu.

Gülbe, kan vermenin hem dini hem de toplumsal sorumluluk açısından değerli bir görev olduğunu söyledi.

Ramazan ayında kan bağışlarının düştüğüne dikkati çeken Gülbe, şunları kaydetti:

“Bunun sebeplerinden birisi oruçlu vatandaşlarımızın olması, bu nedenle vatandaşlarımızın iftardan sonra mobil kan aracına gelerek kan bağışında bulunmalarını önemle rica ediyoruz. Kan vermek, İslam dininin insan hayatına verdiği değere uygun olarak teşvik edilen bir uygulamadır. Müftülük olarak kurumsal manada, bu manalı çalışmaya destek olmaya devam edeceğiz. Vatandaşlarımızı Kızılay'a kan bağışında bulunmaya davet ediyoruz.”