Bireyin “kendi” olması sorunu…
Tartışılması gereken önemli bir konu.
Günümüzde birey neden “kendi” olamıyor.!
Ya da başka bir ifade ile kendine yabancılaşmış vaziyette yaşıyor.
O’nu kendi olmaktan alıkoyan ne?
Acaba bizim kültürel genlerimizde bir rahatsızlık mı var…
Yıkmak ve kirletmeye dair.
Soru işareti taşıyan hususlar bunlar.
Geçen yıllarda Tuva(Dukha)Türkleri ile ilgili Atlas Dergisinde bir araştırma yayımlandı.
Kendileri hala Orta Asya’da atalarımızın yurdu Moğolistan’da yaşıyorlar.
Göçebe yaşantılarını sürdürüyorlar.
Yaylak-kışlak yaşam sürdürmeye devam ediyorlar.
Halis Bozkır Atlı göçebe Türk kültürü olarak tanımlayabiliriz.
Onların bu hali yüksek lisans tezlerine konu alacak şekilde dikkat çekmiş durumda.
Bunu neden anlatıyorum…
Dukhaların alışkanlıkları ,kafamızda oluşan bazı soruların aydınlatılmasında acaba yardımcı olabilir mi?
Bunun yanıtını sizlere bırakıyorum.
Dukha yaşantısının temizlik noktasında en önemli özelliği şu…
Asla nehirde el yıkamama…
Nehirden kova ile aldıkları su ile temizlik sorunlarını gideriyorlar.
Demek ki genlerimizde bir temizlik kültürü var.
Nehri kirletmemeye yönelik tutumdan bu anlaşılıyor.
Karabük’e iki koldan birbirini dik kesecek şekilde akan ve Kayabaşı köprüsü altında birleşen Araç ve Soğanlı Çaylarını şöyle bir izlemeye çalışalım.
İki çayın rengi de “kendi” olmaktan çıkmış durumda.
Peki Dukha’lar Karabük’e gelse ihtiyaçlarını bu çaylardan karşılayabilirler mi?
Hayır…
Peki bize şöyle bir soru yöneltirler mi?
Sizleri bu çayları kirletmeye zorlayacak,”kendi” olmanızı engelleyecek ne oldu.?
Bu soruya yanıt verebilir misiniz.?
İnsan böyle bir şey işte…!
Akılsızca çıkarlarını her şeyin üstünde tutarak , kendisine yabancılaşıyor.
Saf ve temiz görüntüsünden uzaklaştıkça bir türlü “kendi” olamıyor.
Ondan sonra da karşısına geçip “büyük yok oluşunu” seyretmeye başlıyor.
Bu kendi olamamak değildir de nedir ?
Araç çayında balıkları yok eden kirliliğe sebeb olanlar bir kendilerine baksınlar.
Acaba kendilerini ayna önünde tanıyabilecekler mi acaba?
İnanın çok merak ediyorum.
İnsanlığımızdan her geçen gün bir şeyler kaybederek yaşamamız çok üzüntü verici…
Kendini kaybederek yaşamak…
Ama nereye kadar.?
mehmet ali yetişir
süper bağlamışsınız hocam. harika